17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 25 Kasım 2016 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Ertem’e zor sorular haber 7 CHP’li Barış Yarkadaş, Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem’in başında olduğu Basın İlan Kurumu hakkındaki iddiaları Meclis gündemine taşıdı Gazetemizin 10 yönetici, yazar ve çizerinin tutuklanmasına neden olan operasyonun arkasındaki kilit isimlerden biri olan Basın İlan Kurumu (BİK) Yönetim Kurulu Başkanı ve Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem hakkında ilginç iddialar ortaya atıldı. CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Zaman gazetesinin eski imtiyaz sahibi ve FETÖ davası sanığı Alaeddin Kaya’nın, BİK’teki bağlantıları ile ilgili iddiaları Başbakan Binali Yıldırım’a soru önergesiyle yöneltti. Alaeddin Kaya, bir röportajında, Kasım Gülek ile birlikte, 28 Şubat döneminde Zaman gazetesinin kapatılması halinde onun yerini almak üzere Belde ve Olay gazetelerini kurduklarını anlatıyordu. Kaya’nın Zaman’ın yedeği olarak kurduğu bu gazetelerin dağıtılmadıkları halde yıllarca Basın İlan Kurumu’ndan resmi ilan ve reklam parası aldığı belirtildi. İddiaya göre BİK’in yaptığı bir denetimde iki gazetenin de basılmadığı ve naylon gazeteler olduğu anlaşılmasına rağmen BİK yöneticilerinin devreye girmesiyle olay kapatıldı. İddialara göre 2012 yılında Belde ve Olay gazetelerine Basın İlan Kurumu tarafından tiraj denetimi yapıldı.  De FETÖ’nün kritik ismi Alaeddin Kaya İddiaların odağındaki Alaeddin Kaya, Şubat 2011’de Belde gazetesinin imtiyaz sahibi sıfatıyla Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu’na girdi. Kaya’nın yönetim kurulu üye si olduğu tarihte Adnan Ertem de ikinci kez Yönetim Kurulu Başkanı seçildi. “FETÖ’nün kara kutusu” olarak bilinen Kaya, 2 Eylül’de tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15 Temmuz darbe girişiminden önce mahkemeye sunduğu “FETÖ çatı iddianamesinde” Kaya’nın FETÖ’nün yöneticilerinden biri olduğu, çevresinde “Yahudi Alâeddin” olarak bilindiği belirtilerek “Gülen ile MOSSAD arasındaki diyaloğu sağlayan kişi olduğu” ileri sürüldü. netim ekibi, kuruma bildirilen tirajdaki kadar gazetenin basılmasını istedi ancak matbaa 1000 adet gazeteyi bile basamadı. Buna rağmen denetim sırasında tutulan tutanakları geçersiz bırakacak şekilde sahte tutanaklarla olay kapatıldı. Bu denetimin ardından iki gazete, 15 Nisan 2014 itibarıyla “Belde” bünyesinde birleşti. Basın İlan Kurumu 2014 faaliyet raporuna göre Kaya’nın imtiyaz sahibi olduğu Belde gazetesi de adını Mayıs 2014’teki BİK Genel Kurul toplantısında alınan kararla “Yedigün” olarak değiştirdi. Yedigün’ün künyesinde Alaeddin Kaya yer almıyordu ancak Kaya hâlâ hülle yoluyla gazetesini elinde tutuyordu. İddialar, CHP’li Yarkadaş tarafından verilen yazılı soru önergesi ile Meclis gündemine de taşındı. Yarkadaş, soru önergesinde, Zaman Gazetesi eski İmtiyaz Sahibi ve Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Alaeddin Kaya ile ilgili birçok iddianın kamuoyuna yansıdığına dikkat çekerek “Kamuoyuna yansıyan iddiaların üzerine yeterince gidilmediği, Basın İlan Kurumu’nda FETÖ yapılanmasının 15 Temmuz darbe girişiminden sonra dahi korunduğu ise bu iddialardan bazılarıdır” denildi. Soru önergesinde iddialara şöyle verildi: 1 Basın İlan Kurumu’ndan resmi ilan geliri elde eden Ankara gazetelerinden Belde ve Olay gazeteleri hangi tarihte Yedigün gazetesi adı altında birleşmiştir? Buna neden ihtiyaç du yulmuştur? 2 Bu gazetelerin sahibi kimdir? FE TÖ ile bir bağlantısı var mıdır? 3  Bu gazetelerin sahibi Basın İlan Kurumu’nda üst düzey yöneticilik (Genel Kurul Üyeliği, Yönetim Kurulu Üyeliği) yapmış mıdır? Hangi görevde, hangi tarihler arasında bulunmuştur? 4 17/25 Aralık süreci ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Belde, Olay ve Yedigün gazetelerine BİK tarafından resmi ilan ve reklam parası aktarılmış mıdır? 5 17/25 Aralık süreci ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Belde, Olay ve Yedigün gazetelerine aktarılan resmi ilan miktarı ne kadardır? Bu paranın aktarılmasında hangi yetkililerin imzası vardır? 6 Yedigün gazetesi, 18 Ağustos 2016 tarih ve 2016/194 sayılı Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü kararıyla Resmi ilanları kesilerek yeni yayın sayılmıştır. Bu kararın içeriği nedir? Bu gazeteye aktarılan milyonlarca liralık kamu kaynağı birden bire neden kesilmiştir? 7 Basın İlan Kurumu denetim ekipleri Belde, Olay ve Yedigün gazetesini geçmişte denetlemiş midir? Gizlenen denetim raporu var mıdır? 8 Basında yer alan iddialara göre Basın İlan Kurumu’nda halen daha FETÖ’cü bir yapının bulunduğu ve yapıya dokunulmadığı ifade edilmektedir. Bu iddialar doğru mudur? l ANKARA ‘Terör üyesi çalışmıyor’ BTK’den terör taahhütnamesi İKLİM ÖNGEL Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda (BTK) görevli olduğu öne sürülen yetkililerce, telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren bazı firmaların ziyaret edildiği ve taahhütname imzalattırılmaya çalışıldığı iddia edildi. CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, söz konusu belgeyi ve iddiaları Meclis gündemine taşıdı. Taahhütnamede; “Şirketimizde terör örgütlerine üyeliği yetkili mercilerce tespit edilen personel çalıştırmadığımızı ve çalıştırmayacağımızı, herhangi bir terör örgütü yahut yasadışı suç örgütü ile bağlantımızın bulunmadığını taahhüt ederiz” ifadeleri dikkat çekerken, buna aykırı bir durum ortaya çıktığında BTK’nin tüm yetkilendirmeyi iptal etmesine kadar uygulanabilecek yaptırımların kabul edildiği belirtildi. l ANKARA/Cumhuriyet Komisyon KİLİTLENDİ AKP’lilerden çelişkili önerge TBMM Sanayi, Ticaret ve Bilgi Teknolojileri Komisyonu’nda AKP milletvekilleri birbiriyle çelişen üç farklı önerge verince komisyonda kriz çıktı. Önergelerdeki çelişkiler için komisyon görüşmelerine ara verilirken, muhalefet vekilleri yaşanan duruma tepki gösterdi. TBMM’de komisyonda Serbest Bölgeler Kanun Tasarı görüşmelerinde AKP milletvekilleri birbiriyle çelişen üç ayrı önerge sununca AKP’li üyeler zor anlar yaşadı. Kriz durumuna tepki gösteren CHP milletvekilleri ortak bir açıklama yaparak, “Bir önergeyi tartışırken tam tersi bir önergeyle karşı karşıya kaldık. Önergeler komisyonun yan odasında bürokratlarca hazırlanıyor ama ne vekillerin, ne de meslek örgütlerinin haberi var” diyerek tepki gösterdi. İHD’den açıklama ‘OHAL’e son verilmeli’ İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi avukatı Zeynep Ceren Boztoprak, “Baskı ve hukuksuzlukla gidilecek yolun sonu, daha çok baskı ve hukuksuzluktan başka bir şey değildir. Kapatılan dernek ve kuruluşlar derhal açılmalı ve OHAL uygulamalarına son verilmelidir” dedi. İHD İstanbul Şubesi’nde dün düzenlenen toplantıda, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, belediye avukatı Mahmut Bingöl, İHD Mardin Şubesi ve Merkez Yönetim Kurulu yöneticilerinin de bulunduğu çok sayıda avukatın gözaltına alındığını anımsatan Boztoprak, “Hak savunucularının derneklerinin yanı sıra yardımlaşma dernekleriyle Kürtçe üzerine çalışan dernekler kapatıldı. Devlete itaat dışında hiçbir sivil ve politik davranışa izin vermeyeceklerini ilan ediyorlar” dedi. Saçılık gözaltına alındı ‘Polis bileğimi kırmaya çalıştı’ “Hayata Dönüş” operasyonun da kolunu, OHAL KHK’si ile işini kaybeden Veli Saçılık, Ankara’da darp edilerek gözaltına alındı. Saçılık kendisine şiddet uygulandığını “Bana çok kötü işkence yaptılar” diyerek duyurdu. Son KHK ile görevinden ihraç edilen sosyolog Veli Saçılık, kararnameyi protesto ettiği gerekçesiyle Ankara Yüksel Caddesi’nde gözaltına alındı. Saçılık, yerlerde sürüklenmesinin ardından kendisini gözaltına alırken çekilmiş bir fotoğraftaki çevik kuvvet polislerini işaret ederek “Fotoğraftaki gözlüklü polis bana çok işkence yaptı. Bileğimi kırmaya çalıştı polis” ifadelerini kullandı. Saçılık akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Cemaat ana davasında 3. duruşma yapıldı Gülen’e mektup götürdüm Kapatılan Zaman gazetesinin eski İmtiyaz Sahibi Alaeddin Kaya, 73 kişinin yargılandığı FETÖ çatı davasında yaptığı savunmada, 17 Aralık sonrası Fehmi Koru ile birlikte dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün mektubunu Fethullah Gülen’e götürdüklerini, Kısıklı’da dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ile konuştuklarını anlattı. Sanıklardan Gülen’in kuzeni Kazım Avcı, cemaat için “paralel devlet yapılanması” ifadesi kullanırken, Gülen’e Türkiye’ye dönme çağrısı yaptığını, kendisinin ise “şartlar uygun değil” diyerek kabul etmediğini öne sürdü. Avcı’nın avukatı Bülent Teoman Özkan ise iddianamenin eksik olduğunu, siyasi iktidarın sorumluluğunun perdelenmesi için hazırlandığını belirtirken, “Buzdağının görünmeyen yüzü siyasi iktidardır” dedi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren FETÖ çatı davasının 3. duruşmasına tutuklu sanıklar Alaeddin Kaya, İlhan İşbilen, Dilaver Azim, Abdülkadir Aksoy, Ali Çelik ve Kazım Avcı katıldı. Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar da müşteki olarak duruşmayı takip etti. Duruşmada kapatılan Zaman gazetesinin eski İmtiyaz Sahibi Alaeddin Kaya’nın çapraz sorgusu tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı İsmail Şafak, “17 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den telefon geldi, bir gün sonra da Fehmi Koru ile ABD’ye gittik.’ dediniz. Fehmi Koru’ya, ‘Benim de senle birlikte gitmemi siz mi, yoksa onlar mı teklif etti’ diye sormadınız mı?” diye sordu. Koru ile 30 yıldır tanıştıklarını, o sıralarda uzun zamandır görüşmedikleri için beraber yemek yemeye karar verdiklerini anlatan Kaya, şunları söyledi: “Restoranda buluştuk. 17 Aralık’ı değerlendirememiştik, daha ne olduğu anlaşılamamıştı. Eski hatıralarımızı ya da günün konularını konuşurken, o arada Köşk’ten kendisini aradılar. Bana, ‘Beni havaalanına bırakır mısın?’ dedi, kendisini bıraktım. Program dışı İstanbul’dan Ankara’ya çağrıldı. Kimin tarafından? Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından. Geç vakitlerde beni aradı, ‘Ben yarın Kısıklı’ya gidiyorum.’ dedi. Başbakanımızın evinin olduğu yeri kastediyor. ‘Sabahleyin onunla görüşeceğim, daha sonra da seninle görüşeceğiz. Zannederim ABD’ye gitmek gerekecek’ dedi. Sabahleyin ‘Bileti ne zaman alalım? Gelmeni çok istiyorum.’ dedi. Ben de ‘Madem çok önem veriyorsun, peki.’ dedim. Cumartesiye bilet aldık. Uçakta bana anlattı. MGK toplantısı olmuş, Cumhurbaşkanı ve Başbakan baş başa vermişler, ‘Olaylar iyiye gitmiyor, önlemek lazım. Bu nedenle aklı başında insanların devreye girmesi gerekiyor. Bir şey yapmamız lazım.’ Bu amaçla gidildi. ’Bed dua seansları başlamamıştı.’ diyor. ‘Benim oraya girip girmemem konusunda karşı taraftan kendisi izin istedi. Kimseye sorma şansım yok. Onların tercihleri, kanaatleri.” Kaya’nın ardından Fethullah Gülen’in kuzeni olan Kazım Avcı savunma yaptı. Konuşmasına 15 Temmuz darbe girişimini lanetleyerek başlayan Avcı, suçlamaları reddederken “Ben asla terörist olamamam. Bir insana atılan böyle çamuru reddediyorum, şiddetle karşı çıkıyorum” dedi. Çapraz sorgusu yapılan Kaya, mahkeme başkanının Gülen’in Atatürk’ün öldüğü gün doğduğu iddiasını sorması üzerine, “Bu tamamen şehir efsanesidir. Gülen 1938 Haziran ayında doğdu” karşılığını verdi. Siyasi iktidar da iddianamede olmalıydı Kazım Avcı’nın avukatı Bülent Teoman Özkan, iddianameyi eleştirdi. Cemaatin sadece buzdağının görünen yüzü olduğunu, buzdağının altının ise siyasi iktidar olduğunu vurgulayan Özkan, şunları kaydetti: “İddianame alelaceli hazırlanmıştır. Sadece buradaki 7 kişi günah keçisi ilan edilmiştir. Aldatıldık, ne istediniz de vermedik diyenler bu gerçeği perdelemek istiyor. Siyasi iktidar, cemaatin devlet içinde yükselmesini kasten destelemiştir. Bank Asya’nın açılışında Numan Kurtulmuş, Tansu Çiller, Tayyip Erdoğan vardı. Diyanet, 2014 yılına kadar hac paralarını Bank Asya’ya yatırdı. Şimdi Bank Asya’ya para yatırdılar diye insanlar örgüt üyesi diye tutuklanıyor. Oysa devlet yöneticilerinin, siyasi iktidarın sorumluluğu nerede? ” Darbe Araştırma Komisyonu MASAK uzmanına ‘FETÖ’ ihracı MAHMUT LICALI FETÖ’nün darbe girişimini araştırmak üzere kurulan TBMM Darbe Komisyonu’nda MASAK uzmanının FETÖ soruşturması kapsamında son çıkan kanun hükmünde kararnameyle kamudan atıldığı ortaya çıktı. Komisyonun çalışmalarına başlarken uzmanların kripto FETÖ’cü olup olmadığı konusunda inceleme yapılması kararlaştırılmasına karşın, Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) tarafından görevlendirilen uzmanın FETÖ nedeniyle kamudan atıldığı belirlendi. Bu gelişme üzerine komisyonda görev yapan bütün uzmanların tekrar inceleneceği belirtildi. Komisyon çalışmalarına başlarken görev alacak uzmanlarla ilgili kripto FETÖ’cü olabileceği endişeleri dile getirilmiş, komisyon tarafından bu konuda ön araştırmanın yapılması benimsenmişti. Ancak son KHK ile komisyonda MASAK uzmanı olarak görevlendirilen Ali Temizer’in 21 Kasım 2016 tarihinde çıkan KHK ile devlet memurluğundan ihraç edildiği belirlendi. Komisyonun MHP’li üyesi Mehmet Erdoğan, dünkü toplantıda Temizer’in kim tarafından görevlendirildiğini sordu. CHP’li üye Aykut Erdoğdu da “Komisyon uzmanı FETÖ’cülükten mi atıldı? Eyvah eyvah” değerlendirmesini yaptı. Komisyon Başkanı Petek, söz konusu kişinin isminin söylenmemesi gerektiğini belirterek, Temizer’in kendi kurumu tarafından görevlendirilen bir isim olduğunu dile getirdi. CHP’li üyeler MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile cezaevinde tutuklu olan Akın Öztürk, Mehmet Dişli, Adem Huduti’nin de aralarında olduğu bazı tutuklu darbecilerin dinlenmesi talebinde de bulundu. l ANKARA/Cumhuriyet Cezaevlerini gezecek BM özel raportörü Türkiye’ye geliyor Birleşmiş Milletler’in işkence konusundaki özel raportörü Nils Melzer Türkiye’nin daveti üzerine 27 Kasım 2 Aralık tarihleri arasında geleceğini bildirdi. Polis merkezlerini ve hapishaneleri ziyaret etmeyi planladığını belirten Melzer, “Özellikle darbe girişiminin ardından; hukukun üstünlüğü, hesap verme sorumluluğunu teşvik, kurbanların tazminat hakkı konularında Türk hükümetiyle ilişki kurmayı dört gözle bekliyorum” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle