Katalog

KULTUR Fazıl Say İzmir Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde sanatçı Fazıl Say’ın konserine satırlı sal konserine satırlı tekbirli dırı düzenlendi. Polisin gözaltına aldığı saldırgan dün akşam tekbir ve satır eşliğinde konser yapılan alana girmek istedi. Elindeki satırı sallayan şahsın, “Gösteri iptal edilsin, Allahuekber” diyerek bağırdığı, salonun camına vurduğu ancak kıramadığı belirtildi. Yurttaş saldırı lar cep telefonuyla çektikleri görüntüleri sosyal medyada yayımladı. l Haber Merkezi 16 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK [email protected] Çarşamba 14 Aralık 2016 Sahnede ‘Düğün’ var Mehmet Balkan’ın koreografisini, Erim Ardal’ın da müziğini üstlendiği “Düğün” balesinin prömiyeri Mersin’de sahnelenecek. “Düğün” balesi, dünyanın birçok yerinde sıkça karşılaşılan toplumsal bir sorunu; yani iki kız kardeşin aynı gence âşık olmasını, geleneksel motifler, folklorik adımlar ve müzik ile harmanlayarak izleyicilere aktarıyor. Mersin Devlet Opera ve Balesi, “Düğün” balesinin dünya prömiyeri ve “Danzon” balesiyle 15 Aralık’ta saat 20.00’de seyirciyle buluşacak. Balkan, daha önce Mersin Devlet Opera ve Balesi’nde ‘Şehir Tiyatrosu’nu“Dostum Akdeniz, Bach Oryantal, Mevlâna’nın Çağrısı, Fındıkkıran, İlişkiler” balelerinin koreografilerini üstlenmişti. kayyım baba yönetiyor’ Önce Levent Üzümcü, bir ay önce Ragıp Yavuz, şimdi de Kemal Kocatürk... İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndan geçen hafta ihraç edilen yönetmen ve oyuncu Kocatürk, hem ihraç sürecini hem de kurumun nasıl yönetildiğini anlattı. n Ohal sürecinde kurum yatrocuydu. Babasının küçük sa dan açığa alınan 7 kişiden bi nat işliğini bile yönetemeyen bir riydiniz. O soruşturmadan adamın gelip koskoca bir sanat bulgu çıkmadı, geri alındınız. fabrikasını yönetmesini bekle Sonra derhal hakkınızda ih mek abesle iştigal. O liyakata sa raç kararı verildi. Neler oldu? Sanırım nisan ayıydı Ra gıp Yavuz, Arif Akkaya ve ben EZGİ ATABİLEN hip olmadan oraya oturduğunuzda sizi yönetirler, siz yönetemezsiniz. Şu an Sü sosyal medya paylaşımlarımız ha yönetiliyor. Düşünseni dan ötürü Teftiş Kurulu’nca so ze, herhalde bele ruşturmaya alındık. Bu soruş turma Ohal kapsamında durdu. Ohal kapsamındaki soruşturma dan herhangi bir bulgu bulunama dı. O da enteresan, dört aylık bir süreç... Ondan ihraç edemeyin ce tiyatronun ön kapısından alıp arka kapısından çıkarmak iste diler. Olan bu. Nisanda açılmış olan, Teftiş Kurulu’nun yapmış olduğu soruşturma neticesinde Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmişiz. Kurul sa diyeye ait şirketlerden bir ya da vunmamı istedi, verdiğim birkaçında yönetim kurulu üye gün hemen ihraç kararı liği verilip biraz da oradan hu çıktı. Zaten savunmaya zur hakkıyla birlikte cebine bir filan bakmıyorlar, ka para girmesi sağlanmış genelde rarlarını vermişler. Tıp böyle oluyor, altına sanat yönet kı Ragıp Yavuz’a yaptıkları gi menine ait bir araç tahsis edil bi. Bana henüz yazılı tebliğ edil miş, belli bir saygınlık ve iyi bir medi ama kurumdan atıldığım kartvizit oluşturulmuş. Ben gayrıresmi olarak bildirildi. de o yapıda bir insan olsam n Soruşturmanın gerekçesi neydi? Size ne sordular? Bir sürü sosyal medya paylaşımlarımı sıralamışlar. Bu payla Kemal Kocatürk’ün kurucusu olduğu Tiyatro Kumpanyası’nda, Ahmed Arif’in şiirlerinden orada oturmaktan imtina etmezdim herhalde. O yüzden kim yönetiyor sorusunun cevabı şöyle: “Herkes şımlar Şehir Tiyatrosu’nu siyasi uyarlayıp sahnelediği tek kişilik kendi çıkarıyla var.” olarak ideolojik çekişmelerin oda performansı “Hasretinden ğı haline getiriyormuş. Nasıl ola Prangalar Eskittim”den bir kare. ‘Bu sel bitecek’ bilir ki? Ben aynı şeyleri tam ter n İhraç kararıyla ilgili si şekilde yazsam? “AKP süper bir Hayır. Hiçbir şeye karışmayan, yönetim kurulundaki mes parti. Yaşasın, ne güzel yönetiliyo hiçbir şeyden haberi olmayan bir lektaşlarınızla görüştünüz mü? ruz” şeklinde paylaşımlarım olsa rol model olarak duruyor orada. Eğer ki o kurulda bizden ya siyasallaşmış olmayacak mıyım? n Neden o koltukta peki siz na olduğunu söyleyen üç meslek Eminim olmazdım. Bundan dolayı ce? Şehir Tiyatrosu’nu kim yö taşımız yani Bahtiyar Engin, Ku kimsenin kurumdan atıldığını da netiyor? bilay Penbeklioğlu ve Süha Uy duymadım. “AKP’nin icraatlarını Orada liyakat sahibi bir sanat gur şerh koymuş olsalardı bizim eleştirirseniz sizi atarız” demenin yönetmeni bulunsa, yumruğunu Yüksek Disiplin Kurulu’na gön ve korkutmanın başka bir yolu bi masaya vurur, “Burada insanla derilmemize engel olmuş olurlar zim üzerimizden yapıldı. rı fikirlerinden ötürü kategorize dı. Çünkü iç yollar tüketilmemiş n Bu süreçte Genel Sanat Yö edip kurumdan atmaya kalkamaz ti... Gerekçelerini açıklama şekil netmeni Süha Uygur yanınızda sınız” der ve tavrını koyardı. Ba leri de son derece mide bulandı oldu mu? bası Nejat Uygur çok saygın bir ti rıcı. “Eğer sizin haklarınızı koru maya kalksaydık bundan sonra tiyatromuzun hiçbir hakkını savunamayacaktık. Yönetim kurulunu kilitleyecekler ve biz hiçbir karar alamayacaktık” diyorlar... Ku rum için hep “Burası bir ev, yuva” denmiştir sanatçılara. Ben böyle kutsallaştırılmasına da karşı oldum hep. Sonra o baba birkaç kardeşi alıp evin dı şına atıyor, diğerlerine de diyor ki “Sesinizi çıkartmayın, çıkartırsanız sizi de atarım”. O yüzden ben bu kuruma hiçbir zaman “ev” ya da “yuva” yakıştırması yapmam. n Neden? Yuvanın bir babası vardır. Birileri geliyor ve diyorlar ki, “Senin babanı aldım, yerine bu babayı koyuyorum”. Bizden birileri yok o yönetim kurulunun başında. Başımıza bir tane kayyım baba atadılar, ona biat etmemizi istiyorlar. O baba benim baba değil ki... Bizim içimizden biri değil. O yüzden ben orayı hiçbir zaman ‘yuva’ gibi görmedim. n Kim bu ‘kayyım baba’? Bugüne kadar tiyatronun dışında üst akıl merci yaratmaya çalıştıkları bir yer vardı. Orası da işte Kültür İşleri Daire Başkanlığı’ydı. Bu Kültür İşleri Daire Başkanlığı bugün sanat yönetmeninin üstünde bir kurul gibi devrede duruyor. Her şeyi o yönetiyormuş gibi geliyor bana. Bütün bu olup biten de sanki oradan kaynaklı. n Ne yapmayı planlıyorsunuz bundan sonra? “Durmak yok, yola devam”. Tiyatro Kumpanyası’nda oyunlar sürüyor. Şehir Tiyatrosu’na da geri döneceğiz. Levent de, Ragıp da, ben de. Ne zaman olur bilmiyorum ama döneceğiz. Pes etmedik. Gelip yine orada göğsümüzü gere gere duracağız. Yine orada istediğimiz oyunları yapacağız. Bu sel bitecek. Korkulu günler geçecek. Kim nasıl duruyorsa bugün, umarım herkes o gün de öyle durur. 50. SANAT YILI Zülfü Livaneli için sempozyum ve sergi Sarıyer Belediyesi; müzisyen, edebiyatçı ve barış elçisi Zülfü Livaneli’nin 50. sanat yılında sanatçının adına yakışır bir sempozyum ve sergi düzenliyor. Üç farklı oturumdan ve konu başlığından oluşacak (Müzik – Anılar/Dostluklar – Edebiyat) sempozyumda ulusal ve uluslararası konuklar konuşmacı olarak yer alacak. Zülfü Livaneli adına düzenlenen sempozyum bugün 11.0017.00 saatleri arasında Tarabya Oteli’nde gerçekleşecek. Sempozyum için Türkiye’ye gelecek isimler arasında Vietnam Savaşı sırasında Napalm bombası atıldığı sırada çekilen fotoğrafta küçük bir kız olarak yer alan ve savaşın sembolü haline gelen Kim Phuc da bulunuyor. Yaşadığı olay sonrası birçok operasyon geçiren ve yaşaması mucize olarak gö rülen Phuc, Zülfü Livaneli gibi UNESCO iyi niyet elçisi olup bir dönem kendisiyle birlikte görev yapmıştır. Bugün 53 yaşında olan Kim Phuc Kanada’da yaşıyor. “Kim Vakfı” ile çocuk savaş kurbanlarını iyileştirmek için çaba sarf ediyor. Alman Piyanist Henning Schmiedt, Murat Meriç, Nebil Özgentürk, Sunay Akın, Selahattin Duman, Prof. Onur Bilge Kula, Zafer Köse, Feridun Andaç, Zeynep Oral ve Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban’ın konuşmacı olarak yer alacağı sempozyuma birçok önemli isim davet edildi. Sempozyumun ardından saat 18.00’de konuklarla birlikte Sarıyer Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’ne geçilerek Zülfü Livaneli’nin kişisel eşyalarının ve fotoğraflarının yer aldığı serginin açılışı yapılacak. 28. İSTANBUL ULUSLARARASI KISA FİLM FESTİVALİ 28th ISTANBUL INTERNATIONAL SHORT FILM FESTIVAL PİRAMİD SANAT 10 YAŞINDA Nine Dragon Heads sanatçı grubunun üyesi Yong Ku Shin’ın performansı... Sanatseverleri 2006’dan bu yana çeşitli projelerle buluşturan İstanbul’un önemli bağımsız sanat kurumu Piramid Sanat, 10. yılını aktivitelerle kutluyor. 15 Aralık’ta açılacak 10. yıl sergisinde, Piramid Sanat’ın 10 yılını özetleyen eserler, bilgiler, fotoğraflar ve belgesel filmin yanı sıra, kurumun kendi geniş koleksiyonunda olan yapıtlardan bir seçki de izleyicilerle buluşacak. Sergi 5 Şubat’a kadar sürecek. Sergiye paralel olarak, dönemin sanat sal ve siyasi bilançosunu ele alan çeşitli paneller de düzenlenecek. 10. yıl sergisinde, Piramid Sanat’ın koleksiyonunda bulunan kendi sanatçılarının işlerinin yanı sıra, aynı koleksiyonda yer alan yerli ve yabancı başka yapıtlar da sergilenecek. Ayrıca Piramid Sanat, bu süreçte gerçekleştirdiği sergileri, panelleri, film gösterimleri ve keyifli partileri içeren arşiv niteliğinde büyük bir katalog da yayımlayacak. l Kültür Servisi 1421 ARALIK | DECEMBER 2016 ALMAN KÜLTÜR MERKEZİ SİNEMA SALONU | GOETHE INSTITUT SALON FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ SİNEMA SALONU | INSTITUT FRANÇAIS SALON İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ | ITALIAN INSTITUTE OF CULTURE www.istanbulfilmfestival.com ETKİNLİKLER ÜCRETSİZDİR | ENTRANCE IS FREE C MY B