27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 10 Şubat 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY İş esnek, koşulları katı ükümetin Meclis’e sunduğu özel istihdam büroları (ÖİB) tasarısıyla işçinin birçok hakkı da ortadan kalkacak. Sendikal örgütlenme olmadığı için toplusözleşme hakkı da olmayacak. İşçiler asgari ücretle çalıştırılacak. Ayrıca işçilerin izinlerinin nasıl belirleneceği de meçhul. Hükümet işçi konfederasyonlarının karşı çıkmalarına rağmen ÖİB tasarısını Meclis’e gönderdi. Tasarıda ÖİB’lerden “kiralanacak” olan işçilerin sendika haklarının nasıl sağlanacağı açıklanmıyor. Sadece ÖİB’nin işçi ve işveMUSTAFA ren ile imzalayacağı ÇAKIR anlaşmalarda işçinin “sendikaya üye olması veya olmaması” şartı bulunması halinde bu anlaşmanın geçersiz sayılacağı ifade ediliyor. ekonomi 9 Hükümetin Meclis’e sunduğu özel istihdam büroları tasarısında işçinin en Enerjinin iktidarı temel hakkı olan sendika ve toplusözleşme yok! H Bir yıldan az 4 ay ile 8 ay arasında çalışacak olan geçici işçilerin bir sendikaya üye olabilmeleri mümkün değil. Bu durum 12.7 milyon işçiden sadece 1.4 milyonunun sendikalı olduğu Türkiye’de, sendikalaşmanın daha da düşmesi anlamına geliyor. Tasarı sendikasız işçilerin sayı sını artıracak. İşçiler sendikaya üye olamadıkları için toplusözleşme hakkından da yararlanamayacak. Bu da işverenlerin işçileri asgari ücretten çalıştırmasına kapı açacak. Ayrıca toplusözleşme olmadığı için işçilerin izin, ikramiye, mesai gibi ücret ve sosyal hakları da tamamen ÖİB ve işverenin insafına kalacak. Tasarıda işçilerin ne kadar ücret alacakları şöyle düzenleniyor: “Geçici iş ilişkisinde işveren, ÖİB’dir. ÖİB, iş sözleşmesinde yer alan ücretten az olmamak kaydıyla ÖİB işçisine, geçici işçi çalıştıran işverenin aynı kıdemi haiz emsal işçisinin aldığı ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki istihkakı geçici çalıştığı dönemle sınırlı olmak üzere ödemek zorundadır.” Ancak verilecek ücret ve sosyal haklarda belirleyici olan “emsal işçiyi” kim belirleyecek belirsiz. Ayrıca işçilerin İş Sağlığı ve Güvenliği, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile İşsizlik Sigortası Yasası’ndan doğan haklarının da ÖİB’ler taraikar nedeniyle send fından yerine getirileceği ifaSendikal engelle ız yüzde 12.7 olduln de ediliyor. İşçinin prim ödelı işçi sayısının ya nusu esnek çalışma ko z meleri ÖİB’lere bırakılıyor. ikağu ülkede, sö hiçbir işçinin send l ANKARA sonrası işe giren ya çıktı. ta lı olamayacağı or İzinlerin nasıl düzenleneceği belli değil asarı ile ayrıca “uzaktan çalışma” T da getiriliyor. İşçinin evden ya da iletişim araçlarıyla işyeri dışında çalışması anlamına gelen bu çalışma biçiminde de sendika yok. Dolayısıyla toplu sözleşme de yok. Ücret, çalışma süresinin ne kadar olacağı, izin, mesai, ikramiye gibi düzenlemeler işçi ile işveren arasında imzalanacak olan sözleşmeye bırakılıyor. Burada en önemli konu işçinin ne kadar süre ile çalıştırılacağı. Ancak bu konuda tasarıda hüküm yok. Tasarı hangi işlerde “uzaktan çalışma” olacağı hangilerinde olmayacağını ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak olan yönetmeliklere bırakıyor. Tasarı, işyeri dışında çalışacak olan işçinin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin de işveren tarafından sağlanmasını öngörüyor. Ancak evde ya da dışarıda herhangi bir yerde çalışacak olan işçinin iş sağlığı ve güvenliği önleminin nasıl alınacağı da belirsiz. İlk kayıp yüzde 40 Binali Yıldırım Ulaştırma Bakanı Yıldırım, GSM operatörlerini eleştirdi. Büyük tur operatörlerinden TUI, güvenlik endişelerinden dolayı Türkiye’ye yapılan rezervasyonların yüzde 40 azaldığını açıkladı ç güvenlik endişeleri ve RusyaUkrayna gerginliği başta olmak üzere bölgedeki jeopolitik endişelerle 2015’te hem ziyaretçi sayısı hem de gelirlerde ciddi kayıpların yaşandığı turizm sektöründe bu yıl da olumsuzluğun sürebileceği sinyalleri gelmeye başladı. Dünyanın en büyük tur operatörü TUI Group dün yaptığı açıklamada güvenlik endişelerinden dolayı Türkiye’ye bu yaz için yapılan rezervasyonların da yüzde 40 düştüğünü açıkladı. TUI geçen yıl müşterilerinin yaklaşık yüzde 14’ünün Türkiye’ye seyahat etmeyi tercih ettiğini ve Türkiye’nin özellikle Alman müşteriler arasında popüler bir tercih olduğunu söyledi. Fakat ocakta 10 Alman turistin ölmesine neden olan bombanın ardından Almanlar Türkiye’ye seyahat etmekte daha temkinliler. Türkiye, Mısır, Tunus ve Paris gibi yerlerde meydana gelen terör saldırıları, turistlerin daha önceden popüler olan bu noktalara daha az gitmelerine neden olurken, Amerika kıtasındaki Zika virüsünün yayılması da seyahat etme isteğini azaltıyor. TUI özellikle Kanarya Adaları başta olmak üzere İspanya ve Yunanistan kapasitelerini artırdığını söyledi. l Ekonomi Servisi Reklamlar güzel ama... laştırma, Denizcilik U ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, GSM ope İ ratörlerini uyararak, “Ana güzergâhlarda hâlâ çekmeyen yer çok haberiniz olsun. Hava atıyorsunuz reklamlarla, birbirinizle yarışıyorsunuz ama durum da pek öyle değil” dedi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nde GSM ve IMT2000/UMTS İmtiyaz Sözleşmeleri İmza Töreni’ne katıldı. 4.5G teknolojisinin 1 Nisan’da başlayacağını hatırlatan Yıldırım, “1 Nisan’da başlayınca şunu bilmemiz lazım. 3 G ile 4.5 G arasında 10 hız farkı var diyoruz. Doğru, daha hızlı. Yarın 1 Nisan’da kalkıp Erzincan’ın bir köyüne gidip ‘nerede bizim 10 kat hız’ derse bu yanlış olur. Bunu da doğru söyleyelim. 8 yıl süremiz var” diye konuştu. Yıldırım’ın fiber konusundaki değerlendirmelerinden mutluluk duyduklarını dile getiren Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, “Hedeflere erişebilmek adına fiber yaygınlığının büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Tüm sektör oyuncularının ortak fiber şirketi kurarak seferberliğin önünü açması gerektiği çağrımızı bir kez daha yeniliyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi Terör korkuttu Damada süre kıyağı BMM Plan ve BütT çe Komisyonu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Yüksek gelirli turistte ciddi azalma Rusya haricinde ziyaretçi sayısındaki en büyük düşüşlerin Japonya, Fransa ve İtalya gibi kişi başına milli geliri yüksek ülkeler kaynaklı olduğu görülürken, analistler bu durumun turizm gelirlerini negatif etkileyeceğini belirtiyorlar. Geçen yıl İtalya’dan gelen ziyaretçi sayısı yüzde 27, Fransa’dan gelen yüzde 18, Japonya’dan gelen ziyaretçi sayısı ise yüzde 39 azaldı. Güncel OVP’ye göre turizm gelirlerinin 2016’da 27 milyar dolar olması bekleniyor. Bombardier’den 100 milyon dolar yatırım anadalı tren ve uçak üreticisi Bombardier, Türkiye’de değeri yaklaşık 3 milyar Avro olarak tahmin edilen yüksek hızlı tren (YHT) satın alma ihalelerine girmek için yerli ortak olarak Bozankaya’yı seçti. Şirket, YHT üretimine yönelik teknoloji transferi için 100 milyon dolar yatırım yapacak. Basın toplantısında konuşan Bombardier’in yöneticilerinden Furio Rossi, YHT ihalelerinin bu yıl yaz aylarının ardından yapılmasını beklediğini nerjinin üretilmesi ve paylaşımı” 21. yüzyılın en önemli sorunu olarak gündemimizde. Yüzyılımızın uzun geleceğine ilişkin yapılan tasarımlar “enerji üretimini” dördüncü sanayi devrimi olarak niteliyor. (Kabaca sıralarsak, birinci sanayi devrimi İngiltere’de dokuma tezgâhlarında yaşandı; ikincisi montaj hatlarına dayalı otomotiv endüstrisine öncülük eden Fordist üretim sürecinde ABD’de; üçüncüsü ise robotik ve enformasyona dayalı bilgi teknolojileri aracılığıyla günümüzün teknoparklarında yaşanmakta). Söz konusu dönüşümü sadece iktisadi boyutlarıyla değil, aynı zamanda siyasi ve uluslararası güvenlik uzantılarıyla da ele alan son derece değerli bir çalışma Necdet Pamir tarafından yayımlandı: Enerjinin İktidarı. (*) 512 sayfayı bulan bu devasa araştırmasında, Necdet Hoca enerjinin tarihçesinden başlayarak, insanlığın sanayi devrimi sonrasında sürüklendiği jeopolitik çıkar savaşlarını; Türkiye’nin enerji politika(sızlık)larını ve artan dışa bağımlılığını; aşırı enerji tüketiminden ve fosil yakıtlara dayalı yanlış politik özendirmelerden kaynaklanan çevre sorunlarına değin geniş bir kolaj sunuyor. Kitabın, “Türkiye’nin Enerji’de Genel Durumu ve Enerji Politikası” başlığını taşıyan sekizinci bölümü, örneğin, dönemin başbakanının ve enerji bakanının “Yatırım seçtiğiniz alana değil, kömür nereye çıkıyorsa oraya geliyor ... Risk olmayan hiçbir yatırım yoktur...” anlayışıyla kurgulanan yorumlarıyla açılıyor ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın (ETKB’nin) verileriyle sürdürülüyor. ETKB verilerine göre 2013 yılında Türkiye’de enerji talebi 120.3 milyon ton petrol eşdeğeri olarak gerçekleşmiş. Bu miktar 1990 yılı tüketimine göre yüzde 127’lik bir artışa karşılık gelmekte. 2013’te yerli kaynakların birincil enerji tüketimindeki payı ise sadece yüzde 26.5 olmuş; yani ülkemizin birincil enerji gereksiniminin yüzde 73.5’inin ithalatla karşılanabilmiş durumda olduğu görülmekte. Oysa enerji talebi içerisinde yerli kaynakların payı 1990 yılında yüzde 48; 2000’de ise yüzde 32.4 idi. Öngörülere göre önümüzdeki yıllarda da Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığı artmaya devam edecektir. Nitekim tükettiği enerjinin yaklaşık dörtte üçünü dışarıdan ithal eden Türkiye, enerjide dışa bağımlılığın en yüksek olduğu birkaç ülke arasında yer almakta. HHH Türkiye’nin “yatırım nerede kârlıysa orada yapılır” mantığıyla sürdürülen yanlış enerji politikaları aslında dünya ölçeğinde de kapitalizmin “her ne pahasına kâr” hırsının izdüşümüdür. Gezegenimizin kaynaklarını acımasızca sömüren ve ekolojik dengelerini tehdit eden daha çok sanayi, daha çok sermaye, daha çok kâr anlayışına dayalı enerji tüketimi, küresel ölçekte geri dönülmesi imkânsız bir tahribata yol açmaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı’nın Dünya Enerji Görünümü (WEO, 2013) Raporu, eğer fosil yakıtlara dayalı mevcut enerji tüketim alışkanlıklarımızda kökten değişiklik yapmazsak, 2035 yılında karbondioksit salımlarına bağlı olarak küresel ısınmanın 5.30C dereceye ulaşacağına dikkat çekmektedir. WEO Raporu bu sürecin tersine çevrilmesi için öncelikle fosil yakıtlara yapılmakta olan teşviklerin azaltılmasını, petrol ve gaz arama süreçlerindeki metan ve diğer gaz sızmalarının önlenmesini, verimsiz çalışmakta olan kömür santrallarının kısıtlanmasını ve enerji verimliliği politikalarının hızlandırılmasını asgari önkoşullar olarak altını çizmektedir. Necdet Hoca’nın WEO Raporu’ndan aktardığı bilgilere göre, 2013 yılında fosil yakıtlara dünya ölçeğinde sağlanan teşviklendirmenin maliyeti 548 milyar dolara erişmiştir. Bunun yarısından fazlası petrol ürünlerine yapılan teşviklerden kaynaklanmaktadır. Söz konusu teşvikler, elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının önünü kesen ve küresel ölçekte iklim değişikliği tehdidinin şiddetlenmesine neden olan önemli bir olumsuzluk kaynağıdır. Nitekim, fosil yakıtlara dayalı enerji üretimini özendiren 548 milyar dolarlık teşviklendirmeye karşın, yenilenebilir enerji kaynaklarına (güneş, rüzgâr ve jeotermal) aynı yıl yapılan sübvansiyonun sadece 121 milyar dolar düzeyinde kaldığı görülmektedir. “Yatırım kömür ve fosil yakıtlar neredeyse oraya gitmelidir” anlayışının küresel ölçekte ulaşacağı noktayı, Necdet Pamir Hoca, Mahatma Gandhi’den bir alıntıyla karşılamış: “Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar, fakat herkesin hırsını sağlamaya yetecek olanı değil”. Sevgili Necdet Pamir’e bu değerli çalışması için şükran borçluyuz, “emeklerine sağlık” diyerek. (*) Enerjinin İktidarı, Necdet Pamir, hayykitap, İstanbul, 512. s. “E Bakanlığı’nın 2016 bütçe sunumunu yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’a ek süre verilmesi tartışma yarattı. 30 dakikalık konuşmanın ardından 75 dakika ek süre istenmesi üzerine CHP’li Musa Çam, Albayrak’ın Erdoğan’ın damadı olduğunu anımsatıp, “Bakan’a ayrıcalık yapıldığını” söyleyince tartışma çıktı. l ANKARA K belirterek, “Türkiye’de ortağımız Bozankaya ile yüksek hızlı tren üretimine yönelik teknoloji transferi için 100 milyon dolar yatırım yapacağız” dedi. Bombardier’in Türkiye’de YHT ihaleleri ve diğer raylı sistem projelerine katılmak için seçtiği yerli ortak Bozankaya’nın Almanya’da genel merkezi ve Türkiye’de üretim tesisi bulunuyor. Bozankaya internet sitesinde yer alan bilgiye göre şehir içi ulaşım için otobüs, troleybüs ve tramvay üretiyor. Son olarak Kayseri belediyesi Bozankaya’dan 30 adet tramvay satın almıştı. Ulaştırma Bakanlığı hızlı tren ağının genişletilmesi kapsamında 106 daha hızlı tren setinin alınmasını öngörüyor. İspanyol tren üreticisi Talgo, yerli ortak olarak Tümosan ile birlikte bundan sonraki hızlı tren alım ihalelerine katılmak istediğini daha önce açıklamıştı. Türkiye daha önce İspanyol şirketi CAF ve Alman Siem ens’ten hızlı tren seti satın aldı. l Ekonomi Servisi Özyeğin banka satıyor Rus basını Hüsnü Özyeğin’in Rusya’daki bankası Credit Europa Bank’ı satışa çıkardığını yazdı. Ankara ile Moskova arasındaki siyasi gerginliğin bu satışa neden olduğu yazıldı. 2015’in ilk yarısının sonunda bankanın değeri MSFO’ya göre 18.9 milyar ruble, 1 Ocak 2016’da RSBU’ya göre 20.8 milyar ruble. Türk işadamı Hüsnü Özyeğin tarafından kurulan Credit Europe Bank 1994 yılından itibaren Rusya’da faaliyet gösteriyor. l Ekonomi Servisi Ankara’da yapılan imza töreninde Furio Rossi (solda), yerli ortağı Murat Bozankaya ile hedeflerini paylaştı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle