16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Başkanlığı tescillendi ABD’de Rusya’nın siber saldırı yoluyla başkanlık seçimlerine müdahale ettiği iddialarının gölgesinde gerçekleşen Seçiciler Kurulu oylaması sonucu Cumhuriyetçi Donald Trump’ın başkanlığı tescillendi. Trump, Beyaz Saray yolunda önündeki son engeli de aşarak 538 üyeli kurulun önceki günkü oylamasında 304 delegenin oyunu aldı. 12 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Çarşamba 21 Aralık 2016 Yol haritasında uzlaşı RusyaTürkiyeİran zirvesinde Moskova Bildirisi üzerinde anlaşıldı. Suriye’de barış için garantör olacak üç ülkenin önceliği Esad’ın devrilmesi değil, terörle mücadele Halep’te cihatçıların yenilmesinin ardından bir ilke imza atan Türkiye, Rusya ve İran, Suriye’de çözüm için dışişleri ve savunma bakanları düzeyinde toplandı. Dün Moskova’da düzenlenen toplantılarda üç ülke Suriye’deki krize son vermek için yol haritası niteliğindeki Moskova Bildirisi adında bir deklerasyon üzerinde anlaştı. Moskova Bildirisi ile Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı çerçevesinde siyasi çözüm için barış görüşmelerini canlandırma kararı açıklandı. Üç ülke, Suriye’de çözümün garantörlüğünü yapmaya hazır olduklarını duyurdu. Rusya’nın Ankara Büyükelçisi’nin öldürülmesinin ertesinde varılan anlaşmayı Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ortak basın toplantısında açıkladı: “Rusya, İran ve Türkiye, Suriye hükümeti ile muhalefeti arasında barış anlaşmasına varılması için çalışmaya ve bu anlaşmaya garantörlük etmeye hazır. Üç ülke, Suriye’de önceliğin Esad hükümetini devirmek değil, terörle mücadele olduğunda mutabık.” Üçlünün hem IŞİD ve Nusra’ya karşı savaşta hem de diğer silahlı muhalefet gruplarını bu terör örgütlerinden ayrıştırmada işbirliği kararlılığını teyit ettiğini aktaran Lavrov, Suriye krizinin çözümünde RusyaİranTürkiye formatının en etkili format olduğunu söyledi. Şangay İşbirliği Örgütü üyesi de olan Kazakistan’ın barış görüşmelerine ev sahipliği yapmak istediğini tekrarladı. İran’la Hizbullah atışması Rus bakan “ateşkesin tüm Suriye’ye yayılmasını, insani yardımlara serbestçe erişimi ve sivillerin serbest dolaşımını” desteklemek konusunda mutabık kaldıklarını da belirtti. Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu “Tüm Suriye’de geçerli olacak ateşkesin Nusra ve IŞİD’i kapsamayacağını, herkese ayrımsız insani yardım ulaştırılmasını gerektiğini” söyledi. Çavuşoğlu “Suriye için en iyi çözüm olan siyasi çözüme odaklanmalıyız. Bu toplantı, Suriye’nin siyasi geleceğini belirleyecek” dedi. ‘DOĞU HALEP’TEN TAHLİYELER BİR İKİ GÜNDE BİTECEK’ Çavuşoğlu ile görüşen Lavrov, RusyaİranTürkiye işbirliğinin Doğu Halep’ten cihatçıların ve bağlantılı sivillerin tahliyesini sağladığını belirtip “Tahliyenin bir iki gün içinde sona ereceğini sanıyorum” dedi. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, üç ülkenin IŞİD, Nusra ve bağlantılı gruplarla savaş sözü verdiğini vurgulayıp atılması gereken ilk adımın muhalifleri destekleyen ülkelerin bu gruplarla diğerlerini ayrıştırması olduğunu belirtti. Zarif’in “Terörist grupların hiçbir ülkeye kısa vadeli bile faydası olmaz” çıkışına Çavuşoğlu “Rejim, muhalifler, bir de dışardan gelen Hizbullah gibi gruplar var. Bütün bu gruplara yardımın kesilmesi lazım. Bir tarafa işaret etmek doğru değil” yanıtını verdi. Ajanslar ise Türk bakanın sözlerini “yurtdışından Suriye’ye giden tüm gruplara desteğin durdurulması gerek” şeklinde duyurdu. ‘ABD başarısız oldu’ Türk ve İranlı mevkidaşı Fikri Işık ve Hüseyin Dehkan ile görüşen Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da “ABD ile ortaklarının, Suriye’de hem siyasi çözümde hem de sahada başarısız olduğunu” dile getirdi. Tahliyenin sürdüğü Halep’e 20 BM gözlemcisi gitmesini Esad yönetimi kabul etti. İRANLI KORUMA GÖZÜNÜ DİKTİ Zirvede Zarif’in arkasında duran İranlı koruma polisi Çavuşoğlu’nun arkasındaki Türk koruma polisini adeta göz hapsine aldı. Tesnim haber ajansı editörlerinden Hüseyin Dalirian, manzarayı “Zarif’in korumaları Türk bakanın korumalarına karşı en üst düzey alarmda” diye tweet’ledi. Moskova’da suikast gölgesinde zirve Suriye konusunda Moskova’da düzenlenen TürkiyeRusyaİran üçlü buna müsaade etmeyeceklerinin altını çizdi. “Bu hain alçak terör saldırısının zirvesine Rusya’nın Ankara Büyükelçi arkasında kimler var, açığa çıkarmak si Andrey Karlov’a düzenlenen suikas zorundayız. Bunu da birlikte başaraca tın gölgesi düştü. Dünkü zirve öncesi ğız” vurgusu yapan Çavuşoğlu, Rusya Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile baş Devlet Başkanı Putin’in, “Rusya’nın So başa görüşen Dışişleri Bakanı Mevlüt ruşturma Komitesi soruşturma başlat Çavuşoğlu, “Uzmanlarımız birlikte ça tı. Komiteye Ankara’ya gidip Türk part lışacak, bu terör saldırısının ardındaki nerleriyle çalışma grubu kurma tali ni ortaya çıkaracak” sözü verdi. matı verildi” açıklamasına atıfla şunla Soruşturma vurgusu rı söyledi: “Sayın Putin’in önerisini sayın Cumhurbaşkanımız kabul etti. Sizin “Suikasta anında tepki gösterdiği için ve bizim uzmanlarımız birlikte çalışacak Türkiye’ye minnetarız” diyen Lav ve bu saldırının arkasında ne olduğunu rov “Bu suçun emrini veren ve ör birlikte ortaya çıkaracaklar.” gütleyen kişileri besleyen lerin planlarını gerçekleş tirmelerini imkânsız kıla cak önlemler alacağız. Rus soruşturmacılarAnkara’ya gitti. Ardında kimlerin olduğu olabildiğince hızlı ortaya çıka rılmalı” uyarısını yaptı. Rus Ba kan, Ankara’ya terörle müca deleyle ilgili şu çağrılarda bu lundu: “Karlov’un öldürülme si, aramızdaki diyaloğu daha önemli kılıyor, Rusya, Türkiye ve İran görüşmesini çok da ha gerekli hale getiriyor. Dev let başkanlarımızın da ifade ettiği gibi bu trajedi uluslararası terörizmle daha etkin bir şekilde mücadele etmemizi gerekti ÜnıçnbyaekraanlddığaıRaunsmDaışkiöşlşeersi’nindeekKıramrlıozvı g’uünllfeortboığrarkatfıı. riyor. Teröristlere kesinlikle müsamaha gösterilmeyecek. Teröristlere tek bir mahalle bile vermeyeceğiz.” Lavrov daha sonra Rusya Dış İlişkiler Konseyi toplantısında “Bu suikastın 11 Eylül saldırılarında olduğu gibi birçok ülkenin terörle mücadelede izlediği bazı çifte standartları ortadan kaldıracak” dedi. İsmi sokağa verilecek Zaharova ağladı Çavuşoğlu “Rusya en iyi diplomatlarını Ankara’da görevlendirir” vurgusuyla “Karlov harika bir insandı. Benim için iyi bir dosttu” derken Rus Dışişleri sözcüsü Maria Zaharova gözyaşlarına boğuldu. Türk bakan “Karlov’un ismini elçiliğin sokağına vereceğiz, hem Ankara’da hem yüreğimizde yaşataca Çavuşoğlu da “Amaç ilişkilere za ğız” açıklamasını yaptı. Savunma Baka rar vermek ve son dönemde ulaştığı nı Fikri Işık “Arkasında her kim olursa mız tüm hedefleri yok etmek” diyerek olsun, açığa çıkartılacak” diye konuştu. Berlin’i de IŞİD üstlendi Berlin’de Noel pazarına TIR’lı saldırının ardından gözaltına alınan Pakistanlı zanlı ‘yanlış adamı yakaladık’ denilerek serbest bırakıldı. Ardından IŞİD saldırıyı üstlendi Fransa’nın Nice kentinde 84 can alan kamyonlu saldırıdan 5 ay sonra Almanya’nın başkenti Berlin’deki TIR’lı saldırıda ölü sayısı 12’ye çıktı. Nice gibi Berlin’i de IŞİD üstlendi. Alman polisi elini kolunu sallayarak etrafta dolaştığından ve yeni saldırılara hazırlandığından korkulan silahlı saldırganı arıyor. Federal Emniyet Teşkilatı (BKA), “Böylesi bir saldırının ardından kısa süre içinde başka büyük saldırılar beklenmeli” uyarısı yaptı. Noel panayırına TIR’la dalarak insanları ezen zanlı diye önce 23 yaşında Naved B. kimlikli bir Pakistanlı sığınmacı gözaltına alındı. Ama Naved, suçlamaları kabul etmezken polis de “yanlış adamı yakaladık” sonucuna vardı. 48 kişinin de yaralandığı saldırıda Polonya’daki bir firmaya ait TIR’ın gerçek sürücüsünün Polonyalı olduğu ve fail tarafından silahla öldürülüp yan koltuğa konulduğu belirtiliyor. Ama vücudunda kavga ve silah kullandığını gösteren barut izi bulunmayan ve saldırı sırasında sürücü koltuğunda oturduğuna dair görüntü elde edilemeyen Naved dün akşam serbest bırakıldı. Bu arada Almanya’ya bir yıl önce gelen, güvenlik makamlarınca İslamcı olarak tanınmayan, ancak bazı küçük suçlara karışan Naved’in kaldığı eski Tempelhof Havaalanı arazisinde kurulu sığınmacı barınağına 250 polis baskın düzenleyip arama yaptı. Alman medyasına göre Berlin’de Noel panayırına saldırı hazırlıklarına dair günler öncesinden istihbarat vardı. Yas ilan edildi Dün Almanya’da bir günlük ulusal yas ilan edildi, bayraklar yarıya indirildi. Güvenlik kabinesini toplayan Başbakan Angela Merkel, “terör saldırısı” vurgusu yaparken “Failin iltica talebinde bulunan bir sığınmacı olduğu doğrulanırsa hepimiz için buna katlan Merkel dün saldırının gerçekleştiği alana giderek kurbanlar anısına çiçekler koydu. manın özellikle zor olacağını biliyorum” dedi. Sığınmacılara açık kapı politikası nedeniyle eleştirilerin odağında olan Merkel, “Kötülere karşı duyulan korkunun bizi felç etmesine izin vermeyeceğiz. Şu saatlerde zor gelse de Almanya’da yaşamak istediğimiz hayat için, özgürce, birlikte ve açık bir toplumda yaşamak için gerekli gücü bulacağız” diye konuştu. ‘Almanya güvenli değil’ Aşırı sağa meyleden Almanya için Alternatif (AfD) lideri Frauke Petry “Almanya artık güvenli değil. Bunu size söylemek başbakanın işi ama ben söylemek zorunda kalıyorum” diye çıkıştı. AfD’den Marcus Pretzell “Bu lanetli ikiyüzlülük ne zaman duracak? Bunlar Merkel’in ölüleri” diye tweet’ledi. Eyaletlerin içişleri bakanlarının oluşturduğu güvenlik organına başkanlık eden CDU’lu Klaus Bouillon ise “bir savaş halinde olduğumuzu kabul etmeliyiz” derken polislerin ağır silahlarla donatılacağını duyurdu. ABD Başkanı Barack Obama ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Merkel’i telefonla arayarak taziyelerini ve her türlü destek teklifini iletti. BM Güvenlik Konseyi saldırıyı kınadı. CAMİ SALDIRGANI İSVİÇRELİ İsviçre’nin Zürih kentinde Gessner Köprüsü’nde bulunan cesedin, önceki gün camiye saldırı düzenleyerek 3 kişiyi yaralayan saldırgana ait olduğu bildirildi. Polis yetkilileri camiye 300 metre uzaklıktaki köprüde cesedi bulunan saldırganın 24 yaşında Gana kökenli bir İsviçreli olduğunu ve olayın İslami radikalizm ile bağlantılı olmadığını açıkladı. İsmi açıklanmayan saldırganın kendisini öldürdüğü kaydedilirken saldırının nedeni araştırılıyor. Saldırganın büyücülükle ilgilendiği ve pazar günü Güney Amerikalı bir kişiyi öldürdüğünden şüphelenildiği de aktarıldı. İsviçre medyasında 3 yaralının da Somalili olduğu ifade edildi. GAZETECİYİ KATLETTİLER Filipinler’de yerel bir gazetenin yayıncısı uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Larry Que’nin gazetedeki köşesinde Catanduane Adası’nda üç hafta önce düzenlenen polis baskında ortaya çıkan uyuşturucu fabrikası üzerinden hükümeti eleştirdiği ifade edildi. Filipinler’in gazeteciler sendikası, Devlet Başkanı Rodrigo Duterte’ye cinayetin bir an önce aydınlatılması çağrısında bulundu. Büyükelçiye suikast: Bir çok  olasılık daha var Rusya Büyükelçisi’nin öldürüldüğü akşamın gecesi tartışma programlarına göz gezdiriyorum. Olay yeni ve hükümet kanadından resmi bir açıklama bile gelmemiş; Büyükelçi’nin vefat ettiği bile dile getirilmiyor henüz.. İktidara yakın cenahtaki tartışmacıların hepsi, suikastı yapan polisin FETÖ’cü olduğu konusunda hemfikir. Hatta cep telefonlarına gökten inen vahiyleri okuyorlar neredeyse. FETÖ’cülerin suikastlara girişebileceğini zaten söylemiştik, diyorlar. Ve tetiğin arkasında da CIA olduğunu belirtiyorlar. Amaç olarak da şunu ileri sürüyorlar: Türkiye ile Rusya’nın arasını açmak. Bu bir varsayım. Öyle mi, bilmem. Gerçeği öğrenmek veya ortaya çıkmasına yardımcı olmak istiyorsak, önemli deliller ortaya çıkıncaya kadar, tüm varsayımlara eşit uzaklıkta bulunmak önemli. Bilimsel tutum budur. Ekranlarda akademisyen unvanlılara bakıyorum, kesin ve eminler! Suikastçı gebertilmiş, konuşması mümkün değil, her şey onun üzerine yıkılabilir. Tabii, gerideki ilişkilerinden elde edilecek somut ve inandırıcı verilerle, profesyonel bir katil olmayan, ama siyasidini inancıyla bu suikastı işlediği açık seçik olan adamın niyeti, amacı, ilişkileri ortaya çıkarılabilir. Ama baştan “şu bu yaptırdı” demek, karmaşık sorunu çözemeyecek, çözmeye de yanaşmayan bir “düz mantık”tır. “Suikast kime yaradı” mantığı da yine düz mantıktır. Bu varsayımın en çürük yeri, Türkiye ile Rusya’nın, büyükelçiye suikast yapıldı diye, gelişen ilişkilerini çöpe atacağı, hatta birbirinden uzaklaşacağı beklentisidir. Eğer Rusya ve Türkiye’de, CIA ve FETÖ’nün böyle bir umutla bu suikastı gerçekleştirdiğine inanacak kimse varsa, şöyle bir tatil yerinde artık inzivada yaşasınlar, derim. Fakat bir başka seçenek var ki, olasılığı daha güçlü. Suikasttan önceki hafta boyunca iktidar destekçi medyayı, Halep ile ilgili gelişmelerde aldıkları tavır açısından inceleyin. Halep, El Nusracılar başta olmak üzere pek çok silahlı terör örgütünün elinde. IŞİD de kısmen orada. Rusya desteğinde Suriye ordusu Halep’i ele geçirdi. Şüphesiz ki, karşı çıkmamız gereken sivil can kayıpları da olacaktı, hele hele bir kent savaşında! Fakat iktidar medyası canhıraş Halep’in düşmesine ağıt yakıyor. Öyle ki, mesela İstiklal Caddesi’ndeki Rusya Büyükelçiliği önünde, İstiklal Caddesi’nde yürüyüş yapıyorlar. Kadınlar, kızlar, erkekler, sakallılar, cüppeliler, kravatlılar; ellerinde Türk bayrakları ve Arapça yazılı yeşil bayraklarla. Hepsi iktidarın adamı. Çünkü iktidar, Halep’in ŞamEsad’ın eline geçmesine şiddetle karşı. Bu nedenle sivil ölümlerini ön plana çıkararak, adeta kışkırtma yapıyorlar. İktidarın Anadolu Ajansı İstanbul’dan bildiriyor: “Emperyalist Rusya, Suriye’den defol” pankartı taşıyan grup, Halep’teki saldırılarda yaşamını yitirenler için dua etti. Beşşar Esed, Rusya ve İran aleyhine slogan atan katılımcılar, Fatiha Suresi’ni okudu. Eylemde kısa bir konuşma yapan grup üyesi Mehmet Ali Aslan, katılımcılarla “Savaşa Girdi Kalbim” adlı marşı seslendirdi. Aynı günde, eşgüdümlü, Rusya’nın hem Ankara Büyükelçiliği hem de İstanbul Konsolosluğu önünde yapıldı. Diyebilirsiniz ki bu iktidar yandaşı olsa bile bir sivil oplum tepkisi. Amenna! Fakat hükümetin politikası bu aynı zamanda, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dünya unutsa biz Halep’i unutmayız anlamında demeçler veriyordu. Yani şunu demek istiyorum: Halep’in rejimin eline geçmesinden baş suçlu Rusya görülüyordu, ama yapacak da bir şeyi yoktu iktidarın, taraftarlarına propaganda, tam gaz vermekten başka. Bu koşullarda bu katilin tek başına böyle bir eylemi gerçekleştirme olasılığı mümkün. Diyelim ki önceden FETÖ’cülerle bir ilişkisi, dirsek teması vardı. Fakat yüz binleri aşan tasfiye içine girmedi. Belki de geri çekildi, fakat düşman yaratmaya bağımlı kafası, bu kez Halep’ten Rusya’yı sorumlu görmeye başlamış olabilir. Şüphesiz, başka olasılıklar da var: Amacın, Rusya Türkiye ilişkilerini bozmak olduğu saçmalığından uzaklaşırsanız, mesela zaten peş peşe bombaların patlatıldığı ve kitlesel cinayetlerin gerçekleştiği Türkiye’yi bu kez de terörün bu boyutuyla karıştırmak isteği. Katil, her türlü cinayet provokasyon aleti olabilir. El Nusracı (El Kaideciler), IŞİD’ci... Yabancı ajanların oyuncağı... Bu anlamda CIA vb’nin çok dolaylı oyuncağı bile. Ama, adam “inanmış”, yani kafası ideolojikköktendinci olarak bağlanmış biri. Yoksa profesyonel bir suikastçı, kendisini böyle bir iş için asla feda etmez. Türkiye’yi dönüştürmek için çalışan çok yönlü bir siyaset, dinbazlık da işin içinde, Ankara dahil çeşitli başkentlerde yürürlükte. Washington, Moskova, Berlin... Daha çok olay yaşayacağız. Çünkü dışta bir bataklığın içine sokulduk bir kez. Atatürk “pasif barış” politika izliyordu ya.. Şimdi “aktif barış” politikası ve sonuçlarını seyrediyoruz! C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle