14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Kültür sanatta ertelemeler devam ediyor İstanbul’un Beyoğlu semtinde yer alan Arter; Bahar Yürükoğlu, Murat Akagündüz ve Şener Özmen sergilerinin 24 Mart olarak duyurulan açılış tarihini 30 Mart Çarşamba gününe erteledi. Maslak’taki TİM Show Center ise mart ayının etkinliklerini ileri bir tarihe ertelediğini duyurdu. Ertelenen etkinlikler arasında İstanbulname müzikali, Fazıl Say ve Buzukinin Efsanesi konserleri yer alıyor. Çarşamba 23 Mart 2016 EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ kultur@cumhuriyet.com.tr 19 Anadolu tiyatrosu ödülünü aldı 6. Sadri Alışık Anadolu Tiyatro Oyuncu Ödülleri Ankara’da sahiplerini buldu Elvin Beşikçioğlu Gecede Elvin Beşikçioğlu Tatbikat Sahnesi’nin “Mezarsız Ölüler” oyunundaki performansıyla ‘Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu’ ödülünü aldı. Ankara’da sahnelenen ve Anadolu’dan Ankara’ya gelerek perde açan tiyatro topluluklarında emek veren sanatçıları yüreklendirmeyi amaçlayan 20142015 sezonu 6. Sadri Alışık Anadolu Tiyatro Oyuncu Ödülleri önceki akşam düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Çankaya Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleşen ödüllerin jüri başkanlığını yazar, eleştirmen ve öğretim görevlisi Gülşen Karakadıoğlu üstlenirken, ödülün seçici kurulunda Mehmet Ege, Prof. Dr. Deniz Bo zer, Doç. Dr. Filiz Elmas, Akif Yeşilkaya, Mehmet Atay ve Basri Albayrak yer aldı. ‘İnadına sanat’ Ankara Şinasi Sahnesi’nde gerçekleşen törenin, açılışını Yekta Kopan ‘Herşeye rağmen inadına sanat’ sözleriyle yaptı. Kerem Alışık ise Çolpan İlhan Sanata Değer Katan Kadınlar Ödülünü Sevgi Türkay’a verirken duygusal anlar yaşadı. “Çolpan İlhan ailemizin kahramanı, emek üretim ilişkimizin kayna ğı ve sanatsal çabalarımızın mimarıdır. Ailem ve Sadri Alışık Kültür Merkezi ailesi olarak ona bir kez daha teşekkür ediyorum’ derken, “Sanatla nefes alabilen bireyler olarak bu acılı ve endişeli günlerimizde hayata sanatla tutunmaya çalışıyoruz. Çünkü sanatın bir yakınma değil, bir başkaldırı, bir moral gücü olduğunu biliyoruz’ diye konuştu. Ayrıca gecede Onur Ödülü ise Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen tarafından Gülgün Kutlu’ya takdim edildi. ‘Kentsel gelişim boş levhalar yaratıyor’ KAZANANLAR Komedi Müzikal 4 En Başarılı Kadın Oyuncu: Ebru Nil Aydın 4 En Başarılı Erkek Oyuncu: İrfan Kılınç 4 Yardımcı Kadın Oyuncu: Şirin Giobbi 4 Yardımcı Erkek Oyuncu: Bülent Yıldırım DRAM 4 En Başarılı Kadın Oyuncu: Elvin Beşikçioğlu 4 En Başarılı Erkek Oyuncu: Erdal Küçükkömürcü 4 En Başarılı Yardımcı Kadın Oyuncu: Maral Üner 4 En Başarılı Yardımcı Erkek Oyuncu: Mert Kırlak Ara Güler filmi polemiği ‘bitti’ New York’ta yaşayan Türk mimar Koray Duman: “Kentsel gelişim, kapitalizm sonrası alanlar için talihsiz bir rota üretiyor, ki bu da bir tür ‘boş levha’ yaratıyor” n Tasarımı size ait EAVLRTUİMĞ Public Square projesi İstanbul veya Türkiye’nin diğer şehirlerinde yapılabi lir mi? Yapılabilirse kültürel, sosyal ve politik olarak nasıl sonuçlar doğurur? Bu proje için temel aldığımız fikir, he men her kentle ilgili olabilecek kamu sal tartışmalar için müsait bir tür kuluç ka, bir sunum aracı yaratabilmek oldu. Bir elde, internetin bireylere etki sağla mak üzere güç ve özgürlük veriyor olu şuna inanıyoruz. Öte taraftan bürokrasi sebebiyle fikirlerin, politik ve kültürel gücün aşırı düzeyde ayrıştığı görülüyor. Geçici bir kamusal alan yaratmak ve es ki kamusal alanlara dayanırken bunu internet ve sosyal medyayla bağlantı landırmak, söz konusu mesafeyi kapatabilmek adına yeni bir tür melez ortaya koymakta. Öte yanda, bu önerme sürekli cep telefonları ve ‘App’ dediğimiz uygulamalar üzerinden yaşadığımız bağımlı sosyalleşme haline de belli bir eleştirel bakış katıyor. Bunlar, hemen tüm büyük şehirlerin maruz kaldıkları mühim sorular. Böyle bir yerleştirme kesinlikle İstanbul veya diğer kentsel alanlara hibe edilebilir. Sanatçı olarak mimar n Katar’da NYT imzasıyla düzenlenen Art for Tomorrow etkinliğinde yaptığınız sunumu özetler misiniz? Geçen birkaç senede New York’tan önemli birkaç sanatçı ve kültür kurumuyla çalıştık. Benim Doha’daki New York’taki Amerikan Müslümanlar Birliği 2014’te, İslamİ Kültür Merkezi Türk mimar Koray Duman’ı yeni kültür merkezini mimari tasarımı için seçti. Architect’s Newspaper projeye 2015’in En İyi Projesi ödülünü değer gördü. Bilgi: www.burokorayduman.com Koray Duman programda dahil olduğum sabah programı, ‘Sanatçı olarak mimar, mimar olarak sanatçı’ başlığını taşımakta. Bu sunumumda sanatçı Richard Prince ile işbirliğimizi gündeme getiriyorum. Bu işbirliği bir stüdyo, bir sergi ve depo projesi ve bir yerleştirmeyi kapsıyor. Konuşmamız, iki yaratıcı üretim pratiği arasındaki benzerliklere odaklanıyordu. Dinler arası dayanışma n İslami Kültür Merkezi projesinin kavramsal altyapısı nedir? Amerikan Müslüman Gelişim Merkezi (ASMA) tarafından yaratılan bir İslami Kültür Merkezi projesi olan Cordoba Evi, kâr amacı gütmeyen bir New York City yapısı. Bize üç aylık bir araştırmadan sonra eriştiler ve kültür merkezine yeni bir tipoloji ve kavramsal çerçeve talebi içinde olduklarını belirttiler. Bunu uygularken ‘Dini Kültür Merkezleri’ (Musevi Kültür Merkezi, JCC veya YMCA) bize bir programla geldi. Ayrıca tarihsel İslami Kültür Merkezleri Küllliye’lerden de oldukça etkilendik. Külliye’nin yatay / kamusal yapısı, bizim de hareketli, açık ve misafirperver bir kamusal merkez yaratmamızda etkili oldu. Bu uğurda programlar üretirken, iki temel kriteri esas aldık. Her birimiz belli bir giriş imkânı doğrultusunda programı yatay dağıtmaya giriştik. Geniş toplanma alanları temelin hemen yanına konumlandırıldı. Kamusal programlar merkezde, hedef alan larsa çatıda yoğunlaştı. Programlar, ayrıca bu kapsamda ‘kapalı’ ve ‘açık’ olarak oluşturuldu. Açık programlar kamuya müsait yapılandırılırken, kamunun birbirinden ayrıştırıldığı bir ihtiyaç gözetilmedi, kamusal rampanın uzantısı olarak, görüş alanı çevresine teğellendi. ‘Büyük yapı: İktidar’ n AKM, Emek Sineması, Narmanlı Han ve Cercle d’Orient ile türlü sinema salonlarının ‘restorasyon’ ve yıkımlarından geçilmiyor. Pasif mimari politika denebilir mi buna? Halihazırdaki hükümetin mimarlığa dair politik eğilimlerine aşina değilim. Ancak buradan gördüğüm o ki, Türkiye’de şu anda eski binaların ve komşu mahallelerinin yıkımı üzerinden kentsel bir gelişim eğilimi var ki, bu da bir nevi boş levha (tabula rasa) yaratmaya yol açıyor; bunun özü de şu: Kapitalizm sonrası alanlar için talihsiz bir rota üreten, geniş, jenerik ve ticari alanlar yaratma gayesi. Büyük, yeni bir yapı inşa etmenin arkasındaki fikir, ister eski bir mimari doku, isterse binayı jenerik bir cam kuleye çevirmek olsun; halen bir iktidar sembolü olarak alınıyor. Bugün İstanbul gibi eski şehirlerin, gelişmeyi özendirmekle birlikte, çeşitliliği, tarih ve kültürü kutlar pozisyonda, daha dokunur, duyarlı ve yerel müdahalelere ihtiyacı bulunuyor. Ancak ben İstanbul gibi büyüyen kentlerde ortaya konulan vizyonda böylesi duyarlığa şahitlik edemedim. ‘Ahlaksız’ heykeller kilise bahçesine Ordu’da uluslararası sanatçılar tarafından yapılan kadın heykellerinin, AKP’li belediyece “ahlaki bulunmadığı” gerekçesiyle kaldırılması tartışması büyüyor. “Ahlaksız” denilerek 2013’te saldırıya uğrayan heykellerin bu kez de, Ordu’daki bir kilisenin bahçesine taşınmasına ilişkin karar dikkat çekti. Heykellerin depoya kaldırılmayacağını söyleyen AKP’li Yılmaz, “Bunları depoya koymayacağız. Taşbaşı Kilisesi’nin bahçesinde uygun bir alana taşıyarak aleni bir sergileme ortamında sergileyeceğiz.” dedi. Aynı heykeller 2013’te saldırıya uğramıştı. t‘Kaortmışimk a’ Durumu yorumlayan CHP’li Seyfi Torun ise şunları aktardı: “Başka bir inanca mensup olan insanlara mı uygun görmüşler heykelleri sadece? Böyle bir süreçte bunları tartışmayı bile komik buluyorum.” l OZAN ÇEPNİ SpGUeÜnNVUŞELİNİDRTUÖUDRAÜNLÜ’A ‘Ölüme karşı şiir kuşanalım’ PEN Türkiye, önceki akşam Dünya Şiir Günü’nü kutladı. Gecede şair Güven Turan’a da ‘PEN Şiir Ödülü’ sunuldu PEN Türkiye, Dünya Şiir Günü’nü önceki akşam Şişli’deki Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı ile Şişli Belediyesi’nin katkısı ve Türkiye Yazarlar Sendikası’nın katılımıyla kutladı. Törende Türkiye PEN Başkanı Zeynep Oral ‘PEN Şiir Ödülü’nü Güven Turan’a sundu. ‘Öncü kalem’ Zeynep Oral, “PEN Türkiye’nin her yıl bir usta şaire verdiği şiir ödülünün bu yılki sahibi Güven Turan. Türk edebiyatının usta ve öncü kalemlerinden Güven Turan şiir, deneme, eleştiri, roman ve öyküleriyle ama aynı zamanda dergicilik, yayın yönetmenliği ve editörlük gibi uğraşlarıyla da yıllarca edebiyatımıza büyük katkılarda bulundu ve bulunmaya devam ediyor” diyerek, “Bu acılı günlerde, bu şiddet sarmalına nasıl dayanacağız, nasıl karşı duracağız” diye hesaplaşırken yanıtı 2016 Yılı Şiir Bildirisi’ni hazırlayan Güven Turan’ın satırlarında bulduğunu belirtti. Güven Turan, Yaşar Kemal’in davetiyle üyesi olduğu ve Şükran Kurdakul’un davetiyle yönetiminde yer aldığı PEN’in zaman içinde kazandığı yer ve boyutu hatırlatarak, “PEN yıllardır dışarılarda da izlediğim gibi ruhunu şeytana satmamış çok ender kurumlardan biri. Ben şimdiye kadar herhangi bir yerde PEN’in kendini bir iktidara sattığına hiç rastlamadım. PEN Şiir Ödülü’nü almak her şeyden önce benim için onurdur” dedi. Güven Turan kaleme aldığı, 21 Mart’ta tüm Türkiye’de okunan ve basında yer alan “Bütün dünyayı saran kan, ölüm, sefalet kasırgası içinde, belki bütün bunların temel nedeni olan sevgisizlik, bol söz tüketip hiçbir iletişim kuramama karşısında sığınılacak, hayır, güç alınılacak, kuşanılıp karşı durulacak ne var? Bu soruya ‘Şiir’ diye karşılık veriyorum” yanıtıyla başlayan bildiriyi okudu. Şiirlerle kutlandı Gece Güven Turan, Tarık Günersel, Turgay Fişekçi, Nazmi Ağıl, Baki Ayhan T. ve Haydar Ergülen’in okuduğu şiirler ve değerlendirmelerle zenginleşti. Törene PEN Yönetim Kurulu üyeleri Halil İbrahim Özcan, Tülin Dursun, Zeynep Ali Güven Turan ‘PEN Şiir Ödülü’nü Zeynep Oral’ın elinden aldı. ye, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celâl, Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Mustafa Köz, Yapı Kredi Kültür Sanat Genel Müdürü Tülay Güngen’in de aralarında bulunduğu şair, yazar, yayıncı, öğretim üyesi ve sanatsever dostlar katıldı. l Kültür Servisi Washington DC’den ödülle dönen ‘İstanbul’un Gözü’ (The Eye of İstan bul) adlı, Ara Güler belgeselinin yönet meni Binnur Karaevli, basında filminin Güler’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yakınlığı nedeniyle 35. İstanbul Film Festivali’nin programına alınmadığı nı iddia eden haberlere, Facebook he sabında yaptığı açıklamayla sert ya nıt verdi. Karaevli’nin açıklaması özet le şöyle: “Bir festivale gire medik diye, o festivali ve jü risini suçla mak, bu olaya politik bir an lam yüklemek yakışık almayan ve profes Binnur Karaevli yonel olmayan yaklaşımlardır. Festiva le kabul edilmeyişini basına kim yan sıttıysa, sadece projenin danışmanı ve 45 kişilik çekirdek kadronun bildi ği bu bilgileri basına kim verdiyse çok büyük hata ve de ayıp etmiştir. Film subjektif bir sanattır. Kimsenin her fil mi beğenmesi gerekmez. Bu filmin de ğeri de kimseye zorla dayatılmaz. ‘The Eye of İstanbul’, mayıs ayında Los Angeles’ta Seefest’te gösterilecek. Baş ka festivaller de onu takip edecek. Her film her festival için değildir, işin gü zelliği de burdadır zaten.” l Kültür Servisi Şapkaların altındaki hikâyeler Heykeltıraş Çiğdem Yapanar’ın “Şapkalı Heykeller” sergisi, 29 Mart’ta İstanbul Nişantaşı’ndaki ART212’de açılacak. Yapanar’ın bronz ve karışık malzemeler kullandığı 11 heykeli arasında, kafası olmadığı halde şapka kullanan adamlar ve şapkasını başına koymayıp üstüne oturmayı veya içine girmeyi tercih edenler var. Küçücük şapkalı iri gövdeli adamları ve kocaman şapkaların altında ezilen narin bedenli figürleriyle Yapanar zıtlıkları buluşturuyor. Sergi 8 Nisan’a kadar sürecek. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle