22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Perşembe 29 Aralık 2016 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Merlyn’den ilk albüm: ‘Ayağa Kalk’ Rock müzik sevenlerin canlı performanslarından tanıdıkları Merlyn grubu, ocak ayının ilk haftasında çıkacak “Ayağa Kalk” adlı ilk albümleri için gün sayıyor. Muratcan Tüzer (vokal), Emre Metin Bilginer (gitar), Armağan Dergin (bas gitar) ve Burak Günsür’den (davul) oluşan grubun albümü müzik ve sözlerini kendilerinin ürettiği sekiz şarkıdan oluşuyor. Albüm Duman ve Athena gibi grupların da prodüktörlüğünü üstlenen Levent Büyük tarafından hazırlandı, On Air Music tarafından yayımlanacak. Merlyn üyeleri manifestolarını ise şu sözlerle özetliyor: “Bizim gibi farklı dünyalardan gelen insanları ortak noktada buluşturan müziğin, tüm insanlığın birleştirici gücü olduğuna inanıyoruz.” kultur@cumhuriyet.com.tr 15 SANATATAK EĞİTİM 14 OCAK’TA DERSLERE BAŞLAYACAK Başka bir ‘okul’ hayali Sanatatak.com’un kurucusu Ayşegül Sönmez, Kadıköy’de alternatif sanat ve medya eğitim programları verilecek bir merkez kurdu. Sanatatak Eğitim, disiplinlerarası ilişkiye önem veren ve her öğrencinin kendi hocasını seçebileceği entelektüel bir sığınak hayali... Ayşegül Sönmez Ayşegül Sönmez’i kültür sanat çevresinden olan ya da bu çevreye hâkim olan lar çok iyi biliyor. Bilme EZGİ ATABİLEN yenler için anlatalım: İyi çağdaş sanat yazıları yazan; sanatçı ustaymış, ün lüymüş bunlara bakmadan lafını esirge meyen bir eleştirmen ve yedi yıldır özel bir üniversitede çağdaş sanat dersleri veren bir eğitimci... Son olarak Milliyet gazetesinde yaptığı sanat eleştirmenli ği ve gazetecilik işi için alanlar tüken meye, gazetelerin sanat sayfaları azal maya başlayınca, biraz da geleceği gö rerek, 2012’de çevrimiçi sanat gazetesi Sanatatak’ı kurdu. Kendisi gibi mecraya Sihtiyacı olan meslektaşları için de yeni bir alandı burası. Bu beş senede Sanatatak kendi okur kitlesini oluşturmakla anatatak Eğitim, Kadıköylü bir punk rock grubu olan FÖK’ün vokalisti ve söz yazarı Hür Kellecioğlu’nun geliri grubun stüdyo birlikte hem yeni sanat okurları hem de masraflarına gidecek “Kromatofor” başlıklı mini resim sergisine yazarları yetiştirdi. evsahipliği yapıyor. Mekândaki sergi projelerinin devamı gelecek. Asıl zenginlik Adres: Ali Ferruh Sokak, No: 8, Hasanpaşa, Kadıköy, İstanbul. hayallerimiz programları, atölyeler düzenlenebile “Erotizm ve Politika” dersi verecek me Sönmez’in yeni projesi ise Sanatatak cek, hatta mini sergiler açılıp, toplu film sela. Performans sanatçısı Ayça Ceylan Eğitim. Başta “Ayşegül sanat okulu kur izlenebilecek bir yer haline getirmiş. “Performans Nasıl Okunur” dersinde muş” diye geldi kulağımıza. Kendisine Burada sanat ve medya alanında atölye günümüz performans sanatı örnekleri bunun aslını sorunca aynen şöyle dedi: ve sertifika eğitimleri verilecek. ni geçmiş pagan geleneklerden bugüne “Ayol, ben Gülben Ergen miyim, Sibel Can mıyım?!” Şöyle yorumlanabilir: Biz İştah kabartan dersler bakarak inceleyecek. Melike Karaosmanoğlu komşuya gittiğinizde ‘derdinizi de o para ne gezer, bizim zenginliğimiz Programdaki başlıklar gerçekten iş anlatmaya yetecek’ bir dil bilgisi kazan hayallerimiz ve birikimimiz!.. tah kabartan cinsten. Birkaç örnek ve dıracak “Modern Yunanca” derslerinde. Şimdi, harikulade bir arka bahçesi de relim... Sanatatak yazarlarından Ali Mu Berrak Yurdakul “Budizm”i anlatacak. olan düzayak, genişçe bir mekân hayal rat Ergül “İnternet Gazeteciliği” ve “Sos Mimar Mustafa Ke edin. Sanatatak ekibi Kadıköy, Hasan yal Medya Uzmanlığı” eğitimi, Ayşe mal Yurttaş’ın paşa’daki bu yere el atıp, içinde eğitim gül Sönmez “Yaratıcı Eleştirmenlik” ile ders konuları ise “Italo Calvino ve Görünmez Kentler” ile “Sanatçılar İçin 3D Teknikleri”. Birkaç hafta sürecek bu programların yanı sıra “Ayda Bir” başlıklı bir seri de düzenlenecek. Bu kapsamda ocak şubat ayları içerisinde Zeynep Ayşe Hatipoğlu “Tanburi Cemil Viyolonsel Taksimlerinde Zaman”ı, Vivet Kanetti Uluç “Scott Fitzgerald”ı, Volkan Taşkın “Bir Düşünce Adamı Olarak Turgut Cansever”i, Suna Dirikan “Divan Edebiyatında Arzu”yu anlatacak. Aynı seri çerçevesinde Efe Demiral eleştirel müzik dinleyicisi yetiştirecek “Kritik Dinleme” dersi verecek. Alin Taşçıyan ise film eleştirisinin nasıl yazılacağını anlatacağı gibi, bir de “erkekleri almayacağım” dediği bir feminist film okuma dersi verecek. 14 Ocak’ta başlayacak dersler genellikle haftaiçi 17.00 19.00, hafta sonları 11.00 13.00, 14.00 16.00 ve 17.00 19.00 saatleri arasında yapılacak. Ders başı ücreti ise yaklaşık 50 TL. Kısacası Sanatatak Eğitim; ‘okul’ fikrinden uzak; pratiğe ihtiyacı olana pratik, teoriye gereksinim duyana teorik bilgi kazandıracak, disiplinlerarası ilişkiye önem veren ve her öğrencinin kendi hocasını seçebileceği entelektüel bir sığınak hayali... www.sanatatak. com adresinden ders programı hakkında ayrıntılı bilgi edinebilir; kendi gündeminizi oluşturmanıza olanak sağlamayan ülke gündemine inat kişisel ve mesleki gelişiminiz için iyi bir şey yapıp, hemen istediğiniz ders veya derslere yerinizi ayırtabilirsiniz. Gösteriyi, görkemli dönem kostümleri içindeki dansçılar olağanüstü bir görsel şölene dönüştürecek. Yeni yılda vals şöleni SERGİ 14 OCAK’A KADAR AÇIK Güler’in sergisi Tem Sanat’ta İş Sanat’ta artık gelenekselleşen ve izleyicilerin büyük ilgi gösterdiği Yeni Yıl Konseri’nde, bu sene John Rigby’nin batonu altındaki Johann Strauss Orkestrası 2017 yılına özel hazırladığı bir programla sahne alacak. Avustralyalı soprano Corinne Cowling ve İskoç tenor Nicky Spence’in seslendireceği birbirinden eğlenceli vals ve polkalara balo kostümleriyle göz kamaştıran Johann Strauss dansçıları eşlik edecek. Konser 5 Ocak 2017, Perşembe akşamı 20.30’da İş Sanat’ta izlenebilir. l Kültür Servisi Tuluyhan Uğurlu Zonguldak’taydı Besteci ve piyanist Tuluyhan Uğurlu, Zonguldak’ta ‘Bir Anadolu kahramanı Mehmet Akif Ersoy’ adlı piyano resitalinde sahneye çıktı. Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde düzenlenen konseri Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Cumhuriyet Başsavcısı Hüsnü Hakan Yağız, İl Jandarma ve Garnizon Komutanı Albay Haluk Selvi, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, öğretim görevlileri ve öğrenciler izledi. Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerinden kesitlerin yer aldığı sunum eşliğinde eserlerini seslendiren Tuluyhan Uğurlu’nun konseri yaklaşık 1 saat sürdü. İlginin fazla olduğu konser sonunda ünlü piyanist ayakta alkışlandı. l DHA Tem Sanat Galerisi, sergi sezonunu Almanya’da yaşayan Mehmet Güler ile açıyor. Sergi 14 Ocak 2017’ye kadar devam edecek. Güler’in çalışmalarının çoğunu yağlıboya oluşturuyor. Grafik ve heykel gibi çeşitli teknikleri de kullanan Güler’e, Almanya Unna Kültür Müdürlüğü tarafından büyük kapsamlı bir kitapla birlikte 70. yaşı onuruna 2014 yılında retrospektif bir sergi de düzenlenmişti. Türkiye’deki resim eğitiminden sonra burs alarak Almanya Kassel Güzel Sanatlar Akademisi’ne devam eden sanatçı “Auszeichnung” (en yüksek derece) ile mezun oldu. 1977 senesinden beri yaşamını serbest sanatçı olarak Kassel kentinde sürdürüyor. Kassel kenti, Güler’i, çalışmalarından dolayı “Altın Rozet Liyakat Nişanı” ile onurlandırmış. ‘Çılgınlar’ 48 yıl sonra yeniden sahnede 1960’lı yılların Bergamalı efsane müzik grubu Çılgınlar, 48 yıl aradan sonra İzmir’in Bergama ilçesinde yeniden sahne aldı. Bergama Kültür ve Sanat Merkezi’ndeki (BerKM) konserde, grup Cem Karaca ve Barış Manço başta olmak üzere Türk pop ve rock müziğinin unutulmaz parçalarını seslendirdi. 1960’lı yılların efsane müzik grubu sahneye davulda Onur Yaman, bas gitar da Tuna Erdem, orgda Erol Canlı, vokalde Atilla Küçükoğlu, saksafon ve flütte Muhsin Kıratlı, ritim gitarda Bülent Şahin, solo gitar da Macit Gönlügür ve solist Ömer Harputlu’dan oluşan kadrosuyla çıktı. Grubun anılarını ve tekrardan bir araya gelme hikâyesini anlatan gitarist Macit Gönlügür, “Müziğe ilk başlamamız çaresizlikler içinde oldu. Ben ilk elektro gitarımı bir marangoz atölyesinde yapmıştım. Burguları ve perdeleri taktık, telleri çektik gitarı tamamladık. Bir çalmaya başladım perdelerde koma farklılığı çıktı. Sonra kaç defa tekrar söküp taktığımı inanın ki hatırlamıyorum. Şimdiki gençlere gerçekten imreniyorum” dedi. l İHA Hapisteki yazarlara yılbaşı armağanı... 2016 yılının son Esintiler’ini yazıyorum. Aklım, yüreğim yeni yıla hapiste girecek olan yazarlarda, gazetecilerde... Sevgili Musa, Hakan, Mustafa, Önder, Bülent, Murat, Akın, Turhan, Güray, Kadri... Ne desem, ne etsem o taş duvarları, demir parmaklıkları yok edemem... Ama yine de sizlere ve yılbaşını hapiste geçirecek olan nice yazar ve gazeteciye içeriyi ısıtacak bir yılbaşı armağanı vermek istiyorum. Ne olabilir diye çok düşündüm... Sonunda buldum! Yıllardır okuduğum en güzel öykü kitabından seçtiğim bir öyküyü yolluyorum size. Genç ve yetenekli yazar Sine Ergün’ün “Baştankara” kitabından (Can Yayınları) bir öykü. Başlığı “Kanun Hükmünde Kararname”. Sizleri ve tüm okurları öyküyle baş başa bırakmadan önce Sine Ergün’e teşekkür ediyor, hepinize sevdiklerinizle birlikte 2016 kadar acımasız olmayan bir yıl diliyorum. KKaanraurnnaHmükemünde “Bir kanun hükmünde kararname ile Sokağa Basma Yasağı yürürlüğe girdiği ilk günlerde, gündelik hayat sekteye uğramış olsa da zamanla her şey normale dönmüştü. Otoparktan otoparka yolculuk edenler için ilk günden beri bir şey değişmemiş, yaya trafiğinin ortadan kalkmasını sevinçle karşılamışlardı. Ötekiler ise apartmanların aralarına gerilen iplerle işlerine gidiyor, eskisinden daha zaman alsa da, gündelik hayatlarının gereksinimlerini bir biçimde yerine getiriyorlardı. Tabii yasak kolay kabul edilmemişti. Birçok köşe yazarı Kent Konseyi’nin kararını sert bir dille eleştirmiş, sokakların kent kültürünün önemli bir parçası olduğundan söz etmiş, kararı protesto için halkı sokağa çağırmıştı. Ne ki, yine yasak ve Kent Konseyi’nin yasağı çiğneyenlere karşı aldığı önlemlerin sertliği bu çağrının gerçekleşmesini mümkün kılmamıştı. Yasağa en çok direnenler için bile işe gitme gereksinimi ağır basmış, insanlar sokağa basmadan yaşamanın çözümlerini bulmuştu. Sokağa basmanın yasak olduğu unutulacak denli gün geçmişti aradan. Zamanla, sokağa basmak, dedelerin torunlarına anlattığı masallardaki gerçeküstü olaylardan biri haline gelmişti. Kentin en yüksek gökdeleninin en üst katında çalışan Selim de ötekiler gibi sokağa hiç basmamıştı. İplerin sıcaktan gevşediği bir gün yerin yaklaşık on metre yakınına inmişti, hepsi bu. Bir gün, gökdelenin çatısında sigara içerken bir kuş gördü. Gündelik hayatında insanlardan çok gördüğü kuşlara alışıktı, ne ki gördüğü bu kuş hiçbirine benzemiyordu. Kanatları onu bu yüksekliğe çıkarması mucize sayılacak denli ufaktı. Başının üstünde siyah bir leke vardı. Kıpırtısız Selim’e bakıyordu. Sonra, yukarıda bir noktaya uçmaya başladı ve bir anda gözden kayboldu. İlerleyen günlerde aynı olay sayısız kez gerçekleşti. O gün Selim işe yanında ucunda kanca olan uzunca bir halatla geldi. Çatıya çıktığında kuş yine gözlerini dikmiş onu bekliyordu. Bir süre birbirlerine baktılar ve kuş yine aynı yöne kanat çırpıp gözden kayboldu. Selim, halatı boşluğa salladı. Ve. Kanca tiz bir ses çıkararak bir yere takıldı. Aşağıdan bakıldığında halat boşlukta asılı görünüyordu ama kanca takıldığına göre bir yere gidiyor olmalıydı. Tırmanmaya başladı. Gözden yitti. Ertesi gün Selim’in işe gelmediğini kimse fark etmedi. İlerleyen günlerde iş arkadaşlarından biri çatıdaki boşluğa asılı halatı fark edip tırmandı ve o da ortadan kayboldu. Zamanla kentte gökyüzüne halat fırlatıp ortadan kaybolanların sayısı arttı. Bir kanun hükmünde kararname ile gökyüzüne tırmanmak yasaklandığında kentte pek az kişi kalmıştı.” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle