17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Yeni Zelanda’da 7.8 büyüklüğündeki depremi tsunami takip etti Yeni Zelanda, dün merkez üssü Güney Adası’ndaki Christchurch yakınları olan 7.8 büyüklüğündeki deprem, saatler süren şiddetli artçılar ve tsunamiyle sarsıldı. İlk etapta en az 2 can aldığı açıklanan depremle Güney Adası’ndaki kırsal bölgelerde çok sayıda bina yıkıldı, elektrik, su, telefon kesildi. Başbakan John Kay can kaybının artabileceği uyarısı yaptı. Depremden 2 saat sonra ilk tsunami dalgası güney kıyılarını vurdu. Hükümet halka “yüksek mevkilere çıkın” uyarısı yaptı. Kıyılarda yaşayan binlerce kişi evlerini terk etti. Daha kuzeydeki Kaikoura’da 2.5 metrelik dalgaların ölçüldüğü, bazı bölgelere daha küçük dalgaların vurduğu belirtildi. 2011’de Christchurch’ü vuran 6.3 büyüklüğündeki depremde 185 kişi ölmüştü. Pazartesi 14 Kasım 2016 [email protected] TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘Derhal sınırdışı’MEAKABSTİDKA’DACELANILKARI 7 Trump, başkanlığı devralınca 3 milyon belgesiz göçmeni derhal sınırdışı edeceğini söyledi. NATO karşıtı açıklamalarına ise ittifak sert yanıt verdi ABD Başkanı seçildiği salı gününden beri “Benim başkanım değilsin” protestolarıyla karşı karşıya kalan Donald Trump, “ırkçı” eleştirisi alan vaatlerinden geri adım atmı ABD kentlerinde Trump’a yönelik protestolar önceki gün de hız kesmedi. maları yapmayan müttefiklerin açığını ABD’nin kapatmayacağı, hatta ABD’nin NATO’dan çıkabileceğine dair açıklamalar yapan Trump’a NATO’dan uyarı geldi. Genel Sekreter Jens Stoltenberg “NATO yor. Başkan seçilmesi sonrası ilk mü bir üyesine yönelik saldırının tüm üyele lakatı CBS’in 60 Dakika programına ve rine yapılmış saldırı olduğuna dair özsa ren Trump, 20 Ocak’ta görevi devralınca, vunma maddesini tarihinde bir kez yü ABD’de oturmaçalışma izni olmaksızın rürlüğe soktu, o da ABD’ye 11 Eylül saldı bulunan göçmenlerden 3 milyonunu der rıları sonrası destek olmak için” dedi. Bu hal sınırdışı edeceğini söyledi. nun simgesel bir şey olmadığını, Afganis ‘İnşaatta çok iyiyim’ tan’daki operasyonları NATO’nun komuta ettiğini, yüz binlerce Avrupa askerinin Milyonlarca belgesiz Meksikalı göç Afganistan’da görev yaptığını, 1000’den menin sınırdışı edilmesini engelleyen fazlasının da can verdiğini dile getirdi. ABD Başkanı Barack Obama’nın karar Bir neslin karşılaşabileceği en büyük gü namesini iptal edeceğinin sinyalini ve venlik tehditleriye mücadele ederken Av ren Trump, yine göçmenlere suçlu mu rupa ile ABD’nin birbirlerine destek ol amelesi yaptı: “Yapacağımız şey, suçlu masını isteyen NATO Genel Sekreteri, olan, sabıka kaydı bulunan, çete üyesi, lerde çok iyiyimdir, buna inşaat denir” yıncısı ve yayın yönetmeninin imzasıyla “Avrupa ile ABD arasındaki ortaklığın de uyuşturucu kaçakçısı olan ki bunlardan ifadelerini kullandı. çok var, muhtemelen iki milyon, hatta üç milyon olabilir, onları ya ülkemizden Gazete özür diledi mi? şu cevabı verdi: “Özür dilemedik, sadık okurlarımıza teşekkür ederken medya organlarının Trump’a desteği azımsamış ğerini sorgulama zamanı değil. Avrupa için de ABD için de tek başına hareket etmek diye bir seçenek yok” dedi. çıkaracağız ya da hapse atacağız.” Mek Washington Post gibi New York olmalarının sebepleriyle ilgili görüşlerini Rus Dışişleri sözcüsü Maria Zaharo sika sınırına çekmeyi vaat ettiği duvarın sadece tuğla ve betondan değil, yer yer dikenli tellerden oluşabileceğini Times’la da kavgalı olan Trump dün “New York Times abonelerine mektup gönderip benimle ilgili KÖTÜ yayını için sorduk. Trump’ın başkanlığı sırasında ik va, Stoltenberg’in sözlerini “reel politiğe” tidara hesap sormaya, şeffaflık çağrısına şöyle tercüme ettiğini duyurdu: “Bizi kim devam edeceğiz.” yönetecek? Kim para verecek? ABD’nin söyleyen Trump, “Ama belli bölgelerde özür diledi. Merak ediyorum yayınları Kampanyasında NATO’nun terörizm hatırına yaptığımız gericilik, Rusya kar duvar daha münasip düşer. Ben bu iş değişecek mi” diye tweetledi. Gazete ya le baş edemediği, gerekli askeri harca şıtlığı için kim ödeme yapacak?” Saldırıdan bir yıl sonra Nimrud kurtuldu Irak güçleri, Musul operasyonu kapsamında Nimrud antik kentini IŞİD’den kurtardı. Musul’a 30 km mesafedeki antik kenti bir aydır devam eden şiddetli çatışmaların ardından dün IŞİD’den temizlediklerini duyuran Irak ordusu, “9. zırhlı birliklerimiz Nimrud’u IŞİD’in elinden tamamen aldı. Mühimmatlarını bırakarak kaçan örgütün bayrağını binalardan kaldırdık. Irak bayrağını diktik” dedi. Kentin hemen dışında bulunan ve Asur medeniyetine başkentlik yapmış olan Numaniye’yi de ele geçirdiklerini açıkladı. “Irak’ın mücevheri” diye nitelenen Dicle Nehri kıyısındaki Nimrud, MÖ 13. yy’dan kalma bir Asur kenti. 1820’lerden itibaren Britanyalı arkeologlar tarafından ortaya çıkarılan, en önemli eserleri Batı’ya kaçırılan, 2003’teki ABD işgalinde de yıkım ve yağma gören antik kenti Mart 2015’te işgal eden IŞİD, eşsiz tarihi eserlerin pek çoğunu yıktı ya da yağmaladı. İnsan başlı boğa ve aslan gibi dev heykel ve rölyeflerden oluşan dünya kültür varlıklarını matkap, çekiç, buldozer ve patlayıcı kullanarak yıkmasının videolarını da yayımladı. ÖSO El Bab’a 2 km yaklaştı TSK destekli ÖSO unsurlarının Suriye’nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı operasyonu, El Bab’ın IŞİD’den alınması evresine geçti. 16 Ekim’de Dabık’ı IŞİD’den alan ÖSO, son üç günde Bab’ın 2 km yakınına ulaştı. Bu operasyon Ankara açısından Suriyeli Kürtlerin kantonları birleştirme planını önlemek açısından önemli. Ancak Bab yakınında IŞİD’in havan saldırısında 2 uzman çavuş ile 4 ÖSO üyesi yaralandı. Ardından IŞİD Kilis’in karşısındaki Azez kasabasının merkezine de bomba yüklü araçla saldırdı,1 kişi öldü, 11 kişi yaralandı. Her iki saldırıda yaralılar Kilis Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Sofya’ya ‘Rusyacı’ cumhurbaşkanı Bulgaristan’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu muhalefetin adayı olan ve Moskova ile yakın ilişkileriyle tanınan eski general Ruman Radev kazandı. Eski hava kuvvetleri komutanı Radev oyların yüzde 58’ini alırken Başbakan Boyko Borisov’un desteklediği Tsetska Tsacheva yüzde 35’te kaldı. Öncesinde Borisov adayını seçtiremezse hükümetin istifa edeceğini ve erken seçime gidileceğini açıklamıştı. Bulgaristan’ı yeni bir siyasi krizin beklediği konuşuluyor. Fransa hâlâ ‘kırılgan’ Cumhurbaşkanı Hollande kurban yakınlarını teselli etti. Sting, Bataclan konser salonunun açılışını yaptı. Fransa, başkent Paris’te en az 130 can alan IŞİD bağlantılı saldırıların dünkü yıldönümünde kurbanları anarken OHAL’i uzatma sinyali verdi. Dün Cumhurbaşkanı François Hollande, Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo ve bazı bakanlar, saldırıların düzenlendiği Stade de France, Le Carillon barı, Le Petit Cambodge lokantası, Bonne Biere Cafe, La Belle Equipe lo kantası, Comptoir Voltaire Cafe ve Bataclan konser salonunu ziyaret edip kurbanların isimlerinin bulunduğu mermer yazıtların açılışını yaptı. 89 kişinin öldürüldüğü saldırının ardından kapanan Bataclan önceki gece Sting’in konseriyle yeniden açıldı. Kurbanların anısına 1 dakikalık saygı duruşunun ardından Sting “Fragile (Kırılgan)” şarkısını söyledi. Saldırı sı rasında sahnede olan Eagles of Death Metal’in iki üyesinin Müslüman korumaları suçladıkları için açılış konserine alınmadığı iddiası müzik grubu tarafından yalanlandı. Fransa Başbakanı Manuel Valls “mayıs ve haziranda yapılacak seçimlerin güvenliği için gerekli ortamın sağlanabilmesi” gerekçesiyle OHAL’in uzatılabileceğini söyledi. Yeni anlaşma tamam Kolombiya hükümeti ile FARC, 56 değişikliğe giderek yeni anlaşmaya vardı Kolombiya’da hükümet ile Devrimci Silahlı Güçler (FARC) arasında varılan barış anlaşmasının 2 Ekim’de referandumda reddedilmesi, buna rağmen Devlet Başkanı Juan Manuel Santos’un Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmesinin ardından anlaşma revize edildi. Haber başkent Bogota’da kutlamalarla karşılandı. Hükümet, referandum sonrası, çatışmanın kurbanları, kilise, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek talepleri FARC’la tekrar müzakere etmek için not etmişti. 60’a yakın toplantı ve 100 saati bulan çalışma sonrası 57 ayrı konuda 500’e yakın teklif ortaya çıkmıştı. Dün hükümet 56 konuda da uyarlamalar, rötuşlar, değişiklikler yapıldığını duyurdu. Santos, referandumda “hayırcıların” başını çeken selefi Alvaro Uribe ile toplantının ardından yeni anlaşmaya varıldığını vurguladı. FARC’ın silah bırakması karşılığı siyasi parti olması, 2026’ya dek parla mentoda 10 vekillik kotasının olması, gerillaların milletvekili seçilebilmesi ilkelerinden sapma yok. Referandum olmayabilir Ciddi suçlara karışmış FARC liderlerinin seçimlere katılmasının engellenmesi önerisi yeni anlaşmaya dahil edilmedi. Önceki anlaşmanın suçlarını itiraf eden ve kurbanlarla tazminat an FARC ile hükümetin müzakerecileri Havana’da yeni nihai anlaşmaya varıp el sıkıştı. Anlaşmanın Kolombiya Anayasası’na eklenmeyeceği belirtildi. laşmasına varan gerillaların hapis yatmaması maddesi korundu. Ama FARC tüm mal varlığını, çatışmadan etkilenenlerin yararına kullanılmak üzere teslim edecek, uyuşturucu üretimi ve ticaretiyle ilgili bütün verileri detaylı ve sorumluluğu üstlenecek şekilde sunacak. Önceki anlaşmanın aksine yeni anlaşmanın referanduma sunulmasından bu kez kimse söz etmiyor. Kıbrıs’ta mesele cesaret BM gözetiminde yeniden canlandırılan müzakere sürecinde, çözüm ve birleşme gayretleri açısından parametreler aynı. Kıbrıslı Rumların elinde “uluslararası tanınmışlık” ve “egemenlik” kozu var. Kıbrıslı Türklerin elinde ise “toprak” ve “garantiler”. Müzakerelerde “ilerlemeler” ve “iyimser iklime” karşın engeller eksik değil. Asıl umut ise Kıbrıs Türk tarafındaki “iradede”... Hafta sonunu, Kıbrıslı Türk, Rum ve Yunanlı gazetecilerin bulunduğu bir ortamda kendimi güncelleyerek geçirdim. İzlenimim iki kurucu devletten oluşacak “Birleşik Kıbrıs”ta eşit statüde yaşamak isteyenler için “zoraki” yanları olsa da iyimserliğin canlı tutulmaya çalışıldığı. HHH Adadaki sürecin ardından 7 Kasım’da İsviçre/Mont Pelerin’e taşınan ve “en önemli dönemeç” denilen müzakereler, beş günün ardından “ara verilmesi” kararıyla sonuçlandı. Rum lideri Nikos Anastasiadis, “Türk tarafının açılımları karşısında” adaya dönüp danışmalarda bulunmak istedi. Bu önemli. Süreç 20 Kasım’da Cenevre’de devam edecek. HHH Kıbrıslı Türkler ve Rumlar müzakereleri altı başlıkta yürütüyor. AB, mülkiyet, yönetimgüç paylaşımı, ekonomi, toprak ile güvenlik ve garantiler. İlk dördüne dair “uzlaşılar” sağlandığı bilgileri sızmıştı. Federal Birleşik Kıbrıs’ta idari sınırların temelini oluşturacak kriterlere sıra gelececekti. Şimdilik tutturulamadı. Asıl kilit, toprak ile güvenlik ve garantilerde düğümlü. Toprak: Adada nüfusun yüzde 18’ini oluşturan Türk tarafının 2004 Annan Planı’ndaki gibi yüzde 29’a razı gelip gelmeyeceği kadar; Güzelyurt ve Maraş’ın Rum Kurucu Devleti’ne iadesini içeren bir harita çıkıp çıkmayacağı önemli. Rumlar, yeterli sayıda Rumun geri dönebilmesi için bu iki yerde ısrarlı. Ancak en son Türkiye’yi ziyaret eden KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün’ün Erdoğan’la görüşmesine atfen 2008’deki “Güzelyurt asla verilemez” sözlerini tekrarlaması “hayal kırıklığı” yaratmış. Özgürgün’ün başbakan olarak iradesini beyan etmek yerine Erdoğan’ı ortaya atması sorunlu. Ama diğer yandan 2004’ten bu yana gelişen Güzelyurt ve Karpaz bölgeleri için yeni federal bölge olma önerileri de gündemde. HHH Garantiler: Kilit soru Türkiye, Yunanistan ve Britanya’nın dahil olduğu garantiler sisteminin yerini neyin alacağı. Rum tarafı adada makul ve mantıklı bir süreçte yabancı asker ve üçüncü bir gücün kalmamasında ısrarcı. Türk tarafı ilk kez 1960 anlaşmalarına dayalı garantörlük hakkından vazgeçme işareti veriyor, yerine Kıbrıslı Türkleri “koruyacak” öneriler istiyor. Adada “kalıcı bir üs” sahibi olup aşamalı olarak asker sayısını düşürmeye “açık” görünüyor. Yani iki başlıkta “yumuşamalar” var. Ama sürecin ele alınışı mesele. Türk tarafı Türkiye, Yunanistan ve Britanya’nın bulunduğu 5’li zirveye gidip sonra toprak ve garantileri sonuçlandırmak istiyor. Rumlar önce toprak ve harita üzerinde “uzlaşma”, ardından garantiler için 5’li zirveye gitmeyi.. Mustafa Akıncı’nın harita konusunda olası açılımı süreci etkileyebilir. HHH 2004’te Rumlar Annan Planı’na kocaman bir “Hayır” demişti. Türk hükümetinin desteğiyle Kıbrıslı Türkler kocaman bir “Evet”. Şimdi o vakitler “Evet” cephesinde olan Anastasiadis ve ömrünü çözüme adamış Mustafa Akıncı var. Akıncı’nın çözüm iradesi güçlü ama son sözün “Ankara’nın iki dudağının arasında olduğu” algısı aşılamıyor. Seneye seçim sınavından geçecek olan Anastasiadis’in ise Rum halkındaki isteksizlik ve muhalefetin direnişini kırması mümkün mü? Rum tarafındaki son anketlere bakılırsa öyle görünüyor. Dört yıldır anılan Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının hem çözümü finanse etmesi hem de teşvik edici olması denklemi etkileyebilecek mi? Sorular yerli yerinde. Kötümserliğin eksik olmadığı ama iyimserliği canlı tutmaya yönelik iradenin de bulunduğu bir süreç bu. Zira bu kez de çözümsüzlük olursa işin Türkiye’nin KKTC’yi ilhakına varacağı kesin. Dolayısıyla çözüm isteyenlerin dilinden “Asıl gereken cesaret” cümlesi düşmüyor. Clinton: Sorumlu FBI ABD başkanlık seçiminin kaybedeni, Demokrat aday Hillary Clinton, bunun sorumlusu olarak FBI Başkanı James Comey’i gösterdi. Bağışçılarla yaptığı kapalı bir görüşmede Clinton’ın sözleri medyaya yansıdı: “Bizim analizimize göre, FBI Başkanı’nın temelsiz olan soruşturma açıklaması, soru işaretleri oluşturdu ve süratimizi kesti. Düştük ve sonrasında toparlanmak için çok uğraşmamız gerekti.” Comey, seçime 12 gün kala Clinton’a eposta soruşturmasını yeniden başlattığını açıklamıştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle