02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 4 Kasım 2016 10 Şaşkınız üzüntülüyüz kırgınız 45yıllık arkadaşımız, dostumuz, kardeşimiz Kadri Gürsel evinden, ailesinin önünde gözaltına alındı. Hak ve adalet temelinde, yıllardır tarafsız gazeteciliğin örneği olarak ulusal ve uluslararası platformlarda saygı kazanmış, mesleğin en iyileri arasında yerini almış kardeşimizin böyle bir uygulamaya maruz kalmasından dolayı şaşkınız, üzüntülüyüz ve kırgınız. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı olan Kadri Gürsel, gerek yazıları, gerek televizyon programlarındaki duruşu, katıldığı toplantı ve panellerdeki tutumu ile vatanını seven, ülkesini ileri taşımayı kendine görev edinmiş bir aydın olarak kendini defalarca ispatlamış bir gazetecidir. Bizler, farklı siyasi yaklaşımlara, farklı dünya görüşlerine sahip dönem arkadaşları, Kadri’nin şeffaf, tarafsız, sadece doğruları dile getiren ve doğru bildiklerini sakınmadan çekinmeden, eğip bükmeden ifade eden kişiliğinin ve gazetecilik anlayışının tanıklarıyız. Sevgili Kadri’nin hele ki, iddia edildiği bir suçla birlikte anılıyor olmasını aklımız da, mantığımız da, kalbimiz de kabul etmiyor. Umudumuz, dileğimiz ve inancımız, hukukun hızla işlemesi ve adaletin tecelli etmesidir. Kadri kardeşimizin içinde bulunduğu durumun hızla ortadan kalkmasını, onu ailesinin ve sevenlerinin yanında görmeyi gönülden istiyoruz. Kadri Gürsel’in yalnız olmadığını hep bir ağızdan söylüyoruz. Galatasaray Lisesi 112. Dönem arkadaşları Saray’ın bütçesi yarı yarıya artacak! Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu TBMM Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığa ayrılacak 2017 yılı bütçelerini görüştü. Cumhurbaşkanlığı’nın 2017 bütçesi 648.5 milyon TL olarak açıklandı. Önceki yıl 434 milyon TL olan bütçedeki artış ile ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, “Cumhurbaşkanımızın temposuna uygun şekilde çalışan bir Cumhurbaşkanlığı vardır. Geçmişteki örnekleriyle mukayesesinin doğru olmayacağını ifade etmeliyim” dedi. Kasırga’nın ayrıca “Bu bütçe yılı muhtemel bir anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanlığımıza deruhte edeceği görevler için de hazırlıklarımızı yapacağımız bir dönem olacaktır” ifadelerini kullanması dikkat çekti. Saray’ın personel giderleri 83 milyon TL’den 112.5 milyon TL’ye; 165 milyon TL olan mal ve hizmet giderleri 177 milyon TL’ye, 170 milyon TL olan sermaye giderleri ise 350 milyon TL’ye çıkarıldı. TBMM’ye bütçeden ayrılan payın ise 981 milyon 589 bin TL olduğunu açıklandı. Köşk’e yüzde 22 artış Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Başbakanlığın 2017 yılı bütçesini 1 milyar 584 milyon 358 bin TL olarak açıkladı. Böylece Başbakanlığın bütçesi, 1 milyar 295 milyon 211 bin TL olan önceki yıla göre, yüzde 22.32 arttı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi de yüzde 5 artırılarak 6 milyar 867 milyon 117 bin TL’ye çıkarıldı. 2023’e 50 milyon Başbakanlığın, 2023 yılı 100. yıl etkinliklerine ayırdığı pay ise 50 milyon TL olarak açıklandı. MİT de bütçesini 2016 yılına göre yüzde 21.93 oranın arttırdı. MİT’in 2017 yılı bütçesi 1 milyar 995 milyon 692 bin TL’ye çıkarıldı. l ANKARA / Cumhuriyet haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Bahçeli’den Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görüştüğü Erdoğan’a iki paket önerisi Başkanlık ile idam ayrı gelsin SELDA GÜNEYSU Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüşmesinde başkanlık sistemi ve idam tartışması ön plana çıktı. Bahçeli, idam cezasını öngören düzenlemenin “başkanlık sistemini içeren anayasa değişikliği paketinden” ayrı olarak getirilmesi halinde Türkiye’nin önünde 6 ve 13. No’lu protokoller ve AB ile ilişkilerde karşılaşılacak sorunlar konusuna da vurgu yaptı. Bahçeli’nin, terörist başı Öcalan’ın idam edilmesi tartışmalarını da anımsattığı ve bu konuda “partisinin görüşünde bir değişiklik olmadığı” vurgusunu da yaptığı kaydedildi. ‘Kısa sürede Meclis’e gelecek’ Erdoğan ile Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki görüşmesi 1 saat 10 dakika sürdü. Erdoğan’ın, başkanlık sistemi ile ilgili anayasa değişikliği teklifinin kısa süre içinde Meclis’e geleceğini Bahçeli’ye ilettiği belirtilirken, Bahçeli’nin ise MHP’nin değerlendirmesinin “teklifin gelmesiyle” olacağı belirtildi. Görüşmede idam konusu da gündeme geldi. Bahçeli’nin bu konuda hükümetin nasıl bir yol izleyeceğinin önemine işaret ederek, uluslararası ve AB ilişkilerinde yaratacağı sarsıntının da dikkate alınması gerektiği uyarısında bulunduğu öğrenildi. İdam cezasının AKP döneminde kaldırıldığına dikkat çeken Bahçeli, Türkiye’nin altında imzası bulunduğu 6 ve 13 no’lu protokolleri de anımsattı. Bahçeli’nin, bu kapsamda, “İdamla ilgili bir düzenlemenin Meclis’ten geçmesi halinde uluslararası ilişkiler, AB ile ilişkilere nasıl yansıyacak, oluşacak sorunlar nasıl çözülecek bu konuda hükümetin bir ön çalışma yapması gerekir. Meclis’e de bu ön çalışmalar doğrultusunda bir metin getirilmesi halinde bizim öteden beri duruşumuz bellidir” dediği kaydedildi. ‘Politikamızda fark yok’ Bahçeli’nin Öcalan’la ilgili idam tartışmalarının yapıldığı dönemi anımsatarak MHP’nin görüşlerinde bir değişiklik olmadığını vurguladığı, “Gülen ile Öcalan arasında bir fark yok” dediği kaydedildi. Bahçeli’nin idam düzenlemesinin başkanlık sistemini içeren anayasa değişikliği metninden ayrı olması gerektiğini ifade ettiği belirtildi. l ANKARA ‘20072012 arasıDarbe Komisyonu’na bilgi veren Başbuğ, uyarıları karşısında ‘Çok büyütüyorsunuz’ dendiğini söyledi Gülen’le tam ittifak’ ‘Mumcu ve Kışlalı cinayetini TSK’ye yıkmak istediler’ Kozmik odada istenen şuydu. Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı gibi faili meçhul cinayetlere ilgili aramalar yapıldı. Bu cinayetlerle TSK’nin ilgisi var mıdır yok mudur bu arandı. Bu emri ben verdim. Ben izin vermeseydim giremezlerdi. Eğer emir vermezsek yarın ‘bütün faili meçhul cinayetler burada işlendi’ denilecekti. Psikolojik olarak bir darbe aldık. Bunu bir komutan olarak kabul ettim. Bu aldığım karardan da pişman değilim. Cumhurbaşkanları ve başbakanlara yazılı soru TBMM Darbe Komisyonu dünkü toplantısında, eski cumhurbaşkanı ve başbakanlara yazılı soru gönderme kararı aldı. Soru gönderilecek isimler arasında eski cumhurbaşkanları Ahmet Necdet Sezer, Abdullah Gül ve başbakanlar Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz’ın yer alması bekleniyor. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’a da soru gönderilecek. ‘Almanya’yı kaygıyla izliyoruz’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya’ya ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Almanya Başbakanı Angela Merkel’e cemaate ilişkin 4 bin dosya verdiklerini belirten Erdoğan, “Almanya’nın FETÖ’nün arka bahçesi haline dönüşmesinden dolayı endişe ediyoruz. Bu terör belası ey Almanya bilesin bumerang gibi gelecek sizi de vuracaktır” dedi. Erdoğan, Saray’daki Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Yaşayan İnsan Hazineleri “Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri” ödül töreninde yaptığı konuşmada, Almanya Başbakanı Merkel’e Gülen cemaatine ilişkin 4 bin dosya verdiklerini hatırlatarak “Almanya’da bulundukları bilinen mahkemelerimiz tarafından da haklarında arama kararı verilen FETÖ üyesi savcıların yakalanarak ülkemize iadesini talep etmiştir. Almanya Adalet Bakanı, Türkiye’nin bu talebi konusunda medyaya verdiği demeçte FETÖ üyesi savcıların kesinlikle iade edilmeyeceklerini söylemiştir” dedi. Erdoğan, Alman hükümet yetkililerini eleştirerek, “Alman Bakan’a göre Türkiye ve Almanya arasında adli yardımlaşma sadece ağır suçları kapsıyormuş. Siyasi gerekçeler bunun dışında kalıyormuş. Üstelik bu kadarla da kalmamış Alman Bakan, terör örgütlerini destekleyen gazetelere yönelik operasyonları kastederek gelişmeleri kaygı ile izliyoruz demiş. Şimdi biz de Almanya’nın bu yaklaşımını ve onun ürünü olan uygulamaları kaygı ile hatta dehşetle izliyoruz” ifadelerini kullandı. Merkel’e sitem eden Erdoğan şöyle konuştu: “İstanbul’daki son görüşmemizde ‘Sayın Şansölye ben size 4 bin dosya vermiştim. Bu terör örgütleri ile alakalı, teröristler ile alakalı Milli İstihbarat Teşkilatımızın, bunların akıbeti ne oldu dedim?’ Bana verdiği cevap enteresandı. ‘O dosyaların sayısı 4 bin 500 oldu’ de di. Şimdi kalkmışlar hale bak bize akıl veriyorlar. Endişeleniyoruz. Almanya biz sizin bu duruşunuzdan endişeleniyoruz. Siz şu an teröre çanak tutuyorsunuz çanak. Bu terör belası ey Almanya bilesin bumerang gibi gelecek sizi de vuracaktır.” l ANKARA/Cumhuriyet Steinmeier: AnlayamıyorumAlmanya’yı hedef alan Erdoğan’a Dışişleri Bakanı’ndan yanıt geldi Almanya Dışişleri Bakanı FrankWalter Steinmeier, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Almanya’yı hedef alan sözleri için ‘Anlayamıyorum’ ifadesini kullandı. Steinmeier, ülke olarak Türkiye ile iyi ve yapıcı ilişkilerin devamını arzuladıklarını, ancak son günlerdeki hadiselerin bu konuda zor bir yolda olunduğunu gösterdiğini söyledi. Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, Estonya Dışişleri Bakanı Jürgen Ligi ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Bir gazetecinin, “Türkiye Cumhurbaşkanı, Almanya’yı ‘teröristlere yataklık yapan ülke’ olarak niteledi. Steinmeier Türkiye Dışişleri Bakanı da sığınmacılara ilişkin ABTürkiye anlaşmasını sorguluyor. Bunun zaten eskimiş olduğunu söylüyor. Cezaevlerinden de yardım çağrıları bize ulaşıyor. Örnek olarak yazar Aslı Erdoğan, Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye karşı çıkmalarını talep ediyor. Türkiye ile ilişkilerin yeniden de ğerlendirme zamanı geldi mi” sorusuna Alman Bakan, şu karşılığı verdi: ‘İlişkiler hâlâ zor yolda’ “Şu an yaşananlar için yeniden değerlendirme nispeten temkinli bir ifade. Suriye ve Irak’taki kriz durumlarından dolayı Türkiye önemli bir ülke ve önemli ülke olarak kalacak. Bundan dolayı Türkiye ile iyi ve yapıcı ilişkileri sürdürmeyi istiyoruz. Ancak son günlerdeki hadiseler Alman milletvekili heyetinin İncirlik Üssü’ne yaptığı ziyaretten sonra da hâlâ zor bir yolda olduğumuzu gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’nın güvenlik durumuna ilişkin ifadelerini de anlayamıyorum.” Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 20082010 döneminde YAŞ, MGK ve ikili toplantılarda TSK’ye karşı yürütü MAHMUT len komploların arkasın LICALI da FETÖ’nün olduğu bilgisinin siyasi iktidara sürekli iletildiğini belirterek, 20072012 yıllarının FETÖ ile siyasi iktidarın tam ittifak dönemi olduğunu ifade etti. TBMM Darbe Komisyonu’nun dünkü toplantısında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ yaklaşık 5 saat süren çok kapsamlı bir sunum yaptı. Başbuğ’un açıklamaları özetle şöyle: Felaketten dönüldü: Türkiye 15 Temmuz gecesi felaketten dönmüştür. Allah korusun başarılı olsalardı bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasada yer alan temel dinamiklerinden ne demokrasi, ne hukuk devleti, ne laik devletin zerresi kalmazdı. Laikliğe karşı bir darbedir: Bu olay ciddidir; vahimdir, kapsamlıdır. Bu yaşananların bir oyun veya diğer terimlerle değerlendirilmesinin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu bir askeri darbe değil, Gülen cuntasının silahlı darbesidir. İsim koymak istiyorsanız laikliğe karşı yapılan bir darbedir. MİT tek bir rapor göndermedi: 20022010 dönemiyle ilgili şunu açıkça söylüyorum: Bu dönemde MİT’ten bize tek bir rapor gelmedi. TSK içine sızma faaliyetini biliyoruz. Bir işlem yapabilmek için somut bilgi, istihbarat raporu gelmesi lazım. Yok gelmedi. Ama ciddi bir tehlike var. Genelkurmay Başkanı’yken dönemin MİT müsteşarına bir gün şu görevi verdim: ‘Ben Gülen cemaatıyla ilgili rapor istiyorum. Bizdeki durumu nedir öğrenmek istiyorum.’ Bir süre geçti, bana bir rapor getirdi. Raporda Gülen cemaatiyle ilgili medyada internetteki genel bilgiler vardı. Silahlı kuvvetlere nasıl sızıyor, bu adamlar kim; bu bilgiler yoktu. Polislerle ilgili isimler vardı. 89 polisin Gülen mensubu olduğu o raporda yazılıydı. Başbakan ‘büyütüyorsunuz’ dedi: 20082010 döneminde YAŞ, MGK ve ikili toplantılarda TSK’ye karşı yürütülen komplolarda siyasi iktidara bilgi verdik. Bu komploların ardında cemaat olduğunu söyledik.Komutanım siz bunları çok büyütüyorsunuz” dedi. Kozmik odadan belge çıkmasına izin vermedim: Kozmik odayı arayan Kadir Kayan şu an kaçak. Bu kişi Gülen’in beraatine karar veren mahkemenin üyesidir. O arama orada yapıldı. Bu arada oradan bir belge çıkarılmasına izin vermedim. Arama yapılan dökümanları aldık bir kasaya koyup mühürledik. Bu dökümanlar 16 Mart 2013’te Genelkurmay’dan çıkmıştır. İktidar ve Gülen 2007’den sonra tam ittifak kurdu: 2007’den sonra siyasi iktidarın Gülen cemaatiyle tam ittifak haline girdiği ve TSK’ye karşı yürütülen komplolara destek verdiği bir dönem olarak görüyorum. Benim sürecim iktidarla FETÖ’nün tam ittifak döneminidir. Bence siyasi sorumluluğu olmalı. Kırılma noktası 2011’dir. 2011 genel seçimlerde iktidar partisinden vekil adaylığı istediği yazıldı. Kırılma burada başlamıştır. 2012’de benim alınmam testtir. Toplum ne diyecek, siyasi iktidar ne diyecek. Bir denemedir. Çıtayı biraz daha yükseltelim. MİT Müsteşarı’na geldi. MİT Müsteşarı’na izin verseydi; üçüncü hedef Başbakan’ın kendisiydi. 2012’den sonra savaş başladı. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle