22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 3 Mayıs 2016 4 ‘Baskıcı laiklik!’ Laiklik bütün demokrasilerin onsuz olmazı. Bu ilke anayasalarında yer alsa da almasa da sistemlerinin belkemiğini oluşturuyor, hatta İngiltere gibi tarihi koşullarının gereği kilise devlet birliğinin olduğu ülkelerde bile bireyin inancı karşısında kamu otoritesinin tavrı konusundaki ilişkiler laiklik ilkesi doğrultusunda seyrediyor. Tarih içinde görece yeni bir kavram olan laiklik, demokrasilerin en fazla tartışılan kavramlarından biri. Laiklik denince ilk akla gelen ülke Fransa’da bile devletin özel okullara yardımının laiklik ilkesiyle bağdaşıp bağdaşmadığı konusunda 1990’ların sonunda dahi büyük tartışmalar oldu; “laikler” büyük mitingler düzenlediler. Tartışmanın bu alanda odaklanması doğaldı. Çünkü laiklik ilkesinin en tartışıldığı kurum, dünyanın her yerinde okul olmuştu. Laikliğin gelişme çizgisi ve uygulanışı her ülkenin kendi tarihi ve sosyal koşullarına göre ufak tefek farklılıklar oluşturmakla birlikte temel eylemde uygulama standartlarına ulaşılmış bulunmaktadır. Fransa’da bile, devrimin koşullarıyla kilisenin toplumsal yaşama etki ve müdahalesinden kaynaklanan militan laiklik pratiği tarihin sayfaları arasında kalmıştır. HHH Bizde ise mazlum rolünü oynamayı hem yapılarına, hem de çıkarlarına daha uygun bulan, dini çıkar amaçlı kullanma şampiyonu olan ve laikliği amaçlarının önünde engel olarak gören laiklik karşıtları, dine karşı baskı söylencelerine sarılmakta, camilerin ahır yapıldığı, mütedeyyin kişilerin inançları ve yaşam biçimleri yüzünden baskı altında tutuldukları iddiasıyla tozu dumana katmaktalar. Onları duyan da ilkeleri, dünya görüşleri yüzünden yıllarca hapis yatmış laikler örneği hapsedildiklerini sanır. Aslında bu saldırıların ve karalamaların amacı bellidir. Laikliği içini boşaltarak etkisiz hale getirmek. Laikliği tarif ederken kimi ülkelerde tarafsızlık (nötralite) kavramına başvururlar ve onu devletin inançlar karşısında tarafsızlığı olarak tanımlarlar. Tabii tanımın tam olabilmesi için aslında, buna kamusal alandaki yaşam kurallarının din esaslarına göre düzenlenmesi zorunluğuna hayır denmesini de eklemek gerekir. Bizde sözde olmasa bile özde laiklik karşıtı olan kimi çevreler bile, tarafsızlık kavramına dayalı laiklik tanımına pek karşı çıkmazlar. Aslında inançlar karşısında tarafsız davranmazlar ama yine de ilkeyi kabul eder, söylemi kullanırlar. Lakin laikliğin bir de aktif tanımı vardır, ki iş oraya gelince zınk diye dururlar. Laiklik ilkesi gereği inançlar karşısında tarafsız olan yani pasif durumda bulunan devlet, inançlardan herhangi birinin veya birkaçının diğerleri veya tarafsız konumunu bırakması için devlet üzerinde baskı oluşturmaya çalışması halinde, devlet pasif konumundan sıyrılmak zorundadır. HHH İnançlara müdahale halinde devletin pasif konumunu bırakıp kendisine baskı uygulananı koruması, baskı uygulamaya çalışanı engellemesi ve yaptırım uygulaması demokrasinin gereğidir. Ne zaman bir özgürlük söz konusu olursa, orada devletin özgürlüğün alanını müdahaleden masun kılmak zorunluluğu vardır. Bu olmadığı zaman özgürlük yaşama geçmez, lafta kalır. Bu yüzden laiklik konusunda devletin inançlar karşısında tarafsız kalması yetmez, müdahale halinde, harekete geçip müdahaleyi ortadan kaldıracak şekilde taraf olması gerekir. Oysa bizde uzun süredir uygulama, inançlar karşısındaki lafta kalan tarafsız söyleme karşılık, tarafgir eylemdir. Açık açık inançlar arasında taraf tutan devlet, inançların bazıları üzerine baskı oluşturulduğunda, tam aktif olarak taraf durumuna girmesi gerektiği zamanda hemen tarafsız pozuna bürünmektedir. Baskıcı laiklik yaygaraları, laikliğin özünü boşaltan bu uygulamaya kılıf hazırlayarak, son yıllarda iyice kronikleşen bu durumun sürmesini sağlamak içindir. Oynanan oyunu net olarak görmek ve iyice göstermek zorundayız. haber EDİTÖR: SERKAN OZAN/ASLAN YILDIZ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Ya uzlaşma ya istifaPELİKAN DOSYASI İDDİALARI PARTİ KULİSLERİNİ HAREKETLENDİRDİ Erdoğan ve Davutoğlu uzlaşamazsa Davutoğlu istifaya zorlanabilir. ‘Damat Ferit’ benzetmesinden çekinen Erdoğan’ın Albayrak’ın yerine Yıldırım’ı tercih edebileceği konuşuluyor ‘Damat Ferit’ kimdir? Paris, Berlin, Petersburg, Lond 1919’da Tevfik Paşa hükümetinin istifasının ar ra elçiliklerinde gö dından yeni hüküme rev aldıktan son ti kurdu. Sadrazamlığı ra 1885 yılında Sultan döneminde İzmir işgal Abdülmecit’in kızı ve edildi. Kuvayı Milliye’nin Vahdettin’in kız kardeşi Mediha Sultan ile Damat Ferit oluşmasına zemin hazırlayan işgalin ardından evlendirildi. İttihat ve Terakki Damat Ferit hükümeti istifa Cemiyeti’ne karşı muhalefetin etti. Ancak yeni hükümeti kur yükseldiği 19111912 döneminde ma görevi yine kendisine veril Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın ku di. Mustafa Kemal ve arkadaş rucuları arasında yer aldı. Fır ları için idam fetvası çıkarıldı, kanın ilk başkanı oldu. Mart Sevr Anlaşması’nı imzaladı. ‘Damat Berat’ kimdir? Albayrak, yükseköğretimini İstan kanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Esra Erdoğan ile bul Üniversitesi İngiliz evlendi. 2007 yılın ce İşletme Bölümü’nde da Çalık Holding’in tamamladı. New York Genel Müdürlüğüne Pace Üniversitesi’nde (CEO) kadar yüksel İşletme Yönetimi bölümünde yüksek li Albayrak di. 2013 yılında Çalık Holding’den ayrıldı Sa sans yaptı. 1999 yılında Ça bah gazetesinde köşe yazarlı lık Grubu’nda çalışmaya başla ğını üstlendi. 1 Kasım seçimleri dı. 2002 yılında holdingin ABD nin ardından kurulan hükümet ofisinde finans direktörü oldu. te Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba 2004 yılında, dönemin Başba kanlığı koltuğuna oturdu. Selvi: Önümüzdeki yaz AKP için sıcak geçecek Hürriyet gazetesi yazarı Ab Davutoğlu’nun arasında hassadülkadir Selvi, AKP teş siyet alanı oluştuğunu söyledi. kilatına ilişkin yetkilerin Baş Abdulkadir Selvi’nin, “AK Par bakan Ahmet Davutoğlu’ndan ti sürprizlere gebe” başlığıy alınarak MKYK’ya verilmesiy la yayımlanan yazısında önü le ilgili kulis yazdı. “Başbakan, müzdeki yazın AKP için sıcak MKYK’ye girmeden önce en geçeceğini söyledi. Başbakan önemli görüşmesini Cum Davutoğlu’nun il ve ilçe hurbaşkanı Erdoğan’la başkanlıklarıyla ilgili ola yaptı” diyen Selvi, “Bu rak MKYK’nın kendisine görüşmede yetki dev verdiği yetkiyi MKYK’ya ri ve MKYK’nin ertelen iade etmesi konusuna de mesi gibi seçenekler ko ğinen Selvi, “Ama belli nuşuldu. Cumhurbaşka ki bir enerji birikmiş. Bir nı Erdoğan, sorunun bü güç denemesi ya da gü yütülmemesini istedi. Cumhurbaşkanı’nın, “Bü Selvi cün sınırlanması yoluna gidilme kararı alınmış. yütülecek bir sorun değil. Ak Ciddi bir kriz yaşandı. Tam ola şam zaten beraber olacağız, rak da aşıldığı söylenemez. Ma orada konuşuruz” sözleri üze yıs ayındaki MKYK’yı görmek rine Başbakan’ın, MKYK’ye lazım. Kritik bir sürecin içine yetki devri önerisini kendisi giriyoruz. Geçmişte Özal son nin getirmesi sonucunda büyü rası ANAP’ta, Demirel sonrası yebilecek bir kriz aşılmış oldu” DYP’de sancılı süreçler yaşan ifadesini kullandı. mıştı. İbret verici örneklerdi” Abdülkadir Selvi, 29 Nisan ifadelerini kullandı. MKYK’sindan sonra Erdoğan ile l Haber Merkezi ‘yCaezmdıi’liBdadrialassı ‘Pelikan dosyası’ yazısını, A Haber’deki programlarıyla bilinen Cemil Barslas’ın yazdığı iddia edildi. BirGün Gazetesi Yayın Danışmanı Barış İnce, Twitter’dan “Reisçilerle kısa adamcılar bu pelikan bildirisi ile kavgayı ortaya saçtı ya. Barlas’ın oğlu yazdı onu ve yanında çalışan biri paylaştı” dedi. İddiaları yalanlayan Barlas ise Twitter’dan, Barlas “Siyasette herkes en yakınındakilere dikkat etsin. Çok sinsi bir döneme girdik. Kimsenin titrine, makamına bakmayın. Yaptıklarına bakın. Daha kimse henüz esasa girmedi. Henüz usul tartışması yürüyor. Asıl konu bir esasa gelsin de görelim” mesajını paylaştı. Fsiıyraats:iDmaevvuttaodğılru AKP’nin kurucuları arasında yer alan ve şu an HDP Mer sin Milletvekili olan Dengir Mir Mehmet Fırat, “Abbas yolcu. Da vutoğlu bundan sonraki dönem de siyasi mevtadır. Büyük bir ih timalle Damat Bey (Berat Al bayrak) getirilecek. Ama belki o bir süre geriye bırakılabilir. Ama yapılacak olan şey o. Ya o gelecek ya Binali (Yıldırım) Fırat Bey gelecek. Birisi atanacak” dedi. Fı rat Haber Ajansı’na koruşan Fı rat, “Sayın Davutoğlu genel baş kanlığı kaybetti. Ayrılması lazım. Çünkü doğrudan doğruya kişili ğine yapılan ağır bir saldırı var. Ama maalesef pişkinlik bu dö nemde geçer akçe” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katılımıyla Cumhurbaşkan ‘Geri adım atmayız’lığı Sarayı’nda 6. kez toplandı. Erdoğan’ın sağında oturan Davutoğlu’nun gergin yüz ifadesi fotoğraflara da yansıdı. Kurtulmuş, “Kavgalarla dokunulmazlık dosyalarını rafa kaldırtırız diye düşünmesinler” dedi Bakanlar Kurulu, dün, 6. kez, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda toplandı. Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Anayasa Komisyonu’nda HDP ve AKP’liler arasında yaşanan yumruklutekmeli kavgaya ilişkin “Bu görüntüler TBMM’ye yakışmıyor. Hiç kim se, hükümete geri adım attırır, rafa kaldırırız diye düşünmesin. Kim ne yaparsa yapsın, dokunulmazlık dosyaları milletin istediği istikamette Meclis’e gelecek” dedi. 85 saldırı engellendi: Terör saldırılarının milletimize zarar veremez noktaya gelebilmesi için gece gündüz çalışıyoruz. Ocak ayından bu yana çok sayıda önlenmiş olay var. 85 önem li olay önceden istihbaratları yapılarak önlenmiştir. Bunların 49’u canlı bombadır ya da patlayıcı maddelerle donatılmış araç ve gereçlerdir. Kilis’teki saldırılar: Önlemler gözden geçiriliyor. Önden gözetleme için birtakım adımlar atılıyor. Beş kişilik bir heyet geçen pazartesiden itibaren yer aldı. Kamu diplomasisi olarak neler yapılabileceği, endişelerin nasıl giderileceğini konuştular. Vize serbestisi: Parlamento yu mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde çalıştırmak için samimi bir gayret sarf ediyoruz. Bunun, Avrupa’daki samimi siyasetçiler tarafından da görüleceğini düşünüyorum. Türkiye’ye “Ağzıyla kuş tutsa yaranamaz” gözüyle bakan siyasetçiler de olabilir. l ANKARA / Cumhuriyet Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun MKYK darbesiyle teşkilatları atama yet kisinin elinden alın masından sonra ‘peli kan dosyası’ndaki id diaların ortaya atılma sı, büyük bir fırtınanın ha bercisi olarak nitelendiriliyor. Parti kulislerinde, “Cumhurbaş kanı Erdoğan ve Davutoğlu uzla şabilir ya da kavga daha da bü yüyebilir. Eğer uzlaşma olmazsa Davutoğlu’nu isti faya zorlayan ham leler gelebilir” bek lentisi dile getirili yor. Bir genel baş kan değişiminin EMİNE KAPLAN gündeme gelmesi durumunda ise Berat Albayrak se çeneği konuşulsa da Erdoğan’ın “Damat Ferit” benzetmelerinin partiye zarar vereceği kaygısıyla tercihini Binali Yıldırım’dan ya na kullanacağı konuşuluyor. Par ti kulislerinde, şu değerlendirme ler yapılıyor: Amaç Erdoğan’a yanaş mak: Partide bir süredir ne Davutoğlu’nun ne de Erdoğan’ın ekibinde yer alamayıp arafta ka lanlar var. Son gelişmelerden sonra partide büyük bir fırtı na kopacağını düşünerek saf be lirlemeye çalışıyor olabilirler. Davutoğlu’nun kalıcı olmayacağı nı düşünerek Erdoğan’ın ekibin de yer almak için Saray’a şirin görünmek istiyorlar. Kılıçlar çekilmedi: Erdoğan ve Davutoğlu arasındaki kriz bü yük. Ama henüz kılıçlar çekilme di. Davutoğlu, bugüne kadar her krizde geri adım attı ve kriz bu şekilde çözülmüş gibi göründü. Ancak Davutoğlu, geri adım at mış gözükse de Erdoğan’ın onayı nı almadan ya da emrivaki yapa rak aldığı kararları uygulamaya çalıştı. Erdoğan, Davutoğlu’nun bu tavrında ısrarcı olursa duru mu sürdürülebilir görmüyor. Yarış istemiyor: Bundan sonra Erdoğan ve Davutoğlu açısından iki seçenek var. Ya uzlaşacak lar ya da bir lider değişimi gün deme gelecek. Erdoğan, kongre de birden fazla adayın çıkmasını ve bir yarışı istemez. Bu durum da Davutoğlu’nun kendi isteğiyle genel başkanlıktan ayrılması ka lıyor. Erdoğan, eğer değişime ka rar verirse Davutoğlu’nu istifaya zorlayan adımlar gelebilir. Damat Ferit kaygısı: Genel başkan değişimi durumunda ilk aday Binali Yıldırım. Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın da is mi geçiyor. Ancak genel baş kan olmak isteyen birçok isim var. Erdoğan, genel başkan seçi mini yaparken “Yıldırım Akbu lut” benzeri bir hükümet olma ması için tercihini Yıldırım yeri ne Davutoğlu’ndan yana kullan dı. Erdoğan, bu kez “Damat Ferit” benzetmeleri yapılacağı, bunun da partiye zarar vereceği kaygı sıyla Yıldırım’ı tercih edebilir. Davutoğlu ne yapar: Davutoğ lu, istifa etmek yerine Erdoğan’la uzlaşmanın ve Saray’ı kızdırma dan istediği şeyleri yapmanın yo lunu arayabilir. l ANKARA ‘Devlet elden gidiyor’ acelesi Dışişleri, asker ve MİT’in Davutoğlu’nun arkasında saf tutmaya başladığına ilişkin kaygılar operasyonu hızlandırdı. Sonbaharda beklenen müdahaleler öne çekildi Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yetkilerinin tırpanlandı larında ani değişiklikler kendini gösterdi. “Devlet” kavra ğı 29 Nisan darbesinin arka mı etrafında 3 kurum planında “Devlet elden gi daki gelişmeler dik diyor” kaygısının yaşandığı kat çekti. Bunlar; as da ortaya çıktı. ker, Dışişleri ve MİT. Davutoğlu’na 29 Ni Bu 3 kurumun Başba san darbesinin ardından AKP’deki krizin boyutları her düzeyde kendini hisset EGrüdlem kan Davutoğlu’nun arkasında saf tuttukları gözlendi. tirmeye devam ediyor. Yeni Bir ilk: Asker, Dışiş yeni kriz alanları kendini gösteriyor. leri ve MİT’in AKP içinde iki ayrı ik Partideki iç tartışmanın devlet tidar gücü görerek birini tercih et içindeki boyutu da kulislerde ses mesi, özellikle Erdoğan çevresinde lendirilmeye başlandı. MKYK dar kaygılara yol açtı. AKP’nin iktida besinin devlet organları ile doğru rı süresinde bunun bir ilk olduğun dan ilişkisi Ankara kulislerinde şöy dan hareketle Davutoğlu’nun gü le anlatılıyor: cünün azaltılması gerektiği yolunda Devlet kaçıyor: AKP’de yeni görüş birliği oluştu. 29 Nisan’da anayasa, başkanlık sistemi ve do ki MKYK’de Davutoğlu’nun atama kunulmazlıklarla ilgili takvime bağlı yetkilerinin elinden alınması bu ne süreç yürütülmeye çalışılırken dev denle gerçekleştirildi. letin en önemli organlarının tutum Operasyon öne çekildi: Asker, Dışişleri ve MİT içinde bu tür tutum değişikliği olmasaydı, Davutoğlu’na yönelik bu aşamada bir müdahale beklenmiyordu. Davutoğlu’na müdahale için yeni anayasa, başkanlık sistemi ve dokunulmazlıklarla ilgili süreç beklenecekti. Yeni anayasa başkanlık ve dokunulmazlıklarda başarılı sonuç alınamaması halinde sonbaharda, ekim, kasım aylarında Davutoğlu’na yönelik müdahaleler öngörülüyordu. Ancak devlet kurumları içinde de konum değiştirmeler gözlenince operasyon öne çekildi ve 29 Nisan’da düğmeye basıldı. Gül ve Arınç etkisi: Operasyonun öne çekilmesinde halen dışarıda olsalar da parti içinde özgül ağırlıkları olan Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ın hareketlilikleri de etkili oldu. Partide gidişattan rahatsız olanların etraflarında toplandığı Gül ve Arınç’ın da aynı dö nemde Davutoğlu ile yakınlaşmaları operasyonun öne çekilmesinde bir başka etkili neden oldu. Siyasi çevrelerde bundan sonraki süreçte Davutoğlu’nun ne yapabileceği sorusuna da yanıt aranıyor. Kendisinin tek güç haline gelmesini amaçlayan bir kalkışma içine girebileceğini düşünenlerin sayısı yok denecek kadar az. Ancak açık bir mücadele yerine yine dışarıya kriz görüntüsü vermeden içeride kendi kadro ve gücünü artırarak, yola devam etmek isteyeceği görüşleri seslendiriliyor. Pelikan’ı kim yazdı: AKP içinde büyük tartışmalara yol açan Pelikan dosyasının kim ya da kimler tarafından kaleme alındığı yolunda da hummalı bir araştırma yürütülüyor. Dosyanın Davutoğlu muhalifleri tarafından ortaya atıldığı konusunda yaygın bir görüş birliği bulunuyor. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle