16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 8 Aralık 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 11 Milyonları temsil ediyorsunuz Babacığım, Canım, Seneler önce, lise yıllarımda sana hukuk okumaya karar verdiğimi söylediğimde, “Emin misin? Bu ülkede zordur hukukçu olmak. Daha neşeli işler yapabilirsin” demiştin. Bugün Silivri’de seni avukat görüş gününde, avukat olarak ziyaret ettim. Aile görüşlerinde olan, tuzla buz edilesi, o aradaki soğuk cam olmadan görüşebildik. Sıkı sıkı sarıldım sana. Annemin yerine de torunun Deniz’in ve tüm sevenlerinin yerine de… Ve iyi ki avukat olmuşum dedim. İşimin bugün bana sağladığı bu ayrıcalık bir ömür yeter bana! Fakat dediğin gibi zormuş bu ülkede hukukçu olmak. Birinci sınıfta okutulan Hukuka Giriş kitabındaki en temel ilkelerin bile uygulanmadığı, hukuk devleti, erkler ayrılığı gibi kavramların yerini bir kişinin iki dudağı arasından çıkan talimatların aldığı, dünyanın en sağlam savunma dilekçelerinin dünyanın en temelsiz ceza dosyalarında işlevsiz ve çaresiz kaldığı bu dönemde daha da zormuş. İşte böyle bir dönemde sizler; objektif ve bağımsız duran gazeteciler, ömrünü barış ve demokrasi arayışına adamış insanlar, her türlü teröre, darbeye, şiddete cesaretle karşı duran aydınlar, OHAL fırsatıyla hapsedildiniz. Aslında bu ülkedeki milyonlarca insanı temsilen ora dasınız. Ne kadar özel olduğunuzu hiç unutmayın. Tüm dünyada gazetecilik tarihine ve demokrasi tarihine nasıl geçeceğinizi siz daha iyi biliyorsunuz. Baba, önceki davalarda olduğu gibi bugün de, Kanada’dan Norveç’e, Meksika’dan Avustralya’ya dünyanın her yerinden, her kıtadan meslektaşlarından çok büyük bir destek ve tepki var. Yalnız bu sefer çok daha şaşkın ve öfkeliler. Bunu, çizdikleri destek karikatürlerinde de göreceksin. Aralarında gazetede yayınlanamayacak sertlikte karikatürler var. Türkiye’den ve Dünya’dan köşeni boş bırakmamak için yarışan, kendi köşelerinden sana ve arkadaşlarına selam çakan bütün karikatüristlere senin adına teşekkür ediyorum. Silivri’nin Sesi radyosunu da arayıp sizin için istek parçalar çaldırmak istiyorum! Mümkün mü acaba? Seni çok ama çok seviyorum. Doğruluk denen şeyin cesaret sayılmadığı günler de gelecek, inanıyorum. Kızın Seran (Dedesi… Deniz güneşli günlerde seninle top oynamak için bekliyor!) UMUTLU KUŞLAR Merhaba Baba, Burada her şey yolunda ama aklımız sizde. Sizin yerinize bana resim yaptırıyor Deniz. Sizinkiler kadar güzel değil ama umutlu kuşlar çiziyoruz en çok. Bir de herkesin adını yazıyoruz. Deniz bağırarak ‘dede’ diye yazdırıyor her seferinde. Gurur duyuyoruz sizinle. Karartmıyoruz sol göğsümüzün altındaki cevahiri. O kadar büyük bir destek var ki sizin için dünyadan, uzun sürmeyecek bu günler inanıyorum. Sevgilerimle, Emre. Dünyaya anlatamazsınız CHP’li Çakırözer, tutuklu gazetecileri bir kez daha TBMM’de gündeme getirdi CHPMilletvekili Utku Çakırözer, “Karikatürist Musa Kart’ı çizgisinden, yazar Ali Bulaç’ı, yazar Kad ri Gürsel’i yazılarından, gazeteci Murat Sabuncu’yu mesleğinden, ailelerinden kopararak aylarca cezaevinde tutmayı dünyaya anlatamazsınız. Turhan Günay’ı hapse atıp üzerine bir de kitap yasağı ge tirmeyi anlatamazsınız” dedi. TBMM Genel Kuru lu’ndaki bütçe görüş meleri sırasında söz alan Çakırözer, konuş masında, gazetemi zin yazar ve yöneticile rin tutukluluğunu gün deme getirdi. Çakırö zer, şunları söyledi: Çakırözer “70 yaşındaki Necmiye Alpay’ın ne işi var Ba kırköy Cezaevi’nde? Bakın, 4. ayı bitti. Suçu, bir gazetenin danışma kurulu üye liği, hiç toplanmayan bir danışma kuru lu. Biz, o gazetenin yayınlarını destekli yor muyuz? Hayır. Ama toplanmayan bir danışma kurulu üyeliği yüzünden böyle bir bilim insanının cezaevine tıkılması nı hiç desteklemiyoruz. Karikatürist Mu sa Kart’ı çizgisinden, yazar Ali Bulaç’ı, yazar Kadri Gürsel’i yazılarından, gaze teci Murat Sabuncu’yu mesleğinden, ai lelerinden kopararak aylarca cezaevin de tutmayı dünyaya anlatamazsınız. Ül kemizin en köklü kitap ekinin editörü Turhan Günay’ı hapse atıp üzerine bir de kitap yasağı getirmeyi anlatamazsınız. Türkiye’nin dünyaca tanınan romancısı Aslı Erdoğan’ı sağlık sorunlarına karşın cezaevinde tutmaya devam ederseniz, 72 yaşındaki Şahin Alpay’ı 11 kronik hasta lıkla birlikte, 74 yaşında kalp piliyle ya şayan Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü cezaevinde tutmaya devam eder seniz kimse inanmaz ne darbeyle ne de terörle mücadelemize.” Telefon hakkı bile yok Kadri Gürsel’in 30 gündür 9 yaşındaki oğluyla hakkı olan 10 dakikalık telefon görüşmesini bile yapamadığını, ya bü rokratik engellerin çıktığını ya da avu kat, eş görüşü olan güne telefon görüş mesinin konduğunu söyleyen Çakırözer, Ahmet Turan Alkan’ın 4 ay önce yazdığı mektubun Silivri’den Üsküdar’a hâlâ va ramadığını söyledi. Meclis İnsan Hakla rını İnceleme Komisyonu’na cezaevleri ne gitme çağrısında bulunan Çakırözer, bu çağrısına yanıt alınamadığını da kay detti. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Kumpasa dur diyoruz’Meslek odaları “Özgür basın susturulamaz”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atarak gazetemiz binasına yürüdü. Meslek örgütleri, gazetemize destek yürüyüşü gerçekleştirdi Gazetemiz yönetici ve yazarlarının serbest bırakılması, basın üzerindeki baskıya son verilmesi istemiyle İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonu üyeleri dün Şişli Camisi önünden gazetemize binasına yürüyüş gerçekleştirdi. Aralarında İstanbul Tabip Odası, İstanbul Diş Hekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, İstanbul Barosu, İstanbul Mali Müşavirler Odası ile TMMOB İl Koordinosyonu’nun bulunduğu grup akşam 18.00’de Şişli Camisi önünde bir araya geldi. Soğuk ve yağışlı havaya karşın meslek odaları Şişli’deki gazetemiz binasına “Özgür Basın Susturulamaz. Cumhuriyet’e Sahip Çıkıyoruz” pankartıyla yürüdü ve bir basın açıklaması yaptı. Ardından gazetemiz yöneticileri ile görüşen başkanlar, desteklerini ve dayanışma duygularını iletti. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez: Demokrasi varsa basın özgürlüğü de vardır. Demokrasi yoksa bazı şeyler vatandaştan saklanıyor de mektir. Biz saklanmasını istemiyoruz. İstanbul Mali Müşavirler Odası Baş kanı Yücel Akdemir: 33 gündür yazar ve yöneticileri içerde. Bunu kabullenmek mümkün değildir. Arkadaşlarımızın işlerinin başına dönmesini diliyoruz. İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan: Bazı basın kurumları sanki ülkede bayram varmış gibi haberler yapıyor. Aslında hepimiz neler olduğunu, neler saklandığını biliyoruz. Özgür haber alma hakkımızın nasıl gasp edildiğini biliyoruz. Üzülerek izliyoruz. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu: Yazar ve yöneticilere esirgenen hukuk, adalet bir gün hepimize lazım olacak. Bu hukuksuzluğun sona ermesi için buradayız. Gazeteci arkadaşlarımızın özgür olmasını istiyoruz. İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Prof. Dr. Turhan Atalay: Türk basınının en duayen gazetesi için buradayız. Bu kumpasa dur demek için buradayız. Bu kumpas akametle sonuçlanacaktır. TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Akçelik: AKP iktidarı 14 yıldır özgür basının son kalelerine ayar vermeye çalışıyordu. OHAL sürecinde ise bu durum fiili bir sürece girdi. İçerdeki gazeteci arkadaşlarımızı unutmamak ve haber alma hakkımızı savunmak için buradayız. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu: Cumhuriyet bir gazete olmanın çok ötesinde anlamlar ifade eder. Basın özgürlüğünün temel direklerinden birisidir. Hukuksuzluğa dikkat çekmek için buradayız. Demokrasi ve ifade özgürlüğünü kimseye teslim etmeyeceğiz. Okunan ortak basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı: “Basının baskılandığı, gerçekleri ve görüşlerini, eleştirilerini halka yansıtmadığı bir ülkede demokrasinin varlığından bahsedilemez. Cumhuriyet gazetesinin yönetici ve yazarlarının bir an önce görevlerini iade edilmelerini ve basın üzerindeki baskılara hemen son verilmesini, bu ülkede demokrasi yok olmaması için istiyoruz.” TÜTENGİL’İ ÖZLEMLE ANDIK İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyoloji Enstitüsü Başkanı ve Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil, uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülüşünün 37. yıldönümünde mezarı başında anıldı. Tütengil’in Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabrinde yapılan anmaya, Tütengil’in kızı Deniz Mazlum Tütengil, çalışma arkadaşları ve öğrenciler katıldı. Katledilen gazeteci Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi, “Torunlarımız, çocuklarımız burada. Bu da bir direniş olmalı. Torunlarımızın torunları bu sayfaları okuyup, neler olduğunu bileceklerdir. Bu radaki varlığımız, bitmemiş olmadığımızın kanıtıdır” dedi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti (İFMC) Genel Başkanı Sevil Usanmaz da “Öfkeden, savaştan beslenen güruhun inadına, içimizdeki öfkeyi bastırarak, hocamızın istediği gibi barıştan, kardeşlikten yana olacağız” ifadelerini kullandı. Tütengil’in öğrencisi Cengiz Arın ise “Alçakgönüllü, azimli, dürüst bir yaşam önerirdi. Bu mirasa sahip çıkıyoruz. Bugün faşizmin içine düşmekteyiz. Hocamızın ilkelerine bağlı kalarak mücadele edeceğiz” diye konuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet ALMANYA CUMHURBAŞKANI GAUCK: Türkiye’de durum dehşet verici Alman Federal Mahkemesi’ni ziyaret eden Almanya Cumhurbaş kanı Gauck, bağımsız yargı nın önemine dikkat çekerek Türkiye’de yargının durumun dan endişe duyduğunu di le getirdi. Karlsruhe kentinde bulu nan yüksek yargı organı Federal Mahkeme ve Federal Gauck Başavcılığı ziyaret eden Al manya Cumhurbaşkanı Gauck, yüksek mah keme yargıçları ve Federal Başsavcı Peter Frank ile görüştü. DW Türkçe’nin haberine göre görüşmelerinde aşırı sağcı ve radikal İs lamcı terörle mücadele ve aynı zamanda hu kuk devleti ilkelerinin korunması öne çıktı. Federal Mahkeme’yi ziyareti kapsamında yaptığı konuşmada bağımsız yargının değe rini vurgulayan Gauck, Türkiye’deki yargının durumundan duyduğu endişeyi de dile ge tirdi. Gauck, “Türkiye’de binlerce hâkim ve savcının bir gün içerisinde görevden uzak laştırıldığını, görevden el çektirildiğini ya da hatta tutuklandığını görünce dehşete düşü yorum” diye konuştu. Avrupa Birliği üye ülkelerinde de “hukuk devleti ilkelerine yönelik kısıtlama eğilimle ri” olduğunu vurgulayan Gauck, “Batı mede niyetinin temel değerlerinden biri olan hukuk devleti gibi elde edilmiş başarılar, vazgeçile bilir değerler gibi görülmeye başlanırsa hu kukun üstünlüğünün sorgulanmaya başlana bilir” dedi. l Haber Merkezi CDU’DA TÜRKİYE ÖNERGESİ: Özgürlüklerin kısıtlanması kabul edilemez Alman Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) kongresinde Türkiye’de darbe girişimi sonrası temel hakların kısıtlandığı ve ortadan kaldırıldığı eleştirisi yapıldı. Ayrıca çifte vatandaşlığın kaldırılmasıyla ilgili önerge kabul edildi. CDU’nun Essen’deki genel kongresinin ikinci ve son gününde iltica politikası, Türkiye ile ilişkiler ve 2017 genel seçimlerinin programıyla ilgili önergeler görüşüldü. DW Türkçe’nin haberine göre, Türkiye ile ilişkileri konu alan önergede, “Türkiye gibi önemli bir stratejik ortağın en önemli temel haklar olan düşünce, basın, din ve toplanma özgürlüklerini kısıtlanmasının, askıya almasının ve ortadan kaldırmasının kabul edilemeyeceği” belirtiliyor. Çifte vatandaşlık kalksın Ana koalisyon ortağının delegeleri yürürlükteki çifte vatandaşlık uygulamasının değiştirilmesi yönünde oy kullandılar. 2014 yılında kaldırılan, yabancı ailelerin Almanya’da dünyaya gelen çocuklarının vatandaşlık seçme mecburiyetinin yeniden yürürlüğe sokulması kongrede kabul edildi. Mevcut uygulamaya göre yabancıların Almanya’da doğup büyüyen çocukları belli birtakım şartlara uyma karşılığında çifte vatandaşlık hakkından yararlanabiliyor. Kongrenin birinci gününde Başbakan Angela Merkel yeniden parti genel başkanlığına seçilmişti. l Haber Merkezi MAHKEME CEZAYI ERTELEMEDİ: Mollaveisoğlu’na 1 yıl 3 ay hapis Gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu, darbe girişi minin ardından yazdığı bir yazı nedeniyle ‘terör örgütü propagandası’ yaptığı iddia sıyla yargılandığı davada 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıl dı. Mahkeme cezayı ertele medi, paraya da çevirmedi. 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gece, Mollaveisoğlu Cumhurbaşkanı’nın konakladığı otelde bu lunan Mollaveisoğlu, 20 Temmuz’da yazdığı yazısında yaşanan olayları değerlendirmişti. Yazının ardından hakkında “terör örgütü pro pagandası” yapmak suçlamasıyla dava açıl dı. Mahkemenin önceki gün görülen ilk du ruşmasında savcı, Mollaveisoğlu’nun yazısı nın “analiz ve değerlendirme içerdiğini, suç unsuru oluşmadığını” belirterek sanığın be raatini istedi. Mahkemenin ön kararında ise “Mollaveisoğlu’nun gazetedeki yazısında FETÖ’nün şiddet içeren eylemlerini meşru gösterdiği” belirtildi. Tuncay Mollaveisoğlu, bu kararla Türkiye’de hiçbir gazetecinin güvende ol madığının bir kez daha kanıtlandığını be lirterek “Bu mahkumiyetten sonra her tür lü gazetecilik faaliyeti suç oluşturur” dedi. Mollaveisoğlu’nun avukatı Celal Ülgen ise “Bu mahkemeler bağımsız mahkemeler de ğil. Polis sirenlerinden çok korkuyorlar” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle