22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 16 Nisan 2016 6 ‘Bize Taksim’i hazırlayın’ Dört emek ve meslek örgütü 1 Mayıs’ı kol kola omuz omuza kutlamak istiyor DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, DİSK Genel Merkezi’nde yaptıkları basın toplantısıyla 1 Mayıs programlarını açıkladı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak için İstanbul Valiliği’nden randevu talep edeceklerini belirterek izin verilmediği takdirde İçişleri Bakanlığı ve Başbakanlığa da başvuracaklarını kaydetti. ‘Alanlarda olacağız’ Yazılı açıklamayı okuyan Beko, “Biz dört emek ve meslek örgütü olarak, geçmişte olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs’ta kol kola omuz omuza olmamız gerektiğini ifade ediyoruz. 1 Mayıs bizim için mücadele demektir. 1 Mayıs’ın tarihi dünyanın dört bir yanında ve ülkemizde işçi sınıfının emek ve hürriyet kavgasıyla yazılmıştır. Bugün (dün) burada 1 Mayıs 2016 kutlamaları kapsamında başta İstanbul Taksim olmak üzere, Türkiye’nin dört bir yanında alanlarda olacağımızı ilan ediyoruz. Yasaklama için hiçbir hukuki gerekçesi olmayan hükümetten ve idareden beklentimiz, 1 Mayıs’ın coşkuyla kutlanabilmesi için Taksim Meydanı’nı ha zırlamasıdır. Bu konuda girişimler önümüzdeki günlerde yapılacaktır” dedi. Açıklamada güvenlik sorununa da dikkat çeken Kani Beko, “1 Mayıs’ta Taksim konusunda İstanbul Valiliği ile yapılacak görüşmenin olumsuz çıkması halinde nasıl bir tavır alacaksınız” sorusuna, “İstanbul Valisi’yle, belki de İçişleri Bakanı’yla, Başbakan’la görüşerek her zaman olduğu gibi görüşlerimizi devam ettireceğiz. Bizim dileğimiz 1 Mayıs Birlik ve Mücadele gününde Türkiye’nin alanlarında ve dünyanın birçok yerinde ya şandığı gibi hiç kimsenin burnu kanamadan kutlamak” dedi. Ortak hareket Beko, “Taksim konusunda ısrarcı olacak mısınız” sorusunu şöyle yanıtladı: “Valiyle randevu talebimiz olacak. Onlarla görüşeceğiz. Sonuç alamazsak, İçişleri Bakanı ve Başbakanla da görüşeceğiz. Daha sonra da demokratik kitle odaları, meslek odaları ve siyasi partilerimizle ortak bir değerlendirme yapacağız. Yani ne yapacaksak ortak, birlikte yapacağız” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Yargıya Resmi Gazete şartı Sur’un inşası ve terörün finansmanının engellemesini içeren torba yasa kabul edildi TBMM Genel Kurulu’nda Sur’un yeniden inşası, Kanal İstanbul ve terörizmin finansmanını engelleme gerekçesiyle yeni kayyum düzenlemelerini içeren tartışmalı torba yasa kabul edildi. Torba yasada yapılan değişiklikle riskli alan kararına karşı Resmi Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabilecek. Uygulama işlemleri üzerine ise riskli alan kararına karşı dava açılamayacak. TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün kabul edilen torba yasaya göre, 15 bin polis ve 2 bin 610 sosyal güvenlik denetmeni kadrosu ihdas edilecek. Genel sağlık sigortalıların 25 yaşını doldurdukları güne kadar olan genel sağlık sigortası prim borçlarının tahsilinden vazgeçilecek. Askıya alma yetkisi Maliye Bakanlığı, mal varlığının aklanması veya terörün finansmanı suçuyla ilişkili olduğuna dair şüphe bulunması durumunda; Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından şüpheyi teyit etmek, işlemi analiz etmek ya da gerekli görüldüğünde analiz sonuçlarını yetkili makamlara aktarmak amacıyla 7 iş günü süreyle askıya almaya veya bu işlemlerin aynı süreyle gerçekleşmesine izin vermemeye yetkili olacak. Kayyuma yeni kılıf CMK’de yer alan şirket yönetimi için “kayyum tayini, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi, teknik araçlarla izleme” tedbirlerine ilişkin hükümlerin, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Yasa için de uygulanması benimsenerek kayyum atama koşulları daha da genişletildi. Sur’un inşaası Torba yasada Sur’un yeniden inşasına ilişkin de düzenlemeler bulunuyor. Buna göre, kamu düzeni ve güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu yerlerde; altyapı hizmetleri yetersiz olan veya imar mevzuatına aykırı yapılaşma bulunan yapı ve altyapısı hasarlı alanlar; kamu hizmetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla Bakanlar Kurulu’nca riskli alan olarak kararlaştırılabilecek. Kabul edilen önergeyle riskli alan kararına karşı Resmi Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabilecek. Uygulama işlemleri üzerine ise riskli alan kararına karşı dava açılamayacak. l ANKARA/ Cumhuriyet Güler Mungan ANNE MUNGAN’DAN TEŞEKKÜR Esra Mungan ‘gülüşünüz solmasın hocam’ Tutuklu akademisyenlerin serbest bırakılması için başlatılan özgürlük nöbeti sürüyor. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Esra Mungan için Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde başlatılan nöbete dün İstanbul Eczacı Odası üyeleri, Barış için Sinemacılar ve Barış için Sarıyerliler destek verdi. Sinemacılar Müjde Ar ve Kadir İnanır da nöbete destek mesajı gönderdi. Müjde Ar, “Barış istemek asla suç değildir. Bu bir ifade özgürlüğüdür, onun için akademisyenler serbest bırakılmalıdır” dedi. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Cenap Sarıalioğlu, Genel Sekreter Serdar Göksan ve üyelerin katıldığı nöbette, akademisyenlere yazılan mektup da okundu. Sibel Özkan Tarım’ın okuduğu mektupta, “‘Barış kazansın’ demek için geldik. Bizler inanıyoruz. Gülüşünüz solmasın dostlar. Özgürlük ve barış kaza nacak” denildi. Nöbet sırasında İEO Türk Halk Müziği topluluğu türküler söyledi. Tutuklu akademisyenlerden Esra Mungan’ın annesi Güler Mungan, nöbet tutan eczacıların yanına gelerek tek tek ellerini sıktı ve destek için teşekkür etti. Nöbeti devralan barış savunucuları da akademisyenlerin serbest bırakılmasını istedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Türkiye’de yaşananları görmezden gelemeyiz’ Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri, KKADOTWNI U’PYŞIERTIU Avrupa Parlamentosu’nun vize serbestisine yeşil ışık yakacağına inanıyor musunuz” sorusuna şu yanıtı Türkiye ile Avrupa verdi: Türkiye’yi eleştirip, elleri Birliği’nin (AB) birbirine ihtiya mizi çekmek ve Türkiye’yle yapa cı olduğunu vurgulayarak, “An cak bir şeyimiz yokmuş gibi ka cak katılım müzakereleri yürüt pıları kapatmak istemiyoruz. Av mekte olan bir aday ülkede ya rupa Parlamentosu’nun çoğunlu şananları görmezden geleme ğu Türkiye ile yoğun işbirliğin yiz. Avrupa Parlamentosu’nda ge den yana ve bu diyalog sayesin niş bir çoğunluk, medya özgür lüğü ve Güneydoğu’da yaşanmakta olanlarla ilgili kay ‘TÜRKİYE’Yİ gılarını dile getiriyor” dedi. DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Piri, Türkiye adaylık kriterlerini yerine getirmediğinde bunların dile getirilmek zorunda olduğunu söyledi. Piri, “Türkiye’nin gerekli kriterleri yerine getirmesi halinde Kati Piri ELEŞTİRİRSENİZ...’ Piri, önceki gün attığı tweette Türkiye’yi eleştirdi. Kati Piri paylaşımında; “Türkiye hükümetini eleştirdiğinizde; ya Gülenci, ya terör yanlısı ya da Türkiye’nin düşmanısınız” ifadelerine yer verdi. de Türkiye’de reform süreci çabalarının artmasını ümit ediyoruz. Aynen geçmişte olduğu gibi. Türkiye teknik kriterleri yerine getirir getirmez, derhal vizeyi kaldırmalıyız.” Piri, Türkiye ile AP arasındaki ilişkilerde bundan sonraki adımı ise şöyle anlattı: “Eleştirinin derhal hakaret olarak ele alınmadığı samimi bir diyalog başlatabiliriz. Ben örneğin, Türk mevkidaşlarımın AB’nin sığınmacılar konusundaki politikasıyla ilgili eleştirilerini dinlemekten hoşlanıyorum. Bu politikayı ben de eleştiriyorum. Birbirimize karşı kimi zaman saldırganlığı aratmayan dil kullanmaktan vazgeçelim. Türkiye’nin AB’ye katılım sürecindeyiz. Bu da Türkiye’nin objektif kriterleri yerine getirmesi anlamına geliyor. Türkiye bunları yapmadığı zaman da söyleyebilmeliyiz.” l Haber Merkezi Kanbur Berberoğlu 1 akademisyen tutuklandı Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Nihat Kanbur, “Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması”na (FETÖ/PDY) üye olduğu iddiasıyla tutuklandı. Kanbur’un derslerde “FETÖ/ PDY” propagandası yaptığı ve öğrencileri isyana teşvik ettiği şikâyeti üzerine soruşturma başlatılmıştı. Kanbur hakkında, 4 yıl önce de sınavda öğrencilere hayali iki kadın üzerinden kurguladığı lezbiyen ilişkiyi çok ayrıntılı anlattığı soru nedeniyle soruşturma açılmıştı. FETÖPDY soruşturması kapsamında dün Sivas merkezli 11 ilde eşzamanlı operasyon düzenlendi, 25 kişi gözaltına alındı. Enis Berberoğlu hakkında fezleke Gazetemiz Genel Yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’ün yargılandığı MİT TIR’ları davasında görüntüleri paylaştığı iddia edilen CHP milletvekili Enis Berberoğlu hakkında “suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olmadan yardım etmek” ve “siyasal veya askeri casusluk” suçlarından fezleke hazırlandı. Fezlekenin Adalet Bakanlığı’na ile tilmek üzere soruşturmayı yürüten Başsavcıvekili İrfan Fidan tarafından Özel Suçlar Soruşturma Bürosu’na gönderildiği belirtildi. Dokunulmazlıklar konusunun gündemde olduğu bugünlerde hakkında fezleke hazırlanmasını beklediğini söyleyen Berberoğlu, “Ana muhalefet lideri dahil milletvekillerini içeri atma niyetleri varsa ancak hodri meydan demek lazım” dedi. haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ İstanbul işgal altında İstanbul’u görmemiş ya da semtlerini, caddelerini yeterince tanımayan okurlarımdan özür dileyerek işgal altında bir günün öyküsünü paylaşmak istiyorum. Perşembe günü öğleden sonraki bir saatte bir toplantıdan Beşiktaş’taki evime dönmek üzere arabayla Tophane yokuşundan “Meclisi Mebusan” Caddesi’ne indim.. Karaköy Kabataş arasındaki bu caddede trafik çoğu zaman sıkıntılıdır. Fakat o saatte bu kadarı fazlaydı. Bir kilometreden çok tutmayacak yolu en az yarım saatte aşarak Kabataş İskelesi yakınlarına ulaştığımda yolun kapatılmış olduğunu, genç bir trafik polisinin arabaları gerisin geriye yönlendirmekte olduğunu gördüm… İster istemez dönerken bir an polisin yanında durarak caddenin kapatıldığını gösteren bir uyarı levhasının daha gerideki bir yere neden konulmadığını, işkence olsun diye mi boşu boşuna bu kadar sıkıntıya sokulduğumuzu sormayı düşündüm, fakat birbirini yapışırcasına izleyen araba akışı nedeniyle bu olanaksızdı. Yine ister istemez, çobanın yönetimindeki sürünün bir bireyi olarak yönlendirildiğimiz yöne doğru devam ettim… Kargacık burgacık ve ürkütücü diklikte dönemeçler ve yokuşlar aşarak arka sokaklardan Gümüşsuyu’na ulaşmayı başardığımda bu kez Dolmabahçe yönünde geçilmez trafik yoğunluğuyla karşılaştım. Taksim yönüne döndüm… Bir zamanların AKM’sinin şimdiki hayaletinin önünden geçip Gezi Parkı’nın arkasındaki caddeden yüz metre kadar aşağıya güç bela ulaştığımda ise orada da Dolmabahçe’ye inen caddenin kapatılmış olduğunu, Maçka’ya doğru da geçit verilmediğini görerek yine ister istemez Elmadağ yönüne saptım… Ve o zaman gerçekten de işgal altında bir şehirde olduğum duygusunu yaşamaya başladım… Bütün girişler, köşe başları polislerce tutulmuştu… Arabalar kaplumbağa hızıyla ilerlemekteydi… Elmadağ’dan Valikonağı Caddesi’ne en yoğun trafik akışında on on beş dakikada geçilebilecek mesafeyi aşmam bir saati bulmuş olmalıdır… Sonrasında gece işkencesi başladı… “BirGün” gazetesinin Asmalımescit’teki kutlama yemeğine katılmak üzere eşimle çıktık… En kolay yolun otobüsle Taksim’e gidip oradan metroyla Asmalımescit’e ulaşmak olduğuna karar vererek Beşiktaş’ta otobüse bindik. Gümüşsuyu yokuşuna kadar olan mesafeyi oldukça rahat geçtikten sonra otobüs AKM yakınlarında durdu ve şoför ayağa kalkarak yolculara yolun ileriye doğru kapalı olduğunu bildirdi… Bir süre yürüyerek ulaştığımız Taksim Meydanı sözcüğün tam ve gerçek anlamıyla felç olmuştu… Zincirleme bir kaza olmuşçasına bütün her yerde arabalar birbirine girmiş, kimileri sanırım farklı yollardan kaçmaya çalışırken ters yönlere dönüp öylece kalmışlardı… Bir deprem sonrası ya da az önce bombalanmış bir kent görünümüydü bu… Böyle rezil ve zavallı bir görünümle yaşamım boyunca ne kendi ülkemizde ne başka bir ülkede hiçbir zaman karşılaşmadım… Alanın tam ortasındaki metro girişine yaklaştığımızda çevresinin bariyerle kapatılmış ve üzerine de beton dökülmüş olduğunu görmek şaşkınlıktan da öte bir duyguydu… Sonunda ulaşabildiğimiz Asmalımescit’ten bu kez taksiyle Beşiktaş’a dönüş pek fazla güç olmadıysa da Beşiktaş Caddesi’nden Kadıköy Vapur İskelesi’ne açılan sokak, oraya birkaç yıl önce kondurulan bilmem ne otelinin önünde, araçlara ve yaya geçişine çoğu kez olduğu gibi yine kapalıydı… Barbaros Bulvarı girişindeki trafik ışıklarının iki yanı ise karşıya geçmek için bekleşen yayalarla doluydu… Polis taksinin daha ileri gitmesine izin vermedi ve biz de bekleşen yaya kalabalığına katıldığımızda mesele anlaşıldı… Geçiş izni yoktu… Az sonra onun nedeni de anlaşıldı… Kulak tırmalayan siren çığlıkları eşliğinde ve gerçekten de bir işgal ordusu konvoyu gibi, siyah, zırhlı araçlar, göz kamaştıran yanar döner ışıklar saçarak art arda ve hızla geçmeye başladılar… Bu cehennem görüntüsü de sona erdi ve geçiş izni verildi. Ülkede cehennem ise sona ermiş değil… Habere sansür Sputnik, DİHA, JINHA ve Azadiya Welat’ın sitelerine erişİLEMEDİ Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), Rus ha Türkiye’den engelle ilgili soruya “Sadece bu konuda değil ge ber ajansı Sputnik, Dicle Haber nel olarak konuşuyorum, bütün Ajansı (DİHA), JINHA ve Azadi hükümetleri ifade özgürlüğünün ya Welat’ın sitelerine erişim en korunması yönünde gereken geli kararı verdi. Böylece DİHA, tüm önlemleri almaları yönünde 35. defa engellenmiş oldu. Dİ destekliyoruz” dedi. HA 35. kez, JINHA 5. kez, Azadiya Welat gazetesinin inter ‘Utanç verici’ net sitesi 6. kez sansürlendi. İlk Bilgi Üniversitesi öğretim kez erişim engeliyle karşılaşan üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Sputnik’in 31 dilde yayın ya kararların tek kelimeyle sansür pan bütün siteleri engellendi. olduğunu vurgulayarak “5651 Sputnik’e ne karar ne de gerek sayılı Kanun’un 8/A maddesi, çesi bildirilmedi. Sputnik Türki tamamen siyasi sansür uygula ye kararın yasal nedeni hakkın malarına dönüştü. Basın özgür da açıklama yapılması talebiy lüğüne en ağır müdahale” dedi. le TİB’e yazı gönderdi. Sputnik CHP İstanbul Milletvekili Barış ve Russia Today (RT) Genel Ya Yarkadaş, TİB’in, mahkeme ka yın Yönetmeni Margarita Simon rarına dayanmayan erişim en yan, “Türkiye’deki katı sansür gelleme uygulamasının tama uygulamalarının yeni örneği. men keyfi olduğunu ifade etti. Türkiye’de artık basın özgürlü TGC Başkanı Turgay Olcay ğü gibi bir kavramdan söz etmek to, “Türkiye’deki siyasi iktidar mümkün değil” dedi. RS FM’de dan, bu tutumu terk etmesi Yavuz Oğhan da “Tahammül sı ni istiyoruz ama tam tersine ör kıntısı var. O iade edilen raporla nekler çoğalıyor. Utanç verici” rın da boşuna yazılmadığını gös dedi. Basın Konseyi Başkanı Pı teren gelişme” diye konuştu. nar Türenç, uygulamanın kabul Rusya Dışişleri ise kararı edilemez olduğunu belirtti. TGS “Sputnik’in engellenmesi tama Başkanı Uğur Güç, sansürlenen men hukuk dışı bir eylem ve ifa Sputnik’in uzun bir süredir ik de özgürlüğü ile bilgiye erişme tidara yakın medya kuruluşları özgürlüğü gibi temel insan hak tarafından hedef gösterildiğine ları ve özgürlüklerinin de bariz dikkat çekti. Çağdaş Gazeteci bir ihlali” sözleriyle eleştirmişti. ler Derneği Başkanı Ahmet Aba ABD’den tepki kay, iktidarın kendisini eleştiren herkese düşman olduğunu ABD Dışişleri Bakanlığı Söz ifade etti. l İSTANBUL/Cum cüsü John Kirby, Sputnik’e huriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle