Katalog

DUNYA ‘Hillary’nin dışişleri adayı Biden’ ABD’de Demokrat aday Hillary Clinton’ın ekibinin başkanlık seçimini kazanmaları halinde dışişleri bakanlığına Başkan Yardımcısı Joe Biden’ı getirmek istediği öne sürüldü. Clinton’a yakın bir kaynak iddiayı Politico’ya aktardı. Biden, Irak’ı parçalama planının mimarlarından. Clinton’a yeni FBI soruşturması ABD başkanlık seçimine 10 gün kala, FBI, Hillary Clinton’ın dışişleri bakanıyken göreviyle ilgili yazışmalarını kişisel epostasından yapmasına yeni soruşturma açtı. İlk soruşturmada “yargılamaya gerek yok” kararı çıkmıştı. ‘Büyükelçi sözcü’ dönemi Türk Dışişleri’nin yeni sözcüsü, Bangladeş Büyükelçiliği’nin ardından bir yıl Savunma Bakanlığı’nda görev yapan Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu oldu. Böylece Dışişleri büyükelçi sözcü dönemine geçti. 10 Musul’a [email protected] TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ara verildi [email protected] Cumartesi 29 Ekim 2016 Iraklı Şii milisler, Türkmen kenti Tel Afer’e operasyon başlatacaklarını duyurdu. Ama daha sonra güçlerin tahkimi için Musul harekâtına birkaç gün ara verildiği açıklandı Irak’ta 17 Ekim’den beri devam eden Musul harekâtına dün kazanımları konsolide etmek için birkaç günlüğüne ara verildiği açıklandı. ABD öncülüğündeki koalisyonun Irak’taki sözcüsü albay John Dorrian dün akşam şu açıklamayı yaptı: “Ara verip yeniden konumlanıyorlar, onarım yapıyorlar, arka cepheyi temizliyorlar. Sadece birkaç gün alacağını ve tekrar Musul’a doğru ilerlemeye geçileceğini sanıyoruz. Kendi oyun planı böyle ve buna sadık kalacaklarına inanıyoruz.” Irak güçlerinin kendilerini IŞİD taktiklerine uyarlamaya çalıştığından söz eden Dorrian, koa lisyonun ise IŞİD tünelleri başta olmak üzere hava saldırılarına devam edeceğini belirtti. Ope rasyon başladığından beri 2500 füze, bomba, roket Kattıklarını kaydetti. oalisyon “morallerin bozulmaması” gerekçesiyle tarafların can kayıplarıyla ilgili resmi açıklama yapmıyor. Önceki gün ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel 800900 IŞİD’li öldürdükleri tahminini dile getirmişti. Mola açıklaması gerçek bilançoyla ilgili soru işaretlerini beraberinde getirdi. H‘Kaçışı engellemek için’ arekâtta şimdilik kilit rol üstlenmeyen Şii milisler, dünkü moladan önce Tel Afer operasyonuna başlamak üzere oldukları açıklaması yaptı. Musul’un kuzeybatısındaki Tel Afer hem Şii hem Sünni Türkmenlerin memleketi olması bakımından mezhepçi fay hattı üzerinde. İki yıl ön ce IŞİD’in eline geçmesiyle buradan kaçan Şii Türkmenlerin çoğu Şii milislere katılmıştı. Tel Afer, IŞİD’in Suriye’deki kalesi Rakka’ya atlama tahtası niteliğiyle stratejik önem de ta şıyor. Tel Afer alınırsa, Musul tamamen ku şatılacak. Çoğunluğunu Şii milislerin oluşturduğu Haşdi Şaabi, yani Gönüllü Halk Güçleri’nin sözcüsü Ahmed Asadi, dün “Tel Afer’i IŞİD’den temizleme operasyonu birkaç gün ya da saatler içinde başlayabilir” diyerek ekledi: “Burası en önemli ve en tehlikeli hat, zira Musul’u Rakka’ya bağlıyor, dolayısıyla IŞİD’in tek ikmal ve kaçış hattı. Tel Afer nihai hedef, piramitin tepesi, oraya ulaşmak için yoldaki köyleri de kurtarmamız lazım.” ‘sGınöırrıekvoimruizmak’ Haşdi Şaabi komutanlarından Ebu Mehdi el Mühendis de Lübnan’ın el Ahbar gazetesine, Irak’ın Suriye sınırlarının korunması görevinin kendilerine verildiğini söyledi. Irak’ta Türk askeri varlığına Irak hükümeti gibi karşı çıktıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Haşdi Şaabi’nin Musul ya da Tel Afer’e girmesine sert dille karşı çıkarken “Allah’a şükür muktediriz” demişti. ‘Musul’dan sonra Kürt bağımsızlığı’ Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, “Musul sonrası bağımsızlığımızı görüşeceğiz” mesajı verdi. Alman Bild gazetesine konuşan Barzani, Musul’un üç ayda IŞİD’den kurtarılacağını öne sürerek şöyle konuştu: “Musul kurtarılır kurtarılmaz Bağdat’taki ortaklarımızla buluşacağız ve bağımsızlığımızı görüşeceğiz. Biz Arap değil, Kürt halkıyız. Bir noktada Kürdistan’ın bağımsızlığı referandumu olacak ve Kürt halkı kendi kararını verecek.” Barzani Milan tanksavarları için teşekkür ettiği Almanya’dan ek silah talebinde de bulundu. IŞİD, on binlerce sivili ABD: Ankara entegre olmalı Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Musul’da rol istediği ve “Rakka’ya yöneleceğiz” dediğinin hatırlatılması üzerine ABD Başkanı Obama’nın önceki günkü telefon görüşmesinde Erdoğan’a “koalisyon üyeleriyle etkin biçimde koordine ve entegre olma ihtiyacını vurguladığını” aktardı. Irak’ta merkezi hükümetin talebine uymak gerektiğinin, operasyonların Bağdat’ın davetiyle yürütüldüğünün altını çizen Earnest “Türkiye’nin rolü, devam eden görüşmelerin bir parçası” dedi. ‘Suriye’den Türk uçağına ikaz’ Türkiye’nin savaş uçaklarının Suriye hava sahasına girme teşebbüsünde bulunduğu, ancak Suriyeli ve Rus askeri yetkililerin ikazının ardından geri döndüğü iddia edildi. Sputnik’e konuşan bir askeri kaynak, “Türk uçakları, Halep’in kuzeyinden Suriye hava sahasına girmeye çalıştı. Ancak Suriyeli ve Rus askeri yetkililerin ikazının ardından uçaklar geri döndü” ifadelerini kullandı. Kaynak, teşebbüsün tekrarlanması halinde Suriye ordusunun Türk uçaklarını vuracağı uyarısını da yaptı. canlı kalkan yapıyor Birleşmiş Milletler (BM) Irak güçlerinin geri almaya çalıştığı Musul şehri ve çevresinde on binlerce sivilin IŞİD tarafından canlı kalkan yapılmak üzere esir alındığını duyurdu. BM, IŞİD’in kaçmak isteyen sivilleri ve esir tuttuğu Irak güvenlik güçlerinin eski mensuplarını katlettiğini de açıkladı. Yüzlerce kişi infaz edildi Dün Cenevre’de basın toplantısı düzenleyen BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani, “Devam eden Musul operasyonuna karşı IŞİD on binlerce kişiyi yaşadıkları yerlerden alarak canlı kalkan yaptı. Canlı kalkan olmayı reddeden veya evlerini terk etmek istemeyenler ise infaz edildi” dedi. IŞİD’in çoğu Şura bölgesinden olmak üzere 8 binden fazla aileyi kaçırdığını aktaran Shamdasani, Musul’un içindeki Gazlani askeri üssünde salı günü 24, çarşamba günü 190 eski güvenlik mensubunun infaz edildiğini, çarşamba günü Musul’un dışındaki İzza askeri üssünde IŞİD’in yer değiştirme emirlerine uymayan 42 sivilin başlarından vurularak katledildiğini söyledi. Washington Post da IŞİD çevredeki köylerden şehir merkezine çekilirken binlerce köylüyü silah zoruyla canlı kalkan olarak kullanmak için bir araya top Peşmerge IŞİD’den güçlükle kurtardığı Fadiliye’de çocuklarla selfie çekti. ladığını yazdı. Kuzeye doğru ilerleme emrine uymayanlar infaz edildi. Saray gibi tünel Bu manzarayı ileri sürerek Musul’un tamamen kuşatılmaması, batıda bir cepheyi açık bırakarak IŞİD militanları için çıkış yolu açılması gerektiği, böylece Musul’daki sivillerin daha az zarar göreceğini, şehrin tamamen kuşatılması durumunda sivillerin içerde tamamen mahsur kalacağını savunanlar da var. Peşmerge ise kendilerine telefonla ulaşan sivillere bodrumlardan çıkmamalarını telkin ediyor. Peşmerge IŞİD’in bu kez Musul’un doğusundan eski şehrin merkezine uzanan 3 km uzunluğunda bir tünelini daha buldu. Tünelde elektrik, soğutucular, mutfak ve kafeterya da olduğu belirtildi. HiçainleGprkaudşfaützmealesrıniyılkeırkmatalkiam Suriye hükümet güçlerinin kuşat lep’teki cami hoparlörlerinden tekması altındaki Doğu Halep’teki ci bir seslerinin duyulduğunu aktardı. hatçılar kuşatmayı kırmak amacıyla Muhaliflerin Gözlemevi, cihatçıların dün taarruza geçti. Halep’teki Nay sabah saatlerinden itibaren 2 bomrab Hava Üssü’ne Grad tipi füzelerle balı araç ve 150’den fazla füze kulsaldıran Nusra liderliğindeki grup landığını, hükümetin kontrolündeki lardan Fastakim’in lideri Zekeriya Batı Halep’te en az 15 sivilin öldüğüMalahifji “Bugün savaşın başlangıç nü, 150 sivilin yaralandığını aktargünü. Tüm muhalif örgütler bu sa dı. Ayrıca Lazkiye’deki Hmeymim vaşa katılacak” dedi. AFP muhabiri, Hava Üssü’nün yakınlarındaki böloperasyonun başlamasıyla Doğu Ha gelerin de hedef alındığını kaydetti. RusyaSuriyeİran’dan ‘IŞİD’i Rakka’ya sürmeyin’ uyarısı Rusya, Suriye ve İran Dışişleri Bakanları Sergey Lavrov, Velid Muallim ve Cevat Zarif’in dün Moskova’da düzenlediği üçlü zirvede, Irak’taki Musul harekâtında IŞİD’lilerin Suriye’deki Rakka’ya kaçmalarına izin verilmemesinin önemi vurgulandı. “Musul operasyonunun bölgedeki güçler dengesini ciddi anlamda etkileyeceğini düşünüyorum” diyen Lavrov, “Suriye’deki savaşı alevlendirecek şekilde Musul’dan teröristlerin silahlarıyla çıkışının engellenmesi için Irak’la işbirliği yapmak istiyoruz. Bunun önlenmesi için Bağdat’la koordinasyon merkezi talep ediyoruz. Konuyu ABD ve kalisyonun diğer üyeleriyle de görüşeceğiz” açıklamasını yaptı. ‘Hepsini yok etmeli’ Lavrov, “ABD’nin Suriye’de teröristlerle muhalefeti birbirinden ayırmasından umudu kestiklerini” söyledi. “Halep’te ‘ılımlı’ addedilen muhalif güçlerin Nusra’dan ayrılacağına dair bir işaret yok. Artık onları terörist olarak tanımanın, teröristlerden kendile rini tecrit etmeyen tüm grupları yok etmenin zamanı geldi” diyen Rus bakan, 10 gündür Halep’te bombardıman yapmadıklarını aktardı. Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Genelkurmay’ın bombardımanı başlatma talebini “tahliyelerin gerçekleşmesine ve ABD’nin ılımları ayırmasına bir şans daha vermek” için reddettiğini duyurdu. Suud: İncirlik’ten Rakka’ya katılırız Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı Müsteşarı Ahmed elAsiri, ABD liderliğindeki koalisyonun talep etmesi halinde Rakka’nın IŞİD’den kurtarılması için yapılacak operasyona katılmaya hazır olduklarını açıkladı. Yemen’e saldıran Suudi liderliğindeki koalisyonun sözcüsü Asiri, “Suudi Arabistan, uluslararası koalisyon bünyesinde IŞİD’le mücadele için kendisine verilecek hava operasyonları görevine hazırdır. Bu görev içeriden de olabilir, İncirlik hava üssünde konuşlu bulunan savaş uçaklarıyla da olabilir” diye konuştu. Hayaller ‘anayasa’... Gerçekler ‘uçan tekme’tobüste tekme yiyen “şortlu kadın” Ayşegül Terzi’nin avukatı Bahar OÜnlüer, müvekkilinin savunması nı “Sanık, müvekkilim nezdinde tüm kadınları aşağılamış, toplumun bir kesimine karşı diğer kesimini karşı karşıya getirmeye çalışmıştır” diyerek yapıyor ve ekliyor: “Ülkemizde, anayasamızda belirlendiği gibi din ve vicdan özgürlüğü bulunmaktadır. Bu, anayasada teminat altına alınmıştır.” Can alıcı cümle bu. Ayşegül Terzi arife günü şortuyla bir belediye otobüsüne bindiğinde giyimi ve laik yaşam tarzının Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın güvencesi altında olduğunu düşünüyordu... Giyim tercihi yüzünden bir toplu taşıma aracında bir saldırgan tarafından çenesinin dağıtılma ihtimali aklına hiç gelmemişti. Bir otobüs dolusu ahalinin ortasında Terzi’ye çekinmeden uçan tekme savuran adam oysa ki şimdi kendisini Kuran’la savunuyor... “Kuranıkerim’de kadının örtünmesi gerektiği yazıyor” diyor IŞİD kafasındaki saldırgan: “Gayrimüslim (ki bunu ‘gâvur’ diye de okuyabilirsiniz) ise, uygun giyinmeli. Şehvet duyguları uyandırıyor. Anayasa değerleri İslamdan alınmalı. Bizim yasamızda bunun cezası kırbaç!” Bir yandan, “Üstüme gelmeyin. Ben bipolarım. Cinlerim, perilerim var!” diye deli taklidi yaparken; bir yandan da kendisini “şeriat referansı”yla savunuyor. Bu “takıyye”ye “E madem delisin, deliliğini bil. Otur yerinde! Kuran’ın sözcülüğü delilere mi kaldı?” diyen çıkmıyor. Tersine herkesin gözü önünde işlenen, Türkiye’ye mal olan “şiddet, hakaret, tehdit” ve “bireysel özgürlüklere saldırı” cürümlerine karşın saldırgan “tutuksuz yargılanmak” üzere fırsat bulunduğunda serbest bırakılıyor. Cumhuriyet Türkiye’si kadını olarak bu tablodan çıkardığımız sonuç şu: “Hayallerimiz anayasal güvencedeki laik devlet, gerçekler uçan tekme”. 1982 Anayasası ütopya oldu Beğenmediğimiz, burun kıvırdığımız yamalı bohça, darbe artığı 1982 Anayasası bile, gerek kadın/insan hakları ve gerekse bireysel özgürlükler, laik düzenin teminatı açısından bugün ütopik bir düş oldu. Gerçekler her an ve her durumda karşımıza çıkabilecek bir “uçan tekme” paradigması şeklinde tecelli ediyor. Ayşegül Terzi, hayatının altüst olması kertesinde ağır bedel ödeyerek öğrendiği yeni paradigma önünde şimdi sade ev, mahalle değil, “şehir” değiştirmeyi düşünüyor. “Bu olay öncesinde güçlü bir kızdım” diyor Terzi; “Şimdi kendimi güçsüz ve silik hissediyorum. Şehir değiştireceğim. O dışarda olduğu sürece bu şehirde huzur bulamam!” “İki Türkiye algısı”nın davasına dönüşen bu simge duruşmayı görebildiğim kadarıyla kadın hakları ile ilgili barolar ve “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” gibi sınırlı sayıda kadın örgütü izliyor. CHP bu işlerden elini ayağını çekmiş görünümde. Davaya “milletvekili” sıfatıyla katılan tek isim, Aylin Nazlıaka öne çıkıyor. O da biliyorsunuz artık “bağımsız”. Kezzap atmalarını mı bekleyelim? Bu kerte simge bir davada bile CHP görünür şekilde elini taşın altına sokmayacak ve gürültü yapmayacaksa, neden var? Tesettürün bile icabında yeterli bulunmadığı şeriat İran’ında yapıldığı üzere sokaklarda kadınların yüzüne kezzap atılacağı günler mi bekleniyor? Neden hiçbir yönetici, hiçbir vekil... Sosyal medyayı aylardır çalkalayan bu olay hakkında kelam etmiyor? CHP’nin vekilleri, temsilcileri; otobüste “şort dayağı” üzerine görüşü sorulan Binali Yıldırım gibi yoksa “yaşam tarzı kaygıları Türkiye’de zaten 15. sırada” diye mi düşünüyor? Başbakan biliyorsunuz böyle bir yanıt vermişti: “Yaşam tarzıyla ilgili kaygılar 15. sırada gelir. Türkiye gerçekliğiyle alakası yok. CHP’nin yegâne sermayesiydi bu ama bitti. İnsanların önceliği terör, ekonomi, işssizlik, gelir dağılımı sorunu” demişti. Binali Yıldırım yoksa doğru mu söylüyor? Her gün ayağımızın altından biraz daha kayan laik Türkiye’nin burukluğuyla Cumhuriyet Bayramınızı kutluyorum. Erdoğan’dan sonra Türk vatandaşları idam edilmiş Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 7 Nisan 2015’teki Tahran ziyaretinden 11 gün sonra, İran’ın 3 Türk vatandaşını idam ettiği ortaya çıktı. The Guardian gazetesi, Norveç merkezli İran İnsan Hakları’na (IHR) dayanarak, İran’da uyuşturucudan mahkum edilen Faruk Güner, Mehmet Yılmaz ve Metin adlı Türklerin Meşhed’in Vakilabad cezaevinde asıldığını yazdı. Güner’in ağabeyi, “4 yıl boyunca kurtarmaya çalıştık. İdam edileceğini söylemediler” dedi. Mehmet Yılmaz’ın oğlu Türk yetkililerin kendilerine sadece avukat tavsiye ettiğinden yakındı. C MY B nilgun@