22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO 3.1090 1 kuruş 3.4410 2.3 kuruş FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 9.29 0.05 puan 76.681 409 puan 868.99 7.27 lira 129.65 1.1 lira Cuma 4 Kasım 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY 2017 zamla geliyor 9 Yeni yılda emlaktan taşıta kadar çeşitli vergi ve cezalar, yüzde 3.83 olan yeniden değerleme oranında artacak. Kırmızı ışıkta geçmenin cezası 207.6 liraya çıkacak Ekim ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla 2017 yılı vergi artış oranları da belli oldu. Buna göre emlaktan taşıt ve çöpe; trafik cezasından iletişim vergisine kadar onlarca vergi iyi ihtimalle yüzde 3.83, kötü ihtimalle yaklaşık yüzde 6 artacak. Bakanlar Kurulu, arttırma ve azaltma yetkisini kullanmadan yeniden değerleme oranını yüzde 3.83 olarak tescil ederse, 1 Ocak 2016’dan itibaren birçok harç ve ceza bu oranda artırılacak. Aynı şekilde gelir vergisi dilimleri de Bakanlar Kurulu’nun belirlediği oranda değiştirilecek. Fiyatlar artacak B sınıfı ehliyet kart bedeli dahil 530.1 lira iken 550.4 lira olacak. Defter ücreti dahil pasaport harçları 6 aya kadar 199.2 liradan 206.82 liraya, 1 yıllık ücret 251 liradan 260.6 liraya çıkacak. Fatura düzenlemede istisna sınırı 931 liradan 966.6 liraya, fatura ve fiş kesmemenin cezası 211.6 lira yerine 219.7 lira olarak uygulanacak. Halen 93.1 lira olarak uygulanan, araçta telefonla konuşma, emniyet kemeri bağlamama ve yanlış park ücreti artık 96.6 lira olarak tahsil edilecek. l Ekonomi Servisi Vergide ana borca Enflasyonda en iyi geride kaldı Ekim ayında enflasyon aylık bazda yüzde 1.44, yıllık bazda yüzde 7.16 yükseldi. Kış sezonu öncesi giyim ve gıda kaleminde yaşanan yüzde 10.43 artış enflasyondaki yükselişteki ana etken oldu. Giyim enflasyonu ekimde manşet enflasyonu 0.7 puan yukarı taşıdı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, çekirdek enflasyon yüzde 7.04 artarken, gıda enflasyonu yüzde 5.2 oldu. Yıllık bazda en fazla artış yüzde 22.61 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Tüketici fiyatları bazında ekimde en yüksek fiyat artışı yüzde 39.46 ile çarliston biberde görüldü. Odeabank ekonomisti Şakir Turan, gıda fiyatlarında beklenenden düşük artış gerçekleştiğini, ancak gıdada keskin düşüşlerin sona erdiğini söyledi. Turan, geçen aylarda kurda yaşanan yükselişin de gelecek ay enflasyonda olumsuz yansılmalarının da görülebileceğine dikkat çekti. İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, “Enflasyondaki düşüş Merkez’in faiz indirimini gündeme getirebilir” dedi. af yok Kaan Terzioğlu Turkcell’in kârı yüzde 71 düştü Turkcell’in 3. çeyrek net kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 71.2 düşerek 631.3 milyon TL’den 181.7 milyon TL’ye geriledi. Aynı dönemde satışlar üçüncü çeyrekte 3.6 milyar TL’ye yükseldi. Kârda sert düşüşü getiren temel nedenlerden birisi 349 milyon ile beklentilerin üzerinde gelen finansal giderler ve diğer operasyonel giderler oldu. Analistler, Turkcell’in 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrasında tüketicilerine sunduğu ücretsiz acil iletişim paketlerinin de kâr rakamı üzerinde etkili olduğunu belirtti. Turkcell Üst Yöneticisi (CEO) Kaan Terzioğlu, “Demokrasi nöbeti tutan milletimizin iletişim ihtiyacını karşılayacak acil ihtiyaç paketlerini devreye soktuk. Acil ihtiyaç paketleri tanımlamasak yüzde 8.8 yerine yüzde 10.4 büyüyecektik” dedi. Hükümetin vergisini ödeyemeyen ya da düzenli olarak ödeyenlere yönelik çalışmasında ayrıntılar netleşti. Mükellef dara düşse de ana borcu ödeyecek MUSTAFA ÇAKIR Hükümetin yeni vergi sistemine yönelik çalışmasında ayrıntılar netleşti. Yeni düzenlemeye göre, vergisini ödeyemeyen mükelleflerin önceki dönemdeki ödemelerine bakılacak. Eğer daha önce düzenli ödeme yaptıysa borç faizinde ya indirim olacak ya da tamamen silinecek. Ancak mükellef ana vergi borcunu ödemek zorunda olacak. Vergisini düzenli olarak ödeyenlere yönelik vergi indirimi ise 2020 yılında başlayacak. Maliye, vergi sisteminde yapılacak değişikliklerde son aşamaya geldi. Önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulması beklenen düzenlemelerin ayrıntıları şöyle: Ana borca af yok: Borçlarını zamanında ödeyemeyen mükelleflerin geçmiş dönemdeki ödemeleri incelenecek. Eskiden zamanında ödeme yapıp yapmadıklarına bakılacak. Eğer daha önceden vergilerini düzenli olarak ödemişlerse, faiz, teminat, ödeme koşullarında bazı “iyileştirmeler” olacak. Borç faizinde ya indirim olacak ya da tamamen silinecek. Ancak ana vergi borcundan vazgeçilmeyecek. “Ödüllendirme” 2020’de: Vergisini süresinde ödeyen, taksitlerini aksatmayan, denetimlerde herhangi bir sorun çıkmayan mükelleflere ise vergi indirimi yapılacak. Bunun için mükellefin ortalama 3 yıllık ödemelerine bakılacak. Vergilerini düzenli ödeyip ödemediği incelenecek. Mükellefin 2017 ile birlikte ileriki 3 yılda vergisini düzenli ödeyip ödemediğine bakılacak. Düzenli ödeme yaptıysa 2020’de kurumlar vergisi veya gelir vergisi oranında indirim uygulanacak. Şekerde satış yılı Bu arada Maliye Bakanı Naci Ağbal önceki gün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda paydaşlarımızla da görüşmeler yapıyoruz. Üreticilerle, çalışanlarla, diğer sektör temsilcileri ile görüşmelerimiz devam ediyor. Memnuniyetle karşılanacak bir özelleştirme modelini inşallah sağlayacağız” dedi. l ANKARA Samsung yöneticileri diz çöküp özür diledi Galaxy Note’nin 7 pillerin aşırı ısınması, patlaması ve yanması sonrası tüm dünyadan toplanması ve değiştirilmesinin ardından Samsung’un Çinli yöneticileri hep beraber kullanıcılardan özür dilediler. Samsung’un etkinliği sırasında yaklaşık 20 yönetici, hatalı Galaxy Note 7’ler için diz çöküp özür dileyerek müşterilerinin gönlünü aldı. Galaxy Note 7’lerin patlamasının ardından Samsung telefonları geri toplatmış, sonrasında ise üretimi durdurmuştu. Anketlere göre Samsung’a duyulan güven azaldı. l Ekonomi Servisi Talihsizlik bir hukuk normu olamaz “Talihsizlik” diye bir hukuk normu yok arkadaşlar. “Keşke” diye bir suç çeşidi de yasalarımızda düzenlenmemiş. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, içinden onlarca hayat geçen iki ayrı soruşturma için dün bu ifadeleri kullandı: Talihsizlik ve keşke. “Bir davada yargılanan kişiye, bu tür bir soruşturmanın verilmesini talihsizlik olarak görüyorum. Olmaması daha doğrudur. Cumhuriyet’e yönelik iddialar, deliller, savcıdan oluşmuyor. Başka deliller nedeniyle soruşturma yürüyor ama keşke böyle bir görevlendirme yapılmasaydı. Daha doğru olurdu.” Barış Pehlivan’ın gazeteciliği, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök’ün ısrarlı takibiyle TBMM Genel Kurulu’nda açıklama yapan Bakan Bozdağ’ın konuşmasından küçük bir kılavuz: “Bir dava”: Selam Tevhid. “Yargılanan bir kişi”: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu Savcısı Murat İnam. “Bu tür bir soruşturma”: Arkadaş, meslektaş, meslek büyüğü, çizer, avu kat; 13 Cumhuriyet mensubunun beşinci günündeki gözaltı kararını içeren soruşturma. HHH Bakan’ı dinledikten sonra Türk Ceza Kanunu’nu (TCK) inceledim. Olur a, belki gözümüzden kaçmıştı. “Bir davada yargılanan kişiye bu tür bir soruşturmanın verilmesi” diye bir suç var mı; varsa bu suça hürriyeti bağlayıcı ceza bağlanmış mı diye dikkatlice baktım. Yoktu. Yasanın herhangi bir yerinde “talihsizlik” diye bir kural geçmiyordu. Sonra döndüm Ceza Muhakemesi Kanunu’na. Olur a belki bizim gazetenin avukatları Bülent Utku zaten gözaltında atlamıştı. Yasanın “görev” başlıklı ikinci bölümünde “Keşke böyle bir görevlendirme yapılmasaydı” diye bir madde yazıyor mu diye göz attım. O da yoktu. HHH Adalet Bakanı, gazetemizle ilgili soruşturma için “Başka birisi pekâlâ yapabilirdi” dedi. “Bizim savcıları değiştirme yetkimiz yok” diye de ekledi. Ortada bir “kötü niyet” yoktu. HSYK Başkanvekili ile (Mehmet Yıl maz) konuşmuştu. Eğer “terör örgütüyle irtibat, üyelik ve iltisak ile ilgili kanaat oluşsaydı, 3 bin 456 hâkim ve savcının meslekte kalmalarına uygun olmadığına karar veren HSYK bu konuda tereddüt etmezdi”. Yani, adı Selam Tevhid dosyasında geçtiği iki bakan beyanıyla kesinleşen savcı, HSYK’ye göre “terör örgütüyle irtibat, üyelik ve iltisaklı” değildi. HHH Adalet Bakanı, HSYK’nin 3 bin 456 hâkim ve savcıyı ihracını “yargının güvenilirliğini sağlama yolunda bir adım” olarak yorumluyor. Zaten HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz da bize yaptığı açıklamada, Avrupa Yargı Konseyleri Ağı’nı mahcup edeceğini söylemişti. Evet, yasama organında, ülkenin en köklü gazetesi hakkında baş latılan soruşturma ve bu soruşturmaya düşen ağır gölge gündeme geliyor. Ve adaletin dağıtıldığı bir sistem tartışılırken, içinde “talihsiz, keşke, kanaat, kötü niyet” sözcükleri geçen bir konuşma yapılıyor. Yazıyı üzerinde “Görülmüştür” damgası bulunan tutuklu hâkim Adem Yılmaz’ın (adının verilmesini kendisi istiyor) mektubundan sorularla bitirelim: 15 Temmuz darbe girişimine kadar 3500 civarı hâkim ve savcı hakkında adli soruşturma açmaya yetecek belgedelil yokken, bir gecede nasıl bu bilgibelgeler elde edilmiştir? Daha önceden elde bilgibelgedelil vardıysa neden bu tarihe kadar soruşturma açılmamıştır? Hâkim ve savcıların illa silahlı terör örgütüyle irtibatı veya iltisakı mı olması gerekiyormuş? Normal bir suç örgütü veya silahsız illegal örgüt ile irtibatı olan yargı mensubu meslekte kalabiliyor muymuş? HHH Cezaevinde tutuklu bir yargıç, bilgibelgedelil olmaksızın içeriye atıldığını söylüyor... Duyuyor musunuz? “Talihsizlik” bir hukuk normu olamaz. Benim adım Cumhuriyet... Benim adım Cumhuriyet. Gazetede oda arkadaşım Figen’in de adı Cumhuriyet. Üst kattaki Ali’nin, Şehriban’ın, Cafer’in de adı Cumhuriyet. Koridorda gözleri dolu dolu burası “Benim ailem diyen” Yurt Haberler şefi Selin’in de adı Cumhuriyet, önceki gün gözaltında tutulan 15 arkadaşımızı Emniyet’in önünde saatlerce bekleyip otobüse bindirilirlerken görmeyi başarıp, “Hepsi de otobüsün camına yapıştılar, el sallaştık” diye ağlayarak heyecanla anlatan insan kaynakları müdürümüz Şenay’ın da adı Cumhuriyet. Yıllardır çay, tost, kahve taşıyan arkadaşımız Şenol’un da adı Cumhuriyet. Gazetede yıllardır çalıştığı işine son verilmiş, daha açık tabirle işten atılmış olmasına karşın dayanışma için gelip neredeyse kamp kuran Gamze’nin de adı Cumhuriyet, emekli olup ayrılan Edibe’nin de adı Cumhuriyet. Ve okur, senin de adın Cumhuriyet... Soğukta bekleyen Ayşe Teyze, Boğaziçi Üniversitesi’nde dersinden çıkıp kafası kendi rektör ataması ve üniversitenin geleceğine ilişkin kaygılarla dolu akademisyen arkadaş, 4 gündür nöbete gelen gözleri görmeyen yaşlı amca, mimar Doğan Bey, öğretmen Nalan Hanım, gençler, öğrenciler... Sizlerin de adınız Cumhuriyet. Neden mi? Çünkü hepimiz “Son kalenin nöbetçileriyiz”. Atatürk’ün adını verdiği, arkadaşı Nadir Nadi’nin kurduğu Cumhuriyet gazetesi, 92 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’nin laikliği, çağdaşlığı, aydınlanmayı ödün vermeden savunan bir kalesi oldu. Ve şimdi kendi kalemizi savunmak durumundayız. Son kalenin nöbetçileri Bugün adı Cumhuriyet olan bizler, geçmişte “Benim adım Hrant Dink” diye de yürüdük, Tahir Elçi diyerek de...Türkan Saylan olup caddelere taştık, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı olduk. Ergenekon davalarında Silivri’de hep birlikte nöbetteydik. Cumartesi Anneleri’nde de, yazar Aslı Erdoğan için de.. Evet, muhaliftik, hep muhalif kalacağız. Çünkü yaptığımız iş gazetecilik, habercilik... Haberi doğru aktarmak, haksızlıkları, yolsuzlukları göz ardı etmemek. Bunun bedelini dün de ödedik, bugün de ödüyoruz. İşin ironisi yıllarını FETÖ ve benzerleri ile mücadeleye adamış bir kurumu FETÖ’cülükle suçlamak. Kargaların bile güleceği bu konuda toplumsal bir algı yaratmak üzere çoktan düğmeye basıldı bile. İktidar şakşakçısı yandaş basın var gücüyle işbaşında. FETÖ’cülükten yargılanan savcının Cumhuriyet’e FETÖ’cülük davası açmasının haberini veren gazeteciye karşı suçlama bile yöneltebilen bir yapı var karşımızda. Bu yüzden bu kalede nöbet tutmak önemli. Bizler, gazetemize destek için gelenler bunu iyi biliyor. Bu yüzden direneceğiz. Demokrasi adına, Cumhuriyetin ilke ve değerleri adına, çocuklarımızın bu ülkede daha iyi yaşaması adına direneceğiz. Cumhuriyet’in sahibi bizleriz... Kemal Tanca yaşamını yitirdi Kemal Tanca ayakkabılarının kurucusu Kemal Tanca haya tını kaybetti. 1925 doğum lu Kemal Tanca yaşlılığa bağ lı bakım hastasıydı. Tanca Şi rinevler Hizmet Hastanesi genel yoğun bakımda tedavi görüyordu. Tanca Group Ke Kemal Tanca mal Tanca’nın ölümünü Twitter’dan şöyle du yurdu: “Markamızın kurucusu değerli işadamı Kemal Tanca’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Başımız sağolsun.” Kemal Tanca, 1950’de ayakkabı sektörüne adım attı. Zaman içinde önemli bir marka ko numuna gelen Kemal Tanca’nın Türkiye’deki 130 mağazasının tamamı kendisine ait. l Ekonomi Servisi Brexit’e meclis oylaması kararı İngiltere’de mahkeme, Brexit sürecinde 2 yıllık geri sayımın başlaması için meclis oylaması gerektiğine karar verdi. Karar, İngiliz hükümetinin parlamentodan onay almadan ülkenin AB’den çıkış sürecini resmen başlatacak Lizbon Anlaşmasının 50. maddesini işletmemesi anlamına geliyor. Yargıç John Thomas, “50. maddenin başlatılması kaçınılmaz olarak iç hukuk düzeninde değişiklikler yapılmasına neden olacak” dedi. Thomas’ın açıklamaları, İngiltere Başbakanı Theresa May’in mart ayı sonunda tek taraflı olarak Lizbon anlaşmasının 50. maddesini devreye sokma planına engel olmuş oldu. Mahkeme kararının açıklanmasının ardından İngiliz sterlini yükseldi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle