25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 13 Mayıs 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Demokrasi savaşı haber 5 bedelsiz olmaz’ Kılıçdaroğlu: Bu ülkede Deniz Gezmiş’ler, başbakanlar asılarak bedel ödedi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “tek adamlık” odaklı başkanlık sistemiyle ilgili TOBB Genel Kurulu’nda önceki gün söylediği “Kan dökülmeden olmaz” sözlerinden ge ri adım atmadı. Türkiye’de “dikta re jimi” olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bir kişi Türkiye’nin kaderiyle oynar sa, Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürükleyip uygar dünyadan kopa rırsa, kan dökülmeden bu iş olmaz. Söylediğim AYŞE SAYIN bu. Deniz Gezmiş’ler, başbakanlar asılarak bedel ödediler. Faili meç hul cinayetler bedel değil midir” dedi. CHP liderinin gündeme ilişkin sorula rımıza verdiği yanıtlar şöyle: l Türkiye uygar dünyadan ko parsa...: (Kansız olmaz, sözlerinin anımsatılması üzerine) Gayet açık be nim ifadem, başı sonu kırpılmadan okunursa söylediklerim çok açık. De mokrasi mücadelesi veren bir Türkiye Cumhuriyeti var. Türkiye’de demokra si mücadelesi kolay verilmemiştir. Acı vardır, gözyaşı vardır, idamlar vardır. Eğer Türkiye Cumhuriyeti’nin demok raside kat ettiği mesafeyi, bir kişinin iki dudağı arasına hapsetmeye kal karsanız, bir kişi milletvekili listeleri ni yaparsa, bir kişi yargıya talimat ve rir ve istediği kararı çıkarırsa, bir kişi medya özgürlüğünü kısıtlarsa, bir kişi Türkiye’nin kaderiyle oynarsa, bir ki şi Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sü rükleyip uygar dünyadan koparırsa, bu kolay olmaz, kan dökülmeden bu nu yapamazsınız, kan dökülmeden bu iş olmaz! Söylediğim bu. Bu istismar ediliyorsa, yani biz bunu yapabiliriz mi demek istiyorlar. Buyursunlar yap sınlar bakalım, nasıl yapıyorlar? l Yok etmeniz lazım: Cumhu riyet’in kuruluşunda da aynı şey var dır, demokrasi mücadelesinde de acı, kan, gözyaşı vardır. Şimdi siz bütün kazanımları bir tarafa atacaksınız, her şeyi bir kişi belirleyecek. İstedi ğiniz kadar oy alın her şeyi yapamaz sınız. Bunu yapmanız için, buna kar şı çıkanların tamamını ezmeniz ve yok etmeniz gerekir. l Deniz’ler, Başbakanlar idam la bedel ödedi: Bir dikta yönetimi var ve halkın yüzde 49.5 oyunu alan meşru bir hükümetin başbakanı istifa ettiriliyorsa, bunun neresi demokra si. Davutoğlu direnmedi, hakkını biz savunuyoruz. O makamını bırakarak bedel ödedi. Direnmedi. Demokrasi nin gereğini yapmadı. Kendisine oy veren vatandaşların haklarına sahip çıkmadı. Ama onların hakkını sa vunmak herkesin görevi, benim de. Demokrasiyi her savunanın, bedel ödediği bir dünya var. Bu ülkede De niz Gezmiş’ler, başbakanlar asılarak bedel ödediler. Faili meçhul cinayet ler bedel değil midir? ‘kan’ soruşturması CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ankara Haber Müdürümüz Ayşe Sayın’la konuştu. Kılıçdaroğlu hakkında başkanlık sisteminin “kan dökmeden getirilemeyeceğine” yönündeki sözleri nedeniyle soruşturma başlatıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Kanlı mı kansız mı olacak’ sözünü Türk siyasi literatürüne yerleştiren bugünkü Cumhurbaşkanının siyasi geleneğidir” tepkisini gösterdi. Soruşturma başlatıldığına ilişkin bilgi CHP yönetiminin de tepkisini çekti. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “Ne yazık ki uzun süredir Cumhuriyetin savcıları değil, patronlu rejimin köleleriyle karşı karşıyayız. Genel Başkanımızın tarihi öneme sahip uyarısıyla ilgili başlatılan soruşturma da bu sürecin parçasıdır” dedi. ‘Gezi’de yüzde 50’yi evde zor tutuyordu’ l ERDOĞAN KENDİSİNİ ANLATMIŞ Bir demokrasi mücadelesi veriyoruz, demokrasi mücadelesinin bedel ödenmeden başarı kazandığı hiçbir ülke yoktur. Türkiye’yi bir kişinin iki dudağı arasına asla teslim etmeyeceğiz. Onların geleneğinde kan dökme vardır. Ne diyordu, Gezi olaylarından sonra ‘yüzde 50’yi evlerinde zor tutuyorum’ diyordu. Yani bırakırsam onların tamamını katledecekler, diyordu. Bunu anlatmak istiyordum asıl. Diktatörlük tanımı yapmış, aynı tanıma aynen katılıyorum. Ve Erdoğan’a teşekkür ediyorum. Kendisini anlattığı için. l SAVCISI BİZİ KORKUTAMAZ (Hakkında soruşturma açılmasına yanıt): Erdoğan’ın savcıları bizi korkutmaz ve yıldıramaz. Teröre yardım yataklık yaptılar, diye dilekçe verdik cesaret edip soruşturma açamadılar, bunlar Cumhuriyet’in savcısı değil, Recep Tayyip Erdoğan’ın savcısı bunlar bizi korkutmazlar. Savcıların görevi birilerine uşaklık yapmak değildir. Avrupalılar bir türlü anlayamadı: Davutoğlu neden bıraktı? Kılıçdaroğlu’nun Almanya ziyaretinin ağırlıklı bölümünü hükümet ortağı Sosyal Demokrat Partili (SPD), hükümet üyeleri ve parlamenterlerle görüşmeler oluşturdu. Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier ile Federal Alman Meclisi’nde buluştu. Görüşmeye, Steinmeier’in partisinin “Bahar Buluşması” için davet ettiği Fransa Dışişleri Bakanı Ayrault da katıldı. CHP Genel Başkan Yardımcıları Selin Sayek Böke, Çetin Osman Budak ve Öztürk Yılmaz’ın Kılıçdaroğlu’na eşlik ettiği görüşmelerin ana gündem maddesi Türkiye’deki son gelişmeler oldu. Görüşmelerin ana gündem maddelerinden birisi Başbakan Davutoğlu’nun görevlerini bırakmak zorunda kalması oldu. AKP’nin kültürü farklı Kılıçdaroğlu yüzde 49.5 oy alan bir Başbakan’ın neden görevini bıraktığını Avrupalıların anlayamadığını belirtti. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “AKP de farklı bir kültürün olduğunu, bir kişinin iradesiyle Davutoğlu’nun istifaya zorlandığını ve onun da kabul ettiğini söyledik. Zaten anlayamıyorlar. ‘Yüzde 49.5 oy alan Davutoğlu, neden görevinden istifa etti. Ortada fol yok yumurta yok. Bir kişi istedi diye mi ediyor’ diyorlar.” l BERLİN ‘Bizi bu zalimlerden kurtarın’ diyordu CHP Genel Başkanı Kemal deri Kılıçdaroğlu, etkinlikler ve temas Kılıçdaroğlu’nun, “TÜ lar için TOBB Ge SİAD kadar cesur ola nel Kurulu’ndaki ko madınız” eleştirisi nuşmasının ardından ne, TOBB Başkanı Ri Almanya’ya gittiği için fat Hisarcıklıoğlu’nun verdiği, “Ana muhalefet boşluğu var” ya EGRÜDLEM tartışma AKPTOBB ile CHP kurmayları arasında gerçekleş nıtı, arşivlerin açıl ti. Hisarcıklıoğlu’nun, masına neden oldu. Kılıçdaroğlu’na yöne CHP İstanbul Milletvekili Gür lik yanıtlarına en sert tepki sel Tekin, Hisarcıklıoğlu’nun yi eski CHP’nin genel başkan Kılıçdaroğlu’na yaptığı ziyaret yardımcısı, İstanbul Milletve lerin içeriğini açıkladı. Tekin, kili Gürsel Tekin verdi. Tekin, “Geriye doğru en az 23 kez ge Cumhuriyet’e yaptığı açıkla lerek Kılıçdaroğlu ile görüş mada, Kılıçdaroğlu ile yaptı tü. Ben tanığım. Yanımda biz ğı bazı görüşmelerin içeriğini zat Kılıçdaroğlu’na Erdoğan ve de anlatarak Hisarcıklıoğlu’nu AKP’yi kastederek, ‘Bizi bu za şöyle yanıtladı: limlerden kurtarın’ talebinde l Erdoğan başbakan bulundu” dedi. ken: Hisarcıklıoğlu, 15 yıl Kılıçdaroğlu’nun, “Cesur de dır TOBB’un başında. Kılıçda ğilsiniz” eleştirisi, TOBB Ge roğlu 2010’da bizim genel baş nel Kurulu’na damga vuran, kanımız oldu. Hisarcıklıoğlu, “Böyle bir başkanlık sistemini, Kılıçdaroğlu’nun genel başkan kan dökmeden gerçekleştire lığı döneminde geriye doğru mezsiniz” gölgesinde kalsa da en az 23 kez bize geldi. Kılıç sert tartışmaya neden oldu. Hi daroğlu ile görüştü. Bu ziyaret sarcıklıoğlu, Kılıçdaroğlu’nu, lerinde Erdoğan Başbakan’dı, “Ana muhalefet boşluğu var. Cumhurbaşkanı olmamıştı da Seneye gel boyunun ölçüsü ha. Bu görüşmelere bizzat ta nü al” diye yanıtladı. Bu ya nığım. Görüşmelerde Hisarcık nıt CHP’yi çok kızdırdı. CHP li lıoğlu, Kılıçdaroğlu’na, TOBB CHP’li Gürsel Tekin, Hisarcıklıoğlu’nun 23 kez CHP’ye gelip Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeleri anlattı. Başkanı olarak siyasi iktidarın anlayışından şikâyet etti. Hatta size net olarak söyleyebilirim ki, bu görüşmelerde Hisarcıklıoğlu, Kılıçdaroğlu’na bizzat Erdoğan ve AKP iktidarını kastederek, ‘Bizi bu zalimlerden kurtarın’ talebinde bulundu. l Ayıp ediyor: Kılıçdaroğlu’nun ana muhalefet lideri için zaten görevi bu. Zalimliğe uğrayan kesimlerin savunucusu olmak CHP lide rinin görevi. Ancak kapalı görüşmelerde ‘bizi zalimlerden kurtarın’ diyen önemli bir sivil toplum örgütü liderinin ‘niye cesur değilsiniz’ diye çıkışan ana muhalefet liderine karşı ev sahibi olduğu genel kurulda hükümet sözcüsü gibi konuşması çok ayıp. l Demokrasi bileti yok: Ama ben anlıyorum. Hisarcıklıoğlu çocukluğumuzdaki açık hava sinemalarına kaynak yaparak giren izleyiciye benziyor. O sinemalarda iki tip izleyici vardı. Biri biletli öbürü bilet almadan kaynak yaparak giren. Hisarcıklıoğlu, bilet almadan kaynak yaparak girip sonra da teknoloji o zaman zayıf olduğu için sık sık film kesintileri olunca yüksek sesle ‘makinist’ diye bağıran izleyiciye benziyor. O bağıran izleyici biletli olan değil kaynak yapan izleyiciydi. Hisarcıklıoğlu, 15 senedir TOBB Başkanı ama demokrasi bileti yok. Kaynak yapıyor. Demokrat olmak için biletinizin olması lazım. Gizlice gelip ‘bizi demokrasiden kurtarın’ diyen sonra da arkadan eleştiren Kılıçdaroğlu’nun demokrasiyle alakası yok. Siyasi kriz de var ‘insani kriz’ de! AK Partisi’nde siyaset yapanlar, binbir yolla herkesin sesini sus söylenen sözler ortada, zihniyet ortada, gidişat ortada, adam hâlâ çocuk kandırır gibi ‘kuv turdukları bir baskı ortamında, vetler ayrımı olacak’ diye düpe meydanı boş bulmanın rahatlı düz kendilerinin inanmadığı şe ğı içinde konuşuyorlar. Piya ye herkesi inandırmaya çalışı sada olanlar, ya partilerini, ikti yor. Bulmuşlar ancak orta mek darlarını, misyonlarını sahiden tep çocuğu cinliğinin akıl ede inandıkları için ya da işlerine ceği bir ‘ileri yazılım’ benzetme geldiği için destekçileri. Piya si, tekrarlamaya doyamıyorlar. sada kalanlar, kariyer yapma ‘Yerli sistem’ evrensel değerler adına, iktidardakilerin gözleri den kopuk olmayacakmış da, nin içine bakanlar ya da başka bunu söyleyenler ‘oryantalist zi bir ortamda ciddiye alınması hin çarpıklığı’ içindeymiş de, öy imkânsız olup bu devirde do leymiş de böyleymiş. Boş ver laşıma giren beşinci sınıf ya senize, sizin partiniz çevresin zar, çizer, gazeteci takımı. de ‘evrensel değerler’ ‘Batı yut Kurgulu zavallılar turmacası’, ‘emperyalistlerin dayatması’ filan sayılmıyor mu? İktidar partisi mensupları o Siz kendi gazetelerinizi okumu kadar alışmışlar ki onları karşıla yor musunuz? Anlıyoruz bazı rına alıp, ‘önemli’ süsü verdikleri larınız, aslında o zihniyet çev açıklamalar yapmaya, kendile resinde de, o partide de olma ri bile en bayağısından laf ebeli yı kendine yediremiyor, hayal ğini, en ucuz ‘laf dolandırmayı’, ler başka yerlerde ama, iktidar kamuoyunu idare etmek sanı keyfinden olmak mümkün de yorlar. Son olarak, bir kez daha, ğil, o halde gelsin yarım yama almışlar karşılarına, her söyle lak okunmuş Batılı düşünürler diklerinde boncuk bulmaya kur den söz etmek, gitsin havalı ko gulu zavallıları, iktidar partisinin nuşma merakı. Nerden baksa genel başkanı ve Başbakanı’nı nız hazin bir durum, ama hüz değiştirmek üzere çağrılan ola nünüzü paylaşamayacağız; size ğanüstü kongreye gidişin neden hatırlatmaktan geri duramaya siyasi kriz olmadığını alay eder cağız; siz “En büyük başkan bi gibi dikte ediyorlar. Adı üzerinde, ‘olağanüstü kongre’, tanımı gereği demek ki fevkalade bir durum var, o kadar alışmışlar ki, lafları üzerine laf edilmemesine, gözle görüleni görmeyeceğiz, haykıra haykıra söyleneni duymayacağız, ak zim başkan”, “Reis ne derse o”, “Ya bizdensiniz, ya vatan haini” partisinin bir elemanısınız. Hem fazla karıştırmayın şu ‘evrensel değerler’ laflarını, bir gün başınız derde girer, belki tam da bu merakınız yüzünden hayal ettiğiniz yere bir türlü gelemediniz. lımızı kullanmayacağız, sadece onların iki dudakları arasından Kâr dünyası çıkana inanacağız. Öyleleri çok, Akıl alır gibi değil, sırf liderlik çok olmasına da bu durumun, hayalleri suya düştüğü için son iktidar adına konuşanların ka trene atlayıp AK Parti ileri gele biliyeti ile alakası yok. Nitekim, ni olan birisi, birkaç yıl önce Er çıkmış birisi, “Ben kriz var der doğan Başbakan iken iki par sem var” diyor, neden öyle ol tili sistem önerdiğinde, “Emri sun? Bu iktidar partisinin iç işiy niz olur, iki parti çok, tek parti miş, muhalefet kendi işine bak olsun. Bütün partileri kapatalım sınmış. Hiç de öyle değil, hiç tek parti olsun” diye gürlediğini bir ülkede bir hükümet değişik unutmuş, bize başkanlık siste liği sadece iktidar partisinin iç mi satıyor. Anladık, pek çokları meselesi olamaz, dalga mı ge için “ar dünyası değil, kâr dün çiyorsunuz? yası”, ama bu kadar mı? Belli ki, Diğer taraftan, hiç olmazsa, bu kadar da değil, arkası gele başkanlık sistemini ‘bizim örfü cek. Belki ‘siyasi kriz’den önem müz âdetimize böylesi uygun, lisi, bu ‘insani kriz’, öyle bir ‘in gerisi yabancı işi’ diye savunan sani kriz’ ki hiçbir yardım kuru lar samimi. Oysa, diğer bazıları, luşu çare bulamaz. CHP’Lİ ERDEM, EMNİYET KAYITLARINI AÇIKLADI Lav silahlarıyla sınırı geçmişler! IŞİD’in Suriye’deki gümrük sorumlusu olarak tanınan “Ebubekir” kod adlı İlhami Balı’nın emniyetteki telefon görüşmelerinin kaydını “belgeleriyle” açıklayan CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, IŞİD’lilerin “lav silahlarıyla, keleşlerle Kilis’ten geçtiklerini, ama bunların görmezden gelindiğini” söyledi. Erdem, Meclis’te IŞİD üyelerinin telefon görüşmelerinin emniyetteki kayıtlarını üzerinde “gizli” ibaresi bulunan belgelerle açıkladı. Diyaloglarda IŞİD militanlarının Türkiye’de, Gaziantep ve Urfa’da nasıl örgütlendiklerini ortaya seren konuşmalarda, hangi hastanelerde tedavi gördüklerinin de yazılı olduğu dile getirildi. Erdem, “Hükümet, lav silahlarıyla, keleşlerle Kilis’ten sınırı geçenlerin telefonlarını dinlemiş ama görmezden gelmiş” dedi. Telefon görüşmelerine ilişkin tapelerin bin sayfayı içerdiğini vurgulayan Erdem, emniyet tarafından dinlenen konuşmalarda, terör örgütü üyelerinin “hangi otelde kaldıkları, nerede araba bekledikleri, hangi caminin önünde toplanacakları, arabaların saat kaçta kalkacağı” gibi tüm detayların bulunduğunu vurguladı. Erdem, “Ancak bu şahıslara tek bir operasyon yapılmamış. Hangi otelde kaldığını bildiğiniz bir teröristi neden tutuklamadınız?” diye konuştu. Utanmıyor musunuz? Kilis’te bugünlerde vahim tablolar yaşandığına dikkat çeken Erdem, “Kilis’te bugünlerde hükümetin görmezden geldiği şeyler Eren Erdem ‘Ebubekir’ kod adlı IŞİD’linin telefon görüşmelerinin kaydını açıkladı. oluyor ama hükümetin daha önce de görmezden geldiği şeyler olmuş” dedi. Erdem, şunları kaydetti: “Utanmıyor musunuz bu ülkenin çocuklarını katledenlere göz yummaya? Belgelerde hepsinin nereden aradığı, adresleri belli. Bu belgeler, hükümetin istifa etmesini gerektiren durumdur. Bu belgeler, Türkiye’nin nasıl gecekondu devletine dönüştürüldüğünü, hükümetin elinin ne kadar kirli olduğunu gösteriyor. Bu belgelerden anlaşılıyor ki hükümet, terör örgütleri arasında ayrımcılık yapıyor. Bütün terör örgütlerine aynı mesafede olunmalı.” l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle