19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 2 Mart 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ İşçiyi yine kandırdılar ekonomi 9 Hükümet programına koyduğu, seçim meydanlarında verdiği asgari ücretten vergi almayacağı sözünden 2 ayda çark etti. Bu işçinin 70 lirasına mal olacak Hükümet asgari ücrette vergi kaybı olmayacak sözünden 2 ayda döndü. Vergi dilimin cağını, vergi kaybı yaşanmayacağını üzerine basa basa vurguladı. 70 lira kayıp de düzenleme yapılmayaca Ancak Maliye Bakanı Naci Ağbal, ğı için asgari ücret ekimden MUSTAFA asgari ücretlinin vergi kaybı yaşama itibaren 70 liralık kayıp ÇAKIR ması için herhangi bir düzenleme ya la 1230 liraya inecek. Asga pılmayacağını açıkladı. Ağbal, “Vergi ri ücretlinin yıllık kaybı 210 konusuyla ilgili bir düzenleme yap lira olacak. Tüm asgari ücretlilerin kay mak doğru değil, bunu masaya getir bı 1.2 milyar liraya ulaşacak. İşçinin ce mek yanlış olur” dedi. Böylece hükü bine girmesi gereken bu para, hükümete met aralık ayında verdiği asgari ücret yeni kaynak olacak. ten vergi kaybı olmayacak sözünden 2 Geçen aralık ayında toplanan Asgari ayda çark etmiş oldu. Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantı Vergi diliminde düzenleme yapılma sında da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba yacağı için 1300 lira alan bir asgari üc kanı Süleyman Soylu, asgari ücretin yı retli ekim ayından itibaren bir üst ver lın başında da sonunda da 1300 lira ola gi dilimine girecek. 2016 yılı gelir vergi si tarifesi, 12 bin 600 liraya kadar olan gelirler için yüzde 15, 12 bin 600 lira ile 30 bin lira arası geliri olanlar için de yüzde 20 olarak uygulanıyor. Tarifeye göre, asgari ücretli ekim ayından itibaren yüzde 20’lik vergi dilimine gireceği için daha fazla vergi ödeyecek. Bu da ekim ayından itibaren asgari ücrette aylık 70 lira kayıp anlamına geliyor. Ekimde asgari ücret 1230 liraya inecek. Asgari ücretlinin ekim, kasım ve aralık olmak üzere 3 aydaki toplam kaybı ise 210 lira olacak. 6 milyon asgari ücretli olduğu dikkate alındığında ise tüm asgari ücretlilerin toplam kaybı 1 milyar 260 milyon liraya ulaşacak. İşçinin cebine girmesi gereken para, hükümete yeni kaynak olacak. l ANKARA AGİ de içinde ygtdHrme1eaareg3e1Büratd2ğrsHat0aeikega3çiisaüürr0t1ürvka.a1iialick5t7mamneâlürlıırü37ibcşişrrercieümlüi.anaaevay4rtltziknciekreroe6adeı(aarâtblrtbAederçaselr.AieiaaatgbGnorAdiieşkaGyşeaindcayİlıâyçkr)irnuheİryıdiirailcdıçaneğaivocüleaaielilinuoan1rcınensğ,0y.sldringtmaomioy0Üaeelçeesalolratieasmagçrlt1.dirok4ticiriAka.çaaenaeü2laüardiysGelnnc4ğizripugakşgrle.İıeeir5nğeaışnneArilkrma2ruvteieeçdiGlnşleiilimtütiye,çıimdçryİcoAiaeüiaeaoonsrcnGlisslrin.e.İ Akıllanarak tasarruf artacak Akıllı toplu taşıma sistemleri, enerji tasarrufu sağlayan binalar, çevre ve atık yönetimi gibi basit uygulamalarla 2050’ye kadar 22 trilyon dolar tasarruf sağlanması hedefleniyor. Türkiye Bilişim Vakfı, MasterCard, Vodafone Türkiye, Intel, İTÜ ve Novusens Akıllı Şehirler Enstitüsü’nün ortaklaşa yürüttüğü Türkiye Akıllı Şehirler Değerlendirme Raporu yayımlandı. Raporda şu tespitlere yer verildi: 4 Akıllı şehir projelerinin gerçekleştirilmesinde belediyelerin karşılaştıkları finansman güçlüklerini gidermek amacıyla merkezi kaynakların yardımıyla bir fon oluşturulmalı. 4 Mevcut akıllı şehir uygulamalarının beklenildiği ölçüde bulut bilişim ve büyük veri analitiğinden faydalanmadıkları gözlemleniyor. 4 Akıllı şehir projelerindeki insan kaynağı yetersizliğinin giderilmesi şart. 4 Vatandaş odaklı, toplumsal inovasyonu hedefleyen, kullanıcılarla üreticilerin birlikte ürün ve hizmetleri tasarlayıp geliştirdikleri ortamların oluşturulmalı. l Ekonomi Servisi Bankalar’dan büyüme uyarısı Bankalar Birliği (TBB), bankaların özkaynaklarının güçlü, sermaye yeterliliğinin yüksek olması gerektiğini, aksi durumun büyümenin finansmanını sınırlayacağını belirtti. TBB, ekonominin büyüme ihtiyacı, büyümenin finansmanında kredilerin önemi, sermaye maliyetinin düzeyi, risklerin yükseldiği dönemlerde finansal istikrarın sürdürülmesindeki rolü ve uluslararası düzenlemelerdeki sıkılaşan kurallar dikkate alındığında bankaların özkaynakların güçlü ve sermaye yeterliliğinin yüksek olması gerektiğini belirtti. TBB’nin bilgi notunda, “Aksi durumda bankacılık sektörünün büyümenin finansmanına olan katkısı sınırlı kalabilecektir” uyarısı yapıldı. Gerileme eğilimi Bankacılık sektöründe 2015’te toplam özkaynakların yüzde 13 artarak 262 milyar TL olurken aynı dönemde toplam krediler ise yüzde 20 artarak 1.5 trilyon TL oldu. Sermaye yeterlilik oranının yüzde 16.3’ten yüzde 15.6’ya gerilediği belirtilen notta, “Bu oran uluslararası karşılaştırmalara göre gayet iyi bir düzeyde olmakla birlikte son dönemde gerileme eğilimindedir” denildi. l Ekonomi Servisi DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Kani Beko, Renault’daki işçilerin sistematik bir saldırıya maruz kaldıklarını söyledi. Renault işçilerinin yanında olduklarını belirten Kani, Ümraniye’deki Renault Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapacak. Renault işçisi de gazdan nasibini aldı Asgari ücret zam farkları nedeniyle başlayan ve 10 işçinin işten atılması ile devam eden eylemler yeni bir boyut kazandı. Arkadaşlarının işe iadesini isteyen işçilere gazla müdahale edildi, 15 işçi gözaltına alındı. LEVENT GENCELLİ Bursa’daki Oyak Renault Fabrikası’nda pazar günü yönetimin kararı ile durdurulan vardiyada çalışma dün kısmi olarak başlarken yönetimin 10 işçiyi atmasını protesto eden çalışanlar fabrikaya girdi ancak, işbaşı yapmadı. Fabrika önünde toplanan bazı işçiler, BursaMudanya yolunu trafiğe kapatmak isteyince çevik kuvvet ekipleri müdahale etti. Biber gazı kullanarak yapılan müdahale sonucu yol ulaşıma açılırken Birleşik Metal İş sendikası 15 işçinin gözaltına alındığını açıkladı. 250 işçi atılabilir Bursa’da üretim yapan otomotiv firması Oyak Renault’da asgari ücret farklarının ücretlere yansıtılması istemiyle son günlerde vardiya çıkışlarında yapılan sessiz eylemler, yeni boyuta ulaştı. Fabrika yönetiminin pazar gecesi işçilere gönderdiği SMS ile durdurduğu üretim dün de devam ederken, işçilerin bir bölümünün Türk Me tal Sendikası’ndan ayrılması ardından gündeme gelen ve dün yapılması gereken ‘Sosyal Diyalog Komitesi’ seçimleri de gerçekleştirilemedi. Fabrika yönetiminin cep telefonu ile ulaştığı 10 işçinin çıkartılması kendilerine tebliğ edildi. Ancak, 16.00 vardiyasından sonra içeriye girip çalışmayan işçilerin bir bölümüne SMS ile iş akitlerinin feshedildiğine daire bildirimler geldi. Atılacak işçi sayısının 250’yi bulacağı ileri sürüldü. Fransız kalmasın DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası Bursa Temsilcisi Ayhan Ekici, Bursa’daki Oyak Renault Fabrikası’ndaki çıkarılan 10 işçi işlerine iade edilinceye kadar eyleme devam edileceğini belirterek, “Fransız yönetimi Türk işçisine ‘Fransız’ kalmasın. Burada sendikal ihlallerin yaşandığı bir ülkede yaşıyoruz. İşçiler istemeseler de 35 yıl o sendikaya aidat ödedi, orada kaldı. Ama artık böyle değil. Bir yıldan bu yana Türkiye’de çok şeylerin değiştiğini görmesi lazım Fransız Fçaablrıişkıayokrısmen Oyak Renault yönetimi ise olaylarla ilgili yaptığı açıklamada, fabrikanın kısmen çalıştığını belirtti. Bazı operatörlerin disiplin cezasından dolayı işten çıkartılmaları protesto ettiğinin ileri sürüldüğü açıklamada, “10 Şubat’ta üst üste tekrarlanan olaylara istinaden OYAK Renault yönetimi konuyla ilgili disiplin araştırması başlatmış olup, detaylı analiz ve kanıtlar toplandı. Elde edilen sonuçlara göre şirketin işleyişinin kesintiye uğramasında belirleyici rol oynayan 10 çalışanın disiplin komitesi tarafından sözleşmelerinin sonlandırılmasına karar verildi. Bu karar ilgili çalışanlara bildirildi” denildi. yönetiminin. Artık Türk Metal, MESS ve Çalışma Bakanı ile ilgili gerekli girişimleri durdurup işçisinin yüzüne dönüp bakması lazım. 1 sene önce yaptığı protokolün arkasında durması lazım. Renault yönetiminin imzası var, işçilere söz vermiştir” şeklinde konuştu. l BURSA Turizmde şimdiden 200 bin işsiz Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Serdar Karcılıoğlu, turizmde son 30 yılın faciasının yaşanacağını belirterek, sezon başlamadan 200 bin kişinin işsiz kaldığını vurguladı. Karcılıoğlu, “Bazı tesisler de tasarruf tedbirleri ile krizi atlatmaya çalışırken, bazılarının pembe tabloya bakarak paralarını turizme yatırmayı düşündükleri duyumunu alıyoruz. Kimse bu hataya düşmesin, yatırdıkları paraları alamazlar. Krizi bu yıl aşsak bile krizden çıkmak en az 3 4 yıl sürer. Devlet daha köklü, daha detaylı ve bilinçli tedbirler almalı” dedi. l Ekonomi Servisi Kasko ve trafiğe tek poliçe yolda Son dönemde yaşanan artışlarla tepkilere neden olan trafik sigortası ile ilgili açıklama yapan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, yasal boşluklardan yararlanılarak sigorta kapsamındaki hasarların miktarının artırıldığını söyledi. Yıldırım, “Sigorta şirketleri de buna dayanarak tabii bu bir havuz oradan primlerini artırdılar ama bugünlerde yapaca ğımız bir düzenlemeyle belki de alternatiflerden bir tanesi, kasko ile trafik sigortasının içeriğini bir arada göz önünde bulundurup tek bir poliçeye dönüştürmek.Yasal boşluktan kaynaklanan istismarın da önüne geçerek yeni bir sigorta sistemini devreye sokacağız” dedi. Hükümetin üzerinde çalıştığı tasarıyla Yargıtay tarafından 2011 yılında kaldırılan ‘kusur indirimi’ uygulaması yeniden hayata geçirilecek. l Ekonomi Servisi Borçlanan Türkiye Eski Hazine müsteşar yardımcısı Sayın Hakan Özyıldız kendi blog sayfasından uzunca bir süredir Türkiye’nin onarılamaz boyuttaki borç temposuna dikkat çekiyor. Bu yazımızda Sayın Özyıldız’ın bizlere sunduğu verileri tanıtmak arzusundayım. 2000’li yılların Türkiye ekonomisinde dış kaynak bağımlılığının giderek derinleştiği bir dönem olduğunu biliyoruz. Türkiye bu dönemde giderek daha da artan biçimde, yurtdışından sermaye girişleri ve dolayısıyla dış borçlanma, olanağı sürdürülebildikçe büyüyen, aksi halde durağanlaşan tipik bir bağımlı ekonomi görünümündedir. Aşağıdaki tablo AKP döneminde Türkiye’nin dış borçlanma temposunu ve bileşenlerini gözler önüne sermektedir. Tablonun ilk iki sütununda 2002 itibarıyla Türkiye’nin iç ve dış toplam borçları hem düzey (milyar TL) hem de milli gelire oran olarak sergilenmektedir. 2002’de kamu sektörü toplam borcu, özel sektörün yaklaşık 2.5 misli olup, milli gelire oran olarak yüzde 80 düzeyindedir. 2002’den 2015’e kamunun toplam borcu 450 milyar artış göstermiştir. Buna karşın, kamunun borçlanması milli gelir artışının gerisinde seyretmiş ve oransal olarak yüzde 36.8’e geriletilmiştir. Ancak Türkiye söz konusu dönemde sadece ülkemizde değil, gelişmiş / azgelişmiş hemen bütün kapitalist pazar ekonomilerinde yaşanan bir olguya tanıklık etmiş ve özel sektör borçlanmasının kamu borcunu ikame ettiği bir olguyla karşı karşıya kalmıştır. Nedenlerini küresel ekonomide yaşanan olağanüstü döviz bolluğuna ve faiz oranlarındaki tarihsel çöküntüye bağladığımız bu gelişme sonucunda, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de özel sektörün borçlanma iştahı ivmelenmiştir. GTüörsktieyreg’neilnerBi orç Stoku Tabloda özel sektörün borçlanma temposuna ilişkin veriler çarpıcıdır. Türk özel sektörü 2002’den 2015’e toplam borçlarını 1 trilyon 725 milyar TL arttırarak 1.8 trilyona çıkartmıştır. Bu rakam milli gelirin yüzde 92.7’sine ulaşmaktadır. Bu süreçte hane halklarının tüketici borçları neredeyse ihmal edilebilir bir düzeyden (2002’de 6.6 milyar TL) 2015’te 401 milyar TL’ye sıçramıştır. Türkiye’nin kamu artı özel toplam borçları 2002’de 366 milyar TL ile milli gelirin yüzde 107.5’i iken, 2015’e gelindiğinde 2.5 trilyon TL’ye çıkmış, milli gelire oran olarak ise yüzde 129.5’ine yükselmiştir. Borçlanma, “mucize büyüme” öykülerinden yola çıkıp “ama yol yaptılar” ya da “... ama çalışıyorlar” sözcükleriyle süslenen Türkiye ekonomisinin on beş yıllık serüvenini betimleyen en önemli değişkendir. TPAO’nun halka arzı petroldeki artışa bağlı Türkiye ve İngiltere arasında ilişkileri geliştirmek amacıyla 2013’ten bu yana yürütülen GREAT kampanyası kapsamında, Petrol ve Doğalgaz Zirvesi İstanbul’da gerçekleştirildi. Zirvede konuşan Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Besim Şişman, Türkiye’nin hızlı şekilde artan bir enerji ihtiyacı bulunduğunu belirterek petrol fiyatlarındaki düşüşün Türkiye gibi petrol ithalatçısı ülkeler için olumlu olsa da, sektörün sürdürülebilirliği açısından sıkıntı yarattığını belirtti. Bu anlamda petrol fiyatlarının 60 dolar civarına çıkacağını öngören Şişman, bu durumda TPAO’nun halka arzı için düğmeye basacakları bilgisini verdi. Faruk Çelik: Et fiyatı düşmezse market açarız Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, et fiyatlarının düşürülmesi için başlatılar taban fiyat uygulamasına değinerek karara uymayanları uyardı. Çelik, “Burada gerçekten fahiş kar peşinde koşan, piyasayı spekülatif uygulamalarla karşı karşıya bırakan unsurlar da var. Herkesi aldığımız karara uymaya davet ediyorum. Siz buna rağmen çok astronomik bir şekilde piyasaya arz ediyorsanız, bizim de yapacağımız yanı başınıza bir market açmaktır. Şu anda 60 civarındaki ESK mağazamızı 160 yaparsınız, bu bir önlem. Ama siz her şeye rağmen bugün maliyeti belli bir kıymayı 4045 liraya satma yoluna giderseniz, bu haksız kazanç karşısında önlemimizi alırız” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle