28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 28 Mart 2016 12 Sarraf paniği kol geziyor AKP iktidarının başı iyiden iyiye belada. Hangi birini sayayım? Olur olmaz adamlar, olur olmaz nedenlerle “darbe” lafı etmeye başladılar. Kanıtsız söylentiler gazetecilerin, gazete istihbarat servislerinin kulağına daha sık fısıldanır oldu: Benden duymuş olma ama ordu fokur fokur kaynıyor. Bu defa emir ve komuta zincirini aşan bir hareketlilik var… Bu söylentiler bütün varlıklarını ve geleceklerini Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’nin iktidarda kalmasına bağlamış medya sülüklerinin de kulağına mutlaka ulaştı; ama umurlarında değil. Suriye iç savaşına müdahil olma aymazlığı üstünden yürütülen, Ortadoğu’nun ağabeyi olmaya soyunan, nedense hayran olunan Osmanlı’yı ihya etme düşleriyle beslenen, Kürt düşmanlığı ile at başı götürülen dış politika çöktü. Bunu görmeyene, göremeyene “siyasal kör” diyorlar. Ancak bu da AKP medyasının umurunda değil. Nusaybin’de bir haftada 18 şehit verilmesi de AKP medyasının umurunda değil. Kendi halkını düşman yerine koyan bir güvenlik politikasının sorgulanması bir yana, mehter marşı kıvamında kof bir milliyetçilik edebiyatı ile gerçek örtbas edilmeye çabalanmakta. Ensar Vakfı evlerinde ırzına geçilen erkek çocuklardan Beykoz’da tayt giyen öğrencisine sulanan din dersi öğretmenine, Artvin’de erkek çocuklara meraklı bir başka din dersi öğretmenine kadar art arda patlayan sapıklık haberleri de AKP medyasını fazla sallamadı. Şöyle bir değinip, sade suya tirit itirazlarını sıralayıp geçiştirdiler. Ancaaaaak… Ancak Rıza Sarraf adlı bön bakışlı delikanlının Amerika’da tutuklanması aynı medyada elle tutulur, gözle görülür bir panik yarattı. En sıkı kalemşörlerden, kuralına uygun haber yazmaktan aciz editörlere kadar hepsi birer Rıza Sarraf uzmanı kesildi. Sarraf’ın tutuklanmasını paralel yapıya bağlamak isteyen zekâ yoksunu medya şefleri mi ararsınız; Amerikalı savcıyı Gülen Cemaatı’nın tetikçisi olarak sunmayı bile göze alıp okurlarının zekâsı ile alay etmekten çekinmeyenlere mi gülersiniz; “Olabilir, tutuklanabilir. Bizimle, AKP ile alâkası yok ki… Hiç yok, valla yok, billa yok… Hem bize ne canım…” diye köşe yazısı döktürüp, yürekler acısı yaveleri yorum diye önümüze sürenler mi istersiniz… Bir panik, bir korku ki sormayın gitsin… Neden? İnce yorum gerektirmeyen bir soru bu. Domuzuna biliyorlar. Biliyorlar ki 17/25 Aralık günlerinin kilitlerinden biri Rıza Sarraf’ın gün yüzüne çıkma olasılığı yüksek ifadesi. Biliyorlar ki bir dizi siyasal melaneti birlikte kotarıp, ardından kanlı bıçaklı olunca Cemaat’i günah keçisi ilan edip kendi ellerini yıkayabileceğini uman AKP iktidarının yumuşak karnı 17/25 Aralık’tır. Rıza Sarraf adlı, genç yaşında milyar dolarla oynayabilecek bir servetin üstüne konmuş delikanlının konuşması ise bu yumuşak karna inecek okkalı bir yumruk demektir. Yani AKP medyasının sülüklerinin paniklemeleri haklıdır… HHH Düzeltme notu: Dün “Konsoloslar sadece il sınırları dışına çıkmak için izin almak zorundalar” yazmıştım. Yanlışmış. O kural 70’li yıllarda kalmışmış. Yani Cumhurumun Başkanı bir defa daha çuvalladı… CHP’li komisyon Boydak’larla görüştü CHP Cezaevi Komisyonu Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile CHP’li milletvekilleri Necati Yılmaz ve Çetin Arık, Kayseri’de “paralel yapıya finansal destek sağlamak” suçlamasıyla tutuklanan Boydak Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak ve kardeşi, Boydak Grubu Yönetim Kurulu üyesi Memduh Boydak’la, Sincan Cezaevi’nde görüştü. Boydak’lar, CHP heyetine, Fethullah Gülen’i eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in övdüğünü, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kayseri’ye ziyaretinin ardından kendileri hakkında “karalama kampanyaları başlatıldığını” anlattılar. CHP Cezaevi Komisyonu üyeleri, ziyaretin ardından görüşmeyle ilişkin rapor hazırladılar. Raporda, Hacı Boydak ve kardeşi Memduh Boydak’ın görüşmedeki ifadeleri de yer aldı. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) haber EDİTÖR: CAN DOKER SARRAF’IN KURYESİ ADEM KARAHAN’IN BİR ŞİRKETİNE İRAN’DAN PARA GELMİŞ Sarraf’ın ‘İncİ’sİ Miami’de tutuklu bulunan 17 Aralık’ın kilit ismi Rıza Sarraf’ın kuryesi Karahan’a İran devlet bankası Mellat tarafından 20.9 milyon Avro para transferi yapıldığı ortaya çıktı Miami’de tutuklanan Rıza Sarraf’ın kuryesi Adem Karahan, elindeki belgeleri Cumhuriyet’le paylaştı. ABD’yi dolandırmak suçlamasıyla Miami’de tutuklu bulunan 17 Aralık’ın kilit ismi işadamı Rıza Sarraf’ın kuryesi Adem Karahan adına kurulan başka bir şirkete daha İran devlet bankası Mel lat tarafından 20 milyon 944 bin 500 Avro para transferi yapıldığı orta ALİ AÇAR ya çıktı. 4 Nisan’da ABD’de mahkemeye çıkacak olan işadamı Rıza Sarraf’ın Türki ye’deki kuryesi Adem Karahan adına kurulan şirketlere bir yenisi daha ek lendi. Rıza Sarraf tarafından Adem Ka rahan adına kurdurulan şirketlerden İnci Kuyumculuk Sanayi ve Dış Tica ret LTD ŞTİ adına İran devlet bankası Mellat tarafından yapılan para trans ferleri de belgelendi. Cumhuriyet’in ulaştığı belgeye göre şirketin 2010 yılına ait banka hesap larında para transferindeki hareket lilik dikkat çekerken, İnci Kuyumcu luk Sanayi ve Dış Ticaret LTD ŞTİ’nin Aktif Bank’daki 110..39 müşteri he sap numaralı vadesiz Avro hesabına Ekim ve Aralık aylarında yapılan 8 ayrı para girişi bulunuyor. Belgelere göre bankanın Tahran ve İstanbul’da ki şubelerinden toplamda 20 milyon 944 bin 500 Avro para yatırıldığı gö rülürken, daha önce de Karahan adına Deniz Kıymetli Madenler Sanayi ve Dış Ticaret LTD ŞTİ’ne 175 milyon 169 bin 350 TL ve 223 milyon 342 bin 784 Avro para transferi gerçekleştiği belgelenmişti. Müfettişe anlatmıştı Kurye Adem Karahan, 28 Mayıs 2015 günü Sarraf’ın İran’a para trafiğini araştıran Müfettiş Mehmet Eryılmaz’a Mellat Bank’dan para gelen şirketlere ilişkin bilgi vermişti. Mü fettiş Eryılmaz’a yaptığı açıklamada Sarraf’ın, Khagani Abbasov ile birlikte kendi üzerine kurdurduğu şirketin Denizbank’taki hesabına günlük 35 milyon dolar arasında para geldiğini ve parayı çekerek ofise geldiğini anlatan Karahan, paralarla Sarraf’ın adamı Abdullah Happani’nin ilgilendiğini söylemişti. Adem Karahan, müfettişe verdiği ifadesinde üzerine ait Deniz ve Cihan Kıymetli Madenler gibi 56 kayıtlı şirket daha bulunduğunu kaydetmişti. l İSTANBUL Türk işadamı ‘Şerif’in takibinde Bharara aşkı ABD basınında ABD’nin saygın gazetelerin den New York Times, Rıza Sarraf’ın tutuklatan New York savcısı Preet Bharara’nın Türkiye’de kahramana dönüştüğünü yazdı. “Türkiye’de kurumların ve özellikle yargının bağımsızlığına duyulan güven giderek azalırken, Savcı Bharara sosyal medya femonenine dönüştü” diyen gazete, savcının Twitter’da birkaç bin olan kullanıcı sayısının 245 bine fırladığını, Bharara için Türkçe şiirler yazıldığını, hediyeler teklif edildiğini aktardı. ABD’de tutuklu bulunan Rıza Sarraf soruşturmasını yürüten Başsavcı Preet Bharara’nın hazırladığı iddianamede kara para transferinde Mapna Group isminin geçmesi Türkiye bağlantılı Sıtkı Ayan ismini yeniden gündeme getirdi. Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinden Mepna Group ve bağlantılarını kaleme Sıtkı Ayan alan Tolga Tanış, Kanada’ya giden 1 milyon dolarlık para transferinde Mapna Group isminin geçtiğini, söz konusu şirketin İran rejiminin koruyucusu ve katılık yanlılarının kontrol ettiği İslam Devrim Muhafızları Ordusu’ya güçlü bağlantıları olduğunu Metin Göktepe Haber Ödülü Kemal Göktaş’ın Gözaltındayken polis tarafından öldürülen gazeteci Metin Göktepe adına verilen “19. Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri”ni kazananlar belli oldu. Gazetemiz muhabiri Kemal Göktaş yazılı haber dalında 22 Şubat 2016 günü “Sınırı IŞİD emiri ile yönetmişler” başlıklı haberi ile ödüle değer bulundu. Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül de MİT TIR’ları haberiyle halkın haber alma hakkına sahip çıktıkları için Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Ödüller, Göktepe’nin doğum günü olan 10 Nisan’da düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek. Manşette yayımlanmıştı Jüri bu yıl yazılı ve görüntülü haber ödülü dallarında ikişer haberi, ödüle değer gördü. Yazılı haber ödülünü Cumhuriyet ve Birgün aldı. Gazetemiz muhabiri Kemal Göktaş, “Sınırı IŞİD emiri ile yönetmişler” başlığı ile manşetten yayımlanan ve sonraki günlerde de devam eden haberi ile ödüle layık görüldü. Haberde, IŞİD’e katılanlarla askerlerin girdiği kirli ilişkileri ortaya konuluyordu. Birgün Gazetesi’nden Erk Acarer de 8 Ocak 2016 tarihli “Diyanet’ten fetva: Babanın öz kızına şehvet duyması haram değil!” başlığı ile yayımlanan haberiyle yazılı haber ödülüne değer görüler diğer isim oldu. Bu yılki yarışmada İMC TV Kameramanı Refik Tekin, Cizre’nin Cudi Mahallesi’nde ölü ve yaralıları almak için beyaz bayrakla gidenleri izlerken Kemal Göktaş’ın 22 Şubat 2016’da yayımlanan IŞİD haberi, yazılı haber dalında ödüle layık görüldü. polisin açtığı ateş sonucu yaralanmış, yere düşmesine karşın kamerasını kapatmamış ve çekim yapmaya devam etmişti. Tekin, akıllara kazınan çekimi ile görüntülü haber ödülüne değer görüldü. Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muhabiri Devran Toptaş da, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin Diyarbakır Sur’da, Dört Ayaklı Minare’nin önünde vurulduğu anı gösteren haberiyle görüntülü haber ödülüne değer görüldü. Dündar ve Gül’e jüri özel ödülü l Jüri, bu yılki yarışmada halkın haber alma hakkı ve basın özgürlüğünün savunulması örnekleri açısından da özel ödüller verilmesini kararlaştırdı. Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül, MIT TIR’ları haberiyle Jüri Özel Ödülüne değer görüldü. Gazeteci Mete Akyol, Dündar ve Gül’ün konulduğu Silivri Cezaevi önünde 2 Aralık 2015 günü “Umut Nöbeti”ni başlatması nedeniyle; Diyarbakır’da haber takibi yaparken polisler tarafından gözaltına alınan, ardından tutuklanan JİNHA Muhabiri Beritan Canözer ve çatışmalı bölgelerdeki gazetecilerle dayanışma amacıyla başlatılan “Haber Nöbeti” de jüri tarafından özel ödüle değer görüldü. Ödül kazanan diğer isimler l AFP Foto Muhabiri İlyas Akengin, Cizre’de 1 Mart 2016 günü, yasağın kalkmasının ardından, yıkılan bodrumların önünde çektiği ‘İnsanlık bu bodrumda kaldı’ adlı fotoğrafı ile fotoğraf ödülünü kazandı. Serbest Gazeteci Sertaç Kayar da Diyarbakır’da 14 Mart 2016 günü çektiği ‘Savaşa yorgun bir bakış’ adlı fotoğrafı ile fotoğraf ödülüne değer görüldü. Antalya Körfez Gazetesi’nden Müzeyyen Yüce ise “Sürgün çilesi” başlıklı haberiyle yerel gazetecilik ödülünü aldı. belirtti. İran’ın en büyük inşaat ve enerji şirketi Mapna’nın şimdiki CEO’su olan Abbas Aliabadi’nin eski cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad döneminde Enerji Bakan Yardımcılığı yaptığını anımsatan Tanış, “Türkiye’de Aliabadi eliyle iki şirket bulunuyor. Bunlardan biri Özgüneş Elektrik Parçaları ve MS Ulaslararası Enerji Yatarım A.Ş. Aliabadi ile birlikte Musa Refan’ın da yönetim kurulu üyesi gözüktüğü MS’de diğer ortak kim? Meşhur Sıtkı Ayan. Som Petrol’ün sahibi. 17 Aralık 2013 operasyonları başlamadan bir gün önce 16 Aralık’ta Türk hükümetinin verdiği, Cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci yatırım teşviki alan ve o dönem 11.5 milyar liraya İran doğalgazını Almanya’ya taşıyacak bir petrol boru hattını inşa edeceğini duyuran işadamı” diye yazdı. Tanış, ABD’li savcının para trafiğinde bu iz üzerinde durduğuna dikkat çekti. Tapelerden tanıdık Bharara’nın ABD’de tutuklanan Rıza Sarraf için hazırladığı iddianameden, 17 Aralık sürecinde internete düşen ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmanın izleri çıktı. Erdoğan ne demişti? haberdar.com’da yer alan habere göre 17 Aralık sürecinde internete sızan ses kayıtlarında Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmada, Sıtkı Ayan adlı işadamının 10 milyon dolar rüşvet vermesi görüşülüyor. Erdoğan’ın, oğlu Bilal Erdoğan’a “Kucağa oturacaklar, parayı kesinlikle alma. Ne söz verdiyse onu getirecekse getirsin, getirmeyecekse gerek yok. Bunlar ne zannediyorlar bu işi ya” dediği öne sürülmüştü. Ses kaydında “kucağa oturacağı” söylenen Ayan’ın, cumhuriyet tarihinin en büyük doğalgaz işlerinden birisini ihalesiz aldığı belirlenmişti. Yıllık iş hacmi 35 milyar lira olan İran ve Türkmenistan gazının Avrupa’ya taşınması işi Sıtkı Ayan’ın Turang şirketine verildi. Başsavcı Preet Bharara’nın hazırladığı iddianame ile Erdoğan’ın ‘kucağa oturacak’ dediği İşadamı Sıtkı Sayan’ın yolu kesişiyor. Savcı Bharara’nın hazırladığı iddianamede Rıza Sarraf’ın yasadışı para hareketleri anlatılırken Mapna Group özellikle vurgulanıyor. Mapna’nın Türkiye’de kurduğu iki şirketten biri de İTO kayıtlarına göre Sıtkı Ayan’ın ortak olduğu MS. Tüm bu ayrıntılar dönemin Başbakanı Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen ve ‘10 milyon liralık rüşvet konuşması’ şeklinde medyaya yansıyan ses kaydını bugün daha anlamlı hale getiriyor.l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle