Katalog

YAKIN ARKADAŞLAR Edirne’nin İpsala ilçesinde buzağı ve kedinin yakın arkadaşlığı ilgi çekiyor. Yavru kedi, soğuk havada buzağıyla birlikte yatıyor. l DHA Her iki diyabetliden birinin haberi yok Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Özkan, her 11 erişkinden birinin diyabet olduğuna dikkat çekerek, “Her 2 diyabetliden birinin hastalığından haberi yok” dedi. l İHA ÇARŞAMBA 16 Kasım 2016 Ççeerlnikokbaillk’ean EDİTÖR: ELİF TOKBAY REAKTÖRÜ EMNİYETE ALMA İŞLEMİ 5 GÜN SÜRECEK Dünyanın en büyük nükleer felaketine yol açan Ukrayna’daki Çernobil santralı çelik kalkanla örtülüyor. 275 metre genişliğinde ve 108 metre uzunluğundaki kalkan, reaktörün üstünü örtecek şekilde harekete geçirildi. Kaydırma işleminin 5 günde tamamlanması planlanıyor. Daha sonra “lahit” adı verilen bir beton koruma duvarının içinde bulunan reaktörü güvenli bir şekilde parçalama ve hâlâ içeride bulunan büyük miktarlardaki radyoaktif maddeyi emniyet altına alma çalışmaları başlayacak. Reaktörün etrafında hâlâ yoğun radyoaktif madde bulunduğundan, kalkanın uzak bir yerde inşa edilmesi gerekti. Üzerindeki ekipmanlarla birlikte toplam 36 bin ton ağırlığa sahip olan kalkanın 100 yıl boyunca radyoaktif sızıntıyı engelleyeceği belirtildi. Nükleer Güvenlik Direktörü Vince Novak, 1.5 milyar dolara mal olan dev kılıfın birçok alanda bir ilki temsil ettiğini vurguladı: “Bu Ukrayna ve tüm dünyada birçok ekibin yıllar süren sıkı çalışmasının ortak ürünü. Bu güvenli çevreleme daha önce görülmemiş bir mühendislik başarısı. Kirlenmiş bir bölgede inşa edilen son derece karmaşık bir yapı. Yere kurulu hareket edebilen en geniş yapı.” 1986’da santralda meydana gelen patlamayla birlikte radyoaktif maddeler havaya karışmış ve Avrupa genelinde etkili olmuştu. Hidrolik kaldıraçlar üzerinde kademeli olarak inşa edilen çelik kalkan, Çernobil’e kaydıraklar üzerinde taşınıyor. Çelik kalkan, Çernobil’in uzağında inşa edildi. Çünkü santral hâlâ radyasyon yayıyor. Çernobil nükleer santralı. Ilklimi kandıramazsınız KOAH’lıların yüzde 90’ı SORUNUN farkında bile değil İlk İşİnİz sigaradan kurtulmak SİBEL BAHÇETEPE Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kişinin Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) hastası olduğu tahmin ediliyor. Bu kişilerin yüzde 90’ı ise hasta olduğunun farkında değil. KOAH, dünyada yaklaşık 210 milyon insanı etkiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 2030 itibarıyla KOAH’ın dünya üzerinde üçüncü en yaygın ölüm nedeni olması bekleniyor. Belirtilerin farklı solunum yolu hastalıklarıyla da örtüşmesi ve toplum arasında yaşlılığa atfedilen belirtilerle karıştırılması, KOAH’a ilişkin erken tanıyı zorlaştırıyor. ‘Bilerek nefes alın’ Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) KOAH Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Can Öztürk, 10 KOAH’lı hastadan yalnızca birinin hastaneye veya doktora başvurduğunu belirterek “Tüm dünyada bu oran yaklaşık 4 hastadan 1’i şeklinde. Ama bizim ülkemiz açısından baktığımız zaman gerçekten insanlar bu hastalıkla beraber yaşadıklarının farkına varmıyorlar” dedi. Liv Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferah Ece de sigaranın bırakılmasının KOAH gelişme riskini azaltan ve hastalığın ilerlemesini durduran tek ve en etkili girişim olduğunu anlattı. Ece “KOAH için kullanılan ilaçlar sadece hastaların nefes darlığı şikâyetlerini azaltmak için kullanılır. Bu nedenle KOAH tedavisinin temelini sigarayı bırakmak oluşturur” dedi. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Banu Altoparlak da tedavi edilmeyen astımın KOAH’a dönüşebileceğine dikkat çekti. l İSTANBUL BELİRTİLER Öksürük, nefes darlığı Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), hava yollarını daraltan, solunumu güçleştiren bir hastalık. Öksürük, balgam ve nefes darlığı gibi belirtileri olan hastalığın en önemli nedeni sigara. Hastalığın oluşumunda, tütün kullanımı, pasif sigara içiciliği, hava kirliliği, biyomas (odun, tezek, vb. yakıt) kullanımına bağlı iç ortam hava kirlilik, mesleki toz ve kimyasallar ile genetik faktörler gibi nedenler bulunuyor. Solunum testiyle tanı Öksürük, balgam çıkarma, özellikle de nefes darlığı olan hastalarda yapılan solunum fonksiyon testi ile tanı konulur ve hastalığın şiddeti belirlenir. KOAH hafif, orta, ağır ve çok ağır olmak üzere 4 evrede incelenir. Çok ağır evrede kalp yetmezliği meydana gelebilir ve ayaklarda su toplama (ödem) başlar. Kalp yetmezliği gelişen hastalarda hastalığın ileri dönemlerinde nefes darlığı çok şiddetlenir ve hastalar evden dışarı çıkamaz hale gelir. Bu dönemdeki hastalar artık günün yarısından çoğunda oksijen makinesine bağlı kalırlar. Paris İklim Anlaşması’nı imzalayan ülkeler diğer yandan başka ülkelerde kömüre milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor Doğal Varlıkları Koruma Konseyi’nin (NRDC) raporuna göre, dünyanın en büyük ekonomilerine sahip ülkeler, başka yerlerdeki kömürlü termik santrallara, kömür madenciliğine ve altyapısına milyarlarca dolar yatırıyor. Dünyanın en büyük kirleticileri, bir yandan Paris Anlaşması’nı onaylayıp karbon salımını azaltma taahhütleri verirken, diğer yandan başka ülkelerdeki karbon kirliliğinin önünü açıyor. Geçen dokuz yılda kömürün gelişimi için toplam 76 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Önümüzdeki dönemde 24 milyar dolarlık kirli yakıt finansmanı planlanıyor. “Karbon Kapanı: Uluslararası Kömür Finansmanı, Paris Anlaşması’nın ve Temiz Enerji’nin Önünü Tıkıyor” baş lıklı rapor, 14 Kasım’da, Fas’taki İklim Zirvesi’nde açıklandı. Doğal Varlıkları Koruma Konseyi ve Uluslararası Oil Change’in hazırladığı rapora göre, geçen dokuz yılda, başta Çin, Japonya, Almanya, Güney Kore ve ABD olmak üzere G20 ülkeleri, Vietnam, Güney Afrika, Avustralya ve Endonezya gibi ülkelerde kömürün gelişimi için 76 milyar dolar yatırım yaptı. Aşamalı kurtulma Bu raporun beşte dördünü Çin, Japonya, Almanya ve Güney Kore gerçekleştirdi. Kömür finansmanından en fazla pay alan ülkeler ise Endonezya (11 milyar dolar), Vietnam (10 milyar dolar) ve Güney Afrika (7 milyar dolar). Rapordaki diğer ilginç tespit ise Endonezya ve Güney Afrika’nın kömür finansmanının yüzde 2’sinden faydalanmış olması. Bu tespit, ‘fakir ülkelerin enerjiye erişimini artırma’ yönündeki açıklamaları da çürüttü. Ayrıca, ortaya çıkan rakamların, gerçek değerlerin altında bile olabileceği belirtildi. Çünkü, şeffaf olmayan kurumlar, fosil yakıtlara verilen desteği saklıyor. Raporda, Paris Anlaşması’nda yer alan, küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutma hedefine ulaşmanın tek yolunun dünyanın fosil yakıtlardan aşamalı olarak kurtulması olduğu vurgulandı. Bir öyle bir böyle NRDC Uluslararası İklim Savunucusu ve raporun yazarlarından Han Chen, “Bir öyle bir böyle davranarak iklimi kandıra mazsınız. Bu ülkeler, bir yandan iklim değişikliğiyle mücadele etmeleriyle övünürken, diğer ülkelerde kömürün