24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 24 Şubat 2016 Bombacının villası EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 5 IŞİD sanığı HALİS BAYANCUK kendini böyle savundu: Demokrasiyi nkara’da 29 kişinin hayatını kaybettiği patlamayı gerçekleştirdiği A belirtilen Abdulbaki Sömer’in, Ankara’da Ballıkuyumcu köyünde bulunan villa inşaatlarında kaldığı öğrenildi. Eskişehir yolu yakınlarındaki inşaat halindeki villada yiyecek malzemeleri, televizyon, ranza, çay, şeker, yiyeceklerin saklanması için bir tane de buzdolabı var. Buzdolabının üzerinde parmak izi araması yapıldığı belirtiliyor. l CHA Abdulbaki Sömer benimsemiyoruz ŞİD Türkiye yapılanmasına ilişkin İstanbul davasında sanıklar hâkim karşısına çıktı. 1 hafta önce aynı koridorda görüCANAN len Dilek Doğan duruşCOŞKUN ması öncesi adliyeye çevik kuvvet yığılırken IŞİD davası öncesinde güvenlik önlemi alınmaması dikkat çekti. Duruşmada seyirci kısmında oturan tutuksuz sanık, beni “Caiz değil. Yanımdan kalk” diyerek oturduğum yerden kaldırdı. Davanın dikkat çeken sanıklarından Halis Bayancuk da “Şeriat istiyorum. Bu sistemi benimsemiyorum” dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya aralarında geçen Şeker Bayramı’nda İstanbul Ömerli’de kılınan namazda Türkiye’ye “Aklınızı başınıza alın” diye tehditte bulunan Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayancuk’un da bulunduğu 9 tutuklu ve 35 tutuksuz sanık katıldı. Dava kapsamında örgüt yöneticisi olarak yargılanan ve 15 yıla kadar hapsi istenen tutuksuz sanık İlyas Aydın ise duruşmaya katılmadı. Duruşmayı CHP Milletvekili Ali Şeker de takip etti. Duruşmanın yapıldığı katta 1 hafta önce polis kurşunuyla yaşamını yitiren Dilek Doğan’ın davası görülmüştü. Çevik kuvvetin yığıldığı duruşma öncesi yalnızca duruşmanın olduğu katta değil, adliye içerisinde ve dışarısında kuş uçurtulmamış, ne aile üyeleri ne de avukatlar koridora alınmıştı. Dün aynı katta yapılan IŞİD duruşması öncesi sanıklara ve izleyicilere duruşma salonuna girerken engel olunmadı. Ne adliye içinde, ne de adliye çevresinde ek bir güvenlik önlemi alındı. Bombacı bulundu, ALİCAN ULUDAĞ Savcılık ‘PKK’ DİYEMEDİ I örgüt bilmece ükümet, Ankara’da 29 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısının arkasında PYD/YPG’nin olduğunu iddia ederken soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın şüphelileri tutuklamaya sevk yazısında herhangi bir örgüt vurgusu yapmaması dikkat çekti. Yazıda, bombalama eyleminin talimatını Diyarbakır’ın Lice ilçesi kırsalında bulunan “firari şüpheliler Baran kod adlı Mehmet Doğan, Erhan kod adlı İshak Özçaptu, Hoca ve Şirin kod isimli şahısların” verdiği, eylemde kullanılan aracın ve bombacı Abdulbaki Sömer’in bunlar tarafından Kutbettin Onur’a teslim edildiği anlatılırken bu kişilerin neden PKK üyesi olduklarının vurgulanmadığı soru işareti yarattı. Eğer savcılık, örgüt PKK deseydi, bu hükümetin YPG tezlerinin tamamen çökmesi anlamına gelecekti. O yüzden savcılık, örgüt ismi belirtmeyerek hükümeti rahatlattı. Nöbetçi Ankara Sulh Ceza Hâkimliği’nin 14 kişiye yönelik tutuklama kararında da “Silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçlaması yöneltilmedi. Bombacıyı şantiyesinde saklayan, olay yerinde beraber keşif yapan Kutbettin Onur’un arasında bulunduğu 8 kişi; “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma”, “nitelikli şekilde kasten öldürme (28 kez)”, “nitelikli şekilde kasten öldürmeye teşebbüs (81 kez)”, “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme” suçlarından tutuklandı. Patlamada kullanılan aracın zanlılara satılması sürecinde rol alan 6 kişinin ise “silah re Davaya gö güvenlik önlemi H 29. kURBAN Ankara’daki terör saldırısında ağır yaralanan Maliye Bakanlığı çalışanı Aydın Dedegil, dün tedavi gördüğü İbni Sina Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Ölenlerin sayısı böylece 29’a yükseldi. lANKARA lı terör örgütüne yardım etme”, “resmi belgede sahtecilik”, “kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzelkişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçlarından tutuklanmasına karar verildi. Ancak burada yardım edilen örgütün hangisi olduğu belirtilmedi. Savcılık ve hâkimliğin eylemden PKK’yi sorumlu tutmaması ise YPG konusunda ısrar eden hükümetin elini rahatlattı. Saldırganın Abdülbaki Sömer olduğu, yapılan DNA testlerinin ardından resmen doğrulandı. Cenazesinin 3 gün içinde alınmaması durumunda Sömer, başsavcılığın talimatıyla gömülecek. Başsavcılığın talebiyle Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliğince getirilen yayın yasağı da dün kaldırıldı. IŞİD Türkiye yapılanması davası ‘caiz’ bir şekilde başladı. Halis Bayancuk İstanbul’da yakalanmıştı. (DHA) Aynı katta iki farklı tablo nimsemem mümkün değildir. Benim bu devleti benimsemem mümkün değildir. Kuranı kerim’in hükümlerinin olduğu bir devlet istiyorum” dedi. Bu sırada mahkeme başkanı araya girerek, “Git o zaman öyle bir ülkeye” dedi. Bayancuk da, “Bir mahkeme başkanı diyorki ‘git o zaman öyle bir devlete’ Bakıyorum böyle neresi var. Suriye’ye gidiyorum. Sonra terör örgütü üyesi diyorsunuz. Ben bu sistemi benimseyen insanların putperest olduğunu düşünüyorum” dedi. Örgüt suçlaması yok ‘Niye Atatürk’ün resmi var?’ MİT ve istihbarat uyarmış Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), 11 Şubat 2016 tarihinde Emniyet İstihbarat ve Terörle Mücadele Daire Başkanlıkları’na bir yazı gönderdi ve PKK’ye bağlı TAK’ın Merasim Sokak’ta bombalı saldırı yapacağını 6 gün önce adeta “nokta” olarak tespit edip uyarıda bulundu. Sözcü’nün haberine göre yazıda, Emniyet İstihbarat Dairesi de saldırıdan 5 gün önce “acil” koduyla, Ankara, İzmir ve İstanbul Emniyetlerini uyardı. l ANKARA Halis Bayancuk Duruşmada tutuksuz sanıklar seyirci kısmına oturtulunca basın mensupları duruşmayı ayakta takip etti. Tutuksuz sanıklardan birinin yerini boşaltması üzerine seyirci kısmına oturduğumda sandalyemden tutuksuz sanıklardan Fikret Tuğaç’ın “Yanımdan kalk. Caiz değil” demesi üzerine kaldırıldım. Yargılamaya geçilmeden önce tutuksuz sanıklardan Sina Akkaya ise, “Basın mensupları dışarıya provokatif bilgiler veriyor” dedi. Yine tutuksuz sanık Mehmet Yaser Akkulak ise kimlik tespiti sırasında “Adresimi basın mensupları salonda olduğu için vermeyeceğim” dedi. Duruşmada ilk olarak savunma yapan tutuklu sanık Halis Bayancuk, savunmasına besmele çekerek başladı. Bayancuk, ifadesinde, “Biz alındığımızda bir iddianame hazırlanıp ardından başka bir IŞİD iddianamesi daha hazırlandı. Birinde ElKaide, birinde IŞİD üyesi olarak görünüyorum. IŞİD iddianamesinde ya bana küfrediliyor ya örgüt üyelerinin konuşmaları var” dedi. Bayancuk savunmasında IŞİD üyelerinin kendi hakkındaki konuşmalarına yer verdi. Bayancuk, “Benimle ilgili hiçbir delil yok iddianamede cevap verebilmem için. Savcı dosyaya 21 müşteki ismi koymuş. Bu müştekilerin çocukları kayıp. Polis zoruyla alınmış ifadeler. Bu müşte ‘Caiz değil kalk’ 5 Bayancuk, “Niye Atatürk’ün resmi var duruşma salonunda” diye sorarak, “Okulda neden Atatürk’ün resmi var. Bakkala gidiyorum, paranın üstünde niye Atatürk’ün resmi var. Matematik kitabını açıyorsunuz Atatürk’ün resmi var” diye sorguladı. Bu sırada üye hâkim araya girerek, “Bu dediklerini IŞİD de diyor. Farkı ne? Bize propaganda yapma savunma yap” diye uyardı. Bayancuk da, “Ben inandığımı anlatıyorum. Onlar bunun için savaşıyor. Aradaki fark bu. Tağut (Allah dışında ibadet edilen kişi) Kuranı kerim’de 8 defa geçiyor. Bizim uydurduğumuz bişey değil” diye konuştu. SUÇLAMA Van’da polis DBP il binası önünde de geniş güvenlik önlemi aldı. (DHA) Bombacının ağabeyi Nuri Sömer de gözaltına alındı. (DHA) Besmele ile başladı l Ankara katliamı. l Suruç katliamı. l Musul konsolosluğuna yönelik 49 kişinin rehin alındığı baskın. l Musul’a mazot götüren TIR şoförü 32 Türk vatandaşının kaçırılması. l Niğde’de yol uygulaması yapan jandarmalara yönelik saldırı. Van’da 11 gözaltı nkara’da 17 Şubat’ta 2’si sivil memur A 27’si asker 29 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırıyı yapan TAK üyesi “Zınar Taziye operasyonu kilerden birinin annesi ifade vermiş. ‘Oğlum Tevhid derslerine katılıyordu. Sonra Suriye’ye gitti’ demiş. Bizim derslerimiz Kültür Bakanlığı’ndan izin alınmış derslerdir. Canlı olarak internet sitesinde de yayımlanır” dedi. Bayancuk, savcının iddianamede kendilerinin inançlarını anlattığını belirterek, “‘Bu inanç IŞİD ve ElKaide ile paralellik gösterir’ demiş. Bu benim inancımdır, benim akidemdir. Allah diyor ki ‘Hâkimiyet, yasa, egemenlik bana aittir.’ Demokrasi ise ‘Hâkimlik egemenlik milletindir’ diyor. Demokrasiyi bu şekilde be Raperin” kod adlı Abdulbaki Sömer için Van İpekyolu’da Esentepe Camii’nin alt katındaki taziye yerine gidenlere yönelik operasyon düzenlendi. Operasyon sırasında duvarlarda asılı bulunan Abdulbaki Sömer’in fotoğraflarının söküldüğü belirtildi. Çeşitli adreslere operasyon yapan Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri Sömer’in ağabeyi Nuri Sömer’in ve baba sı Musa Sömer’in de aralarında bulunduğu 11 kişiyi “örgüt propagandası” iddiası ile gözaltına aldı. DBP il eşbaşkanları Ökkeş Kava ve Caziye Duman’ın evlerine giden polis, Kava ve Duman’ı evde bulamayınca DBP Van İl Binası’na gitti. Polislerin ayrılmasının ardından Kava ve Duman, basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, HDP Van milletvekilleri Tuğba Hezer ve Lezgin Botan da katıldı. Kava, “Biz bu politikalar karşısında tek bir adım bile geri atmayacağız. Korkmuyoruz, kaçmıyoruz, saklanmıyoruz” dedi. l Yurt Haberler Kuran’ın hükümleri... “Bana göre bu devletin utancı eli kanlı Selahattin Demirtaş’ın devletin yargısını harekete geçirmesidir” diyen Bayancuk, şunları söyledi: “Suruç’tan iki gün sonra bize operasyon yapıldı. Polisler bize karakolda ‘Niye geldiniz? Biz sizi telefonla çağıracaktık’ dedi. Bize Sulh Ceza Hakimliği’nde ‘IŞİD’e yakınlık duyuyor musunuz’ sorusunun haricinde ‘Oy kullanıyor musunuz? Demokrasiyi benimsiyor musunuz’ diye sordular. Dilimizde tüy bitti demekten. Oy da kullanmıyoruz. Demokrasiyi de benimsemiyoruz. Müslümanız ve şeriat istiyoruz. En güzel şeriat Allah’ın şeriatıdır. Gelin onun gölgesinde yaşayalım diyeceğiz. Kıyamet gününde Allah da bir mahkeme kuracak, yargılayacak. Bu zulme sebep olanlardan şikayetçi olacağım Allah’ın huzurunda.” İddianamede sanıklar 5 ayrı eylemden suçlandı. Örgüt lideri olarak belirtilen İlyas Aydın ise “silahlı örgüt kurmak ve yönetmek” suçundan yalnızca 15 yıla kadar hapsi istendi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Şeriat istiyoruz’ Askerlerle görüşmeleri tespit edildi AMA.. KEMAL GÖKTAŞ S ınırdaki rütbeli askerlerle yaptığı telefon görüşmeleri mahkeme kayıtlarına giren IŞİD’in sınırdan sorumlu emiri Ebu Ali kod adlı Mustafa Demir’le ilgili savcılık belgelerinde tartışma yaratacak ayrıntılar yer aldı. Soruşturma kapsamında dinlenilen telefonlarla ilgili tutanaklarda Demir’in askerlerle yaptığı telefon görüşmelerine değinilmemesi, bu görüşmelerin “tesadüfen elde edilen delil” denilerek terör suçu dışında bir işleme tabi tutulması dikkat çekti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın IŞİD’e katılan 6 vatandaşın yakınlarının ihbarı ile başlattığı soruşturmanın başında, iletişimin tespit edilmesi kararını ta lep ederken mahkemeye gönderdiği yazıda “Türkiye’den IŞİD’e katılmak üzere gidenleri Selahaddin Başaran’ın Mustafa Mol ile irtibat kurarak geçirdiği, Mol’un şahısların geçişini sağlamak amacıyla kaçakçılık faaliyeti yürüten Ebu Bekir kod adlı İlhami Balı ve Ebu Ali kod adlı Mustafa Demir ile irtibat kurduğu ve şahısların sınırı geçtikten sonra Mol tarafından kamplara yerleştirildiği” belirtildi. IŞİD ‘emiri’ nasıl kaçakçı oldu? edilen delil” sayarak ayrı bir yazıyla savcılığa göndermesi dikkat çekti. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından tutulan tutanaklarda ve düzenli savcılığa gönderilen bilgilendirme yazılarında Demir’in “Sınırdan girişçıkış yapan şahısların sözde İdare denen idari kısım olarak kullandıkları yerden Varaka kağıt Sınır ‘zekât’ı larının olup olmadığının kontrollerini yaparak şahısların sınırdan girişçıkışlarını yaptıkları, Suriye’ye giriş çıkış yapmak isteyen kaçakçılara izin verdiği ve bunun karşılığında sözde İslam Devleti adına zekat adı altında para aldığı” belirtildi. Yazılarda IŞİD’in izin verdiği kaçakçıların tamamının “İdarei Hudut Emiri” konumundaki Demir’e karşı sorumlu oldukları belirtilerek dinlenilen telefon görüşmelerinin içerikleri “Örgüte katılım sağlamak üzere gelen örgüt mensuplarının illegal geçişlerde yaşadıkları sorunlar, güvenlik güçlerince illegal geçişlere engel olunmak üzere alınan önlemler, önlemlerde yer alan personelin eşkal bilgileri, araçların bilgileri kaçakçılık faaliyetinde örgütçe izinli şahısların espiyonaj faaliyetleri kapsamında İdarei Hudut Emiri konumundaki Demir’e bilgi aktarımını içeren örgütsel iletişim irtibatları” olarak belirtildi. Yazılarda Demir’in askerlerle görüşmeleri yer almazken TEM, Demir’in askerlerle yaptığı görüşmeleri “tesadüfen elde Suriye’de bulunduğu sanılan Mustafa Demir’in de aralarında olduğu 27 şüpheli hakkında dava açan savcılık iddianamesinde Demir’in askerlerle telefon trafiğine yer vermeyip “istihbari amaçlı dinleme sırasında başka bir suçun ortaya çıktığı gerekçesiyle” ayrı bir soruşturma başlattı. Ancak savcılık dinleme kayıtları ile ortaya çıkan fiillerin “kaçakçılık” olabileceği gerekçesiyle 5 Mart 2015 tarihinde ‘yetkisizlik’ kararı vererek dosyayı, dinleme kayıtlarıyla birlikte Gaziantep’teki 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı’na gönderdi. l ANKARA Kaçakçılıktan soruşturma C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle