19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Cannes’ın afişinde Godard’a selam Bu yıl 11 ve 22 Mayıs tarihleri arasında yapılacak 69’uncu Cannes Film Festivali’nin Hervé Chigioni ve Gilles Frappier imzalı afişlerinde, Fransız Yeni Dalga akımının öncüsü JeanLuc Godard’a selam duruşunda bulunuldu. Yönetmenin ‘Le Mépris isimli, 1963 tarihli klasiğine atfen hazırlanan görsel kimlikte, Philippe Savoir’ın da emeği bulunuyor. Sahte Miro’cuyaSalı22Mart2016 [email protected] EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU 7 mahkumiyet cezası Kasım 2013’te açılan ‘sahte Miro sergisi’ne eserleri pazarlayan Emre Sefer’e 4 yıl 6 ay hapis ve 40 bin TL adli para cezası verildi 20 Kasım 2013 tarihinde İstanbul’daki Tophanei Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde açılan Miró Sergisi ile ilgili Miró Vakfı’nın “eserlerin sahte olduğu”na dair raporu doğrultusunda Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından kapatılan sergiyle ilgili mahkeme kararını verdi. Ünlü İspanyol ressam Miró’nun sahte eserlerini Türkiye’ye getirerek orijinal esermiş gibi pazarlayan koleksiyoner Emre Sefer’in; sergiyi düzenleyen kurum KÜLT Ltd.’i dolandırmak ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin (MSGSÜ) kamuoyunda itibarını zedelemek sebebiyle, İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 4 sene 6 ay hapis ve 40 bin TL adli para cezasına hükmedildi. Özel belgede sahtecilik Sahte olduğu anlaşılınca ziyarete kapatılmıştı İstanbul’daki Tophanei Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen ‘Miró İstanbul’da’ sergisinde, “eserlerin sahte olduğundan şüphelenilmesi üzerine” ziyaretçi girişi durdurulmuştu. Serginin düzenleyicisi Kült Ltd.’nin “maddi ve manevi zarar gördüğüne” dair şikâyeti üzerine başlayan davada koleksiyonun sahibi ve kiralayıcısı ARETE Sanat Joan Miró kendi stüdyosunda, 1978. Galerisi yetkilisi koleksiyoner Emre Sefer, “dolandırıcılık” ve “özel belgede sahtecilik” suçlarından suçlu bulundu. Sözkonusu sergi 20 Kasım 2013 tarihinde açılmış, 20 Aralık 2013 tarihinde ise “eserlerin sahte olduğundan şüphelenilmesi üzerine” ziyaretçi girişi durdurulmuştu. 23 Aralık 2013 tarihinde Joan Miro’nun yasal temsilcisi Miró Vakfı yöneticileri İstanbul’a gelip sergide incelemelerde bulunmuş, 3 Ocak 2014 tarihinde de “eserlerin orijinal olmadığına” dair teknik rapor hazırlanmıştı. İKSV Ara Güler kararını savundu Binnur Karaevli’nin yönettiği, Ara Güler hakkında la ilgili herhangi bir ilgileri bulunmadığını, Türkiye Sineması ki “İstanbul’un Gözü” adlı bel Danışma Kurulu’nda film eleş geselin 35. İstanbul Film Festi tirmenleri Engin Ertan, Kaan vali programına kabul edilme Karsan ve Nil Kural’ın yer aldı yişiyle ilgili maksatlı haberle ğını belirtti. ncreiastiilViİşsaktkainnfı,b(fuİeKlsSKtiVüva)ltlzüionrSdaüzeAnrleayiG üler’i‘HiçbİiKrSVte’nsiniraçyıkolak ’ runlu bir açıklama yaptı. Hükümete yakınlı anlatan “İstanbul’un Gözü” belgeselinin ması kısaca şöyle: “Danışma kurulu üyeleri, zorlu ğıyla bilinen bazı gazetelerde; festiva 35. İstanbul Film Festivali programına bir değerlendirme süreci sonrasında tercih lin Atilla Dorsay, Reha Erdem, Esin Kü kabul edilmeyişine dair yapılan maksatlı lerini başka filmlerden yana kullanmış çüktepepınar, Murathan Mungan ve Ba haberlere İKSV’den zorunlu açıklama lardır. Türkiye Sineması Danışma Kurulu festiva ran Seyhan’dan oluşan Danışma Kurulu geldi le başvuran filmleri hiçbir kurum ya da kişi hükümet karşıtı gibi gösteri nin tesiri altında kalmadan de lerek, Ara Güler’in Erdoğan’la ğerlendirmiştir. yakınlığı dolayısıyla filmin fes Ara Güler, Türkiye’nin çok tivale başvurusunun reddedil değerli bir sanatçısıdır. İKSV, diği iddia edilmişti. İKSV, açık Ara Güler hakkında ve Ara lamasında Ara Güler’le yapıl Güler’le beraber yurtiçi ve mış ve yapılacak işbirlikleri yurtdışında birçok sergi ve ni hatırlatmanın yanı sıra, Da proje gerçekleştirmiştir, ger nışma Kurulu’nun Türkiye Si çekleştirmeye de devam ede neması seçkisinin hazırlığıy cektir.” l Kültür Servisi Tiyatronun amacı dünyayı daha yaşanabilir kılmaktır 27 Mart yaklaşırken... Birkaç gün sonra 55. kez kutlayacağımız 27 Mart Dünya Tiyatro Günü için ünlü tiyatro insanları tarafından 1962’den bu yana yazılmış bildiriler, ‘tiyatro sanatı’nın, ‘aydınlanmacı duruş’un önde gelen savunucusu olarak kurumlaştığını gösterir. Gelişmiş Batı ülkelerinin sorumlusu olduğu I. ve II. Dünya Savaş(lar)ı tiyatrocuları öylesine düş kırıklığına uğratmıştır ki, Dünya Tiyatro Günü bildirileriyle insanlığı sürekli olarak uyarmayı görev bilmişlerdir. Tiyatroya ağır bir sorumluluk yükleyen uyarılardır bunlar. Şiddet ve teröre boğulmuş, üçüncü bir büyük savaşın eşiğine gelmiş ya da içinde olan dünyamızın bugününde, tiyatro insanlarınca yapılmış uyarıların bir bölümünü sizlerle yeniden paylaşmanın zamanıdır. Barışçıl dünya için 1967 yılı bildirisinde, Bertolt Brecht’in eşi ve Berliner Ensemble’ın ünlü oyuncusu Helena Weigel, “tiyatro ve tiyatroya yakın sanatların, insan topluluklarına karşı üstlerine aldıkları görev ve sorumluluklara yeterince önem vermediğini” vurguladıktan sonra, tartışmasını şöyle sürdürüyordu: “Bizler, tiyatro insanları, kendimize özgü araçlarla dünyamızı yaşanabilir bir duruma getirmeye çalışıyoruz. Tiyatro ile ilgilenmemizin anlamı, yine ve her zamankinden çok, insana barış dolu bir “bugün” ile insanın insan için yardım, dayanışma kaynağı olacağı dostluk dolu bir gelecek ha zırlamaktır.” Weigel’in ‘barış’ özlemine, Miguel Angel Asturias’ın yazdığı 1968 yılı bildirisinde “... kardeşi kardeşe öldürten savaşlara, insanın yok edilmesine, ırk kırımına ve insanları ortadan kaldırmanın bir başka biçimi olan ekonomik tıkanıklığa karşı çıkma” çağrısı eklenir. Peter Brook’un yazdığı 1969 yılı bildirisinde ise tiyatronun ilericidevrimci niteliği vurgulanmaktadır. Uygarlıktan ilkelliğe Tiyatronun ilerici gücünün devlet gücüyle bastırılmaya kalkışılması Eugene Ionesco tarafından 1976 bildirisinde şöyle eleştiriliyor: “Politikanın kuruntulu, temelsiz düşünceli kimseleri, tiyatroyu ellerine geçirmek ve onu kendi amaçları için araç gibi kullanmak istemişlerdir. (...) Toplumun yapma bir üstün kuruluşudur devlet. Toplum değildir. (...) Politika adamları tiyatro sanatının hizmetinde olmalıdırlar. Bütün çabaları, tiyatro sanatının özgür gelişmesini sağlamak olmalıdır.” ‘Uygar’ olarak niteleyegeldiğimiz dünya, 21. yüzyılın ilk on beş yılı içinde ‘ilkel’ bir görünüm sergiliyor. Bu manzaraya baktığımızda, insanla olan birlikteliğini yüzlerce yıldır sürdürmekte olan tiyatronun, insanın onurlu varlığını, esenliğini, bugüne ve geleceğe olan inancını sürdürebilmesi adına taşıdığı sorumluluğun git gide daha arttığını görüyoruz. Portakal Çiçeği’ne terör iptali Terör saldırıları nedeniyle festivaller, karnavallar, kültür sanat etkinlikleri birer birer iptal ediliyor. Her yıl yaklaşık 100 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen 4. Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nın 9 Nisan’daki açılış töreni ile halk konserleri ve karnaval korteji terör saldırıları nedeniyle iptal edildi. Sadece programdaki kültür sanat etkinliklerinin gerçekleştirileceği belirtildi. l ADANA/ Cumhuriyet Memleketi dümdüz etti Bozlu Art Project’in Nişantaşı’ndaki yeni mekânında, bugün Aydın Büyüktaş’ın “Flatland/ Düzülke” sergisi ziyarete açıldı. Oğuz Erten’in küratörlüğündeki sergi 26 Nisan’a kadar sürecek. Aydın Büyüktaş, Edwin Abbott’ın “Flatland: A Romance of Many Dimensions” kitabından da ilham alarak oluşturduğu “Flatland” serisiyle, boyutsal algıları fotoğrafa estetik biçimde sokabilmeyi mesele edinen işler kurguluyor. Yaşadığımız, çoğu zaman dikkatimizi dahi çekmeyen belleğimizdeki genel geçer mekân algılarını yerle bir ederek yeniden tanımlıyor. l Kültür Servisi Âşık Veysel anmasında barış ve eşitlik vurgusu Halk ozanı Âşık Veysel, 43. ölüm yıldönümünde Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan Köyü’ndeki mezarı başında anıldı. Törene Vali Alim Barut, CHP Sivas Milletvekili Ali Akyıldız, Şarkışla Kaymakamı Akif Pektaş, İl Jandarma Komutanı Albay Bektaş Aslan, Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürü Kadir Pürlü, Âşık Veysel’in torunu Gündüz Şatıroğlu da katıldı. Törende Âşık Veysel’in mezarına karanfil bırakıldı. Gündüz Şatıroğlu, törende, “Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Dedemin şiarı barış, kardeşlik, dostluk ve eşitlik düsturumuz olmalı” dedi. Katılımcılar daha sonra ozanın oğlu Ahmet Şatıroğlu’nu (82) Şarkışla’daki evinde ziyaret etti. l SİVAS/ Cumhuriyet GALATA KÖPRÜSÜ Enver Yılmaz AKP’li başkan: Kadın heykelleri ahlaka aykırı Tahrip edilen heykel Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Enver Yılmaz, makamında düzenlediği basın toplantısında, 4 yıl önce CHP’li Ordu Belediyesi’nce yaptırılarak parklarda sergilenen, içlerinde kadın heykellerinin de bulunduğu beş heykelle ilgili, “Bunları toplumun genel algısı, örfümüz, âdetimiz ve ahlaki duyarlılığımızı da dikkate almak suretiyle başka bir alana taşımayı planladık” dedi. Yılmaz, “Bu heykellerin kaldırılması kararını kamuo yu ile paylaşıyoruz. Bunları depoya koymuyoruz, müzenin arkasında bir alanda sergileme kararını almış bulunuyoruz” diye konuştu. Yılmaz’ın söz ettiği heykellerden biri, daha önce Altınordu’daki parklarda sergilenirken saldırıya uğramıştı. İlçe Belediye Başkanı AKP’li Engin Tekintaş, heykellerin kaldırılıp kaldırılmayacağına dair anket yapma kararı almış, heykeller Büyükşehir Belediyesi yetki alanında kaldığı için çalışmadan vazgeçilmişti. l DHA Karacaoğlan ve Elif’i Mersin’e geri dönüyor ABİDİN YAĞMUR İki yıl önce Mersin Atatürk Parkı’nda bazı parçaları kimliği belirsiz kişilerce kesilen, tamamen yok edilmekten son anda kurtarılan “Karacaoğlan ve Elif” heykelinin restorasyonu, heykeltıraş Metin Yurdanur’un aylar süren çalışması sonunda tamamlandı. Heykel yakında Ankara’dan Mersin’e getirilecek ve yeniden sergilenebilecek. Yurdanur’un 1992’de, dönemin Kültür Bakanı Fikri Sağlar’ın girişimleri üzerine yaptığı hey ÖNCE SONRA kelin Atatürk Parkı’nda sergilendiği 22 yıl içinde defalarca yeri değiştirilmiş, kaidesi parçalanmıştı. Son olarak 2014’ün aralık ayında, kimliği belirsiz kişiler önce Karacaoğlan’ın kolunu ve sazını, iki gün sonra da Elif’in kolunu kesmişlerdi. Zaman karartacak Bu saldırıların Cumhuriyet aracılığıyla kamuoyuna duyurulması üzerine Mersin Büyükşehir Belediyesi ile irtibat kuran Yurdanur, eserini Ankara’daki atölyesine taşıdı, kesilen parçaların restorasyonunu yaptı ve heykelin kaidesini hazırladı. Yurdanur, “Yok edilen üç parça, orijinal parçaya göre yeniden yapıldı. Karabük’te bronz döküm alındı. Yeniden döküm alınan üç parçanın kararmasını zamana bıraktım. Özellikle parlak bıraktım. Esere yapılan saldırı unutulmasın diye. Heykele başka darbeler de gelmiş. Nasıl bir toplum bu? Mersin halkına Kültür Bakanlığı’nca hediye edilmişti. Ama zamanla ücra yerlere atıldı, saldırılara uğradı. Umut ediyorum bundan sonra saldırılar olmaz” dedi. Mersin Büyükşehir Belediyesi Park ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığı yetkilileri, heykelin Atatürk Parkı içindeki amfitiyatro önüne yerleştirileceğini açıkladı. Heykelin açılışının nisanda yapılacak Karacaoğlan Şiir Günleri öncesinde yapılması planlanıyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle