18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 17 Mayıs 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN Dokunulmazlık mesaisi başlıyor HDP, Genel Kurul’daki ilk turda hem görüşmeye hem oylamaya katılacak AKP’den ikinci ‘yetmez ama evet’ hamlesi “Dokunulmazlıklara evet derseniz bundan sonra Diyarbakır’a rapor yazmaya gelmeyin”. HDP’li kimi vekiller CHP’li vekillerin yüzüne karşı söylüyor bu sözü. Bugün Meclis’te görüşmeleri ve ilk oylaması yapılması planlanan dokunulmazlıkların kaldırılması tartışması Türkiye’nin kaderini belirleyecek. Bu nedenle her parti kendi stratejik hamlesini uygulamaya koymuş durumda... Önce CHP’ye bakalım. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir canlı yayında “Anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz” açıklamasının ardından CHP’de kazan kaynamaya başladı. Bazı vekiller açık açık “hayır diyeceğim” diyerek oy renklerini belirttiler. Parti yönetimi vekilleri konuşmamaları konusunda uyardı. Kemal Bey’in, anayasaya aykırı olduğunu bilmesine rağmen neden evet diyeceğini söylediği ise bir türlü anlaşılamadı. Kulislere yansıyan bilgiler arasında “parti içindeki ulusalcı vekilleri bastırmak ve ulusalcı CHP seçmenini kaybetmemek” için bir hamle olduğu yer aldı. Genel merkeze yakın isimlere göre bu bilgi doğruydu ama Kemal Bey’in bir “stratejisi” daha vardı bu cümleyi kurarken. Kamuoyu önünde “evet” diyeceklerdi ama oylamada “hayır” oyu kullanacaklardı. Daha sonra da “Bakın biz evet dedik AKP’liler hayır oyu kullanmış” diyerek AKP’yi sıkıştıracaktı. CHP’den 67 vekil Ama bu “stratejik hamle”sini yürütemedi Kemay Bey. Çünkü parti yönetiminin ve vekillerin çoğunun bundan haberi yoktu. Haberdar olduklarında da iş işten geçmişti... O nedenle Kemal Bey, önceki gün Van’da yapılan genişletilmiş il başkanları toplantısında “367’yi bulamazlar” diyordu. Evet oyu verecek CHP’li vekillerin 67’yi geçmeyeceği kesin bir dille dile getiriliyor. Hatta “evet” diyeceğini açıklayan bir genel başkan yardımcısına bile “İstersen bir genel başkanla konuş bakalım o evet mi diyecek” denildiği, Kemal Bey’le görüştükten sonra da oyunu değiştirdiği anlatılıyor. Gelelim AKP’nin hamlesine... 367’yi bulamayacağını bilen AKP, planlarını referandum üzerine kuruyor. Ama sadece dokunulmazlıkları halkoylamasına sunarak “HDP’yi dolayısıyla Kürtleri Meclis’ten tasfiye ediyor, başkanlığın yolunu açmaya çalışıyor” eleştirilerine karşılık “çok şıklı” anayasa değişiklikleri üzerinde çalışıyor. Referandumda dokunulmazlıkların kaldırılmasının yanına ikinci değişiklik önerisi olarak “Partili Cumhurbaşkanlığı”nı ekleyecek. Üçüncü değişiklik önerisi ise “seçim barajının düşürülerek, bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmasını sağlayacak anayasa değişikliğini hayata geçirmek” olacak. Böylece AKP, hem CHP’yi hem de HDP’yi “Ne yani barajın düşürülmesini istemiyor musunuz” diyerek köşeye sıkıştıracak. Dokunulmazlıkların kaldırılması referandumunu da barajı düşürme ambalajına saracak. Bir nevi yeni bir “yetmez ama evet” hamlesi yapmış olacak... AKP’ye sürpriz hazırlığı HDP bugün genel kuruldaki görüşmelere ve oylamaya katılacak. Bir HDP’li “Bizim katılıp katılmamamız sonucu etkilemeyecek. Ama oylamaya katılıp AKP’den hayır diyeceklerin elini rahatlatacak bir sürpriz üzerinde konuşuyoruz” diyor. Eğer kulislerde dillendirilen “sürpriz”i uygularlarsa dokunulmazlıkların kaldırılmasına “hayır” diyecek AKP’li vekillerin elini ciddi biçimde rahatlatacak HDP’liler. Ve AKP’nin bütün planlarını etkileyecek bir kurultay kriziyle baş başa kalan MHP. MHP’den de Bahçeli’ye karşı olan ve AKP’nin dokunulmazlık hamlesiyle başkanlık yolunu açmasından endişe eden kimi milletvekilinin “hayır” diyeceği konuşuluyor. Türkiye’nin önünde bir sandık var. Ama bu sandık referandum sandığı mı yoksa erken seçim sandığı mı olacak, bu ay sonunda netlik kazanmaya başlayacak. Yazın sıcaklığına siyasetin sıcaklığı da eklenecek. Bakarsınız, “seçim barajının düşürülmesi”yle ambalajlanmış dokunulmazlıkların kaldırılması ve partili cumhurbaşkanlığı referandumu da ikinci “yetmez ama evet” pişmanları dalgasına yol açar! Dokunulmazlık konusunda TBMM kında fezleke bulunan milletvekillerinin mevcut dosyaları üzerin Genel Kurulu’nda deki dokunulmazlığın ki ilk tur görüşmeler kalkması öngörülüyor. de parti tabanından MAHMUT TBMM Genel “Meclis’te kalın” me LICALI Kurulu’nun bugün sa sajı alan HDP hem at 15.00’te açılması görüşmelere hem de nın ardından siyasi oylamaya katılacak. HDP Eş partilerin grup önerileri gö başkanları Selahattin Demir rüşülecek. Belirlenecek tak taş ve Figen Yüksekdağ’ın vime göre dokunulmazlık gö da görüşmelere katılarak oy rüşmelerine geçilecek. İkinci kullanması bekleniyor. tur görüşme 20 Mayıs’ta saat Anayasa Komisyonu’nda 10.00’da yapılacak. milletvekillerinin yaralandığı kavgalara neden olan do Taban: Katılın kunulmazlık konusundaki Partililerle bir araya gelen anayasa değişikliği teklifinin HDP’li vekiller ve MYK üyele TBMM Genel Kurulu’ndaki ri dün de Demirtaş başkanlı görüşmelerine bugün başlanı ğında toplarak parti tabanın yor. Anayasa değişikliği ola dan çıkan mesajı değerlen rak sunulan teklife göre, hak dirdi. Edinilen bilgiye göre, HDP tabanının çoğunluğunun Meclis’ten çekilmeyin görüşü dile getirdiği, HDP’nin halkın iradesini temsil ettiği ve mücadele yerinin Meclis olması gerektiği görüşünü belirtti. Eşbaşkanlar katılıyor Seçim bölgelerinde çalışmalar yapan HDP’li vekiller parti tabanın mesajlarını aktarırken, bu kapsamda dünkü toplantıda HDP’nin hem görüşmeye hem de oylamaya katılması konusunda net karar alındı. Birinci tur görüşmeye HDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın da katılacağı ifade edilirken, HDP’nin kürsüden dokunulmazlık konusundaki görüşlerini dile getirecek. l ANKARA DAVUTOĞLU’NDAN VEDA Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun veda turları sürüyor. de ise Bakanlar Kurulu üyeleri ve eşleri için yemek verdi. Davutoğ Başbakanlık personeli ve aileleri lu, Türkiye Karma İstişare Kurulu ne önceki akşam veda eden Da üyesi TOBB Başkanı Rifat Hisarcık vutoğlu dün de kızı Hacer Büke lıoğlu, Türkİş Genel Başkanı Ergün Davutoğlu’nun da öğrenim gördü Atalay, TESK Genel Başkanı Ben ğü Hacı Ömer Tarman Lisesi’ni zi devi Palandöken, MemurSen Ge yaret etti. Daha sonra Muazzez nel Başkanı Ali Yalçın, TİSK Genel Karaçay İlkokulu’nda kızının da pi Sekreteri Bülent Pirler, Kamu yano çaldığı Gençlik Konseri’ni Sen Genel Başkanı İsmail Kon dinledi. Ardından TBMM Başka cuk ve TürkiyeAB KİK Sekrete nı İsmail Kahraman’ı ziyaret etti. ri Mustafa Bayburtlu ile Çankaya Davutoğlu dün akşam saatlerin Köşkü’nde dün bir araya geldi. AKP’de Başbakan yoklaması başladı İlk günkü toplantıların ardından Binali Yıldırım ön plana çıktı AKP’de başbakanlık ve genel başkanlık için ilk temayül yoklaması dün başladı. Yoklamaya, il başkanları, il belediye başkanları, il genel meclis başkanları ve büyükşehir belediye meclislerindeki AKP’li başkanvekilleri katıldı. Dünkü toplantıda partililerden, kapalı zarf içinde genel başkanlık koltuğunda kimi görmek istedikleri soruldu. Partililerden tek bir adayı yazmaları istendi. İlk gün yapılan toplantılar sonucunda, yeni Başbakan ve genel başkan adayı olarak Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım isminin öne çıktığı öğrenildi. AKP’deki aday yoklama çalışmaları bugün de sürecek. Bugünkü toplantıya tüm AKP’li vekiller ile birlikte, parti Kurucular Kurulu, Merkez Karar Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu, Mer Berat Albayarak FT: Ekonominin başına Albayrak getirilecek Financial Times gazetesi, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görevden alınmasıyla, ekonomik reformların durma noktasına geldiğini yazdı. Gazeteye konuşan iki AKP’li, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayarak’ın, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in yerine getirileceğini söyledi. Şimşek’in bu konuda yorum yapmadığı belirtilen haberde, “Şimşek görevinde kalsa bile, AKP içinde tutulmayan ve mali olarak pahalı reformları kabul ettirmeyi başarabileceği konusunda şüpheler var” denildi. l Haber Merkezi kez Demokrasi Hakem Kurulu ve Siyasi Etik Erdem Kurulu üyeleri katılacak. Yoklamada aynı usul takip edilecek. İki gün sürecek 813 kişinin görüşünün alınacağı temayül yoklamasının ardından temayül sonuçları değerlendirme komisyonunda ele alınacak. Genel Başkan adayı perşembe veya cuma günü genel mer kezde düzenlenecek törenle kamuoyuna açıklanacak. Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş, “Genel başkanımız kendisi açıklamayı uygun görmezse Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkanımız vardır, olmazsa tertip komitesinin başkanı olarak biz açıklarız. Karar verilmedi” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet DENİZ BAYKAL’A TEPKİ CHP Kaş İlçe Örgütü’nün düzenlediği pikniğe katılan eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, her gün şehit haberleri geldiğini anımsatarak “Türkiye’nin başına bu çorabı örenlere ‘gel buraya, ver hesabını’ demek lazım” dedi. Bir partili Baykal’a tepki göstererek “Türkiye Cumhuriyeti yıkılmak üzere. 30 yıldır konuşuyorsunuz. Halkın arasına gitme niz lazım” dedi. Baykal’ın “Susalım mı?” demesi üzerine partili, “30 yıldır konuşuyorsunuz yeter artık” karşılığını verdi. Baykal ise “Siyasette kişisel duygular, kızgınlıklar, hırslar, şahsi husumetler, düşmanlıklar vardır. Zeminini, zamanını bilmeden ortaya çıkar. Söyler, ne söylediğinin kendi de farkında değildir. Önemli değil” dedi. l ANTALYA/ DHA haber 5 Zifiri karanlık... Toplumsal sağduyunun önüne bir duvar örülürken, hukuk devleti düzeni, temel hak ve özgürlükler, aydınlanmanın getirdiği uygarlık bilinci ortadan kaldırılıyor... Ötekileştirme, ayrıştırma, toplumu zifiri karanlığa yönlendirirken, Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde şehit düşen sekiz asker bayraklarla, ağıtlarla, dualarla son yolculuğuna uğurlanıyor. Bu acıları hep yaşıyoruz... Yüreğimize gömüyoruz şehitlerimizi, gençlerimizi, bu ülkenin çocuklarını... Ölümden öte bir şey yok! Ha şehit düşmüşsün ha ölmüşsün! Ölen hepimizin evlatları... Çatışmada yaralanmış, ayakları, elleri kopmuş gazilerimiz acının ırmağını çok iyi bilirler... Dağlarda, vadilerde çatıştılar, çatışıyorlar... Kimisi şehit kimisi gazi! Biz nice felaketler yaşadık, katliamlar gördük... İşkencelerden geçtik, zindanlarda yattık... Bize adaletin eşitlik ilkesi olduğunu son yıllarda unutturdular. Vicdansızları gördük, 12 Eylül darbe anayasasının arkasına sığınıp, demokrasi dersi veren özgürlük düşmanlarını... Anadolu uygarlığını yok edenleri tanıdık... Laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yok saydık... Evrensel hukuku, yargı bağımsızlığını, adalette eşitlik ve dürüstlük ilkesini rafa kaldırdık. İktidarda kalmanın tek yolunun baskı ve şiddet yöntemi olduğunu yaşıyoruz şimdilerde. Toplumsal sağduyuyu arıyoruz ama bulamıyoruz. Barış değil savaş istiyoruz... Bir yanda şehitlerimizin cenazeleri öte yanda etkisiz hale getirilen gençler... Biz neden böyle olduk? Hoşumuza mı gidiyor oluk oluk akan kan ve savaş, çocuklarımızın yok olması! HHH Mutlu değiliz çünkü terörle iç içe yaşıyoruz... Ülkeyi yönetenler diyor ki: “Terörle yaşamaya alışacağız!” Terörü bahane edip baskıcı bir rejime doğru yürümek, hak, hukuk, kural tanımaz halde toplumu ötekileştirmek... Her Kürt yurttaşımızı potansiyel terörist olarak yaftalamak, Kilis’te yaşayan yurttaşlarımızın acısını görmezden gelip IŞİD’e kucak açmak... Bugün biz bunları yaşıyoruz! Böyle bir düzende sorunları nasıl çözüp ülkeyi yöneteceksiniz, ekonomimizi işler hale getireceksiniz, anlatın bakalım! Demokrasileri gelişmiş ülkelerde hangi cumhurbaşkanı, muhalefet liderleriyle kavga eder, başbakana “Ben seni istemiyorum” deyip eski partisi üzerinde baskı kurup kongreye gider. Anayasal hukuk düzeni içindeki tarafsız, partisiz cumhurbaşkanı kimliğini unutup, ettiği yemine uymamak ne anlama gelir, biri bunu bana anlatsın! Ne demek oluyor partili cumhurbaşkanı? Anayasa çiğneniyor, hukuk çiğneniyor, başkanlık rejiminin hayata geçmesi için her yol deneniyor. Benim güzel ülkemde yüreğimizi yakan şehit cenazeleri, azgınlaşan terör, her an karşımıza çıkıyor... Terör büyük kentleri vuruyor, insanları canından bezdiriyor, gazeteciler haber yapamaz hale geliyor... Derin ayrımcı, düşmanca bir cepheleşme içindeyiz... Yazık oluyor ülkemize, yazık oluyor çocuklarımıza. Kaç şehit cenazesi kalktı bir hafta içinde, kaç askerimiz, polisimiz, gencimiz öldü... Kilis yaşanmaz halde, insanlar kaçıyor, üniversite öğrencileri kayıtlarını donduruyor... Halk ne diyor Kilis’te: “Biz Türkiye sınırları içinde bir kent değil miyiz? Bizim çığlığımızı niçin duymuyorsunuz?” HHH Şehit cenazeleri, PKK ve IŞİD terörü, katliamlar, mayınlı ve bombalı tuzaklar... Sıcak bir gündemin içinde çalkalanıp duruyoruz işte. Böyle haberler, yazılar halkımızı pek ilgilendirmiyor eskisi gibi... Düşmanca bir cepheleşme ve terör sarmalının içindeyiz toplum olarak... Parlamenter sistemin işlevini ortadan kaldırmak için her yol mubah! Sen misin AKP’Yİ eleştiren Mersin’in ilçelerinden yola çıkan Sarıkeçili Yörükleri develeri ve keçileriyle Karaman’ın Kazımkarabekir ilçesindeki Hacıbaba Dağı eteklerine yerleşti ve 11. Sarıkeçililer Geleneksel Göç Kervanı Şenliği için Çoka Çeşmesi’nin başında toplandı. İddiaya göre 14 Mayıs’ta yapılan şenlikte hükümete yönelik eleştiriler olunca şenliğe katılan AKP’li Karabekir Belediye Başkanı Ali İhsan Alanlı’nın talimatı üzerine su tankeri, çöp konteynerleri, jeneratör ve kurulan bazı çadırlar, görevlilerce götürüldü. Ertesi gün de Yörük Oğuzhan Çoban misafirlerini Kazımkarabekir’e götürürken, belediye çalışanları tarafından yolu kesilerek darp edildi. Yaşananlar üzerine jandarma soruşturma başlattı. Sarıkeçililer Yaşatma Derneği Başkanı Pervin Savran, “Çadırlarımız yıkıldı. İnsanlarımız engellendi. Misafirlerimize saldırı oldu” dedi. Başkan Alanlı ise “Oraya sadece provokatörlük yapmaya gelmişler, hükümeti eleştirmeye gelmişler. Küfürlerle benim üzerime yürüdüler” dedi. Çelik’ten kardeşl DAVUTOĞLU’NA SERT ELEŞTİRİLER katli göndermesi AKP’nin kurucularından eski bakan Hüseyin Çelik, kendi internet sitesinde yayımladığı yazısında, olağanüstü kongre sürecini eleştirdi. “Kardeşlik Hukuku Dediğiniz Bu mu Ola” başlıklı yazısında Çelik, Osmanlı Devleti’nin “kardeş katli” uygulaması ile hanedanın zaman zaman sona erme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirtti. Çelik, “Çok şükür bugün artık ‘kardeş katli’ diye bir şey yoktur. Ancak, şeref ve haysiyetleri ile oynadığımız, bin bir türlü hakaret ve iftiraya uğrattığımız, itibarlarını ayaklar altına aldığımız, sabah akşam trol ve troliçelerin, satılık ve kiralık kalemşör lerin, ekranları dolduran infaz timlerinin saldırılarına muhatap kıldığımız, çileli günlerdeki yol ve dava arkadaşlarımıza, yani manevi kardeşlerimize uygulanan kıyıma ne diyeceğiz?” dedi. Çelik, “Erdoğan’dan sonra, benim şahsen genel başkan adayım hiçbir zaman Davutoğlu olmadı. Ben, Sayın Cumhurbaşkanımızın kendisinden sonra Abdullah Gül’ün AK Parti’nin genel başkanı ve başbakan olması gerektiğini söyledim. Davutoğlu’na da, birçok değerli arkadaşımızın tasfiyesine en azından seyirci kalmasına rağmen, hürmette kusur etmedik” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle