16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO FAİZ BORSA 3.5240 3.6520 10.89 77.808 2.2 kuruş 0.1 kuruş Sabit 650 puan 8 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Otomatik katılımdan ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 861.05 2.98 lira 128.45 45 kuruş Çarşamba 21 Aralık 2016 çıkana iki yıl BES yok Bireysel emeklilikte otomatik katılım için geri sayım başladı. Kademeli olarak başlayacak sistem 45 yaş ve altındaki tüm kamu ve özel sektör çalışanlarını kapsıyor Bireysel emeklilik sisteminde (BES) dtomatik katılım sistemi 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren başlıyor. İlk etapta bin kişi ve daha fazla çalışanı olan özel işletmeler sisteme dahil olacak. Ardından 1 Nisan 2017 tarihinde, memurlar ve 2501000 arası çalışanı olan özel işletmeler sisteme katılacak. Ocak 2019 tarihine kadar devam edecek kademeli geçiş ile birlikte 14 milyon çalışan sistemle tanışacak. Sistemde kalmak istemeyenler 2 ay içerisinde cayma hakkını kullanabilecek ancak tekrar girmek isteyenler 2 yıl beklemek zorunda kalacak. İşte, yıl başında devreye girecek olan yeni sisteme ilişkin merak edilen sorular ve yanıtları: n Kimler katılacak? Türk vatandaşı veya mavi kartlı olup, 45 yaşının altındaki tüm 4a ve 4c kapsamındaki çalışanlar ve çalışmaya yeni başlayacakları kapsıyor. 1 Ocak 2017 itibarıyla 1000 kişi ve üzeri çalışanı olan özel işletmeler, 1 Nisan 2017 itibarıyla ise memurlar ve 2501000 arası çalışanı olan özel işletmeler katılacak. Uygulama 1 Ocak 2019’a kadar kademeli olarak 59 çalışanı olan özel işletmelere kadar genişleyecek. Maaşın yüzde 3’ü n Halen BES’i olan ne yapacak? Halihazırda bireysel emeklilik sözleşmesi bulunan çalışanlar, bu sözleşme kapsamında ayrıca devlet katkısı kazanmaya devam edecek ve burada bulunan devlet katkısı tutarına ilişkin kazanılan süre hakları aynen korunacak. n İşveren çalışanı için katkı payı ödeyecek mi? İşveren otomatik katılım sistemi kapsamında çalışanı adına katkı payı ödemesi yapmayacak. Diğer taraftan, işveren grup emeklilik sözleşmesi (İGES) kapsamında çalışana katkı payı ödemesi yapılabilir. n Çalışan istemezse sistemden çıkabilecek mi? Çalışan iki ay içinde cayma hakkını kullanabilecek. Cayma süresinden sonra da çalı şan dilediği zaman sistemden ayrılabilecek. Cayma talebi, çalışan tarafından posta yoluyla veya güvenli elektronik iletişim araçlarıyla ilgili emeklilik sözleşmesi hükümlerine göre işverene veya şirkete bildirilecek. Cayma bildiriminin ulaşmasını takiben 10 işgünü içinde ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleriyle birlikte çalışana iade edilecek. Sistemden ayrılma işlemi gerçekleştiren çalışanlar, Müsteşarlığın belirleyeceği esaslar dahilinde 2 yılda bir tekrar otomatik olarak sisteme dahil edilebilecek. Müsteşarlık bu süreyi 1 yıla kadar azaltmaya ve 3 yıla kadar artırmaya yetkili olacak. n Ne kadar para ödenecek? Brüt maaşın yüzde 3’üne karşılık gelen katkı payı tutarı BES’e aktarılacak. Sistemde ödenecek katkı payı tutarı, belirlenen oran esas alınarak emeklilik keseneğine esas aylık üzerinden hesaplanacak ve bu tutarın altında katkı payı ödemesi yapılamayacak. Çalışan, daha yüksek katkı payı ödemek isterse işverene bildirebilecek. n Ne zaman kesilecek? Katkı payı, en geç belirlenen ücret ödeme gününü takip eden iş günü, banka aracılığıyla şirketçe bildirilen tek bir hesaba aktarılacak. n Katkı payları hangi fonlarda değerlendirilecek? Çalışanlar tarafından faizli/fa izsiz fon tercihinin ya pılmaması durumları için, işveren anlaşma yapacağı emeklilik şirketine ön tanımlı bir tercihte bulunabilir. Bu kapsamda, katkı payları yapılan tercih doğrultusunda öncelikle 2 aylık süre boyunca faizli/faizsiz fonlarda değerlendirilir. Daha sonra standart fonda yatırıma yönlendirilir. Çalışanlar yılda 6 defa fon dağılım değişikliği yapabilir. 3 ay ödemeye mola n Hangi kesintiler yapılacak? Otomatik katılım kapsamında çalışanlardan sisteme girerken giriş aidatı, sistemden ayrılma durumunda ise herhangi bir ertelenmiş aidat ya da ücret ödemesi alınamaz. Sistemde bulunduğu sürece çalışanların emeklilik hesabındaki birikimleri üzerinden Fon İşletim Gider Kesintisi (FİGK) dışında bir kesinti yapılmaz. İşten ayrılınca ne olacak? Çalışan işten ayrılması durumunda, doğrudan emeklilik şirketi ile tüm iş ve işlemlerini gerçekleştirecek. Çalışan katkı payı ödemeye dışarıdan devam edebilir veya hesabını sonlandırabilir. Çalışan iş değiştirdiğinde yeni işvereninde otomatik katılım kapsamında bir emeklilik planı yok ise, mevcut emeklilik planına devam edebilir. Eğer yeni işyerinde çalışanlara sunulan bir emeklilik planı varsa, yeni işyerindeki plana aktarılacak. Çalışanın sistemde kazandığı emekliliğe esas süresi ile devlet katkısının hak edilmesine esas süresi yeni işyerindeki planda aynen korunacak. n İşverenin iflası halinde çalışanın katkı payı ödemeleri nasıl takip edilir? Çalışan katkı payı, işverenin taraf olduğu 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu kapsamındaki haciz ve iflas yoluyla takip bakımından işçi alacağı niteliğinde imtiyazlı bir alacaktır. İşverenler otomatik katılım uygulaması kapsamındaki yükümlülükleri bakımından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından denetlenir. Sözleşmeyi işveren yapacak n Başvuru nasıl olacak? Her işveren çalışanları adına bir emeklilik şirketi ile sözleşme yapacak. Katkı payını çalışanın ücretinden kesip emeklilik şirketine aktaracak. İşveren, emeklilik şirketi seçiminde hizmet kalitesini ve çalışana sağlanan avantajları dikkate alacak. n İşveren katkı payını şirkete zamanında iletmezse, eksik iletirse cezası var mı? Katkı payının ve varsa getirilerinin takip ve tahsilini Emeklilik Gözetim Merkezi yapacak. İşverene; katkı payını zamanında şirkete aktarmaz veya geç/eksik aktarırsa, çalışanlarını sisteme dahil etmezse, çalışanın birikiminde oluşan parasal kaybından sorumlu ve her bir ihlal için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yüz Türk Lirası idari para cezası uygulanacak. n Ödemelere ara vermek mümkün mü? Çalışan katkı payı ödemeye ara vermeyi talep edebilecek. Bu talep, talep tarihinden itibaren azami 3 aylık süre için yapılabilecek. Bu sürenin bitiminden önce veya bitimini müteakip tekrar ara verme talebinde bulunulması mümkün olacak. n Yeni sistemde devlet katkısı ne olacak? Çalışanın cayma hakkını kullanmaması halinde, cayma hakkının dolduğu ayı takip eden hesap döneminde, sisteme girişte bir defaya mahsus olmak üzere, bin lira tutarında başlangıç devlet katkısı hesaplanacak. Emeklilik hakkının kullanılması halinde, bireysel emeklilik hesabında bulunan birikimini en az 10 yıl süreli yıllık gelir sigortası sözleşmesi kapsamında almayı tercih eden çalışana, birikiminin yüzde 5’i karşılığı ek devlet katkısı olarak ödenecek. Yüzde 25 devlet katkısı devam edecek. l Ekonomi Servisi Elazığ Şehir Hastanesi için finansman tamam Hastane için, tamamı yabancı yatırımcıdan 288 milyon Avro tutarında finansman sağlandı. 1038 yataklı hastane iki yılda tamamlanacak Rönesans Holding çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Rönesans Sağlık Yatırım’ın (RSY), “Kamu Özel İşbirliği” (PPP) kapsamında hayata geçireceği Elazığ Şehir Hastanesi, tamamı yabancı yatırımcılardan oluşan yatırımcı grubundan bono ihracı yoluyla 288 milyon Avro finansman sağladı. 1038 yatak kapasitesili hastane projesinin, 2018 yılının ağustos ayında tamamlanması planlanıyor. y‘4a.3tırmımil’yar dolarlık Elazığ proje bonosu, Türkiye’de 20 yıl vade ile tamamı yabancı yatırımcılara ihraç edilen ilk proje oldu. Elazığ Şehir Hastanesi Finansal Kapanış imza töreninde konuşan Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak, Yozgat, Elazığ, Van, Afyon, Diyarbakır ve Malatya gibi şehirlere ulaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. RSY Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Yanıkömeroğlu da üçüncü proje finansal kapanışı yaptıklarını anımsatarak “Rönesans Sağlık Grubu olarak 10 bin yataklı portföye sahibiz, 6 projeyi üstlendik. 2019 ortasında da hepsi açılmış olacak. 6 projemizde 2020 yılına kadar 4.3 milyar dolarlık yatırımı tamamlamış olacağız” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet 20 bin hastaya hizmet Elazığ Şehir Hastanesi, günlük 20 bine yakın hasta ve hasta yakınına hizmet verecek. PPP modelinde, kira süresi boyunca tıbbi hiz met devlet tarafından verilirken, tüm doktor ve hemşire kadrosu da devlet tarafın dan sağlanıyor. Tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan Güler Sabancı, yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payının yüzde 23’ten yüzde 37’ye çıkmasının beklendiğini belirterek “En yüksek ölçekli büyüme yenilenebilir enerjide olacak” Gelecek alternatifteFatihBirol Güler Sabancı dedi. Güler Sabancı, son on yılda birincil enerji talebinin yıllık ortalama yüzde 4’ün üzerinde büyüdüğünü ifade ederek buna karşılık kişi başına enerji tüketiminin hâlâ OECD ortalamasının yüzde 40’ı düzeyinde gerçekleştiğini belirtti. Zorlu bir dönem Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, 2040’a kadar dünyada enerji talebinin yüzde 30 artış göstermesinin beklendiğini açıkladı. Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) ev sahipliğinde “World Energy Outlook 2016” raporunun Türki ye tanıtım toplantısı Sabancı Center’da yapıldı. Toplantıda Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Dr. Fatih Birol, World Energy Outlook 2016 raporunu sundu. Enerjinin toplumların yaşam kalitesi ve ekonomilerin sağlıklı işleyişi bakımından stratejik önem taşıdığını değinen Sabancı, enerjide arz ve talebi en doğru şekilde yönetmek gerektiğini ifade etti. Sabancı şöyle devam etti: “2040 yılına kadar mevcut fiyatlarla toplam 44 trilyon dolarlık enerji yatırımı olacağı hesaplanıyor. Buna ilave olarak enerji verimliliğinde iyileştirme için 23 trilyon dolarlık yatırım yapılacağı da tahmin ediliyor. Yani zorlu bir enerji geleceği fırsatlarıyla birlikte bizi bekliyor” dedi. Artık kâr da getiriyor Yenilenebilir enerjinin artık kâr getiren bir iş alanı olduğuna değinen Fatih Birol da, “Hemen hemen her ülkede yenilenebilir enerjide hızlı bir artış olduğunu görüyoruz. Avantajları; öncelikle ülke olarak kendi kaynaklarını kullanıyorsun. Çevreye negatif etkisi yok ama maliyetli oluşu olumsuz bir faktör, fakat bu maliyet son yıllarda azaldı. Beş yılda güneş enerjisinin maliyeti yüzde 80, rüzgâr enerjisinin maliyeti de üçte bir azaldı” dedi. l Ekonomi Servisi Suikast dehşeti, suikast utancı Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un, görev yaptığı devletin bir polisi tarafından suikastla öldürülmesi, dehşet ve utanç verici bir olaydır. Büyükelçinin katilinin, suikast öncesinde kuşku duyulmak şöyle dursun, güveni pekiştirici yanılgısı yaratan çevik kuvvet mensubiyeti, hepimizi mahcup ederken suikastın korku dozunu da artıran bir boyut olarak öne çıkıyor. Katil Mevlüt Mert Altıntaş’ın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iki yurtiçi seyahatinde görev yaptığı bilgisi ise olayın, devletin en tepesinin bile güvende olmadığı mesajını ayan beyan bütün dünyaya ilan eden başka bir talihsiz yönüdür. Büyükelçi’yi yakından tanıyan, görevleri gereği onu izleyen meslektaşlarımızın, büyükelçinin nazik ve barışçı kimliğine yaptıkları vurgu, üzüntüyü derinleştiren unsurlar olarak öne çıkıyor. Karlov’un, kültürel bir etkinlikte sırtından vurulmadan önceki son cümlesi, suikastı hüzünlü bir trajediye de dönüştürüyor: “İlişkilerimiz normalleştikten sonra Ankara’da yapılan ilk etkinliktir.” HHH Suikastın perde arkasında hangi dinamiklerin olduğu, katilin motivasyonu gibi en temel ve yaşamsal soruları yanıtlamak, yani suikastı aydınlatmak, güvenlik ve adli makamların işi. Ne var ki, bu suikastın hangi süreçle ilişkili olduğunu görmek için Ortadoğu ya da diplomasi uzmanı olmak gerekmiyor. Bu suikast, Suriye’de iç savaşın başlamasından bu yana “ılımlı muhalif” diye başlayan söylemlerle cihatçılara verilen destekten bağımsız değil. Katilin Büyükelçi’yi sırtından vururken kullandığı ifadeler, sözler, Halep’in yakın zamanda “muhalif” denilen cihatçı çetelerden arındırılmasıyla sonuçlanan ateşkesle doğrudan ilgili olduğunu gösteriyor. HHH Altıntaş’ın, suikast sonrası çatışmada öldürülerek “etkisiz hale getirilmesi”, suikastı aydınlatacak bilgilere ilk elden ve kısa zamanda ulaşılmasını imkânsız hale getirdi. Aile yapısı ve eğitim profilinden hareketle, suikastçının FETÖ terör örgütüyle bağlantı ihtimali, eğer bu bağlantı varsa, 15 Temmuz’dan sonra on binlerce kamu görevlisi işinden olmuşken, onun bu saate kadar nasıl aktif görevi sürdürebildiğini de yine adli makamlar ortaya çıkaracaktır. Suikastın arka planı ne kadar karmaşık olursa olsun, şu anda kesin ve açık olan tek bilgi, Türkiye’nin ev sahibi konumunda olduğu diplomatik temsilciliklerin güvenliğini sağlamaktaki ölümcül eksiğidir. Bu tartışmada ne Karlov’un koruma almaksızın dolaşıyor olması, ne de bölgesel siyasi tansiyonun provokasyona açık olması, Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan doğan sorumluluklarını azaltacak bir bahane fırsatı olarak görülebilir. Tören canlı yayımlandı: Rusya’ya uğurlanan uçağın merdivenlerine Büyükelçi Karlov’un kendisi değil, kumaş uçları birbirine kavuşmayan bir bayrağın örttüğü tabutu çıktı. Ankara’nın kalbinde, fanatik İslamcı olduğu anlaşılan bir polisin bir büyükelçiyi öldürmesinin yol açtığı güvensizlik iklimini hızla tersine çevirecek önlemler alması ise yine Ankara’nın en öncelikli sorumluluğudur. Salih Kumbar Onur Kurşun Kocaeli toplu taşımada kartla ödemeye geçti Mastercard, Londra, Şikago, Kiev gibi dünyanın büyük şehirlerinde toplu taşımada uygulanan altyapıyı, Türkiye’de Mersin’den sonra şimdi de Kocaeli’nde kullanıma sundu. Ekimde bu sistemin kullanılmaya başlandığı Mersin’den sonra şimdi Kocaeli’nde de Mastercard’ın temasız özelliği taşıyan banka kartı, kredi kartı ve cep telefonları, toplu taşımada ödeme işlemi için kullanabilecek. Mastercard Hızlı Büyüyen Avrupa Pazarlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Onur Kurşun, “Yenilikçi teknolojilerin Türkiye’de yaygınlaşması, vatandaşların dünyadaki büyük şehirlerle eşzamanlı inovatif ürünleri deneyimlemesi için çalışıyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle