18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 30 Ekim 2016 İtalyan şirket, dolandırıcılık iddiaları nedeniyle Türkiye bayisiyle yollarını ayırdı. Azimut Benetti, Konsept ile ilişiğini kesti Dünyanın en büyük yat üreticilerinden Azimut Benetti, Türkiye bayisi Konsept Deniz Yatırımları ve Enerji Sistemleri AŞ ile hiçbir bağının kalmadığını duyurdu. Şirketin açıklamasına göre Konsept’in bazı çalışanları var olmayan Azimut yatlarını nihai müşterilere satma yoluyla dolandırıcılık eylemlerine karıştı. Azimut, Türkiye’deki yatırımlarının süreceğini açıkladı. Ekim ortasında çıkan haberlerde Konsept Deniz Yatırımları’nın ortağı Moris Algazi’nin tekne almak isteyen müşterileri yaklaşık 20 milyon dolar dolandırdığı iddia edilmişti. Şirket ortağı Haluk Gündoğdu da piyasada çıkan dolandırıcılık iddialarını doğrulamıştı. Algazi’nin toplamda 50 milyon dolarla yurtdışına gittiği söyleniyor. Fenerbahçeli kaleci Volkan Demirel, S&S Motors’un sahibi Sinan Kandemir, Moris Bey’in en yakın arkadaşı işadamı reklamcı Can Korur’un da mağdur olan isimler arasında olduğu konuşuluyor. l Ekonomi Servisi Arçelik, LG ile ortaklığı uzattı Arçelik, LG ile olan ortaklık sözleşmesini 31 Aralık 2023 tarihine kadar uzattı. Yeni ortaklık döneminde, ArçelikLG Klima Sanayi ve Ticaret AŞ mevcut durumda üretilen ev tipi klimalara ilave olarak ticari klima da üretecek. Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Ebiçlioğlu, “ArçelikLG, 1.5 milyon adet ev tipi klima üretim kapasitesine sahip. Yakın Doğu ve Avrupa’nın en büyük klima üretim tesisini bünyesinde bulunduran bu yapıda işbirliğimiz 17 yıldır sürüyor. Stratejik ortaklıklarımızın en iyi örneklerinden birini oluşturan bu işbirliğinin devamından memnuniyet duyuyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi Zorlu, Osmangazi Elektrik’i alıyor Zorlu Enerji, Osmangazi Elektrik Dağıtım ile Osmangazi Elektrik Perakende Satış’la görüşmeler yaptığını açıkladı. Şirketten yapılan açıklamada “Dedeli Yatırım İnşaat Taahhüt Elektrik Dağıtım Sanayi Ticaret AŞ, Sebahattin Yıldız, Vahip Yıldız, Cihan Yıldız, Musa Yıldız, Sinan Yıldız ve Hilal Yıldız’ın hissedarları oldukları Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ ve Osmangazi Elektrik Perakende Satış AŞ’nin mevcut ve ödenmiş paylarının tamamının belirli mali koşulların ve mevzuatta öngörülen yasal şartların gerçekleşmesi halinde Şirketimiz tarafından satın alınmasına karar verildi. Satın almaya ilişkin müzakereler sürüyor” denildi. l Ekonomi Servisi Çorlu’da açılan tesiste satış sonrası hizmetler de gerçekleştirilecek. Borusan, BMW’yi Trakya’ya taşıdı BMW, MINI, Land Rover ve Jaguar markalarının satış ve satış sonrası hizmetlerini sürdüren Borusan Otomotiv Yetkili Satıcısı ve Yetkili Servisi Borusan Oto, Çorlu’da açtığı yeni tesisle Trakya bölgesine ilk adımını attı. Borusan Oto’nun İstanbul E5 Karayolu üzerinde hizmete açılan Çorlu şubesi, BMW Premium Selection onaylı kullanılmış otomobil satışıyla birlikte tüm BMW ve MINI otomobillerin satış sonrası hizmetlerini gerçekleştirecek. Yeni tesisle ilgili bilgiler veren Borusan Oto Genel Müdürü Uğur Sakarya, “Borusan Oto Çorlu ile ilk kez Trakya bölgesine adım atmanın heyecanını yaşıyoruz. Sadece Çorlu’da yıllık 350 adet kullanılmış otomobil satışı hedefliyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi ekonomi EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY 9 ekonomDoiylai yrıankaatceaşkiTMHÜEAMKLEİYÜTEİRCTEİLYTEİİCRVİİNUHRAEAMRCTDAMEKASI Analistlere göre en son 3.12’yi aşan dolar/TL’de yükseliş sürecek. Bu durum borçların ve enflasyonun artmasına, yatırımların ise durmasına yol açabilir Dolar kuru, son günlerde rekor üstüne rekor kırarken, bu du rum ekonomiyi tepeden tırna ğa etkileyecek. ABD Merkez Bankası’nın faiz artışına yak laşmasının PNİOYTALSAARI yanı sıra artan siyasi, ekonomik ve jeopoli tik riskle rin etkisiyle dolar/TL en PÜenlkiner son 3.1273 ile yeni tarihi zirvesi ni gördü. Uz manlara göre kurdaki artış sü recek. Peki, bu artış sadece dö vizi olanları mı etkiliyor? Domino etkisi Türkiye gibi dış finansmana bağımlı ülkeler için doların yükselişi, her vatandaşı yakından ilgilendiriyor. Çünkü yerel paranın değer yitirmesi ekonomide domino etkisine neden oluyor. Kur yükselince en başta maliyetler arttığı için fiyat artışları beraberinde geliyor. Türkiye’de kurun enflasyona yüzde 15 gibi geçişkenliği var. Kur yüzde 10 değer kazandığında, enflasyon 1.5 puan artıyor. Moody’s Türkiye’nin notunu düşürmesinden bu yana dolar kuru yüzde 4.6 yükseldi. Merkez Bankası son enflasyon raporunda 2017 tahminini 0.5 puan yükseltti. Büyümeye fren Diğer yandan kur artışı ithal girdiye bağımlılık nedeniyle ihracatta maliyet artışı demek. Sanayide 100 dolarlık ihracat için yaklaşık 70 dolarlık ara malı it halatı gerekiyor. İhracatçı, dolardan ithal edip yüzde 49 düzeyinde Avro üzerinden ihraç ediyor. Şirketlerin döviz borcu katlanırken yatırımlar olumsuz etkileniyor. Artan fiyatlar nedeniyle tüketim yavaşlıyor. Bütün bunlar da büyümeyi sekteye uğratacak etkiler taşıyor. Özetle hükümetin yeni teşvik programlarıyla ekonomiyi canlandırma çabaları, kurdaki artış nedeniyle boşa çıkabilir. Dış ticaret dengesindeki bozulma cari açığı büyütebilir. Ayrıca TL’deki zayıflık sıcak paranın Türkiye’den kaçışını tetikleyerek cari açığın finansmanını da zora sokabilir. Büyümenin düşmesi ise işten çıkar maları beraberinde getirebilir. Maliyetler artacak IşıkFX Başanalisti Gizmen Nalbantlı da şirketlerin döviz açık pozisyonunun temmuz ayı verilerine göre 201 milyar doları bulduğunu belirterek “Döviz borcu olan şirketleri zor bir süreç bekliyor. Bu şirketler iyi bir hedging yönetimi yapmadığı takdirde kur farkı gideri kaydedecekler. Bu da şirketlerin kârlılıklarını olumsuz etkileyecek. İmalata dayalı reel sektör, daha çok kalemi etkileyeceğinden dolayı kurun yükselişini daha çok hissedecek. Giren malların bedelinin dövizle ödeniyor olması ithalatı daha maliyet FED İZLENECEK Piyasalar açısından önemli bir hafta. Yurtdışında 12 Kasım’daki Fed toplantısı, 4 Kasım’daki ABD tarım dışı istihdam ve işsizlik verileri önemle izlenecek. Türkiye’de ise en önemli veri ekim ayı enflasyonu olacak. Analistlere göre küresel piyasalarda risk iştahındaki düşüş ve Türkiye’nin jeopolitik risklerindeki artış devam ederse TL’deki zayıflama sürebilir. Buna göre dolar/TL’de 3.15 ve 3.1750 seviyelerinde yeni zirveler oluşabileceği tahmin ediliyor. Tahvil faizlerinde de buna paralel olarak yükselme eğilimi sürebilir. İki yıllık tahvilin ortalama bileşik faizi yüzde 9.25’i aşabilir. li hale getirecek. Ara malı ithalatına bağlı olarak girdi maliyetleri artacak ve büyümek için ham madde ithal etmek zorunda olan ihracat sanayi de bu durumdan olumsuz etkilenecek” dedi. Yatırımlar durabilir Nalbantlı, sektörlerde maliyetlerin artmasının zamları da beraberinde getireceğini, son dönemde büyümeye ciddi katkı yapan tüketim harcamalarının düşmesiyle de büyüme hızının yavaşlayacağını belirtti. Buna göre otomotiv sektöründe otomobil fiyatları, enerji tarafında hem üretici hem de tüketici, maliyetlerdeki artıştan olumsuz etkilenecek. İnşaatta demir çe lik girdi maliyetleri artarken fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı oluşacak. Finans sektöründe kredi maliyetlerinin artacağına dikkat çeken Nalbantlı, olası Fitch not indirimi ve Fed faiz artışları ile maliyetlerin daha da artacağını, Türk şirketlerinin borçlarını çevirememe riskinin gündeme gelebileceğini söyledi. Nalbantlı’nın verdiği bilgiye göre Türkiye’nin milli gelirinin yüzde 25’inden daha fazlasına denk gelen bir reel sektör döviz açık pozisyonu bulunuyor. Bu ise şirketlerin odağını yatırım yapmak yerine borç ödeme noktasına kaydırarak yatırımların durmasına neden olabilir. ‘Dünyaya değerkatma zamanı’ Göçün üzerinden 55 yıl geçti 30 Ekim 1961 Türkiye’den başka ülkelere işçi göçünün resmi başlangıcı olarak kabul ediliyor. Bu tarihte, Türkiye ile Almanya arasında İşgücü Anlaşması imzalanırken, ondan sonraki dönemde İstanbul’daki Sirkeci Garı’ndan yollara düşen veya o zamanki adıy la Yeşilköy Havalimanı’ndan kalkan uçaklarla Almanya ve diğer ülkelere giden on binlerce, yüz binlerce işçinin göç serüveni üzerinden 55 yıl geçti. Türkiye Avrupa Eğitim ve Araştırmalar Vakfı’nın son hesaplarına göre, 5 milyon 600 bini Avrupa Birliği sınır ları içerisinde olmak üzere, 1 milyon Türk kökenli göçmen yurtdışında yaşıyor. Bu göçmenlerin Türkiye’den diğer ülkelere gidişleri, 31 Ekim 1961 tarihinde gerçekleşen Ankara Anlaşması ile ortaya çıktı. İlk olarak 1961’ de 6800 Türk çalışmak için Almanya’ ya gitti, bu sayı 1972’de 1 milyon sınırını aştı ve bugün TürkiyeAlmanya arasında yapılan iş göçünün çerçevesinde 3 milyon 100 bin Türk kökenli göçmen Almanya’da yaşıyor. Bu sayının içinde artık işçilerin oranı yüzde 33 civarında bulunuyor. l Ekonomi Servisi Yabancı 15 Temmuz’u zor unutacak Financial Times’ın doğrudan yabancı yatırımlarla ilgili birimi fDi’de yer alan bir değerlendirmede, “Çok sayıda yatırımcı ülkeye olan bağlılıklarını yinelese de doğrudan yabancı yatırım düşüyor. Türkiye ekonomisinin temellerine doku nulmamış olabilir, ancak artan siyasi ve güvenlik riskleri şu anda bütün olarak ekonomik döngüyü engelliyor” denildi. Uluslararası toplumun Türkiye’deki halihazırdaki durumdan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın darbe girişimi sonrası aldığı önlemlerden rahatsız olduğunu öne süren fDi, ekonominin yavaşladığını, yabancı yatırımın da bunu izlediğini belirtti. Artan siyasi, kurumsal ve eko nomik sıkıntıların, yabancı yatırımcılar için can sıkıcı olduğunu vurgulayan fDi, ülkenin reformlardan çok kendi kendini yeniden rayına koyma ihtiyacı içinde bulunacağına dikkat çekti. l Ekonomi Servisi AYŞEGÜL BAŞAR Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Adana İnovasyon Haftası’nda yaptığı konuşmada, ticaretin, üretimin para kazanmak olarak algılandığı dönemin artık geride kaldığına değinerek, dünyaya değer katmanın önemine işaret etti. Büyükekşi, “Son dönemlerin en iyi projeleri çevreyle ilgili, örneğin havayı temizleyen bisiklet gibi. Böyle projeler olduğu sürece gelecek nesillerimize daha yaşanabilir bir ülke bırakabiliriz” dedi. Para etmeyen bilgi Gerçek hayatta uygulanmayan, ekonomiye dönüşmeyen, ‘faydasız teorik bilime’ ülkenin ihtiyacı olmadığını vurgulayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Böyle faydasızca üretilmiş teorik teknolojilere, faydasız bilime Türk milletinin ihtiyacı yoktur. Eğitimde dünya standartlarını yakalamalıyız. Ama şuna da asla müsaade etmeyeceğiz; üniversitelerimizde milyonlarca gencimizi okutup ondan sonra bu ülkenin 45 milyon gencinin KPSS ile devlete gözünü diktiği anlayış asla ve asla başarılı olmayacaktır. Ülke olarak her ne yapacaksak özel sektör eliyle yapmak zorundayız” dedi. TÜBİTAK’ı da yeniden yapılandıracağını açıklayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ise “TÜBİTAK’ı özel sektöre öncülük ve rehberlik eden bir kurum haline getireceğiz. Artık ARGE yapan kurumdan ziyade sizlerin ARGE yapmanıza destek olacak, sizlere adeta bir partner olacak bir kurum haline gelecek” diye konuştu. l ADANA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle