02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA İsviçre’de nükleer çıkışa ret İsviçre’de dünkü referandumda Yeşiller Partisi’nin nükleer santralların 2029’a dek devre dışı bırakılması önerisi reddedildi. Öneriye yüzde 55 hayır, yüzde 45 evet çıktı. 50 yaşındaki Beznau 12, dünyanın hâlâ işler durumdaki en eski nükleer santralları. Safaa Haşim Kuveyt meclisinde İslamcı değişim Kuveyt Emiri’nin sık sık feshettiği mecliste bu seferki seçimde milletvekillerinin yüzde 62’si değişti. Muhalefetteki İhvancı Selefilerle müttefikleri 50 vekillikten 24’ünü aldı. Meclise giren tek kadın vekil Safaa Haşim oldu. Nüfusun yüzde 30’unu oluşturan Şiilerin vekil sayısı 9’dan 6’ya indi. Petrol fiyatındaki düşüş halkın gelirini de düşürdü. Pazartesi 28 Kasım 2016 [email protected] TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 7 Halep’te kritik ilerleme Suriye hükümet güçleri cihatçıların ele geçirdiği ilk bölge olan Hanano’nun ardından Cebel Badra ile Baadin’i de aldı. Binlerce sivil, hükümet kontrolündeki bölgeye kaçtı Comandante Rusya ve İran destekli Suriye hükümet güçleri Doğu Halep’teki cihatçılara yönelik 15 Kasım’da başlattıkları yeni taarruzda çok önemli kazanımlar elde etti. Önceki gün hükümet güçlerinin cihatçıların Doğu Halep’te 2012 yazında ele geçirdikleri ilk ve hâlâ kontrollerinde tuttukları en büyük bölge olan Hanano’yu ele geçirdiğini duyuran devlet medyası dün de Hanano’nun güneyindeki Cebel Badra ve Baadin bölgelerinin alındığını belirtti. İlerleme devam ederken açıklama yapan Rusya’nın Suriye Ateşkesi Gözetleme Merkezi, hükümet güçlerinin Doğu Halep’in içlerine girdiğini, 5’ten fazla mahalle ve 2 binden fazla binanın Nusra’dan kurtarıldığını söyledi. ‘İlk büyük kaçış’ Halep’in Batı ve Doğu olarak ikiye bölünmesinde ilk adımı oluşturmuş Hanano’un geri alınması, hükümetin Halep’in tamamında kontrolü ele geçirme çabasında bir dönüm noktası. Bu sayede yüzlerce sivil de cihatçı kontrolündeki bölgelerden Hanano’ya kaçtı ve buradan başka bölgelere götürüldü. Hanano’da askeri otobüslere bindirilen kadınlarla çocukların görüntüleri devlet televizyonunda yayımlandı. İlkin Rus Merkezi 119’u çocuk 903 sivilin tahliyesini duyurdu. Ardından Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, 24 saatte 1700 sivilin hükümetin kontrolündeki Batı Halep’e, 2500 sivilin Kürtlerin kontrolündeki Şeyh Maksud bölgesine kaçtığını açıkladı. Hatta bazı kaynaklar 30 bin sivilin kaçtığını iddia etti. Gözlemevi Başkanı Rami Abdül Rahman “Bu 2012’den beri Doğu Halep’ten ilk büyük kaçış ve çıkış” dedi. Ninova Operasyonlar Komutanı Cübeyri “Akrabalarım ve halkım IŞİD’den çok çekti” dedi. Iraklı komutanın geri dönüş sebebi Irak güçlerinin Musul operasyonunda Ninova Operasyonlar Komutanı olarak görev yapan Naim Cübeyri ile Reuters mülakat yaptı. Başbakan Haydar İbadi’nin özel davetiyle 2008’den beri yaşadığı ABD’den Irak’a dönüp IŞİD’e karşı savaşa katılan Cübeyri, geçen yıl IŞİD’in kafese koyup su dolu bir havuza batırarak öldürmesinin görütülerini yayımladığı esirlerin bazılarının kuzenleri olduğunu belirtti. “IŞİD Musul’da aşiretimden ve arkadaşlarımdan çoğunu katletti. Kanseri vücuttan atmak istiyoruz. Bu çok zor bir görev” dedi. İran’dan Suriye ve Yemen’e üs İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Hüseyin Bakıri, Yemen veya Suriye’de deniz üssü kurabileceklerini dile getirdi. İran’ın Şark gaezetesine göre bir programda konuşan Bakıri, “Umman Denizi’nde olduğu gibi Hint Okyanusu’nda da deniz filosuna sahip olmalıyız. Uzak bölgelerde üslere ihtiyacımız var” diyerek ekledi: “Suriye veya Yemen kıyılarında, adalarda ya da yüzen bir üsse sahip olabiliriz.” Bakıri, uzak bölgelerde üs kurmanın nükleer silaha sahip olmaktan onlarca kat caydırıcılığı olduğu yorumunu yaptı. Cihatçıların kontrolündeki Doğu Halep’e Suriye hükümet güçleri 15 Kasım’dan beri taarruz yürütüyor. Gıda yardımlarıyla ayakta kalmaya çalışan siviller, hükümet güçlerinin son ilerleyişiyle ilk kez bölgeden toplu halde kaçma fırsatı buldu. ABDsilbaıhralaknsdaırdaacaKkatar ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın Suriye hükümetiyle savaşan silahlı grupları desteklemeyeceğini açıklamasına Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdülrahman el Thani tepki gösterdi. Reuters’e konuşan Katar kraliyet ailesinden Thani, “Trump ABD’nin desteğini sona erdirse bile Katar silahlandırmaya devam edecek” de Fidel Fulgencio Batista’yı ne kadar anımsarsınız? 1 Ocak 1959’da Küba Devrimi’yle yıkılıp giden şu diktatör. Kendisi gibi eli uzunların yardımıyla Salazar’ın Portekiz’ine sığınmış, 1973’te İspanya’da yok olup gitmişti. Bir de Fidel Alejandro Castro Ruz var. “Yoldaş Fidel”... 10 sene önce rahatsızlanıp başkanlığı bıraktığında bayram edenlerin heveslerini kursaklarında bıraktı. Küba’nın sert Caguarian ağacından al di. Körfez ülkelerini cihatçılara omuz dığı lakabı uyarınca dimdik durdu. 90’lık dan fırlatılan uçaksavar füzeleri (MAN Caguarian’ın gidişi, geçen nisanda Küba PAD) verme konusunda bugüne dek Komünist Partisi’ndeki son konuşmasın ABD frenlemiş da bizzat haber ettiği üzere oldu: “Yakında Hanano’nu alınmasıyla çatışmalar Haydariya ve Sahur’da şiddetlendi. Artık her ikisi de hükümet kontrolünde olan Batı Halep ile Hanano arasında 1.5 km uzunluğunda bir bölge olan Sahur da hükümete geçerse Doğu Halep kuzeyden güneye ikiye bölünecek ve bu da cihatçılara ağır bir darbe olacak. ‘Halk militanları kovuyor’ Nusra’ya biat eden Nureddin Zengi Tugayı’ndan Yaser Yusuf, AFP’ye “Şehri ve sakinlerini korumak için Sahur’da savunmamızı tahkim ediyoruz. Ancak savaş uçaklarının bombardımanında her şey böge bölge sistematik ola rak yok ediliyor” diye konuştu. Gözlemevine göre hükümet bombardımanında 15 Kasım’dan beri 27’si çocuk 219 sivil öldü. Rus Merkezi’ne göre “son 24 saatte Doğu Halep’ten 8 militan silah bırakarak çıktı. Kaçmak isteyen militanlarla engellemeye çalışan Nusra çatışıyor. Bazı semtlerde halk, militanları kovalıyor.” Bu arada Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, “Suriye ulusal ordusuna” destek açıklamasının ardından çıkan “Suriye’ye 18 pilot gönderdiği” iddialarını yalanladı. Sisi “Bu iddialar sadece onları yayanların hayal dünyasında mevcut” dedi. ti. Katar Dışişle ri Bakanı, MAN PAD sevkiyatıyla ilgili “tek başlarına hareket etmeye ceklerini”, bunun silahlı grupların destekleyicileri tarafından kollektif şekilde alınma El Thani sı gereken bir karar olduğunu söyle di. “Bu destek devam edecek, biz dur durmayacağız. Halep düşse bile Suri ye halkının taleplerinden vazgeçmeye ceğiz” ifadelerini kullanan Şeyh Thani “Eminim ki rejim Halep’i ele geçirse bi le onların rejimden geri alma kapasite si var” diyerek ekledi: “Evet daha fazla askeri desteğe ihtiyaç var ama bundan da önemlisi bombardımanın durması ve siviller için güvenli bölgeler yaratılma sı.” Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Trump’ı “doğal müttefik gördükleri” sözlerine “Kesinlikle ABD’yi bizim yanı mızda görmek istiyoruz, ABD bizim ta rihsel müttefikimiz. Ama ABD’de zihni yet değişirse biz pozisyonumuzu de ğiştirecek miyiz? En azından Katar, il keler, değerler ve durum değerlendir mesine dayanan pozisyonunu değiştir meyecektir” yanıtını verdi. ben de gideceğim. Ancak Kübalı komünistlerin idealleri ve inançları bu dünya ve insanlığın hayrına işlemeye devam edecek.” HHH Fidel, 20. yüzyılda en yüksek insanlık değerleri üzerinde bina edilecek farklı bir dünya için mücadele eden büyük bir devrimcidir. Dünyanın cehaletin kamçıladığı en derin adaletsizliklerinin bulunduğu bölgesinde bir adalet savaşçısıdır. O, Küba Devrimi’yle her şeyi tersyüz etti. Ülkesi emsal olmasın diye onca uğraşılmasına rağmen... Küba, devrimin üzerinden 2.5 yıl geçmeden ABD destekli işgal girişimi yaşadı, sonrasında kuşatma ve 1 trilyon dolardan fazlasına patlayan ambargo. CIA, Fidel’i 638 kez öldürmeyi denedi, başaramadı. Castro’nun ifadesiyle “İşçiler ve köylülerin, alçakgönüllü insanların, alçakgönüllü insanlarla birlikte alçakgönüllü insanlar için yaptığı sosyalist ve demokratik devrimi” yıkamadılar. Bugün Küba, lüksleri olmayan makul insanların diyarı. Dünyanın hiçbir yerinde olmadığı düzeyde konut, gıda, bedava ve kaliteli eğitim ve sağlık sistemi bulunan, işsizliğin yüzde 2.5’lerde olduğu, bal gibi siyasi katılımın bulunduğu, parlamentosunun yarısına yakınını kadınların oluşturduğu ülkedir. Yarım yüzyılda insan hakları karnesini eleştirenler için malzeme yok değildir. Ancak Sri Lanka da Trump’tan Amerikalıların kendi nüfuzları altındaki diğer bölge ülkelerindeki idam mangaları, gulaglar, sivil katliamlar, on binlerce kayıpla kıyas dahi edilemez. Yine son 510 senede dünya internet çağı medet umuyor na geçerken Küba’da USAID’nin ZunZuneo gibi dezenformasyon projeleri üzerine çekilen duvar eksik değildir. Bu yeni fenomen de Küba Devimi’nin değerini azaltmaz. HHH Fidel’in Kübası’nın uluslararası dayanış ması ise o kibirli diğerlerine üstün gelme ar ABD’de başkan seçilen Donald Trump’ın demokrasi ve insan haklarını umursamayacağı mesajlarından umutlanan hükümetler var. Ayrılıkçı Tamil Kaplanları örgütünü Mayıs 2009’da askeri yenilgiye uğratarak 37 yıllık iç savaşı bitiren Sri Lanka savaş suçları ve insanlığa karşı suç işle ları söyledi: “Ülkemin savaş suçlarından aklanması ve yeni bir sayfa açması için Trump’ın yardımını rica ediyorum.” Ordu 2009’daki son muharebelerde 40 bin Tamil’i katletmekle suçlanırken Sri Lanka bu konuda hesap verebilirlik adına özel mahkemeler kurma vaadini hâlâ yerine getirmedi. Trump zusundan kaynaklanmamıştır. O, beka düşkünleri ve harislerle dolu dünyada, “Çocuklarımızı öyle yetiştirmeliyiz ki, tüm acil ihtiyaclarımız karşılandığında hedefimiz sırf bolluğun ötesine geçsin. Başlıca idealimiz ve görevimiz geride kalanlara yardım etmek olsun” diyebilendi. “Laf olsun torba dolsun hümanisti” değildi. Bu yüzden Fidel’in Kübası, bağımsızlık mücadelesi veren ülkelerde salt aske mekle itham edilirken, Sri Lanka Devlet Başkanı Maithripala Sirisena, Trump’a “özel mesaj” gönderdiğini söyledi. Daha önce ABD tarafından hazırlanan ve Tamillere karşı savaş suçları iddialarına güvenilir şekilde soruşturma isteyen karar almış BM İnsan Hakları Konseyi ile ilgili mesajda Trump’a “Konsey’de bizi destekleyin” diyen Sirisena, şun Camilere ‘Hitler’ tehdidi ABD’de ise Kaliforniya eyaletindeki camilere tehdit mektupları gönderilmesi Trump dönemine dair endişeleri artırdı. “Şeytanın çocukları” diye nitele nen Müslümanları “soykırımla” tehdit eden mektuplarda “Hitler’in Yahudi lere yaptıklarını Trump da Müslümanlara yapacak” deniliyor. “Artık kasaba nın yeni bir şerifi var: Donald Trump. İşe siz Müslümanlardan başlayacak” vurgusu yapılıyor. Tekrar sayıma kızdı ABD’de kampanya döneminde seçim sonuçlarını tanımayabileceğini söyleyen Donald Trump ile buna “korkunç” tepkisini veren Hillary Clinton koltukları değişti. Uzmanların Clinton’ın elektronik oylarının çalındığını iddia ettiği üç eyaletten biri olan Wisconsin’de Yeşil Parti’nin girişimiyle yapılacak oyların yeniden sayımına Clinton ekibi de “Rusya’nın siber saldırısı” ihtimalini göz önünde bulundurarak katılacak. Trump yeniden sayımı “dolap çevirme” diye niteleyip “Sonuçlar meydan okunmak ya da suiistimal edilmek yerine saygıyla karşılanmalı. Halk konuştu ve seçim bitti” dedi. ri desteğiyle değil, doktorları, öğretmenleri, tarım uzmanlarıyla var oldu. 1969’dan sonra 325 bin Kübalı sağlık çalışanı 158 ülkede çalıştı. Afrika ve Latin Amerika’da milyonlar okuma ve yazma öğrendi. Fidel, Soğuk Savaş’ın ateş çemberinde Sovyetler’le elbirliği etti. Ama bu Bağlantısızlar Hareketi’ne desteğiyle “üçüncü yolun” öncülerinden olmasını engellemedi. Nelson Mandela’nın, Apartheid Güney Afrikası’ndaki 27 senelik esaretinin ardından ilk ziyaretini Küba’ya yapması da, bugün Cezayir’in onun için 8 günlük yas ilan etmesi de boş yere değildir. HHH Fidel, hür ve onurlu bir hayatı temsil eder. O, Wall Street Journal’da “Ülkem sadık müttefikiniz ve dostunuzdur” başlıklı maka Sirisena leler döşenmemiştir. Bu yüzden Barack Fransız merkez sağı ‘Fillon’ dedi Obama’nın, 17 Aralık 2014’te Küba ile ilişkileri “normalleştirme” girişimini ilan ederken kurduğu “50 senedir aynı şeyi yapmayı tekrar ediyoruz ve artık farklı sonuç alabileceğimize inanmıyorum” cümlesi Amerikan kibrinin tes Fransa’da gelecek mayısta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde merkez sağ eğilimli Cumhuriyetçiler Putin önseçimler sırasında Fillon (sağda) ile ilgili övgü dolu açıklama Donald Trump’ın başkan seçilmesi sonrası Fransa’da kimin cumhurbaşkanı seçileceği kritik önemde. 2. tura aşırı sağ limiyetinin ifadesidir. Pes edildiğinin değil. Batı yarıküredeki sol dalgayı kesmeye çalışan ABD, 2009’da Honduras’la başlayıp bu sene Brezilya’ya uzanan coğrafyada hayli yol katetti. Bu Fidel’siz Küba’nın Ame Partisi’nin adayını belirlemek lar yaptı. cı Ulusal Cephe’nin lideri Ma rikan kapitalizminin değerlerine tümden tes için ilk kez ABD tarzı önseçi rine Le Pen ile Cumhuriyetçi limiyetinin “çantada keklik” olduğu mana me gidildi. Önseçimin ilk turunda eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin elenmesi ler adayının kalacağı öngörülüyor. 200712 arasında başbakanlık yapan Fillon, ken sına gelmez. Kübalılar ve insanlığın kolektif bilincinde böylesine silinmez izler bırakanların mirası öyle kolay silinmez. nin ardından dün eski başba disini “Le Pen’i yenebilecek kanlar Francois Fillon ile Alain Juppe arasında tercih yapmak için milyonlarca Fransız oy kullandı. İlk sonuçlara göre Katolik muhafazakâr ve ekonomide neolibe adaylığı kazandı. Daha ılımlı gözüken Juppe ise yüzde 30.5’te kaldı. Britanya referandumunun AB’den çık tek siyasetçi” olarak sunuyor. Ekonomik vaatleri eski Britanya Başbakanı Margaret Thatcher’ı çağrıştıran Fillon, dış politikada ise “Rusya Devlet Başkanı Vladi İran’da tren kazası sonrası istifa ve azil ral Fillon, oyların yüzde 69.5’ini alarak mayla (Brexit) sonuçlanması ve ABD’de mir Putin’in dostu” olarak anılıyor. Juncker: Rusya ile anlaşmalıyız Avrupa Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker, ABD Başkanı Barack Obama’nın Rusya’nın statüsü hakkında yanlış değerlendirme yaptığını dile getirdi. Euronews’a konuşan Juncker, “Rusya’dan öğreneceğimiz çok şey var. Rusya ile eşit koşullarda masaya oturmak isterim. Rusya, Obama’nın ifa de ettiği gibi ‘bölgesel güç’ değil. Obama, bu değerlendirmesinde büyük bir hata yaptı” dedi. Komisyon Başkanı “Rusya’nın katılımı olmadan Avrupa’da güvenlik sistemi inşa edilemeyeceğini göz önünde bulundurarak Moskova ile olağan çerçevenin dışına çıkan bir anlaşma yapmak isterim” diye ekledi. İran’ın kuzeyindeki Semnan Eyaleti’nde iki yolcu treninin çarpışıp 44 kişinin öldüğü kazanın ardından Demiryolları Genel Müdürü Muhsinpur Seyyid Agayi istifa etti. Kendi yönetimlerinde hata olduğunu kabul eden ve İran halkından özür dileyen Agayi, “Yöneticiler gerçekleşen hadiseler için sorumluluk almak zorundadır” dedi. Yol ve Şehircilik Bakanı Abbas Ahundi’nin azledilmesi için de mecliste gensoru önergesi hazırlandı. Kazayla ilgili soruşturmada makinist dahil 4 kişi gözaltına alınmıştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle