Katalog

Çarşamba 5 Ekim 2016 Beyin felcine2 [email protected] Ülkemizde her 8 saatte bir ‘MEYDAN OKU’serebral palsili çocuk dünyaya geliyor Hastalık, anne karnında ya da doğumdan sonra ortaya çıkabiliyor. Özellikle prematüre bebekler risk altında Serebral palsi (SPbeyin felci), doğum öncesinde, doğum sırasında veya doğumdan sonra değişik ne kartal kalkar, kartal kalkar, dal sarkar’ tekerlemesini söyleyip, videosunu paylaşmaları istenecek. denlerden kaynaklanan, beyinde oluşan kalıcı hasara bağlı olarak gelişen hasta Bebeğin oksijensiz kalması lık tablosu. Ülkemizde, her 8 saatte bir serebral palsili bir bebeğin dünyaya gel diği, 209 bini aşkın çocu ğa hastalık tanısı konuldu ğu belirtiliyor. Uzmanlar, özellikle erken doğan be beklerin yüksek risk gru bunda olduğunu, erken dö SİBEL BAHÇETEPE nemde fark edildiğinde büyük oranda iyileşme sağlanabileceğini vurguluyor. Toplumda, hastalık en çok görülen tipi olan spastik ismiyle de bil§iniyor. Tüm dünyada 17 milyon serebral pal sili yaşadığı belirtilirken; yalnızca İstanbul’da bu oranın 60 binin üzerin de olduğu tahmin ediliyor. Her yıl ekim ayının ilk çarşamba günü, Dünya Se rebral Palsi Günü olarak ele alınıyor. Bugünde dünyanın 50 farklı ülkesinde hastalığa dikkat çekilen etkinlikler ve kampanyalar düzenleniyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Ço cuk Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek, insanın beyin do kusunda kalıcı hasarlar bırakan sereb ral palsinin hamilelikte, doğum sırasın da veya yenidoğan döneminde gelişebil diğini anımsatarak “Annedeki enfeksi yonların bebeğin beyin dokusuna ulaş ması, bebek anne rahminde iken gelişen damar tıkanmaları ve beyin kanamaları, Serebral palsinin hamilelikteki neden lerinden bazılarını oluşturuyor” diyor. Özek, ülkemizde en sık görülen nedeni nin ise doğum sırasında ‘bebeğin yeter li oksijen alamaması’ndan kay naklandığı olduğunu belirterek “Mor doğmuş ya da doğum sırasında kordon dolanmış be Bebeğin hareketleri bekler ile doğar doğmaz ağla yamayan bebeklerin beyin dokularına yeterince oksijen gitmediğinden beyinde hasar bıra ele veriyor yor. Burada önemli olan şey; fizik tedavinin her gün düzenli olarak yapılması. Prof. Mehmet Özek “Bu durumda başka bir te Zıpla ya da tekerleme söyle Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı da Dünya Serebral Palsi Günü’nde bir kampanyaya imza atacak. Kampanyaya destek veren herkes, farkındalık yaratılmasına katkıda bulunabilmek için zıplayacak veya tekerleme söyleyecek. Serebral palsili bireylerin zorlandıkları aktivitelerden hareketle kurgulanan sosyal medya kampanyası, Dünya Serebral Palsi Günü’nün kutlandığı 5 Ekim’de yani bugün gerçekleştirilecek. Sosyal medya üzerinden yürütülecek “Meydan Okuma” kampanyasında, SP’lilere destek vermek isteyen katılımcılar, sosyal medya hesaplarında zıplama fotoğraflarını ya da tekerleme videolarını paylaşarak kendi ağındaki 3 kişiye ‘meydan okumak’ için davette bulunacak. Meydan okunan 3 kişiden SP’lilerin gündelik yaşamlarında hareket sınırlılıkları nedeniyle zorlandıkları zıplama hareketi yaparak fotoğraf paylaşmaları ya da CP’lilerin konuşma zorluğu yaşamaları sebebiyle belki de yaşamları boyunca söyleyemeyecekleri ‘Dal sarkar, kır. Doğum sonrası yenidoğan dönemindeki sıkıntılar ise, me Prof. Dr. Mehmet Özek, serebral palsinin erken daviye ihtiyaç duymadan sorun çözülebiliyor. An nenjit başta olmak üzere, sık dönemde (09 ay) ilgili an cak hastanın bu sıkıntısı lıkla bebeğin geçirdiği enfeksi ne baba tarafından fark edi nın sadece rehabilitasyon yonlardır” diye konuşuyor. lebileceğini ve çocuğun do la çözülemeyeceği inancı MR çekilmeli Erken tanı ve tedavinin öneminin altını çizen Özek, prematüre bebeklerin risk altında olduğunu söylüyor. “Bir bebek özellikle 30 haftadan erken doğmuşsa, erken doğumda beyin kanaması geçirmişse ‘serebral palsi’ görülme ihtimali yüksek” diyen Özek, o yüzden bu bebek ğal hareketlerindeki farklılıktan anlaşılabileceğini söylüyor. Özek, farklılığın iki şekilde ortaya çıkabileceğini belirterek, şunları kaydediyor: “Bebekte ya ‘hipotoni’ dediğimiz kol ve bacak hareketleri çok sınırlıdır veya pelte gibidir ya da ‘spastisite’ adı verilen kas kıvamındaki sertlik dolayısıyla hareketleri kısıtlıdır. Beyin dokusu uzuvla Prof. Dr. Mehmet Özek ra hareketleri istediği yumuşaklıkta yaptıramaz. Bebeğin gelişiminin geç kalması da hastalık konusunda sinyal veriyor. Örneğin bir bebek, 3’üncü ayın sonunda başını kontrol edemiyorsa, 56 aylıkken destekli, 78 aylıkken desteksiz oturamıyorsa şüphelenilmeli.” doğarsa, cerrahi seçenekler devreye giriyor” diyor. Prof. Dr. Özek’e göre; spastisiteyi çözmek için gereken cerrahi girişimlerin de geç kalınmadan uygulanması şart. Özek, şöyle devam ediyor: “Spastisite cerrahisi 36 yaştan sonrasına bırakılmamalı. Çok er lerin olası bir hasta gibi ele alın ken ve gereksiz ortope ması gerektiğine dikkat çekiyor. Özek, gerçek anlamda tanı koyabil na ‘Nöroplastisite’ adı veriliyor. Bu an dik girişimlerden 78 yaşından önce kaçınılmalı. Başka bir de mek için bebeklerin beyin MR’lerinin çe cak, çok erken rehabilitasyon uygulama yişle; eğer zamanında tedavi yapılmaz kilmesi gerektiğini vurgulayarak “Hiç va ları başlarsa gerçekleşebiliyor” değerlen sa, çocuk büyüdükçe spastitite de daha kit kaybetmeden, çok erken dönemde re dirmesini yapıyor. büyük bir sıkıntıya dönüşüyor. Sürek habilitasyon çalışmalarına başlanması önemli. Henüz büyüyen ve gelişen bir be Tedavi fizyoterapiyle başlar li kendini kasan spastik kas, yaş ilerledikçe uzamazken, kemikler doğal ola bekte SP nedeniyle beyindeki bazı hücre Spastisite tanısı konan bebeklerde te rak uzuyor. Bu nedenle spastik bir ço ler ölmüşse, onun çevresindeki hücrele davi, fizyoterapiyle başlıyor. Eğer spas cuğun hareketlerindeki kısıtlama ne re ölenlerin görevi öğretilebiliyor ve bu tisite hafif ise, fizik tedaviyle aşılabili yazık ki, boyu uzadıkça artıyor.” Türk doktor, Kraliyet Koleji üyesi oldu Medical Park Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gökhan Okan, Edinburgh Kraliyet Doktorlar Koleji’ne “tam üye” seçildi. Okan’a üyelik diploması, Edinburg Kraliyet Doktorlar Koleji Başkanı Prof. Dr. Derek Bell tarafından törenle sunuldu. Kuruluşun “tam üyelik” statüsü sınırlı sayıda Avrupalı doktora tanınıyor. Oyuncak araba ile ameliyata giriyorlar Bü yükçekmece’de annebebek yo gası Büyükçekmece Belediyesi, bebekli anneleri düşünerek farklı bir projeye imza attı. Sinanoba Barış Manço Parkı’nda düzenlenen etkinlikte, çok sayıda anne, bebekleriyle birlikte yoga yaptı. Annebebek Yoga Eğitmeni Ece Tuna Efe önderliğinde yapılan yoga seanslarında, anneler günlük yaşamın stresinden arınarak bebeklerine pozitif enerji veriyor. Yoga hareketleri sayesinde aynı zamanda formlarını koruyan anneler, bebeklerinin bedensel ve zihinsel gelişimine de büyük katkıda bulunabiliyor. Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, annelerin çocuklarıyla birlikte spor yapabilmelerinin önünü açtıklarını belirterek “Hafta içi de bebekli anneler için spor programları düzenledik. Tüm bebekli annelerimizi bebekleriyle birlikte spora bekliyoruz” dedi. Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çocuk hastalar, ameliyathaneye sedye veya tekerlekli sandalye yerine akülü oyuncak araba ile gidiyor. Başhekim Yrd. Doç. Dr. Erkan Doğan, çocukların yaşadıkları ameliyat korkusu travmalarını engellemek ve psikolojik olarak rahatlamaları için uygulamayı başlattıklarını söyledi. l DHA Kanserli dokuya ilaç verebilecek sistem Global Yönetim Kurulu Başkanı Raşit Dinç, kemoterapi sırasında sağlam hücrelere zarar vermeyen, yalnızca kanserli dokuya ilaç verebilecek bir sistem geliştirdiklerini öne sürdü. Dinç “Ürettiğimiz teknoloji; özel ve ilaç yüklenebilir moleküler bir yapıştırıcı. Bu yapıştırıcıyı vücudun kanserli olan dokusunun üzerine, damar içerisinden bir kateterle ilerleyerek yapıştırdıktan sonra ilacın 6 ay boyunca salım yapmasını sağlıyoruz. Hasta da tekrar tekrar kemoterapi görmüyor, tedavisi sürecindeki yan etkiler de minimuma iniyor” dedi. l DHA ‘Tarağınızı paylaşmayın’ Deride kırmızı pul pul döküntüler, kaşıntılar ile ortaya çıkan mantar tarak, havlu gibi kişisel malzemelerin ortak kullanımıyla bulaşabilir Mantar hastalığının bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, “Tarağınızı kimseyle paylaşmayın” önerisinde bulundu. Kötü hijyen, mantar nedeni Ertek, mantarın vücutta meydana gelen bir deri hastalığı olduğunu anımsatarak, “Genelde kırmızı pul pul bir nokta ile başlar. Bu nokta zamanla dışa doğru yayılır. Bu döküntü çoğunlukla kaşıntılıdır. Döküntünün merkezi iyileşmeye başlayıp bir halka şeklini alabilir. Saçlı deride, gövde, kol, bacak derisinde, tırnakta meydana gelebilir. Saçlı deride, çocukluk çağında kötü hijyen koşullarında yaşayanlarda gözlenir. Gövde, kol ve bacak derisinde gözlenen mantar enfeksiyonları da ha çok evcil hayvanlar, büyükküçük baş hayvanlar ve topraktan bulaşır” dedi. Ertek, şöyle devam etti: “Tarak, havlu ve yatak gibi kişisel kullanım malzemelerine temas yoluyla da yayılabilir. Çocuklarda yetiş kinlerden daha fazla yaygındır. Tırnak mantarı daha sıklıkla ayak tırnaklarında uç ve yan kısımlarından başlayan tırnakta kalınlaşma ve sararma ile seyreder. Mantar hastalığında kaşınan yeri kaşımamanızda fayda vardır. Çünkü kaşıma sırasında derinizi zedeleyebilirsiniz. Bunun sonucu da başka enfeksiyona neden olabilir veya parmaklarınızdaki mantar vücudunuza yayılabilir. Tedavi hastanın klinik durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Genelde kırmızı pul pul bir nokta ile başlar. Bu nokta zamanla dışa doğru yayılır. Bu döküntü çoğunlukla kaşıntılıdır. Döküntünün merkezi iyileşmeye başlayıp bir halka şeklini alabilir. Saçlı deride, gövde, kol, bacak derisinde, tırnakta meydana gelebilir.” l İHA sağlık EDİTÖR: SİBEL BAHÇETEPE Ö10dpeümf neokkatrşaı Çevremizde çok sık duyduğumuz, tartıların korkulu rüyası ödem, vücut içindeki sıvının dışarı çıkmasıyla doku aralarında ve cilt altında birikmesiyle oluşuyor. Tüketilen su ve tuz miktarı, stres, düzensiz beslenme, kullanılan ilaç takviyeleri gibi birçok nedene bağlı olarak vücut ödem tutuyor. Diyetisyen Şeyda Sular, ödemi engelleyen 10 püf noktayı şöyle sıralıyor: l Su tüketimi: Günde içeceğiniz 1.52 litre su, ödem oluşmasını engelleyecektir. l Tuz tüketimi: Gereksi nimden fazla alınan tuz size ödem olarak dönecektir. Günlük 5 gramın üstünde tuz alınmamalıdır. l Maydanoz: Güçlü idrar söktürücüdür, ödem problemlerinde sıklıkla kullanılır. l Ananas: İster kendisini tüketin ister probiyotik yoğurdun üstüne dilimleyin ama muhakkak ödem şikâyetiniz varsa tüketin. l Karbonhidrat tüketi mi: Özellikle beyaz un, şekerlemeler, pirinç gibi karbonhidratlar yerine tam buğday, kepek ve yulaf gibi düşük karbonhidratlar vücutta oluşan ödemi azaltacaktır. l Alkol tüketimi: Tüketim sıklığını ve miktarını olabildiğince azaltmak önemli. Yanında içeceğiniz su da ödemi minimuma indirecektir. l Fiziksel aktivite: Gün içinde yapaca ğınız 3045 dakika tempolu yürüyüş ödem probleminizi azaltacaktır. l Kiraz sapı: İyi bir idrar söktürücü ve ödeme iyi gelen kiraz sapını tek başına ya da farklı bitki çaylarıyla karıştırarak tüketebilirsiniz. l Muz: İçeriğinde yer alan potasyumla ödem atmaya yardımcı olan muza günlük beslenmenizde yer verebilirsiniz. l Nar: Yüksek lif içeriğiyle bağırsakların çalışmasına yardımcı olan nar aynı zamanda ödem atmaya da yardımcıdır. Tembellik öldürüyor İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenen Avrupa Kardiyoloji Derneği kongresinde sunulan bir rapora göre, yılda 5 milyon kişi hareketsiz yaşam tarzının yol açtığı kalpdamar hastalıkları yüzünden yaşamını yitiriyor. Egzersiz eksikliğinin Avrupa’da 80 milyar Avro’nun üzerinde sağlık harcamasına yol açtığı belirtilen kongrede, yetişkinlerin haftada 150 dakika orta seviyeli ya da 75 dakika yoğun egzersiz yapması vurgulanıyor. Bir başka araştırmanın sonuçlarına göre de, aktif olanların kalpdamar hastalıklarından ölme riskinin yüzde 23’e kadar azaldığını kaydediliyor. Normal doğum sağlıklı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gökalp Öner, normal doğumda annenin hızla normal yaşantısına dönüp, doğum kilolarından kısa sürede kurtulabildiğini, bebeklerin de hayata daha kolay adapte olduğunu söyledi. Öner, “Yapılan araştırmalarda, normal doğum yapacağına inanan kadınların yüzde 90’ının doğumunu bu şekilde gerçekleştirdiği belirlenmiştir” dedi. C MY B