19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 8 iftçiyi eğitmek amacıyla başlatılan bir proje daha hükümet tarafından ortadan kaldırıdı. 2007’de başlatılan 10 bin 300 kişinin istihdam edildiği Tarımsal Yayımı Geliştirme Projesi (TarGel) sonlandırıldı. Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, “Güzel bir projeydi ancak hükümet uygulayamadı” dedi. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Özden Güngör de, proMUSTAFA je kapsamındaki ÇAKIR personele “üvey evlat” muamelesi yapıldığını belirterek, “Personeli köylere gönderdiler ancak nerede kalacak, ne yiyecekiçecek, nasıl gidip gelecek? Bunlar hiç düşünülmedi” diye konuştu. TarGel Projesi, kapsamında bütün illerde oluşturulan çalışma bölgelerine önce sözleşmeli personel atandı. Daha sonra bu personel memur kadrosuna geçirildi. Bu kapsamda Türkiye genelinde ziraat, su ürünleri, gıda mühendisleri ve veteriner hekimlerin ataması yapıldı. Proje kapsamında toplam 10 bin 300 personel görevlendirildi. Projede birçok aksaklık çıktı. Hükümet bu aksaklıkları gidermek yerine projeyi tümden sonlandırdı. Türkiye Ziraatçiler Derne DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 2.9210 1.2 kuruş TASARIM: SERPİL ÜNAY 3.2470 0.6 kuruş 11.01 0.01 puan 72.204 302 puan 723.22 1.65 lira 107.90 25 kuruş EDİTÖR: PELİN ÜNKER Cumartesi 6 Şubat 2016 10 bin kişinin çalıştığı TarGel’i de bitirdiler Tarımı bitiren, köylüyü doğrudan gelir desteğine mahkum eden AKP, çiftçiye destek için başlatılan TarGel’i sonlandırdı. 10 bin 300 personelin ne olacağı meçhul ‘Teröre karşı master plan’ 0’lı yıllardan bu yana, haber amaçlı kaç GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) gezisi izlediğimi anımsamıyorum. Çok iyi anımsadığım şey ise, bu gezilerden yazılan haberlerde; o tarihten başlayarak üç yıllık dönemde GAP’a “şu kadar lira ayrılacak” unsurunun hiç eksik olmadığı. GAP gezilerinin hemen hepsinde, gazetecilere dağıtılan dosyalarda, proje adeta yeni başlamış ve ilk kez o hükümet döneminde büyük fedakârlıklarla devasa ödenekler ayrılacak havasında bilgiler yer alırdı. Yanı sıra, adı o dönemler açıkça telaffuz edilmeyen “Kürt meselesi” kastedilerek, GAP sayesinde siyasal ve sosyal açılımın bir arada sağlanacağı söylenirdi. AKP rejim döneminin ortalarında, sonra anlaşıldı ki İşsizlik Fonu’nda biriken paraların yaklaşık yüzde 30’u GAP’ın finansmanında kullanılmış. Ne işsize ne GAP’a yarayan “beceri”de bir kaynak kullanımıyla karşı karşıyaydık yani. HHH Başbakan Davutoğlu’nun Mardin’de açıkladığı “Teröre Karşı 10 Maddelik Master Plan”ı dinleyip okurken, yine bir GAP maddesine rastlayınca, GAP’taki nafile bereketin, kim bilir daha kaç gazeteciyi “emekli” edeceğini düşündüm. Başbakan’ın içinde Moğol, Haçlı, yiğit kelimeleri geçen konuşmasıyla beslenen plandaki başlığa göre, bu kez “20162018 döneminde GAP bölgesine 26.5 milyar TL yatırım yapılacak”tı. 2018 geldiğinde eğer yaşarsak, 26.5 milyar TL harcanıp harcanmadığını ve hangi harika yatırımlara dönüşüp bölgeyi kalkındırdığının takibini sizlerle paylaşırım. Fakat keşke işin en önemli kısmı bu olsaydı. HHH Cizre’de bir bodrum katında sıkışan 9 kişinin yanarak öldüğü haberleri ekrandan akarken, Davutoğlu’nun açıkladığı, “Teröre Karşı 10 Maddelik Master Plan”, her şeye karşın “Çözüm Süreci”ne dönüleceği beklentisi taşıyanların umudunu çöpe attı. Planın açıklandığı yer olarak, tarih boyunca pek çok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmış Mardin’in seçilmesi ise “simgesel” önem taşıyor. Şüphesiz ki bu plan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, daha geçenlerde kaymakamlara “koyun mevzuatı bir kenara” seslenişini hatırlayanlar için o talimatla son derece tutarlı hükümler içeriyor. Plandaki, “Kamu düzenini tehdit eden tüm unsurlar engellenecek. Herkesin eşit pay sahibi olduğu bir kamu düzeni oluşturulacak” maddesi, yakın gelecekte belki yasayla, belki de valilikler ve mevcut düzenlemeler marifetiyle, HDP yönetimindeki belediyeler üzerindeki merkezi baskının yoğunlaşacağının işaretlerini taşıyor. Bu başlığı ise planın 8. maddesiyle birlikte değerlendirmek gerekiyor. “Yasal ve idari düzenlemeler” başlığında “yerel yönetimlerin yetki alanları genişletilecek. Ancak aynı zamanda yetki istismarının önüne geçilecek, denetimler artırılacak” deniyor. Bilinir ki, bir metinde “ama” geçiyorsa, öncesinin hükmü düşer. Dolayısıyla 8. maddeyi, sadece “ancak” ile başlayan cümlesiyle okumak daha gerçekçi. (“Denetimi artırılacak bir alanda yetki alanları nasıl genişletilecek” sorusunu sormak ise meşru tabii.) Master Plan’da yer alan ve Davutoğlu’nun konuşmasında da birkaç kez kullandığı “mekân ihyası”nın ne anlama geldiğini merak edenler ise Atatürk Orman Çiftliği üzerindeki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na veya Yassıada’nın bir yıl arayla çekilmiş son fotoğraflarına bakabilir. 9 Ç Çalışana yetki yok ği Başkanı İbrahim Yetkin, doğru bir proje olan TarGel’in işlevli hale getirilemediğini söyledi. En büyük eksiklik olarak personele yetki verilmemesini gösteren Yetkin, “Köylüye şunu ek, bunu ek demekle olur mu? Proje yapma yetkisi vereceksin. Kredi desteği vereceksin. Köylere gidecekler, çiftçiye bilgi verilecek, eğitilecek, o çalışmalar kapsamında tarımsal üretim de artırılacaktı” dedi. 1970’li yıllarda ziraat teknisyenlerine benzer görev verildiğini anımsatan Yetkin, “3 yıl köylerde çalıştım. Köylerde kalıyorduk. Ofislerimiz vardı. Yetkiliydik. Köy Enstitüleri gibiydi. TarGel Projesi’nde ise günübirlik köylere gidip geliniyordu” dedi. TarGel Projesi için de “son verilmemeliydi” diyen Yetkin, proje içerisinde yer alan 10 bin 300 personelin şimdi ne olacağının da problem olduğunu söyledi. ZMO Başkanı Özden Güngör, bu proje kapsamındaki personele yıllarca “üvey evlat” muamelesi yapıldığını vurgulayarak, “Köylere gönderdin ancak araç yok, teknik donanım yok. Bir tane bilgisayar verdiler bulunduğu konumu tespit etmek için. Nerede kalacak, ne yiyecek, nasıl gidip gelecek. Bunlar hiç düşünülmedi. Ev yok. Hayvan barınaklarında bile kalanlar oldu. Kadın personel çok zorlandı” diye konuştu. l ANKARA Fiyat farkı örgütsüzlükten ürkiye’de üreticinin ekonomik örgütlenmesi yetersiz olduğundan, üretici ve market fiyatları makası giderek açılıyor. Gelişmiş ülkelerde üretici birlikleri ve kooperatifler, planlı üretim sonucu pazarlama sıkıntısını en aza indiriyor. Böylece çiftçi de kazanıyor, tüketici de uygun fiyatla ürün alabiliyor. TZOB, üreticinin sorunlarına sahip çıkan, ürün ba T zında üretimi ve pazarlamayı yönlendiren örgütlerin olması gerektiğine dikkat çekiyor. Perakendeciler ise bazı ürünlerde spekülasyon yapıldığına işaret ediyorlar. Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Bülent Tunç, “Asıl sorun üretim zincirinde” derken, Fırıncılar Birliği ekmek fiyatlarındaki artışı girdi maliyetlerindeki yükselişe bağladı. Gıda Perakendecileri Der neği Başkanı Nihat Özdemir, “Sanki meyve sebze fiyatlarını perakendeciler artırıyor gibi bir imaj yayılmaya çalışılıyor, bu doğru değil” dedi. Carrefoursa Genel Müdürü Mehmet Nane de “Gıda Komitesi’nin yapacağı ana şey spekülasyonu engellemektir. Ürün toplayıp, bekletip satanların engellenmesi gerekiyor” diye konuştu. l Ekonomi Servisi İlhan Elbirlik Yuji Hashimoto Petrolde işçi kıyımı D Japon ortakla yatırım atağı apon GS Yuasa ile ortaklığa imza atan İnci Akü, beş yılda 200 milyon TL yatırım yapacaklarını duyurdu. İnci GS Yuasa İcra Kurulu Direktörü Cihan Elbirlik, “Beş yılda kapasitemizi iki katına çıkaracağız. İstihdamımız da iki katına çıkacak” dedi. Elbirlik, yatırımın yüzde 50’sini teknoloji gelişimi alanında kullanacaklarını söyledi ve ekledi: “Hedefimiz 5 yıl içinde toplam satış gelirimizi 3 katına, ihracat satış gelirimizi ise 4 katına çıkarmak. Türkiye’de satılan her 4 starter aküden 1’ini, endüstriyel alanda ise her 3 aküden 1’ini üretmeyi amaçlıyoruz.” l Ekonomi Servisi Petrol fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak şirketlerin kârlarının inmesi nedeniyle Shell 10 bin, BP ise 3 bin çalışanı işten çıkarmaya hazırlanıyor ünyanın en büyük petrol şirketleri kâr düşüklüğünün faturasını çalışana kesecek. Yıllık kâr oranlarında son 13 yılın en sert düşüşünü yaşadığını belirten petrol devi Shell, 10 bin çalışanını işten çıkaracağını açıkladı. Şirketin yılın ilk çeyreğinde 1.8 milyar dolar kâr elde ettiği, bu rakamın geçen yılın aynı döneminde 4.2 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Şirketin 2015’teki yıllık kâr oranı 3.8 milyar dolar oldu. Bu rakam 2014’te 19 milyar dolardı. Shell, işletme maliyetlerini yaklaşık yüzde 10 oranında, yani 4 milyar dolar seviyesinde kestiğini ve bu yıl içinde 3 milyar dolarlık daha kesinti yapacağını belirtti. Şirket gerektiği takdirde şirketin yeni kısıtlamalara gideceğini de belirtti. Şirketin, rakip, daha küçük petrol firması BG Group’u satın alma sürecininse devam ettiği belirtiliyor. Petrol fiyatlardaki düşüş nedeniyle petrol firmaları birbiri ardında kâr oranlarında düşüş açıklamaları yapıyor. Geçen salı ExxonMobil bütçesini kısıtlamaya gideceğini açıklamıştı. BP de son 20 yılın en büyük kâr kaybı yaşadığını ve 3 bin kişiyi, işten çıkaracağını açıklamıştı. Öte yandan Citigroup analistleri küresel ekonomi ve piyasaların kusuruz bir petrol kıyametiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Şirket kârları ve hisse piyasaları da bu kıyamet senaryosunda daha fazla düşüşle karşı karşıya kalabilir. l Ekonomi Servisi J Ergün Güler SPK’den İpek’e suç duyrusu ermaye Piyasası Kurulu (SPK), yapılan inceleme sonucunda Akın İpek ile Tekin İpek hakkında, Koza Altın’ı zarara uğrattığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. SPK, 3 ay içinde Koza Altın’ın 60 milyon sterlin alacağının, yönetim kontrolünün kaybedildiği 11 Eylül 2015’ten itibaren işleyecek faiziyle beraber Koza Altın’a ödenmesine karar verdi. Öte yandan Koza Altın İşletmelerinin bağlı ortaklığı Koza LTD’nin Garanti Bankası Lüksemburg şubesindeki hesaplarına ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebiyle dava açıldı. l Ekonomi Servisi Kârlar düşüyor Türkiye yıllık 23 milyon adetlik beyaz eşya üretimiyle Çin’den sonra dünya ikincisi. S Beyaz eşya frene bastı eçen yıl iç pazar ve ihracatta yüzde 6 büyüyen beyaz eşya sektörü 2016’da yüzde 5 büyüme hedefliyor. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Başkanı Ergün Güler, Avrupa’daki düşük büyüme oranları, Ortadoğu’daki siyasi karışıklık ve Rusya ile yaşanan sorunlar nedeniyle bu yıl daha düşük büyüme beklediklerini söyledi. İç pazarda büyümenin konut satışlarından kaynaklandığına dikkat çeken Güler, geçen yıl gerçekleştirilen 1.3 milyon konut satı G şının önemli kısmının yeni konutlardan oluştuğunu belirterek, “Yeni konut aynı zamanda yeni beyaz eşya demek. Nüfus artışı, evlilik, boşanma ve açılan öğrenci evleri nedeniyle kurulan yeni haneler de etkili oluyor” diye konuştu. TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Muharrem Yamaç ise Çin’de lojistik maliyetleri yüksek olduğu için Çinlilerin Türkiye’de ortaklık aradığını, burada üretip Avrupa’ya açılmak istediklerini söylerken “Ancak bir yandan da Türkiye yatırımcı için cazibesini kaybediyor. Trakya’da arsa metrekare maliyeti 150 dolar, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde bile 100 dolardan aşağı değil. Gelecek yatırımcıları kaçırmamak için birtakım çalışmalar yapılmalı” dedi. Türkiye yıllık 23 milyon adetlik beyaz eşya üretimi ile Çin’in ardından dünyanın en büyük ikinci beyaz eşya üreticisi konumunda bulunuyor ve ihracatının yüzde 75’ini Avrupa ülkelerine gerçekleştiriyor. l Ekonomi Servisi Zorunlu trafikte sürücü lehine düzenleme Hazine Müsteşarlığı, yüksek orandaki prim artışlarıyla tepki çeken zorunlu trafik sigortasında tüm riski sürücülere yüklediği belirtilen maddeyi değiştirdi. Resmi Gazete’de yayımlanan, “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” başlıklı tebliğ ile, daha önce “veya trafik kurali ihlali” olarak belirlenen ve tazminatın sigortalı sürücüye “rücu edilmesinin” yolunu açan koşul, “trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali” olarak değiştirildi. l Ekonomi Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle