Katalog

Cumartesi 8 Ekim 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Emekçinin karşı çıktığı her şey OVP’ye girdi Taşeron işçilerle ilgili madde yeni Orta Vadeli Program’da yok. Sendikaların tepki gösterdikleri kamuda performans sistemi hayata geçirilecek Hükümetin 20172019 dönemini kapsayan yeni 4 Kamuya personel alımına sınırlama getirilecek. Personel alımı kamu Orta Vadeli Program’da mali dengeleri gözetile (OVP) para ve istihdam rek sınırlandırılacak. politikalarında değişikli MUSTAFA 4 Hükümet sendikala ğe gidildi. Sendikalar ve ÇAKIR rın tüm itirazlarına kar çalışanların tepki göster şın kamuda performans dikleri kıdem tazminatı deği sistemine geçecek. OVP’de ‘ka şikliğini OVP’den çıkaran hü mu personeline yönelik perfor kümet bu kez de İş Yasası’nın mans ölçüm sitemi geliştirile tümden değiştirileceği mesa cektir’ denildi. jı verdi. Kamudaki binlerce ta 4 Gümrük Birliği anlaşması şeron işçiye kadro sözünü tut gözden geçirilecek. mayan hükümet, bir önceki 4 OVP’nin ‘para politikası’ OVP’de yer alan taşeron işçiler bölümünde önceki OVP’ye gö le ilgili maddeyi de yeni OVP’ye re bazı değişiklikler yapıldı. Bir almadı. Yine sendikaların tep önceki OVP’de yer alan “esnek ki gösterdikleri kamuda perfor ve etkin likidite yönetimine mans sisteminin de yaşama ge imkân veren faiz koridoru çer çirileceği ifade edildi. Para poli çevesi önümüzdeki dönemde de tikasında ise ‘faiz koridoru’ ko sürdürülecektir. Ancak, küre nusunda değişikliğe gidildi. sel para politikasının sorunsuz Önceki gece Resmi bir şekilde normalleşmeye baş Gazete’nin mükerrer sayısın lamasıyla para politikası çerçe da yayımlanan yeni OVP’de yer vesinde sadeleşmeye gidilebile alan düzenlemeler özetle şöyle: cektir” ifadesi yeni OVP’de yer 4 Enerji ithalatının gelecek almadı. yıl 32 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Dönem sonunda Altın düzenlemesi ise enerji ithalatının 41.3 mil 4 Bir önceki OVP’de yer alan yar dolar seviyesinde gerçek döviz satım ihalelerine ilişkin leşmesi bekleniyor. maddede de değişikliğe gidil 4 23.5 milyar dolar olması di. Eski OVP’deki “Piyasadaki beklenen seyahat gelirleri, dö döviz likiditesini desteklemek nem sonunda 27.7 milyar dola amacıyla döviz satım ihalele ra ulaşacağı tahmin ediliyor. ri esnek bir şekilde sürdürüle Performans geliyor cektir” ifadesi yeni OVP’de “piyasadaki döviz likiditesini den 4 Hükümet nükleerden vaz gelemek amacıyla gerektiğinde geçmiyor. Enerjide nükleer tek döviz alım ve satım ihaleleri es noloji yatırımlarına devam edi nek bir şekilde gerçekleştirile lecek. cektir” şeklinde yer aldı. ‘Taşeron lafını beğenmiyorum’ Ergün Atalay Türkİş Genel Başkanı Ergün Atalay, asıl işi yapan herkesin kadroya geçmesi gerektiğini belirte rek, “İşçilik ise işçi, memurluk ise memurluk kadrolarına geçsin. Kamuda 5 ay 29 gün çalışan geçici işçiler var. Kadın çalışanlarımızın daha büyük sıkıntıları var” dedi. Antalya’da düzenlenen Güvenlikİş Sendikası Başkanlar Kurulu toplantısı ve Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Seminerinde konuşan Atalay, asıl işi yapan herkesin kadroya geçmesi gerektiğini belirterek “Önümüzdeki günlerde taşeronla ilgili Başbakanımız ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanımızla bir toplantı yapı lacak. Taşeron lafını beğenmediğimi ifade ettim ve başka bir isim bulmak gerektiğini söyledim” diye konuştu. Güvenlikİş Sendikası Genel Başkan Ömer Çağırıcı ise “Bizler taşeron işçiyiz ve kamuda çalışanların devlet memurluğu kadrosuna alınmasını istiyoruz. 320 bin özel güvenlik görevlisinin 180 bini kamu kurum ve kuruluşlarında çalışıyor. Özel güvenlik görevlilerimiz 1300 liraya çalışıyor. Hastanelerde sabaha kadar çalışıp darp ediliyor” dedi. 4 OVP’ye göre altın olarak tutulan tasarrufların finansal sisteme çekilmesini daha cazip hale getirecek düzenlemeler yapılacak. Hayat sigortaları ve vadesi bir yılı aşan özel sağlık sigortaları geliştirilecek. 4 OVP’nin ‘istihdam politikaları’ hedeflerinde de değişiklik yapıldı. Temel ve mesleki eğitim reformunun yaşama geçirileceği ve çıraklık eğitiminin zorunlu eğitim kapsamına alınacağı ifade edildi. 4 OVP’ye göre esnek çalışma biçimlerine uyumu kolaylaştıracak mevzuat düzenlemeleri yapılacak. Kamuoyunda ‘kiralık işçilik’ olarak bilinen, sen dikaların tepki gösterdikleri işçi kiralama yetkisi verilen özel istihdam büroları daha da yaygınlaştırılacak. Taşeron yok 4 Eski OVP’de taşeron uygulaması ile ilgili sorunların tespit edilerek çözüleceği ifade edilmişti. Yeni OVP’de sadece kamuda sayıları 750 bine ulaşan taşeron işçilerle ilgili herhangi bir düzenleme yer almadı. Hükümet, seçimler öncesinde verdiği kamudaki taşeron işçilere kadro sözünü de tutmamıştı. Özel sektördekilerle birlikte taşeron işçilerin sayısının 2 milyona yakın olduğu tahmin ediliyor. Kıdem çıktı 4 Kıdem tazminatı değişikliği OVP’den çıktı. Hükümet sendikaların ve çalışanların yoğun tepkileri üzerine kıdem tazminatı değişikliğini OVP’den çıkardı. Bir önceki OVP’de yer alan ‘sosyal taraflarla diyalog içerisinde kıdem tazminatı sistemi geliştirilecektir’ maddesi yeni OVP’de yer almadı. 4 Kıdem tazminatına OVP’de yer vermeyen hükümet, buna karşın İş Yasası’nın tümden değiştirileceği sinyalini verdi. OVP’de “İş Kanunu ekonominin ihtiyaçlarına göre gözden geçirilecektir” denilmesi dikkat çekti. l ANKARA Tuzaktan kurtuluş zor Yüzde 48’i asgari ücretli Çağrı merkezlerinde çalışan müşteri temsilcilerinin yüzde 38’i 13002000 TL maaş alırken, yüzde 10’u 20002500, yüzde 48’i ise asgari ücret alıyor. Çağrı Merkezleri Derneği tarafından, IMI Conferences işbirliği ve Net Araştırma yönetiminde yapılan araştırmaya göre 2016’da sektörün pazar büyüklüğü, 2016’da 4.45 milyar TL’ye ulaştı. Geçen yıl sektörün sağladığı istihdam sayısı 83 bin iken bu sayı yüzde 3’lük büyüme göstererek bu yıl 85 bin kişiye ulaştı. İstihdamda sektörel dağılıma bakıldığında telekomünikasyon 23 bin 509 kişi ile birinci sırada yer alırken finans sektörü de 16 bin 869 kişi ile ikinci olarak öne çıkıyor. Coğrafi dağılımda da oranların İstanbul’da yüzde 40, Ankara’da yüzde 11, İzmir’de yüzde 6 ve diğer illerde ise yüzde 43 şeklinde. Çağrı merkezlerinde geçen yıl 2 milyar gelen/giden arama gerçekleşirken 2016’da bu sayı 2.2 milyar adede yükseldi. l Ekonomi Servisi Altın ithalatı sekize katlandı Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası verilerine göre altın ithalatı eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 388.1 artışla 7.1 tona çıktı. Altın ithalatı eylülde bir önceki aya göre ise yüzde 27.5 arttı. Ağustos ayında ithal edilen altın 5.6 ton düzeyindeydi. Altın ithalatı ocakeylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.4 artışla 43.8 ton oldu. l Ekonomi Servisi Betam’a göre Türkiye ekonomisinde gelecek dönemde verimlilik artışlarının büyüme katkısı düşük düzeyde kaldığı sürece Orta Gelir Tuzağı da sürecek Hükümet fazlasıyla iyimser Betam’a göre hükümet fazlasıyla iyimser bir yaklaşımla 2023’te kişi başına gelirin 25 bin dolara yükseleceğini iddia etmeye devam ederken, uluslararası kuruluşlar orta vadeli büyüme tahminlerini yüzde 4’ün altında tutma ya devam ediyor. Bu düşük tahminlerin başlıca gerekçesi verimlilik artışlarının durulması ve bu alanda darboğazların mevcudiyeti. Türkiye ekonomisinde gelecek dönemde verimlilik artışlarının büyüme katkısı düşük düzeyde kaldığı sürece orta gelir tuzağı endişeleri güncelliğini koruyacak. Son 4 yılda, toplam emek verimliliği artışları çok düşük kaldı, bu nedenle kişi başına gelir artışları da düşük seyretti. Türkiye’de büyüme oranları ve kişi başı gelirin düşmesi Türkiye’nin orta gelir tuzağındaki yerini de derinleştirdi. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (Betam) araştırmasına göre yaklaşık son dört yılda Türkiye ekonomisi sadece düşük tempoda büyümekle kalmadı, aynı zamanda görece kalitesiz bir büyüme patikası izledi ve kişi başına gelir artışı büyük ölçüde yavaşladı. Türkiye ekonomisinin daha yüksek büyüme hızlarına ulaşması, aynı zamanda da kişi başına geliri daha hızlı arttırarak gelişmiş ülkelerle olan büyük açığı azaltabilmesi için verimlilik artışlarının güçlenmesi şart. Eğitim şart Verimlilik artışlarının yolu da, başta eğitim sistemi olmak üzere, işgücü piyasasında, vergi sisteminde, enerji ve ürün piyasalarında, her alanda ekonomi çarklarını çok daha etkin bir şekilde döndürecek yapısal reformlardan geçiyor. Aksi takdirde Türkiye daha uzun yıllar orta gelir grubundan çıkamayabilir. Betam’a göre, 2010’dan itibaren 10 bin dolar civarında takılı kalan kişi başına gelir orta gelir tuzağı tartışmalarının temel kaynağını oluşturdu. l Ekonomi Servisi Kayyım da işçinin parasını ödemedi Gaziantep’te, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında kayyım atandıktan sonra TMSF’ye devredilen Naksan Holding’in işçileri, 3 aydır ücret alamadıkları gerekçesiyle eylem yaptı. Kayyım atandıktan sonra 3 Eylül’de TMSF’ye devredilen yaklaşık 6 bin kişinin çalış tığı Naksan Holding’in ambalaj üreten fabrikasında çalışanlar, 3 aydır ücret alamadıkları gerekçesiyle öğleden sonra eylem yaptı. 2’nci Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrika önünde toplanan yaklaşık 200 kişi, mağdur olduklarını belirtip muhatap bulamadıklarını savundu. İşçiler, ceplerindeki ödeyemedikleri faturaları gösterip tepki gösterdi. İşçiler adına konuşan Mehmet Toprak, kış gelmesine rağmen çoğu işçinin evine yakacak alamadığını belirterek, “Bize TMSF geldiğinde her şeyin düzeleceğini söylediler. 3 aydır mağduruz. Cepte bir kuruş para yok” dedi. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Sünni Şii savaşlarının ipleri... Aradan yıllar geçince, Irak ve İran halklarından kayıtlara geçirilme, anımsanmaya gerek görülmeyen yüz binlerin ölümüne, çok ağır yaralı, mal kaybına da yol açan bedelleri insanlık gündemi, belleğinden bile silinmiş gibi geliyor. Sahi bu büyük ülkeler arası SünniŞii mezhep çatışmasında başrol, suçlunun ABD olduğu hâlâ söylense de, ipleri ellerinde tutanların sahneledikleri oyunların ayrıntıları, daha doğrusu asıl gerçeklerini merak eden bile yok... Çok yakın tarihli, ABD’nin 11 Eylül’ü travmalı, terör örgütleri ile yatağında savaşmak gerekçeli işgal projeleri kapsamında, Irak işgalinde yine SünniŞii güç dengeleri odaklı hesapları hangi boyutları ile anımsıyoruz? Yayımlanmış resmi raporlar, uzman görüşlerinden belleklere kazılanlara göre, dünya kamuoylarına dönük kampanyalarda Saddam dikkatörlüğünün nükleer tehdidi, diktatörlüğüne son verme gerekçeleri ön plandaydı. Sonrasında itiraf edilenlere göre nükleer tehdit savları gerçek çıkmamış, yanlış bilgilendirmeler için güya bir tür özür dilenmişti.. Saddam’ın Suudilere savaş ilanı önce, işgal girişimi öne çıkamadan ana gerekçeler arasında yer almıştı.. Ancak ABD’de siyaseten Bush projesinden vazgeçilip, Obama projesine geçiş süreci ile, Irak işgalindeki askeri gücün geri çekilmesinin ana gerekçesi, ABD’ye asker cenazesi “tabut” göndermeme stratejisine oturtulmuştu. Asıl uzmanlık, düşünce kuruluşları raporlarında Irak içi dengelerde, en çok petrol üretim kaynakları üzerinden, Irak halkının kuzeyde Kürtler, orta ve güneyde SünniŞii Araplar üçlü parçalanmış dengelere oturtulmasının başarılamadığı itirafları yer almış, giderek büyüyen iç savaş ırklarmezhepler çatışmalarında ortaya çıkan kaosun, sonu alınamayan rafineri yangınlarının ürünü, kanlı petrolün önlenemez yükselişi ile zengin kuzey dünyasını da kasıp kavuran büyük ekonomik krizle, kaostan çıkılamaması kitlelerin, dünya kamuoyunun dikkatini çekemeyen ana nedeni oluşturmuştu. HHH Yükselişi önlenemeyen Çin ekonomisinin dünya üzerindeki etkileri, petrolün yükselişi ile Rusya ve İran’ın öngörülemeyen ölçeklerde toparlanıp dünya güç dengelerinde yer değiştirmeleri.. Demokrasi ithali projelerinin İslam dünyası, Ortadoğu odaklı fiyasko sonuçları.. Sahi zengin kuzey dünyasının ötekileri arasında da filizlenen, Rusya’nın savaştığı Çeçenler başta, ABD siyasetlerinin de katkıları ile AfganistanPakistan, en çok Ortadoğu Sünni İslam ülkelerinden beslenen, en kanlı radikal Sünni İslamcı terör örgütlerinin yaratıcılığında şampiyonluk hangi ellerde? Arap baharları fiyaskolarının hemen ardından, paramparça, yangın yerlerine dönüşen ülkelerin tümünün iç savaş bataklıkları, kaoslarında öncelik mezhepçilik savaşlarında. Kuşkusuz aşiretler, ırklar üzerinden de korkunç bir kaosun sarmalı kanser hücreleri kadar hızlı yükseldi durdu. Birçok Afrika ülkesi şimdilik zengin kuzey dünyasına yakıp yıkmada etkisiz kaldıkları için fazlaca önemsenmiyor. Libya’ya bile kolayca toparlanamayacak, devlet olamayacak, dolayısıyla da büyük tehdit sayılamayacak gözüyle bakılıyor. Ama Irak’tan sonra en ağırı Suriye yangını, IŞİD’in simgesel görünen tehdidi oluşturmasıyla, doğrusu daha çarpıcısı göçlerin zengin kuzey dünyası halklarını, ekonomilerini sallamasıyla en çok SünniŞii mezhep çatışmaları dengelerinin bozulması, ırkçılık çelişkileri üzerinden de ipleri ellerinde tuttuklarına inananların, ortaya çıkan sonuçlarla başları fazlasıyla belaya girmiş gözüküyor.. Hâlâ iç savaşlar kaosunda kaç SünniŞii, ArapKürt.. öldüğü çok da umurları değil.. İplerin kontrolünün ellerinden kayması, aralarındaki çıkar dengelerinin bozulması, dünya çapında ekonomilerle at başı, insanlığın tepetaklak oluşu ile rejimlerin de sallanması artık kaygı verici, korkutucu boyutlara varmış bulunuyor.. Son günlerin gelişmelerinin haberlerinde pek çoğu gerçek bilgiye dayalı satır aralarının insana akıldışı gelmesi bundan.. Bağdat yönetimi, daha bir yumuşak çıkışla ABD yönetimi de, Türkiye’yi Irak’ta işgalci ilan ederken Barzani yönetimi sahip çıkıyor. Türkiye, Erdoğan liderliği yönetimi onların bilgisi, onayı kapsamında ne zamandır oralarda olduğunu, geri dönmeyeceğini söylüyor. Bölgeye yönelik ABDRusya bir uzlaşık bir çatışır rollerde, İranRusyaTürkiye konumları her gün değişken.. ABD’nin İslam dünyası içindeki derin Sünni ittifakı stratejik ortaklığından köklü dönüş mü var?.. Tim Ash’den sürpriz ayrılık Japon yatırım bankası Nomura’nın Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi (EMEA) Stratejisti Timothy Ash, görevinden ayrıldığını açıkladı. Ash, 19 yıl satış odaklı kurumlarda çalışan bir ekonomist olarak “Farklı bir şey yapmaya karar verdim ve Nomura’dan ayrılıyorum” dedi. Türkiye uzmanı da olan Ash, regülasyonların, görüş çeşitliliğine ve kurum hafızasına zarar verdiğine dikkat çekerek, “Karşı karşıya olduğumuz yeni regülasyonlar bu mesleği öldürüyor. Regülatörlerin bu konuyu anlayıp anlamadıklarından emin değilim” ifadesini kullandı. C MY B