19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 22 Mart 2016 10 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Bombacı kamerada Ülkenin gidişatı hiç de parlak değil Türkiye’deki kaos ortamı giderek büyüyor. İstiklal Caddesi’ndeki canlı bomba bunun sadece son halkası. Siyasilerin bu kötü günlerimizde bile ülkenin bekası uğruna ihtiraslarını bir yana bırakıp birleşmek gibi bir niyetleri yok. Karmaşa artıkça AKP yanlısı ve Erdoğan destekçisi çevrelerin kini ve öfkesi de artıyor. Belli ki “Yeni Türkiye” projeleri istedikleri gibi gitmiyor. Ağız birliği ederek “Türkiye’yi devirmeye çalışan dış güçlerden” ve “içerdeki hain işbirlikçilerinden” söz ediyorlar. “Dış düşman” her zamanki gibi, başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler. İsrail de tabii ki işin içinde var. Bu konudaki nefretin hangi boyutlara vardığını AKP’nin “Tanıtım ve Medya Birimi ” başkanlarından olan genç bir bayan açıkça gösterdi. İstiklal Caddesi’nde ölen İsraillilerin ardından “Beter olsun, İsrail vatandaşları keşke yaralanmayıp hepsi ölseydi” diye attığı tweet ile IŞİD’i aratmadı. AKP bile “bu kadarı fazla” diyerek, kendisini ihraç etmek zorunda kaldı. Fakat burada asıl önemli olan AKP kadrolarında “öteki” olarak görülenlere karşı duyulan nefretin dışavurulmuş olmasıdır. Nefret her zaman nefret doğurur. Bu durumda AKP destekçilerine karşı artan nefret de Türkiye gerçeğinin diğer boyutudur. AKP’nin bir zamanlar el üstünde tuttuğu “abilerinden” Bülent Arınç bile ülkenin yarısının kendilerinden nefret ettiğini itiraf etmişti. Toplumsal nefretin dozunun artmasına izin verilirken, hatta teşvik edilirken, Türkiye dışarıda da büyük ölçüde dostsuz ve desteksiz bırakıldı. Başbakan Davutoğlu’nun Brüksel zirvesinden sonra “Türkiye ve AB’nin birbirlerini yeniden keşfettiklerini” demesi bunu değiştirmiyor. Mülteciler yüzünden köşeye sıkışan Avrupa’da, “zorunluluk karşısında Türkiye’nin şantajlarına boyun eğildiğine” dair yaygın bir algı var. Belçika Başbakanı Charles Michel, zirve öncesinde verdiği bir demeçte, “Türkiye’nin çok fazla talebi var. Bazı zamanlarda şantaj gibi görünen bu talepleri kabul etmeyeceğim” diye konuşmuştu. Fakat AB Türkiye’nin taleplerini önemli ölçüde kabul etmek zorunda kaldı. Ancak mülteciler konusunda varılan anlaşma istenen sonuçları vermezse ki birçok uzman vermesi zor diyor işin “büyüsü” anında bozulacaktır. O zaman Avrupa, “çaresizlik anında kendisinden yararlanmaya çalışan” Türkiye’den bunun acısını özellikle demokrasi ve insan hakları konularına vurgu yaparak çıkarmaya çalışacaktır. Buna kesin gözüyle bakılabilir. İçerde, “Saray’dan” gelen icazetle siyasi muhaliflerine karşı cadı avı hazırlığına giren, dışarıda ise neredeyse tüm dünya ile kavgalı olan bir iktidarın Türkiye’nin yüz yüze bırakıldığı ciddi sorunlarına nasıl çözümler bulacağı bir muamma olarak önümüzde duruyor. Üstelik işlerin bu noktaya gelmesinde kendi hatalarının önemli payı olduğu düşünülürse... Öte yandan, “SykesPicot” ve “Sevr” örnekleriyle bezenmiş hamaset söylemi ile halkı galeyana getirip ulusal birliği korku yoluyla sağlamaya çalışmaktan da sonuç alınamayacağı ortada. “Eski Türkiye” bunu çok denedi ama başaramadı. Temel bir hususu sıkılmadan, yorulmadan tekrarlamakta yarar var. Son derece karmaşık bir toplumsal yapıya sahip olan Türkiye’yi ister ideolojik, ister dinsel, ister kültürel olsun tekdüze bir kalıba zorla sokarak sağlıklı bir şekilde yönetmeye çalışmak eşyanın doğasına aykırı. Bu ülkeyi huzur içinde doğru dürüst yönetebilmek, çoğulcu demokrasi, insan haklarına saygı ve en geniş özgürlüklerden oluşan bir temel üzerine oturmuş çağdaş bir düzenden geçiyor. AKP destekçileri arasında, Batı kaynaklı nesnel demokratik ilkeleri savunanları “özünden kopmuş teslimiyetçi Batı hayranları” olarak görenler çok. Fakat modern dünyada iktidarların uymak zorunda oldukları yadsınamaz evrensel kurallar var. Tabii niyet çağdaş dünyada yaşamak ise… Bizimki gibi karmaşık yapıdaki bir ülkede bunu anlamamakta ısrar edenlerin ise ülkeyi sürükleyebilecekleri tek istikamet var. O da felakettir. Bu açıdan bakıldığında ülkenin gidişatının parlak olduğunu söylemek mümkün değil. Suruç’ta kamu görevlilerine takipsizlik Suruç’ta “savcılık”, 20 Temmuz 2015’te 34 kişinin yaşamını yitirdiği intihar saldırısıyla ilgili Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Emniyet Genel Müdürü, MİT Müsteşarı, Şanlıurfa Valisi, Suruç Kaymakamı ve emniyet yetkilileri hakkında yapılan suç duyurusunda takipsizlik kararı verdi. Savcılığın kararında, valilik tarafından kamu görevlileri açısından gerekli incelemelerin yapıldığı ve Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi hakkında soruşturma izni verilmediği, hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan soruşturma izni verilen Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal’la ilgili evrakın Suruç’a gönderildiği aktarıldı. Kararda, diğer kamu görevlileri açısından soyut ve genel suçlama mahiyetindeki beyanların soruşturma gerektirir yeterlikte ve nitelikte olmadığı savunuldu. l CANAN COŞKUN İstanbul’u kana bulayan Öztürk’ün, saldırıdan önce Adıyaman’dan İstanbul’a gelmek için bilet alırken çekilen görüntüleri ortaya çıktı Taksim İstiklal Caddesi’nde geçen Cumartesi günü üzerindeki bombayı patlatarak 4 kişinin ölümü, 39 kişinin de yaralanmasına neden olan Mehmet Öztürk’ün saldırıdan önceki görüntüleri ortaya çıktı. Öztürk’ün 18 Mart günü Adıyaman otogarında güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerinde saat 16.44’te İstanbul’a yolcu bileti aldığı görülüyor. Kamera görüntülerinde tedirgin olduğu görülen Öztürk’ün eliyle sürekli çenesini kaşıması dikkat çekiyor. Biletini alıp ücretini ödedikten 16 dakika sonra saat 17.00’de İstanbul otobüsüne bindiği belirlenen Mehmet Öztürk’ün sabah saatlerinde Esenler Otogarı’nda indiği, metroyla geldiği Fatih Yusufpaşa durağından taksiye binerek Taksim’e gittiği tespit edildi. Yürüyerek İstiklal Caddesi’ne giren Öztürk’ün daha sonra Balo Sokak’ta bulunan turist kafilesini hedef seçerek kendisini patlattığı belirlendi. Denetimler sıklaştırıldı Taksim’de yaşanan saldırının ardından İstanbul Emniyeti de denetimlerini sıklaştırdı. Öztürk’ün otobüsle şehre geldiğinin belirlenmesi üzerine dün polis ekipleri Esenler’deki Büyük İstanbul Otogarı’nda denetim yaptı. Otogara giriş ve çıkış yapan araçlar arandı. Olay yerinde anma İstanbullular, yerli ve yabancı turistler patlama yerinde hayatını kaybedenler için dua okuyup karanfil bıraktı. Patlama yerinde asılı olan Türk, İran ve İsrail bayrakları dikkat çekti. Patlama yerine mektup bırakan küçük bir kızın “Biricik Asya umarım gözlerini açarsın. Biliyorum zor ama bizi sevindir. Sana oyuncaklar ve yeni bebek puseti alacağım” diye yazması mektubu okuyanları duygulandırdı. Asya uyutuluyor Sağlık Bakanlığı da yaptığı yazılı açıklama ile İstiklal Caddesi’ndeki saldırıya ilişkin 2’si yoğun bakımda ol MAHALLELİ CENAZESİNİ İSTEMEDİ Saldırıyı gerçekleştiren Mehmet Öztürk’ün cesedi ise dün gece saatlerinde ailesi tarafından alınarak memleketi Gaziantep’e götürüldü. İki gündür gözaltında olan babası Nahsen Öztürk ve amcası tarafından alınan cenaze, İncesu mahallesindeki mezarlığa götürüldü. Ancak mahalleliler, Mehmet Öztürk’ün mezarlığa gömülmesine karşı çıkınca cenaze Yeşilkent Mezarlığı’nda amca ve mezarlık görevlileri tarafından toprağa verildi. Mezara uzaktan bakan Nahsen Öztürk ise birkaç kürek toprak attıktan sonra mezarlıktan ayrıldı. l Haber Merkezi Babası Nahsen Öztürk mak üzere 9 yaralının tedavisine devam edildiğini bildirdi. 2.5 yaşındaki Asya Başaran’ın ise yoğun bakımda tedavisinin sürdüğü, ameliyattan sonra uyutulan küçük çocuğun uyandırılıp uyandırılmayacağına ise tomografi sonuçlarına göre karar verileceği belirtil di. Açıklamada Asya’nın annesi Çilem Başaran’ın sağlık durumunun iyiye gittiği ve yoğun bakımdaki tedavisinin ardından normal servise alınacağı kaydedildi. Asya’nın 7 yaşındaki ablası Elçin dün taburcu edildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet İstanbul’daki saldırıda yaşamını yitiren İsrailliler ülkelerinde düzenlenen törenlerle toprağa verildi. Terör kurbanlarının yakınları cenazelerde güçlükle ayakta durdu. Cihazla yavaşlatılıyor CHP’li Aksünger, internetin yavaşlatılmasının hukuksuz olduğunu söyledi MAHMUT LICALI TÜRKİYE’DE SON 7 AYDA DÜZENLENEN BOMBALI SALDIRILARDA 217 KİŞİ ÖLDÜ Türkiye’de son dönemde yaşanan terör saldırılarının ardından başta sosyal medya siteleri olmak üzere ülke genelinde internete erişimde yavaşlama yaşanıyor. Bilişim uzmanı CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, yaşanan terör saldırılarının ardından internetin çok ciddi bir şekilde yavaşladığına dikkat çekti. Yurttaşların basına gelen gelen yayın yasakları nedeniyle haber alabilmek için sosyal medyayı kullandığına işaret eden Aksünger, “İnsanlar ana akım medyada görmediklerini sosyal medya aracılığıyla görme imkânına sahip oluyorlar” diye konuştu. Sosyal medya sitelerine erişimin yavaşlatılmasının teknik olarak mümkün olduğunu dile getiren Aksünger, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun Gezi eylemlerinden sonra sosyal medyaya erişimi engellemek için bazı teçhizatlar aldığını ifade etti. Aksünger, “Bu cihazlar hem filtreleme hem de yavaşlama imkânı sağlıyor. Bu cihazlar aracılığıyla internette cadı avı yapılıyor” dedi. Herhangi bir sosyal medya sitesine yönelik yurt içindeki hatlardaki bant genişliğinin azaltılmasının yavaşlamaya neden olduğunu kaydeden Aksünger, bunu şu örnekle anlattı: “Örneğin bir suyu ileten büyük bir boru düşünün. Bu borunun bir yerine yarısı kadar olan başka bir boru takıyorsunuz. Su normal bir şekilde borudan geçerken, yarısı küçüklüğündeki boruya geldiğinde daha az iletilmeye başlanır. Normal borudan geçen suyla bir ha vuz dolarken, artık küçük borudan geçen suyla daha uzun zamanda dolmaya başlıyor. ” Terör örgütlerinin haberleşmesinin engellenmesi için internetin yavaşlatılmasının çözüm olmadığına işaret eden Aksünger, erişim yavaşlamasına neden olan teknik uygulamaların hukuka dayandırılacak bir mantığı olmadığını söyledi. Aksünger, “Böyle bir kanun yok, mevzuat yok. Akıllı toplumlar böyle bir kanun da yapmaz” dedi. l ANKARA ‘Yakalanıp serbest bırakıldı’ iddiası İstiklal saldırısını gerçekleştiren IŞİD militanı Mehmet Öztürk’ün kardeşleri 22 yaşındaki Gökhan ve 18 yaşındaki Y.Ö.’nün IŞİD hücreleri ile Suriye’deki merkez arasında kuryelik yaptığı öne sürüldü. Polisin iki kardeşin ifadeleri doğrultusunda örgütün kentteki hücre evlerine baskın düzenlediği ancak evlerin boşaltıldığı belirtildi. “Canlı bomba” Mehmet Öztürk’ün geçen eylülde kardeşi Y.Ö. ve yanındaki bazı kişiler ile Suriye’den Türkiye’ye kaçak olarak geçiş yaptıktan sonra Kilis Elbeyli’de polis tarafından yakalandığı, yapılan kimlik tespitinde “aranan kişiler” listesinde bulunmadığı için serbest bırakıldığı ileri sürüldü. lDHA ‘Canlı bomba YPG’nin elinde’ IŞİD’in canlı bomba lis tesinde adı bulunan Sa vaş Y’nin YPG’nin elin de esir olduğu iddia edil di. DİHA’nın haberine gö re, Taksim’deki saldı rıyla tekrar adı günde Savaş Y. me gelen IŞİD’li Savaş Y.’nin PYD’nin kontrolündeki Rojava’da PYD’nin silahlı kanadı YPG’nin elin de esir olduğu iddia edildi. İddiayı Rojava’da gazetecilik yapan Seyit Evran, Twitter’dan duyurdu. lYurt Haberleri Güvenpark’ta bir kurban daha 13 Mart’ta Güvenpark’ta yaşanan terör saldırısında yaralanan ve Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde iki bacağı diz altından kesilen Feyyaz Aydın yaşamını yitir Feyyaz Aydın di. Aydın’la birlikte saldırıda yaşamını yitirenlerin sayısı 36’ya yükseldi. 19 yaralının tedavileri devam ederken 5’i halen yoğun bakımda. Tapedeki polis ihraç edilmiş Emniyet Genel Müdürlüğü, IŞİD’in sınır emiri Mustafa Demir ile görüşen ve adres kaydında Emniyet Özel Harekât Dairesi görülen B.S. adlı kişinin, Özel Harekât Daire Başkanlığından ve Emniyet teşkilatından 9 yıl önce ilişiğinin kesildiğini bildirdi. Genel müdürlüğün Cumhuriyet’in konuyla ilgili haberi üzerine gönderdiği cevap ve düzeltme metninde kim tarafından kullanıldığı tespit edilemeyen telefon hattının 28 Haziran 2011 tarihinde aktive edildiği ve bu işlemi yapan kişi tarafından telefon adresi olarak Özel Harekât Daire Başkanlığı’nın gösterildiği belirtildi. Açıklamada B.S’nin Emniyet’ten neden atıldığı konusunda bilgi ise yer almadı. l KEMAL GÖKTAŞ / ANKARA ‘Silahlarınız ateşe hazır olsun’ anonsu Artan saldırıların ardından polislere güvenlik uyarısı yapıldı. Gaziantep’in İslahiye ilçesinde İlçe Emniyet Müdürlüğü çevresinde barikatlar oluşturulurken, telsiz anonslarında da polislerden dikkatli olmaları istendi. Polislere geçilen anonslarda “Çelik yelekler polislerin üzerinde uzun namlulu silahlar her an kullanılabilecek durumda bulunacaktır” denildi. l Yurt Haberleri Türkiye artık güvenli değil Britanya’nın saygın dergisi Economist, Türkiye’nin artık kimse için güvenli bir yer olmayabileceğini kaydetti. Avrupa Birliği’nin (AB) geçen cuma sığınmacı anlaşması kapsamında Türkiye’yi güvenli ülke ilan ettiği ancak hemen ertesi gün İstanbul’un en işlek caddelerinden birinde bir intihar bombacısının 4 kişiyi öldürdürdüğü belirtildi. AB’nin vize serbestisi getirilmesi için öne sürdüğü şartların ülkenin otoriterizme kayışını yavaşlatılabileceği kaydedildi. Bir uyarı da İran’dan geldi İran’ın Ankara Büyükelçiliği Taksim’deki saldırıda bir İran vatandaşının ölümü, üç İranlının yaralanmasına neden olan saldırının ardından Türkiye’de bulunan vatandaşlarını uyardı. İran medyasında yer alan uyarı bildirisinde, kalabalık ortamlardan ve toplantı alanlarından uzak durulması istendi. İran konsolosluklarından da benzer uyarı yapıldı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle