Katalog

Pazartesi 16 Mayıs 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 7 CEM TEKKEŞİNOĞLU Fosilden kurtul Zeytinlikleri Danıştay kurtardı İzmir’in tarihi ve doğal güzelliklere sahip Selçuk ilçesinin tarım arazileri ve zeytinlikler bulunan Gökçealan ile Kirazlı köylerine açılacak taş ocağına, Danıştay geçit vermedi. Yerel mahkemenin “ÇED gerekli değildir” kararını iptal etmesini onayan Danıştay 14’üncü Dairesi kararında, zeytincilik yasasıyla ilgili Danıştay 8’inci Dairesi’nin kararına atıfta bulunup, “Artık kamu yararı kararı alınarak dahi kimyevi atık, toz ve duman çıkaran tesislerin zeytinlik sahalara 3 kilometre mesafe içerisinde yapılması mümkün değildir” ifadesine yer verdi. Avukat Cem Altıparmak, kararla Türkiye’deki tüm zeytin sahalarının bu tür tehlikelerden kurtulduğunu söyledi. l DHA Umudu kaybetme direnİZLENİM Aradan 26 yıl geçmiş. Zaman ne kadar hızlı akıyor. HKaarkaan 26 yıl önce Aliağa’da Türkiye’nin en büyük çevre eylemi gerçekleş tirildi. On binlerce insan el ele tutuşarak İzmir’den Aliağa’ya bir insan zinciri oluşturdular ve termik santral yapımını protesto ettiler. Hükümet çevrecilerin tepkileri üzerine geri adım attı, termik santral yapımından vazgeçildi. Büyük bir zaferdi. O gün ben de eylemdeydim. Kimi slo ganları anımsıyorum: “Aydınlanmak için kararmak niye?”, ”Bir KW saat elektrik için Yatağan’da kaç çocuk ölüyor?”, ”Güneş enerjisi aklınıza gelmiyor mu?”, “Termik santral insanlık düşmanı”... Bir grup genç kadın, “Elimi tut çarpıl mazsın, ben termik santral değilim” yazılı bir pankart taşıyordu. 26 yıl sonra yeniden Aliağa’dayım. Çevrecilerin “Fosil yakıtlara ve termik santrallere hayır” demek için Aliağa’yı seçmeleri boşuna değil. Dünyada 4 Mayıs’tan bu yana 5 kıtada, 13 ülkede fosil yakıtlara karşı eylemler düzenleniyor. Sıra Aliağa’da. Çevreme bakınıyorum. Ülkenin çeşitli illerinden gelen yüzlerce insan var. Ilıpınar Köyü’ndeyiz. 26 yıl önceki gibi on binler yok. Ama müthiş bir heyecan var. Şarkı söyleyenler, halay çekenler, alkış tutanlar, dans edenler... Yediden yetmişe her yaş grubundan insan. Tam bir şenlik havası. Yaşam savunucuları “Kömürden kurtul, geleceği kurtar” diyorlar. “İklimi değil, sistemi değiştir”, “Termik yapma boşuna, yıkacağız başına”, “Enerji yalanına, doğa talanına son”, “Yaşam sermayeden güç lüdür” diyorlar. Her çevre grubu alana girdiğinde bir alkış kopuyor. En çok alkışı İzmir’den bisikletle gelen 70 kişilik “Karşı Bisiklet Grubu” alıyor. Taşıdıkları pankartta şöyle yazıyor: “İsyan, devrim, bisiklet” 26 yıl önceki eyleme katılanlardan bazılarını görüyorum. Saçlar ağarmış. “Yaşlandık ama daha ölmedik” diyorlar. Hâlâ aynı heyecanı yaşıyorlar. 26 yıl önce termik santrala karşı hukuk mücadelesi veren Kemal Anadol ile, dönemin Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’le sohbet ediyoruz. CHP milletvekilleri de alandalar. Atilla Sertel, “26 yıl önceki ey lemde ben de vardım” diyor. 26 yıl önceki eylemin mimari Savaş Emek’i anıyoruz. Aliağa inanılmaz bir kirlilikle karşı kar şıya. 26 yıl önce kurdurulmayan termik santral kurulmuş. Davası sürmesine karşın iki yıldır çalışıyor. İki yeni termik santral yolda. En kirli sanayiler kurulmuş Aliağa’ya. İnsanlar çaresizliğe itilmiş. Durum 26 yıl öncesine göre çok daha kötü. Aliağa’nın tüm sınırları aşan kirliliği giderek İzmir’i de etkilemeye başlamış. Çevreciler, 26 yıl önce Grup Bulutsuz luk Özlem’inin “Acil demokrasi” şarkısını söylüyorlardı. Demokrasi olmadan çevre mücadelesinin başarı kazanması müm kün değil diyorlardı. Aradan 26 yıl geçti. Anadolu’da bir doğa talanı yaşanıyor. İhtiyaç duyduğu muz şey hâlâ aynı: Acil demokrasi... Eylem alanından ayrılırken Praksis gru bunun müziği geliyor kulağımıza. Gezi eylemlerinde TOMA’lara, biber gazlarına ve plastik mermilerine karşı saksafon, gitar, davul ve trampet kullanarak muka vemet ettikleri için yargılanan grup üye leri, şöyle diyorlar şarkılarında: “Umudu kaybetme, diren.” Sonra bir çevrecinin sözlerini işitiyoruz: “Bu daha başlangıç!” Aliağa’da buluşan çevreciler ‘İklimi değil sistemi değiştirin’ dedi Yaşam savunucuları, kömür başta olmak üzere fosil yakıtlar ve buna dayalı enerjiy le çalışan termik sant rallara, Aliağa’nın kirli sanayi atıklarından oluşan cüruf dağları HAKAN DİRİK önünde “dur” dedi. Dünya genelinde geçen haf ta başlatılan fosil yakıtlara karşı kampanyanın son halka sı, Türkiye’de fosil yakıtların “1 No’lu mağduru” Aliağa’nın etki alanında gerçekleştirildi. Türkiye’nin dört bir yanından çevreciler, yaşam savunucula rı, “kömürden kurtul, gelece ği kurtar” sloganıyla Aliağa ile Foça arasındaki Ilıpınar’da bu luştu. Soma katliamının ikinci yıldönümü haftasında gerçek leşmesi nedeniyle daha da an lam kazanan buluşmada Kaz Dağları’ndan, Karadeniz’den, Kuzey Ormanları’ndan, çevre platformlarından katılımcılar, “iklimi değil, sistemi değişti rin” mesajı verdi. Byauşraıydoar insan Karşı Bisiklet grubundan ülkenin dört bir yanındaki çevre platformu üyeleri, siyasiler, milletvekilleri, sivil toplum örgütü üyeleri “Burada insan yaşıyor” diyerek termik santralların yarattığı tahribata dikkat çekmeye çalıştı. 26 yıl önce Aliağa’da kurulmak istenen termik santrala karşı insan zinciri oluşturanların çocukları bu kez eylemdeydi. Eski tüfekler ve yöre halkının da des Eyleme katılan köylüler kendilerine has pankartlarıyla ön saflardaydı. teğiyle “dağ başındaki” kalabalık giderek arttı. Önce Praksis grubunun müziğini dinleyen topluluk, ardından arka plandaki cüruf dağlarına doğru “dur” yazısı oluşturdu. 71 termik daha Daha sonra o cüruf dağlarına doğru zincirde bir araya geldi. Eylemciler adına yapılan açıklamada, fosil yakıt çağının sona erdiği vurgulana rak, “Artık yeter” denildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Pervasızca sürdürülen so rumsuz sanayileşme rotasının sorumluları fosil yakıt şirketlerini ve enerji politikalarını durduracağız. Yeryüzünü, toptan yıkıma götürecek kritik eşiğe getiren, dünyayı hızla yıkıma sürükleyen anlayışa izin vermeyeceğiz. Ülkemizin dört bir yanın da, kömürlü termik santrallar yaşam alanlarımızı zehirliyor. Bu yetmezmiş gibi, Paris Anlaşması’nı imzalamış olmamıza rağmen halen ülkemize 71 yeni kömürlü termik santral kurulmak isteniyor. Tüm Türkiye’yi arkamızda gördüğünüz cüruf dağları, kül barajları ile donatmak istiyorlar. Tüm fosil yakıt projeleri iptal edilene kadar mücadeleye devam edeceğiz.” Evleri ve takılarını kaptırdılar Tüm uyarılara karşın iki kadın daha dolandırıcıların kurbanı oldu Germiyan ‘yavaş köy’ oldu İzmir’in Çeşme ilçesinin Büyükşehir Yasası ile mahalleye dönüştürülen Germiyan Köyü, imzalanan protokolle ‘Slow Food Köyü’ ilan edildi. Türkiye Slow Food kurucu liderlerinden Nedim Atilla ile Germiyan Slow Food Temsilcisi sosyolog Engin Önen, Germiyan Köy Kahvesi’nde düzenlenen törende protokolü imzaladı. Engin Önen İtalya’da başlayan Slow Food hareketinin dünyaya yayılmakta olduğuna dikkat çekip, “Temel mantık endüstriyel üretime karşı küçük üretici ve doğal gıdayı ön plana çıkarmak” dedi. l DHA Bağdat’ta trafik eylemi İstanbul Bağdat Caddesi’nde otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybeden müzisyen Okan Arıkan’ın ailesi ve arkadaşları olay yerinde ‘Bağdat Caddesi’nde trafik terörüne hayır’ yazılı pankart açtı. Grup, Bağdat Caddesi’nde şuursuzca araç kullananların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Okan Arıkan’ın yaşamını yitirdiği yere karanfiller bırakıldı. l DHA Polisin tüm uyarılarına karşın telefon dolandırıcılığının son kurbanları iki kadın oldu. İstanbul Güngören’de telefon dolandırıcılarının tuzağına düşen 62 yaşındaki Gülizar A., önce Altınoluk’ta bulunan 120 bin TL’lik yazlığını 60 bin TL’ye, ardından İstanbul’daki evini 63 bin 500 dolara satarak şüpheliye verdi. Polis, paraları yaşlı kadının evine kadar gelerek alan şüpheliyi yakaladı. Aynı kişinin Zeycan T., adlı kadını da kandırarak evde bulunan bütün ziynet eşyalarını bir torbaya koydurarak kapıdan teslim aldığı or taya çıktı. İki mağdur kadın tarafından teşhis edilen şüpheli yakalanarak adliyeye sevk edildi. Gülizar A’nin eski sabıka lıların fotoğrafların arasından kendisini dolandıran kişi olarak teşhis ettiği Abdullah B. (27), Şişli’de yakalandı. Poliste sorgulanan şüphelinin 14 Mart 2016 tarihinde bir başka dolandırıcılık olayı daha gerçekleştirdiği tespit edildi. Çetenin kurbanı olan Zeycan T’nin, evinde bulunan 7 adet burma bilezik, 2 adet geniş bilezik, 1 adet gerdanlık, 1 adet bileklik, 19 adet çeyrek altın, 4 adet alyans yüzük, altın zincir kolye, bin Avro ve bin lira nakit parayı bir poşet içine koyduğu ve kapıya gelen şüpheliye teslim ettiği öğrenildi. Rafting yaparken boğuldu Rize’nin Ardeşen ilçesinde rafting botundan Fırtına Deresi’ne düşen ve bir süre suda sürüklenen 41 yaşındaki Hüseyin Dizdaroğlu, diğer raftingciler tarafından sudan çıkarıldı ancak yaşamını yitirdi. Jandarma ekipleri, Hüseyin Hüseyin Dizdaroğlu Dizdaroğlu’nun sudan çıkarıldığı yerde inceleme yaptı. Bölgede sabah saatlerinde havanın yağışlı olması nedeniyle Fırtına Deresi’nin debisinin yüksek olduğu gözlendi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. l DHA VEFAT Dinar eşrafından ve Dinar eski Belediye Başkanlarından, merhum Bayram Ali Veziroğlu ve merhume Zehra Veziroğlu’nun sevgili oğulları, Merhume İkbal Sultan ve merhum Hasan Çelikel’in damatları merhume Şenel, merhum Tanbey ve merhum Yıldırım Veziroğlu’nun, Poyzan, Sevgi ve Emine’nin çok değerli kardeşleri, Deniz ve Ali’nin sevgili babaları, Canberk, Melisa ve Selina’nın kıymetli dedeleri, Minna’nın saygıdeğer kayınpederi, Mübeccel Veziroğlu’nun sevgili eşi Dinar eski Belediye Başkanlarından Değerli İnsan KADRİ VEZİROĞLU 15.5.2016 Pazar günü Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 17.5.2016 Salı günü öğlen namazına müteakip memleketi Dinar’da kaldırılacaktır. Tüm sevenlerinin başı sağolsun. AİLESİ C MY B