Katalog

Çarşamba 17 Şubat 2016 KULTUR EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Lyon’un ‘en iyi’si ‘Vicdan Ağacı’ Olgun Özdemir’in uzun metraj filmi “Vicdan Ağacı”, Fransa’nın Lyon kentinde düzenlenen Uluslararası Lyon Film Festivali’nde ‘En İyi Uzun Metraj Kurmaca Film’ ödülüne layık görüldü. [email protected] 17 İbrahim Totil ve üç senedir hapisteki babasından haber alamayan oğlu Israr Totil . Sevmek Zamanı yine gala yapacak imar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema TV Merkezi öğrencileri tarafından restore edilen ve yenilenen ‘Sevmek Zamanı’ filminin gala gösterimi 25 Şubat Perşembe günü 19.30’da Beşiktaş Kışlaönü’deki Sinema TV Merkezi’nde yapılacak. Yönetmenliğini Metin Erksan’ın yaptığı 1965 yapımı siyahbeyaz filmin başrollerini Müşfik Kenter ile Sema Özcan paylaşıyorlar. M 2007’de siyasi mülteci olarak Eritre’den Türkiye’ye gelen Israr Totil, şimdi büyük bir şirketler grubunun patronu. Eritre’nin bağımsızlık mücadelesinin önemli isimlerinden İbrahim Totil’in oğlu Israr, hapisteki babasının hayalini İstanbul’da gerçekleştirdi oğu Afrika’nın kuzeyinde yer alan Eritre, batıda Sudan, güneyde Etiyopya ve güneydoğusunda Cibuti ile çevrili bir ülke. 1991 yılında yapılan referandumla halkın tamamına yakınının oyunu alarak Etiyopya’dan bağımsızlığını hukuken, 1993 yılında ise fiilen kazandı. Eritre’nin bağımsızlık mücadelesinin en önemli isimlerinden birisiydi, İbEZGİ ATABİLEN rahim Totil. Önce Enformasyon Bakanı, sonra Kuzey Kızıl Deniz Bölgesi Valisi olarak görev yaptı. Şimdiyse beraberindeki 15 bakanla birlikte hapiste. “Bu Eritre’de normal” diyor Israr. 14 Şubat 2013’te tutuklanan babasının nerede nasıl olduğunu bırakın, yaşayıp yaşamadığını bile bil(e)miyor. Fakat siz onunla İstanbul’un Harbiye semtindeki Cumhuriyet Caddesi’ni adımlarken göz göze gelebilirsiniz. İnsanlıkta ‘Israr’ eden bir adam D Israr Totil: “Biz Türkiye’de Arapça yayın yapan ilk yayıneviyiz. Avrupa genelinde de bu alandaki en büyüklerden biriyiz. 6 bin farklı başlıkta Arapça kitap ve ayrıca Türkçe kitaba sahibiz. Ayrıca Arapça öğrenmek isteyenler için özel bir uygulama ürettik. Adı ‘Totil Arapça’. Yetişkinler bu uygulama üzerinden Arapça öğrenebiliyorlar.” ni “kültürleri buluşturmak”. Üç katlı Totil Book Store’un ikinci ve üçüncü katları duvarları boydan boya kaplayan kitaplarla ve onların sayfalarını karıştıran meraklı okurlarla dolu. İlk katında ise küçük bir galeriyi de içinde bulunduran bir toplantı salonu var. Arap dilinin önemli yazar ve şairlerini Türkçeye, Türk dilinin güçlü seslerini Arapçaya tercüme ederek yayımlamak üzere yola çıkan Israr Totil, yayınevinin bu ilk katını ise farklı kültürlerden edebiyatçıları buluşturmak için kullanıyor. Bir diğer hedefleri de kendi ülkelerinde kitaplarının basımı 80’li yılların ‘gösteriş’ine veda ayatının son yıllarını Hıristiyanlığın mesajını yaymak için çalışarak geçiren, 80’lerin ünlü pop yıldızlarından Vanity, gerçek adıyla Denise Matthews, kokain bağımlılığının uzun yıllara yayılan sonuçları nedeniyle yaşadığı böbrek yetmezliği sonucu 57 yaşında öldü. Önceki gün vefat eden şarkıcı ve aktris, müzik kariyerine “Nasty Girl” gibi ‘hitlere sahip üç kadından oluşan ‘Vanity 6’ adlı grupla başlamıştı. ‘Aynı denizlerde önce Eritreliler boğuldu’ Başbakan Isaias Afewerki’nin özel serm ay medyayı yasaklayarak tü eli m medyayı hükümetin kontro lü altına aldığı Eritre’den gelen Isr riye’deki acıyı görüp Eri ar, Sutre’ye göz yumulmasını şu sö zlerle eleştiriyor: “Eritre’de çok daha büyük bir vahşet va r. Esad’ın veya herhangi bir başk a diktatörün yaptığından çok da la... Fakat medya bu ko ha faznu hakkında hiç konuşmadı. Mü lte Yunanistan’a gidiyor, de ciler nizi geçmek isterken ölüyor am a kimse onları görmüyor hiç. Aynı denizlerde Suriyelilerden ön kelerindeki diktatörlük ce ülten kaçan Eritreliler ölüyordu ama kimse onları görmedi...” H siyaset engeline takılan yazarların yayıncısı olarak, Totil Book Store’u dünyanın tüm ülkelerinden entelektüellerin buluşma yerine çevirmek. ‘Babamın hayaliydi’ Denise Matthews Heinz Mack sergisi söyleşiyle başlıyor akıp Sabancı Müzesi yarın ziyarete açılacak “MACK. Sadece Işık ve Renk” adlı sergiyle, 20. yüzyıl ortası avangard sanat akımı ZERO kurucularından Alman sanatçı Heinz Mack’ın eserlerini bir araya getiriyor. Sergi, Mack’ın ZERO akımının erken dönem eserlerinden yola çıkarak tüm kariyeri boyunca ortaya koyduğu resim, heykel ve kinetik sanat eserlerinden bir seçki sunuyor. Serginin ilk günü sanat ve felsefesi üzerine bir söyleşi gerçekleştirecek Heinz Mack’a, küratör ve sanat eleştirmeni Beral Madra eşlik edecek. Katılımın müze girişiyle beraber ücretsiz olacağı söyleşi, yarın saat 10.30’da Almanca ve Türkçe simultane tercümeyle gerçekleşecek. l Kültür Servisi Çünkü 2007’de siyasi mülteci olarak Türkiye’ye sığınan oğlu Israr Totil, babasının hayalini gerçekleştirmek için Harbiye’de bir kitabevi açtı. Siyasi kimliğinin yanı sıra şiirler de yazan İbrahim Totil’in adını baş tacı eden ve afişinde de onun yüzünü taşıyan kitabevinin yayınevi işlevi de var. Sloganı ise “linking cultures”. Ya 9 gün yürüyerek Sudan’a geçti Israr Totil, 37 yaşında. Henüz bir üniversite öğrencisiyken hükümetin uygulamalarıyla ilgili eleştirel konuşmaları sebebiyle hapsedildi. 2007’de hapisten kaçıp 9 gün boyunca yürüyerek Sudan’a ulaştı. Oradan da siyasi mülteci olarak Türkiye’ye sığındı. O günden beri Türkiye’de yaşıyor. Zaman içerisinde eşi, çocukları ve tüm çekirdek ailesini İstanbul’a, yanına almayı başardı. Harbiye’de açtığı Totil Book Store, 5 şirkete sahip Totil Şirketler Grubu’nun sadece bir ayağı. Herhangi bir maddi birikimden güç almaksızın ve durmaksızın çalışarak bugün beş firmaya sahip bir şirketler grubunun sahibi oldu. Israr yayınevini kurmak için en az 400500 bin dolar harcadığını söyleyince soruyoruz, dokuz sene içerisinde işleri nasıl bu kadar büyütebildiğini, anlatıyor: “Yeni bir kültür, bir ülkeye gelmek çok zor. Sadece dil değil, her şey farklı. Ama ben Türkiye’ye gelir gelmez haklarımı öğrendim ve çalıştım hep. Önce rehberlik yaptım. Sultanahmet, Büyükada, Uludağ gibi yerleri Arap turistlere gezdirdim. Sonra Laleli’de küçük bir turizm firması açtım. Yavaş yavaş işler büyüdü. Şu anda yayınevinin yanı sıra eğitim, uluslararası danışmanlık, dış ticaret ve sağlık turizmi sektörlerinde dört firmam daha var. Yanımda 150 kişi çalışıyor. Suriyeli çalışanlarım da var.” S Son yıllarda kültürsanat alanında uygulanan sansürler, yasak ve baskılarla ilgili bir soru önergesi hazırlayan Zeynep Altıok, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na soru önergesi verdi. Metindeki vaka listesinde ‘yok yok’! Başbakan’a tokat gibi önerge HP Genel Başkan YardımcıBarış Atay’ın iktidar aleyhinde desı ve İzmir Milletvekili Zeymeçleri nedeniyle sansürlenişi gibi nep Altıok, kültür ve sanat alanında vakalara da yer verdi. uygulanan sansürler, yasaklanan eserler, toplatılan kitaplar ve açılan Akademisyen vurgusu soruşturmalarla ilgili olarak, BaşbaGazeteci Ertuğrul Mavioğlu’nun kan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtla‘Bakur’ belgeseli ile Ali İsmail ması istemiyle bir yazılı soru önerKorkmaz adına hazırlanan belgegesi verdi. Altıok, önergede yakın sellerin akıbetini de gündeme tageçmişten Fazıl Say’ın Metin Altışıyan Altıok önergesinde, Ankaok Oratoryosu ra Devlet Opera ve ile, sanatçılar Bale solist sanatLeman Sam, çısı Arda Aktar’ın, Levent ÜzümCumhuriyet gazetecü, Grup Yosi haberlerini sosrum ve gazeyal medyada payteci Ahmet laşımı nedeniyle Şık ile gazetesoruşturma geçirZeynep Altıok ve Sivas miz çizeri Mumesi gibi, düşünKatliamı’nda can veren sa Kart’a yöce ve ifade özgürlüşair babası Metin Altıok. nelik baskı ve ğü kapsamında kaç sansür örnekyazar, şair, besteci, lerini sıraladı. yönetmen, yayınevi sahibi, sanat Altıok, geçen yılı da dahil ettiği yönetmeni hakkında adli ve idasoru önergesinde “Hasan Cemal’in ri soruşturma açıldığını da kamuo‘Delila: Genç Bir Kadın Gerillanın yunun gündemine getirmiş oldu. Dağ Günlükleri’ ile ‘Çözüm SüreAkatlı önergesini, son günlerin cinde Kürdistan Günlükleri’, Tuğtartışma kaynağı olan şu sorularçe Tatari’nin ‘Anneanne Ben Asla noktaladı: “Barış için bildiri yalında Diyarbakır’da Değildim’, Fuyınlayan akademisyenlere destek at Kav’ın ‘Mavi Ring’ ve Müsveren edebiyatçıların kitaplarının lüm Yüce’nin ‘Abdullah Öcalan, derslerde okutulmaması ve okullaAmara’dan İmralı’ya’ kitaplarıra davet edilmemesi yönünde Milnın toplatılması gibi toplam kaç kili Eğitim Bakanlığı tarafından yazılı tap, sakıncalı görülüp toplatılmışya da sözlü bir talimat verilmiş mitır?” ifadesini kullandı. Önergede dir? Bu talimat, söz konusu edebiayrıca, 2014 yılı ocak ayında, Özen yatçıları itibarsızlaştırmak ve yazYula’nın yazdığı “Kırmızı Yorgundıkları eserleri sansürlemek anlaları” adlı tiyatro oyununun, sanatçı mını taşımaz mı?” l Kültür Servisi Aksoy’a ‘haram para’ beraati ars’ta yaptığı ‘İnsanlık Anıtı’ heykeline “ucube” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 10 bin TL tazminat kazanan heykeltıraş Mehmet Aksoy duruşma sonrası “Haram parayı heykele yatırmam” sözleri nedeniyle Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasında beraat etti. İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya 4 yıl 8 aya kadar hapsi istenen heykeltıraş Mehmet Aksoy, Aksoy’un avukatı Turgut Kazan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Ferah Yıldız katıldı. Duruşmada savunma yapan Aksoy, hakkında açılan davanın kendisine Abdülhamit’in “burun” denildiğinde herkesi hapse atması olayını hatırlattığını belirtti. Aksoy, dava konusu sözü tazminatın kendisinin harcadığı K C bir emekle kazanılmaması nedeniyle haram olduğunu kabullenmesinden ötürü söylediğini ifade etti. Kararını açıklayan mahkeme, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet ‘Sırat Köprüsü’nü dünyada geçtim’ Duruşmaya “ne olur ne olmaz, burası Türkiye” diyerek küçük bir çanta hazırlayarak gittiğini söyleyen Aksoy, gazetemize adaletin üzerinde bir küçük umut ışığı yandığını söyleyerek şöyle konuştu: “Öteki dünyada aklanacağımıza bu dünyada aklandık. Sırat Köprüsü’nden geçmeden önce sorulur bunlar. Kalbin ne kadar hafif, ne kadar zulüm yapmışsın? Ben şimdi geçiyorum o köprüden. Dünyevi bir karar ama... Asıl bu tarafta geçemeyenler düşünsün. Bu mahkeme kararıyla olacak iş değil. Heykele haram para yatırmayacağımı hâlâ da söylüyorum. ‘Haram’ deyince de birisinin alınmaması lazım. Dün evime ‘hırsız’ girdi deyince kimsenin alınmaması gerektiği gibi.” Mehmet Aksoy “ucube” davasında Erdoğan’dan 10 bin TL tazminat kazanmıştı. C M Y B