inanılmaz derecede büyümesine finansman sağlamaları kabul edilemez” dedi. Belantara Vakfı Genel Direktörü Agus Sari de “Endonezya’da şirketler, yükümlülükle ilgili riskler nedeniyle kömür yatırımlarından vazgeçmeye başladı bile. Endonezya’da enerji meselelerimizi kömürle çözemeyeceğimizin farkındayız” diye konuştu. Oil Change International’dan Alex Doukas ise şunları söyledi: “Japonya ve Çin yenilenebilir enerji teknolojilerinde lider olmalarına rağmen, gezegenimizi kirletmeyi tercih ediyor. Dünyayı tam tersi bir istikamete sürüklüyor” dedi. l İSTANBUL Altın kafataslı maden eylemi Çevre örgütü Greenpeace üyeleri, Buenos Aires’teki Arjantin Hükümet Binası’nın önünde protesto gösterisi düzenledi. Kanadalı maden şirketinin altın arama çalışmalarını protesto eden Greenpeace üyeleri, eylemlerinde altın kafatasları kullandı. Kanadalı şirket, geçen yıl 1 milyon litrenin üzerinde siyanürün ülke topraklarına sızdığını kabul etmişti. Altın üretiminde kullanılan siyanür çevreyi bitiriyor. l AFP Ölüm nedeni ilaçlar mı? Türkiye’nin yüz nakli yapılan ‘ilk kadını’ olan 24 yaşındaki Hatice’nin ilaçların yan etkisi nedeniyle öldüğü olasılığı üzerinde duruluyor Türkiye’nin yüz nakli yapılan ilk kadını 24 yaşındaki Hatice Nergis öldü. Kahramanmaraş’ta yaşayan Hatice Nergis, 15 yaşındayken çiftçi babasına ait av tüfeğinin ateş alması sonucu damak, çenesi, sol gözü ve üst dudağını kaybetti. 17 Mart 2012’de Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 12 kişilik ekip tarafında, İstanbul’da intihar eden Moldova asıllı Türk vatandaşı Olga Aygün’ün yüzünün nakledildiği Hatice Nergis, literatüre ‘Türkiye’nin yüz nakli yapılan ‘ilk kadını’ olarak geçti. Aynı zamanda Türkiye’de yüz nakli yapılan 3’üncü hasta olan Hatice Nergis, pazar günü birden rahatsızlanarak babasına ağrıları olduğunu söyledi. Hastaneye götürülen Nergis’e ağrı kesici iğne yapıldı. Ağrıları devam edince Ankara’ya sevk edilen Nergis, yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Hatice Nergis’in kesin ölüm nedeni, otopsi sonucunda belirlenecek. Nergis’in, yüz nakli nedeniyle kullandığı ilaçların yan etkisine bağlı olarak öldüğü olasılığı üzerinde duruluyor. l DHA 100 kişi kayboldu Akdeniz’de bir göçmen trajedisi daha Akdeniz yeni bir göçmen trajedisine sahne oldu. Dün Libya açıklarında göçmenleri taşıyan bir tekne batarken kurtarma ekipleri yaklaşık 100 kişinin kaybolduğunu ve boğulduklarından korkulduğunu belirtti. “Jugend Rettet” isimli gönüllü kurtarma ekibi, bir petrol tankerinin 23 kişiyi kurtardığını, hayatta kalanlar için arama yapıldığını ama şimdiye dek sadece cesetlere ulaştıklarını duyurdu. 122 kişi bir teknede “SOS Mediterranee” isimli gönüllü kurtarma ekibinin “Acquarius” isimli teknesine nakledilen kurtarılan göçmenler, teknenin sabah 6’da batmaya başladığını, tankerin 4 saat sonra ulaştığını anlattı. “Teknede 122 kişiydik. 15 yaş altı çocuk yoktu, ama yanımızda 10 kadın vardı ve sadece biri kurtulabildi” diyen bir göçmen, suyun üzerinde durabilen şeylere tutunarak suyun içinde beklediklerini, ama içlerinden çoğunun boğulduğunu söyledi. “Erkek kardeşim de boğuldu. Henüz 15 yaşındaydı” dedi. Önceki gün batan bir başka tekneden de sadece 15 göçmen kurtarılırken, onlarcasının boğulduğu sanılıyor. Öncesinde bu yıl Akdeniz’i geçerken boğulan göçmen sayısının 4271’i bulduğu hesaplanıyordu. Dün üç operasyonda 298 göçmen kurtarıldı, cumartesiden beri kurtarılan göçmen sayısı 2600’ü buldu. l Dış Haberler C MY B