19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 4 Mart 2016 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: İLKNUR FİLİZ 4 acı haber daha haber 11 Mardin’de Üsteğmen Emrah Şahin, Astsubay Abdülkadir Çelik ve Onbaşı Mehmet Karadal, Biz hayatta Sur’da ise Uzman Çavuş Fatih Efiloğlu şehit oldu Mardin’in Dargeçit ilçesi kırsalında düzenlenen operasyonda dün sabaha karşı PKK’liler Türk bayraklarıyla donattı. Astsubay Çavuş Abdulkadir Çelik’in Manisa’nın Gördes ilçesi kırsal Doğanpınar Mahal ile güvenlik güçleri arasında çıkan ça lesi’ndeki baba ocağına ateş düştü. Ev tışmada Üsteğmen Emrah Şahin, Ast li, iki çocuk babası Astsubay Abdulka subay Abdülkadir Çelik ve Uzman On dir Çelik’in babası Hamit ve annesi Fat başı Mehmet Karadal şehit oldu, 8 ma Çelik acı haberle yıkıldı. Şehidin eşi PKK’li öldürüldü. Mersin, Gaziantep ve Keziban Çelik, çocukları 7 yaşındaki Efe Manisa’da 3 eve acı haber gitti. Şehitle ve 2 yaşındaki Zeynep’in de Mardin’de rin cenazeleri dün Mardin’de düzenle bulunduğu belirtildi. Ailenin 5 çocuğun nen törenin ardın dan biri olan şehidin dan memleketlerine gönderildi. Jandarma Üsteğmen Emrah Şahin’in Mersin’in Türk bayrağı asılan baba evi, taziye ziya SUR’DA kanasla retine gelenlerle dolup taştı. şehit ettiler Jandarma Uz merkez Akdeniz ilçesindeki evine acı Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde dün sabah Hasırlı ve Savaş man Onbaşı 22 yaşındaki Muhammet haber gitti. Baba Ca mahallelerinde çatışmalar yaşandı. Karadal’ın Gazian fer ve anne Gülay PKK’lilerin keskin nişancı tüfeği Ka tep’teki baba evine Şahin, oğullarının nas ile açtığı ateşte 2 ateş düştü. Acı ha şehit olduğu haberi uzman çavuş ağır yara berle şehidin anne ni duyunca gözyaş landı. Diyarbakır Asker si Ayşe Karadal ile larına boğuldu. Ai Hastanesi’ne kaldırılan görme engelli baba lenin 2 çocuğundan uzman çavuş Fatih Efi sı Cuma Karadağ ve küçüğü olan şehit loğlu, tüm müdahalelere yakınları gözyaşla Üsteğmen Şahin’in, rağmen kurtarılamaya rına boğuldu. “Dü bir yıl önce evlen rak şehit oldu. Diğer as ğüne gelmişler ba diği belirtildi. Şe Efiloğlu kerin tedavisi sürüyor. bam, ne gelin var, hit evine Türk bay Şehidin cenazesi bugün ne damat” diye fer rakları asılırken va Ordu’nun Ünye İlçesine uğurlanacak. yat eden acılı ba tandaşlar da evlerinin balkonlarını Öte yandan ilçedeki çatışmalarda 2 askerin de yaralandığı ifade edildi. ba, Türkçe ve Kürtçe ağıtlar yaktı. Emrah Şahin Dargeçit’te şehit olan askerlerin cenazeAbdülkadir Çelik leri törenle memleketlerine gönderildi. Şehit polis toprağa verildi Şırnak’ta Çevik Kuvvet Şubesi bahçesinde zırhlı aracın kulesindeki silahının temizliğini yaparken, silahın ateş alması sonucu şehit olan polis memuru 23 yaşındaki Eren Yüca için dün Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’nda tören düzenlendi. Törene, Vali Ali İhsan Su, 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar, Emniyet Müdürü Ce lal Sel ile askeri erkân katıldı. Şehidin cenazesi törenin ardından memleketi Erzurum’a gönderildi. Merkez Yakutiye ilçesindeki babaevinde helallik alınmasının ardından şehidin cenazesi Narmanlı Camisi’ne götürüldü. İl Müftü Vekili Celal Büyük’ün cenaze namazını kıldırmasının ardından Yüca’nın cenazesi polis şehitliğinde toprağa verildi. kalanlarız Okuduğum cümle ok gibi beynime saplanıyor. Avrupa Birliği, Türkiye’nin yasadışı deniz geçişindeki günlük mülteci sayısını binin altına çekmesini istemiş. Denizden yapılan o ölüm yolculuklarının meşruluğu ve kontrol edilebilir olması gerçeği üzerinden açık açık kurulan bu uluslararası ilişki midemi bulandırıyor. Evde duramıyorum. Dışarı çıkıp yürüyorum. Yürürken o okuduğum haberi ve diğer tüm haberleri, çirkin ülke siyasetini, Doğu’daki ağır savaş gerçeğini, ölenleri, ölecekleri, terbiyesizleri, sinsileri, seçimleri, tercihleri, hataları, pişmanlıkları, çıkmazları, karanlıkları aklımdan atmaya çalışıyorum. Gökyüzünü düşünüyorum; toprağı, bitkileri ve hayvanları düşünüyorum. Atalarımızın ellerinin tersiyle ittiği ve ısrarla kendine düşman ettiği güzel ve sade doğanın içinde beni biraz olsun iyileştirecek, köklerime ait bir şey bulurum diye... Yürüyorum. Saatlerce yürüyorum. Ülkenin ve dünyanın yangınını aklıma getirmeden; dünü ve yarını düşünmeden; Yere ve göğe bakarak ve duyduğum tüm kokuları derin derin soluyarak yürüyorum. Yokuşlar çıkıyorum. Kayalara tırmanıyorum. Dere kenarlarından geçiyorum. Deniz kıyılarında dolanıyorum. Birden ayağıma bir can yeleği takılıyor. Derecik’te PKK havanla saldırdı Hakkâri’nin Kuzey Irak’a sıfır noktada bulunan Şemdinli ilçesi Derecik beldesindeki Samanlı Sınır Karakolu üs bölgesine dün sabah saat 05.00 sıralarında Kuzey Irak’ın Kanireş bölgesinden PKK’liler tarafından havan ve uçaksavarlarla saldırı yapıldı. Havan mermileri üs bölgesinin yakınlarına düşerken ölen ya da yaralanan olmadı. Saldırıya askerler anında karşılık verdi. Derecik’te konuşlu 34. Hudut Alay Komutanlığın’dan yaklaşık 1 saat boyunca PKK’lilerin saldırı yaptığı bölge obüs toplarıyla vuruldu. ‘Hiçliğe’ döndüler Cizre’de yasak 2 Mart’ta kaldırıldı. On binlerce Cizreli evlerine dönmek için yola çıktı ancak karşılaştıkları manzarayla bir kez daha yıkıldılar Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından operasyonlar 11 Şubat’ta tamamlandı, sokağa çıkma yasağı ise 80 gün sonra 2 Mart’ta gündüzleri geçerli olmak üzere kaldırıldı. Dün geceki fırtınadan. Sonra tek bir erkek ayakkabısı. Ardından bir bebek terliği. Yanında çatlak bir su matarası. Uzakta sapı kopmuş bir çanta. Çalılarda kırık bir telefon. Kumsalda patlak bir bot. Utancını yitirmiş bir dünya takılıyor ayağıma. Edilmesi zor bir tahammül. Yapılması ayıp bir pazarlık. Yumulması çirkin bir göz. Takılıyor. Takılıyor. Takılıyor. Boğazıma bir şey takılıyor. Devletlerin kelle başı mülteci hesapları demir çiviler gibi beynime saplanıyor. Kendi dertlerine bulanmış rezil ülke gündeminin tam ortasında yabancı bir leke gibi duran korunmasız hayatların yükü, omzuma demirden dev bir kuş gibi konuyor. Gözümü kapatıyorum ve batıyorum. Yerin dibine batıyorum. Yürüyerek, yüzerek, ölerek kıtalardan kı l HAKKÂRİ/ DHA ‘Özyönetim’e 54 müebbet istendi Batman’da HDP Belediye Eş Başkanı Sabri Özdemir ile Gülistan Akel’in de aralarında bulunduğu 54 kişi hakkında, başlatılan soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianame 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, görevden uzaklaştırılan Batman Belediyesi Eş Başkanı Sabri Özdemir ve Gülistan Akel’in de aralarında bulunduğu 54 kişi hakkında “‘Devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. l Yurt Haberleri Anonstan sonra 18 tahliye daha Sur’da sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar 2 Aralık’tan bu yana sürüyor. Önceki gece sivillerin tahliyesi için Cumhuriyet İlköğretim Okulu ve Dört Ayaklı Minare bölgesinde anonslar yapıldı. Anonsların ardından Hasırlı Mahallesi Köprülü Sokak’tan çıkan 13’ü çocuk, 2’si kadın ve 3’ü erkek olmak üzere toplam 18 kişi ellerinde beyaz bayraklarla güvenlik güçlerinin olduğu bölgeye geldi. 18 kişi ifadelerine başvurulmak üzere emniyete götürüldü. Böylece son 24 saatte Sur’da tahliye edilenlerin sayı Yasağın kalkmasının ardından on binlerce Cizreli de evlerine dönmek için yollara koyuldu. Ancak dönebilecekleri bir yer kalmamıştı. Özellikle yoğun çatışmaların yaşandığı Cudi, Nur, Sur ve Yafes mahallelerinde evlerin tamamı yıkılmıştı. Cizrelileri enkazlar arasında kalan eşyalarını kurtarmaya çalışırken birçok vatandaş gördükleri manzara karşısında, evlerinden kalan enkazın önünde gözyaşı döktü. ‘Enkazdan cesetler çıkıyor’ Yaralılar için uzun süre ambulans çağrısı yapılan ve kamuoyunda tartışılan, düzenlenen operasyonun ardından 32 kişinin cenazesinin çıkarıldığı Cudi Mahallesi Bostancı Sokak 23 numaradaki apartmanın da tamamen çöktüğü görüldü. HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Cizre’de insanların öldürüldüğü bodrumlarda hâlâ insanlara dair kemik parçaları, izler ve ceset bulunduğunu anlattı ve Cizre’de bu ölümlerin soruşturulmasını talep etti. Sarıyıldız, “Suç duyurusunda bulunduk” dedi. ‘Yaşanacak yer yok’ Cizre’de 25 Aralık akşamı evinin merdivenlerinde halasının kucağında vurularak öldürülen 89 günlük Miray bebeğin cenazesi ise sessiz sedasız ailesi tarafından toprağa verildi. Miray bebeğin babası Burhan İnce, Cizre’deki son durumu gazetemize şöyle anlattı: “İlçenin içinde dolaşıyorum. Cudi Mahallesi’ndeyim, burada yaşana Çocuklar parkta oynadı Cizre’de operasyon ve yasak sırasıda en büyük sıkıntıyı çocuklar yaşadı. Okula gidemedikleri gibi sokağa ve parklara da gidemeyen çocukların, bomba sesleri arasında psikolojileri bozuldu. Çocuklar, yasağın kalkmasıyla birlikte oyun parklarını doldurdu. Buldukları bir köpekle eğlenen çocuklar güzel anlar yaşadı. cak bir yer kalmamış. Önümde 5 katlı bir bina var, yarısı çökmüş yarısı yanmış. İnsanlar yıkılan evlerinin önünde ağlıyor. Bir battaniye, birkaç parça eşya kalmışsa kurtarabildiği eşyaları alıp yakınlarının yanına ve köylere gidiyor. İnsanlar evlerine girmeye de korkuyor. Her yerde molozlar var. Evini görmeye gelenlerin biri evinde ceset, biri de patlamamış bomba buldu. 3 aydır kimse çalışamadı. Kimsenin cebinde tek kuruş para yok. Hasar, bir değil on değil yüz değil binlerce ev yıkıldı. Çok kötü bir durum var. Herkes perişan durumda. Herkesin düşündüğü tek şey gitmek ama herkeste o imkân yok, gidebilecek bir yer yok. Artık ne olacak bilmiyorum. Çok zor çok .. Kelimelerle anlatılmaz buradaki durum, görmeden inanmazsınız.” talara geçmeye çalışan yığınla insan gözlerimin içindeki karanlığa doluşuyorlar. Yerin dibinden çıkıyorum... Gözlerimi açıyorum. Denize... dün gece yine kim bilir kimleri yeni bir hayata taşıyan ve yine kim bilir kimleri korkunç bir ölümle tanıştıran tekinsiz denize bakıyorum. Uzaklarda çok güzel bir yelkenli... Sanki hayat hep şahaneymiş gibi. Bastığım her karışta başka bir renk çiçek. Papatyalar açmış. İri ve sarı... Küçük ve beyaz. Dağ laleleri açmış, kan kırmızı, pembe, lila. Yonca çiçekleri fırlamış. Sarı, sapsarı. Karabaşlar fışkırmış. Mor, mosmor. Her yanımı bir utanç kaplamış. Kırmızı, kıpkırmızı. Daha önce de defalarca olmuş. Daha önce de defalarca yazmışım. Oldu diye bitmemiş. Yazdım diye geçmemiş. Mevsimlerden mevsimlere hiçbir şey değişmemiş. Şehirler yıkılmış, insanlar yılmış. Pazarlıklar sürmüş... Sürmüş... Sürmüş... Ölenler ölmüş, ölmüş, ölmüş. Biz ölenlerin ardından kendi işine bakanlarız. Ceset dolu denizlerde yelkenlilerimizle dolaşanlarız. Denizlerden bebek cesetleri toplamaya alışanlarız. Denizleri bebek cesetleriyle dolduran iktidarlar arasında tercihler yapanlarız. Vahşi düzenin sahte vaatlerine kananlarız. Vahşi düzenin küçük mükâfatlarıyla kendini avutanlarız. HHH Biz... Biz hayatta kalanlarız. sı 29’a yükseldi. l Yurt Haberleri Yüksekova’da Demirtaş: Geri adım atmayacağızoperasyon Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde hendek ve barikatlara yönelik operasyonlar sürüyor. Polisler tarafından Yeni Mahalle’ye barikat operasyonu düzenlendi. Mahallenin giriş ve çıkışları zırhlı araçlarla kapatılırken sık sık silah sesleri duyuldu. Polislerin zırhlı araçlarla mahallede bulunan Halk Evi’nin (Mala Gel) duvarlarını yıktığı ve tahrip ettiği belirtildi. Çevrede bulunan birçok ev ve iş yerine kurşun isabet ederken çok sayıda zırhlı aracın Dağlıca yolu üzerinde bekletildiği bildirildi. Yüksekova’da binlerce kişi ilçeyi terk etmişti. l Yurt Haberleri Demirtaş, Hatip Dicle, Selma Irmak, Kamuran Yüksek ve Gülistan Kılıç Koçyiğit’le birlikte basın toplantısı düzenledi. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, DTK Eş Başkanları Hatip Dicle, Selma Irmak, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ve HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ile birlikte Diyarbakır’da basın toplantısı düzenledi. HDP’nin çağrısının ardından önceki gün Diyarbakır’da 50’ye yakın yerde yürüyüş düzenlendiğini belirten Demirtaş, “On binlerce insan Diyarbakır sokaklarında ve barış hakkını, özgürlük taleplerini dile getirdi, haykırdı. Provokasyonlara karşı duyarlı olmaya çağırdık. Bütün Diyarbakır halkı Ankara’nın provokatif çağrılarına karşı oyunlara düşmedi. Polisin AKP’nin emri ile yaptığı müdahale ler dışında hiç bir olay yaşanmadı” dedi. AKP insanlık suçu işliyor Çağrılarının süreklilik arz ettiğini ve herkesten her gün saat 16.00’da bulunduğu yerde demokratik tepkisini dile getirmeye devam etmesini istediklerini söyleyen Demirtaş şu görüşlerini dile getirdi: “Sur’da yapılan vahşet devlet hakkı ve hukuku değil, AKP’nin hakkı hukuku değildir. Hükümet, silahlı insanlarla mücadele edecekse bunu bağlayan bir hukuk vardır, onun dışına çıkmıştır, suç işlemiştir. Cizre’de katliam işlenmiştir. Sur’da yüz binlerce insanı evinden etmiştir. Sur’daki vahşet bitene kadar demokratik haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Ama, devran hep böyle dönmeyecektir.” Başbakan Davutoğlu ve İçişleri Bakanı Ala’nın siviller konusunda yalan söylediğini kaydeden Demirtaş, “Tek doğru söylemediler, hayatları yalan. Sur’dan çıkan siviller bunların yalanını ortaya çıkardı” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gana’dan savcıları kendisi hakkında göreve davet ettiğini anımsatan Demirtaş şunları söyledi: “Hakkımızda soruşturma halk korkusu nedeniyledir. Biz halkı hükümete protestoya çağırdığımızda kâbus görüyorlar, tüyleri diken diken oluyor.” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle