19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Kanada’da eğitim fırsatı Etik liderler yetişecek Daçka Sınavı 29 Mayıs’ta Eyüboğlu Eğitim Kurumları, Kanada Etik Değerler Merkezi Derneği (EDMER), Nova Scotia Eyaleti Eğitim Bakanlığı ile Maltepe Üniversitesi’nde öğrencilere yönelik Etik gerçekleştirdiği uluslararası iş birliği ile Liderlik Akademisi adında bir sertifika programı öğrencilerine Kanada’da eğitim fırsatı sunuyor. başlatıyor. Mart ayı içinde başlayacak 10 haftalık Eğitim protokolü, Kanada Başkonsolosu program etik değerlere sahip genç liderler Andrew Smith ile Dr. Rüstem Eyüboğlu yetiştirmeyi amaçlıyor. Akademik program arasında törenle imzalandı. sonrasında 40 öğrenci mezun olacak. Figen EGITIMAtalay 1 Mart 2016 Salı [email protected] Darüşşafaka Eğitim Kurumları’na giriş sınavı, 29 Mayıs’ta 21 ilde yapılacak. Sınavda başarılı olan ve gerekli koşulları karşılayan öğrenciler ortaokuldan üniversiteye kadar ücretsiz kolej eğitimi alma hakkı elde edecek. Adayların sınava katılabilmeleri için istenen belgeleri eksiksiz olarak Darüşşafaka Ortaokulu’na ulaştırmaları gerekiyor. Kek sattılar, kitap aldılar SEV Amerikan Koleji (SAC) öğrencileri, kek satışından elde ettikleri gelirle Çekmeköy Ayşe Nezahat Kurukahveci İlkokulu’na Koridor Kütüphanesi kurdu. SAC Drama Kulübü’nün öğrencileri, bu okulun kütüphaneye ihtiyacı olduğunu öğrenince kurumda yer sıkıntısı olduğu için Koridor Kütüphanesi kurmaya karar verdiler. 35 öğrenci, bu amaçla okul içinde kek satışları düzenledi. ‘Sınıf öğrenciye ait’ Esenler’in ara sokaklarında mütevazı bir okulda yarattığı sınıf ortamıyla birçok meslektaşına örnek olan Ahmet Naç, öğrencileri ne istiyorsa onu yapıyor DENİZ ÜLKÜTEKİN Esenler’in dar sokakları arasına sıkışmış Mehmet Akif Ersoy İlkokulu, kapının dışından bakınca, diger okullardan çok da farklı görünmüyor, ama içeri girdiğinizde burasının sıra dışı bir yer olduğunu daha merdivenleri çıkarken fark ediyorsunuz. 1E sınıfına giriyoruz. Karşımıza TBMM’nin açılışından Cumhuriyet’in kuruluşuna, tarihimizi kendi yazdıkları rap şarkısıyla öğrenen bir sınıf var. Bu farkların mimarı ise öğretmen Ahmet Naç. Onu belki “boyacı öğretmen” olarak tanıyorsunuz, ama yarattığı eğitim ortamı, başlı başına fark yaratan bir anlayışın izlerini taşıyor. ‘Boyacı öğretmen’ n Basında “boyacı öğretmen” olarak tanındınız ama kendi sınıfınızda başlattığınız ve zaman içinde okulunuza da yayılan eğitim anlayışı bundan daha fazlası sanırım. Siz nasıl tanımlarsınız? Bunu tamamen pedagojik bir altyapıya dayandırıyorum. Sanki sırf sınıfı boyamışım gibi algılanıyor ama renklerden, duvardaki bütün materyallere kadar çocuklara hitap ediyorum. Zaman içinde hem okula yayıldı, hem de sınıflarında düzenleme yapan Türkiye çapında meslektaşlarım benimle iletişime geçti. Sırf, “sınıf güzel görünsün” düşüncesi yanlış. Sınıftaki duvarlar öğrencilere aittir. Duvardaki materyaller öğrencinin işine yaramayacaksa yaptığınızın bir anlamı yok. n Ne gibi çalışmalar yaptınız? Sınıfımda bir kitap köşem, bir de bank var. İnsanlar hep sonuçları soruyor. İlk aldığım sonuçlardan biri şu; Öğrencilere sadece “burası sizin kitaplığınız” dedim. Bankın ne işe yaradığını bile söylemedim. Okumayazmaya geçtiğimiz andan itibaren, teneffüslerde oraya oturup kitap okumaya başladılar. O kitaplığı sahiplenmişler. Hedeflerimden birine ulaşmış oldum. Yanında üç bo dİnisnlaenmleakribsetneidi n Bir misyon edin diğinizi düşünüyor musunuz? Sınıf güzel bir haber oldu, orada kalır diye düşünüyordum. Ancak, insanlar beni biraz dinlemek istedi sanırım. Kurumlardan, üniversitelerden davetler alıyorum. “Çocuklar geleceğimiz” diyoruz ama onları dinlemiyoruz. Yaptığımız işleri onlara göre yapmıyoruz. Onlara sorumluluk vermiyoruz. Bir liseye girin ve “bu sizin sınıfınız” deyin. O çocuklar tatilde bile gelip o sınıfı düzenlerler. O duvarları sahiplenirlerse, o sınıftaki matematik dersini de sahiplenirler. yutlu bir köşe var. Çok uğraştım ama değdi. Önceden öğrenciler hamur çalışmaları yaparlardı, çalışma biterdi, atarlardı çantalarına, evde o bozulurdu. Ertesi hafta baştan başlardık. Hiç gelişme kaydedemezdik. Ben o çalışmaları aldım, o köşeye bıraktım. Dediler ki, “benim çalışmamın bir değeri var galiba, öğretmen oraya koydu.” Böylece hayal güçlerinin sınırlarını zorlamaya başladılar. Şimdi robotlar, uzay gemileri... n Yaptığınız değişimler nasıl bir anlayışa dayanıyor? Duvarları tamamen doldurmadım. Stanford Üniversitesi bunu araştırmış. “Yüzde 70’i aşmayın” diyorlar. Çok olursa dikkatlerini dağıtıyor. Aslında bir düşünceyi yerleştirmemiz gerekiyor. Sınıfın içi tamamen öğrencilere aittir. Okulun, öğretmenlerin ya da müdürün sınıfı asla değil. O dört duvar öğrencilerindir. Ben sınıfa girdiğimde “şöyle oturma düzeni olsun dersem” sonuç alamayız. Başöğretmenin izinde n Bahsettiğiniz bilimsel yaklaşımı yakalamak için mesleki anlamda kendinizi geliştirmeniz de önemli. Hep şunu söylerim, ben Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ten ne öğrendiysem onu yaptım. Benim başöğretmenim “Sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir” diyorsa, o zaman ben o sınıfa sanat köşesini yapacağım. Eğer Atatürk çok kitap okuyan, cebindeki iki ku ‘Benden sonra ne olacak?’ n Öğrencilerinize kat tığınız değerlerin, kötü hocalar ve kötü okullar tarafından heba edileceği korkusu yaşadınız mı? Zaten bunu her öğretmen kendisine sormalı. Benden sonra ne olacak? Ne okullarına ne de anne babalarına bağımlı olsunlar. Siz öğrenci merkezli bir eğitim verirseniz, bütün sorumluluk onda olursa, iç motivasyonu sağlarsınız. Çocuk karşısına hangi öğretmen çıkarsa çıksın sorun yaşamaz. ruştan birini bile kitaba veren biriyse o zaman ben o çocuklara kitap okuma köşesini yapmalıyım. Biz tarihimizi araştırmazsak, o zaman sosyal medyada “Japonlar trende kitap okuyor” diye fotoğraf paylaşıp şaşırırız. Halbuki onlar bu vizyona yeni gelmişler. Mustafa Kemal onlardan çok önce bu vizyondaymış zaten. Eğer “dersime gireyim, çıkayım” dersem zaten aşama kaydedemem. Siz kendinizi sınıf yönetiminde geliştirmediyseniz, zaten öğretmenlik sizin için çekilmez bir hale gelir. İkna etmek şart n Okulu nasıl ikna ettiniz? Tabii bürokratik engellar çıkabilir. Okul idarelerinin yaklaşımı olumsuz olabiliyor. Okul idarecilerine hak veriyorum. “Çivi çakmamıza dahi izin vermiyorlar” diyorlar. Benim kendi müdürüm de aynısını söyledi. Çünkü 20 sınıf var. İki öğretmen iyi iş yapacak diye kalan 18’i duvarları mahvederse ortaya bir masraf çıkacak. Ben bir şey yapacağım demekle olmaz. İdareye sunumunuzu yapacaksınız, bir planınız olacak. Onları ikna edeceksiniz. Liselerin YGS ve LYS başarıları YGS’de birinci İstanbul Erkek Lisesi 2015 Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) Sonuçları ÖSYM tarafından genel sıralama biçiminde yayımlandı. Bu listelerden yola çıkılarak lise türlerine göre yapılan sıralamaya göre, Anadolu Liseleri kategorisinde, YGS’de İstanbul Erkek Lisesi, LYS’de de Kabataş Erkek Lisesi ilk sırada yer aldı. Soru çözme ortalamaları temel alındığında ise gene Anadolu Liselerinde, Temel Matematik alanında soru ortalaması “3” ile “10” arasında bulunan lise sayısı 731, Fen Bilimleri alanında ise 953. LYS’de ise Geometri dersinde “0” ile “2” aralığında 204, Fizik dersinde ise 21 lise bulunuyor. Diğer liselerde YGS’de Temel Matematik Alanından “0” ile “1” aralığında 1931, “2” ile “5” arasında ise 2 bin 343 lise bulunuyor. Toplam 4 bin 274 lisenin soru çözme ortalaması 5’in altında. Fen Bilimleri alanında “0” ile “1” aralığında 1606, “2” ile “5” arasında ise 2 bin 799 lise bulunuyor. Toplam 4 bin 405 lisenin soru çözme ortalaması 5’in altında bulunuyor. Sıralamaları analiz eden Eğitimci Alaattin Dinçer, şunları söyledi: “Yapılan çalışmaya iller ve bölgeler bazında bakıldığında Doğu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve bu bölgelerde bulunan birkaç ilin okulları dışında kalan okullar listelerin alt sıralarında yer almaktadır. Akdeniz, Karadeniz ve İç Anadolu’nun birkaç ilini dışarıda tuttuğumuzda aynı olumsuz tablo ile karşılaşmaktayız. Anadolu İmam Hatip, İmam Hatip, Anadolu Teknik Meslek ile Meslek Liselerinin hem soru çözme ortalamaları hem de YGS Puan ortalamaları tam bir başarısızlık göstergesi.” Fen Liseleri Fen Liseleri arasında YGS’de soru çözme ve puan ortalaması en yüksek olan okul İstanbul Atatürk Lisesi, en düşük orana sahip olan lise ise Hakkâri Fen Lisesi. İstanbul Atatürk Fen Lisesi’nin YGS’nin dört alandan soru çözme ortalaması 31,44 altı puan türünde puan ortalaması ise 432,181. YGS’de en başarılı ilk 10 Fen Lisesi 1 İstanbul Atatürk Fen Lisesi 2 İzmir Fen Lisesi 3 Ankara Fen Lisesi 4 Aydın Fen Lisesi 5 Kayseri Fen Lisesi 6 Erbakır Fen Lisesi (Denizli) 7 Tofaş Fen Lisesi (Bursa) 8 Yusuf Ziya Öner Fen Lisesi (Antalya) 9 Adana Fen Lisesi 10 Eskişehir Fatih Fen Lisesi Anadolu Liselerinde YGS’de ilk 10 1 İstanbul Erkek Lisesi 2 Kabataş Erkek Lisesi 3 Ankara Atatürk Anadolu Lisesi 4 Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi 5 Cağaloğlu Anadolu Lisesi 6 Ankara Gazi Anadolu Lisesi 7 Kadıköy Anadolu Lisesi 8 Galatasaray Lisesi 9 Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi 10 Kayseri Nuh Mehmet Küçükçalık Anadolu Lisesi. LYS’de en başarılı Anadolu Liseleri 1Kabataş Erkek Lisesi 2 Galatasaray Lisesi 3 İstanbul Erkek Lisesi 4 Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi 5Ankara AtatürkAnadolu Lisesi 6 Kadıköy Anadolu Lisesi 7Ankara Gazi Anadolu Lisesi 8 Cağaloğlu Anadolu Lisesi 9 Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi 10 Ankara Atatürk Lisesi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle