14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 28 Ekim 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Vekillik olmadı2İS1BTEAİYFŞLALÜLALA’DDRIE başkanlık verelim ATO’da istifa depremi yaşandı. Başkan Bezci istifa etti. AKP’den milletvekili aday adayı olan ancak aday gösterilmeyen Osman Gökçek başkanlığa adaylığını açıkladı Son dönemde FETÖ iddialarıyla gündeme gelen Ankara Ticaret Odası (ATO) istifalarla sarsıldı. Yakla şık 125 bin üyesi bulunan oda da, yönetim kurulu üyelerinin ardından dün de ATO Başkanı Sa lih Bezci istifa et ti. Aynı zaman da Ankara Bü yükşehir Beledi MUSTAFA ÇAKIR ye Başkanı Melih Gökçek’in de oğ lu olan Beyaz TV Genel Yayın Koordinatörü Os man Gökçek ATO başkanlığına aday olduğunu açıkladı. ATO’da bir süredir FETÖ iddi aları dile getiriliyordu. Bazı yö netim kurulu üyelerinin FETÖ ile bağlantılarına dikkat çeki liyordu. ATO Başkanvekili Ay han Atalay yurtdışına kaçmıştı. ATO’da bir başka başkan yar dımcısının da Gürcistan’a git mesine pasaportuna el konu larak izin verilmemişti. Poli sin bir süredir ATO’da evraklar üzerinde inceleme yaptığı da belirtildi. ATO, son olarak isti falarla sarsıldı. Önceki gün ATO Yönetim Kurulu’nun asil ve yedek üyelerinden istifalar oldu. Toplam 8 yönetim kurulu üyesi ile 5 yedek yönetim kurulu üyesi istifa etti. Dün yapılan ATO Meclis toplantısında da ATO Başkanı Salih Bezci istifa ettiğini açıkladı. Bezci, “Bundan sonra benim ağzımdan ATO aleyhine hiçbir söz çıkmayacak. Bu kurum aleyhinde de kimse konuşmasın. Birlik ve beraberlik içinde olalım. Yönetim kuruluna kim gelirse ben buna başarılar diliyorum” dedi. Toplantının ardından da açıklama yapan Bezci, istifayı uzun süredir düşündüğünü, işlerinin yoğunluğu ve ailesinin de isteği doğrultusunda istifa ettiğini söyledi. Önce kayyım Bundan sonra ATO’da nasıl bir süreç işleyeceği konusunda ise Bezci, “Bundan sonraki süreç TOBB’nin kontrolünde. Herhalde buraya bir kayyım atarlar. Ondan sonra bir ay içinde seçime götürürler” diye konuştu. Yönetim kurulundaki istifa Salih Bezci ların anımsatılması üzerine de Bezci, “Ben onu bilemem. Ben kendi adıma konuşayım. Ben aşağı yukarı bunu 34 aydır istiyordum ayrılayım diye. Sonrasında da bugün istifa ettim. Bizden sonra gelecek arkadaşlar kimse onların yanındayım. Onlara bilgilerimi aktaracağım” dedi. Başkanlık için Osman Gökçek’in aday olacağı konusunda ise Bezci, “Ben bilemiyorum onu. Sayın Gökçek de olabilir, 180 meclis üyesi var on Osman Gökçek lardan biri de olabilir. Başkanlık ayrı, yönetim kurulu seçimi ayrı olacak” yorumunu yaptı. Bezci, Sinan Aygün’ün ardından 2011’den bu yana ATO Başkanlığı görevini yürütüyordu. ATO Yönetim Kurulu başkan dahil 11 üyeden oluşuyor. Kurulda asil üyelerin büyük bir bölümünün yanı sıra yedek üyeler ve ATO Başkanı Bezci’nin de istifa etmesi nedeniyle bir ayda yönetim kurulu için seçim yapılması gerekiyor. l ANKARA Gökçek aday! Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek dün ATO Meclis toplantısına katıldı. Aynı zamanda Beyaz TV Genel Yayın Koordinatörü de olan Gökçek, ATO Başkanlığı’na aday olduğunu açıkladı. Gökçek’in adaylığına giden yol ATO Medya Meslek Komitesi’ndeki istifalarla açıldı. Komitenin asil ve yedek üyelerinin tamamı 21 Eylül’de istifa etti. ATO’daki asil ve yedek üyelikler için seçim yapıldı. Gökçek hem meslek komitesi asil üyeliğine hem de ATO meclisi asil üyeliğine seçildi. Böylece Gökçek’e ATO Başkanlığı adaylık yolu açılmış oldu. Osman Gökçek seçimlerde AKP’den milletvekili aday adayı olmuş ancak aday gösterilmemişti. Osman Gökçek yine AKP’den Çankaya belediye başkanlığı için de aday adayı olmuştu. Dünkü toplantıya eski başkan Sinan Aygün de katıldı. Demokrasisiz olmaz Şirket aldığı krediyi ödemekte zorlanmış, süre uzatmıştı. Oger Telekom’a üç talip Türk Telekom’un ana hissedarı Suudi Arabistan merkezli Oger Telekom’un satışıyla üç firmanın ilgilendiği belirtildi. Lübnanlı Hariri ailesi, 4.75 milyar dolarlık kredinin geri ödemesinde temerrüde düşmemek için Dubai merkezli telekomünikasyon şirketinin satışıyla ilgili görüşmelere devam ediyor. Türk Telekom’un ana hissedarı konumundaki Suudi Arabistan merkezli Saudi Oger Grubu’nun hâkim ortak olduğu Oger Telekom, Türkiye’deki borçlarını ödeyebilmek için 2013 yılında çektiği 4.75 milyar dolarlık refinansman kredisinin eylül ayı taksidi olan 290 milyon dolarlık borcunu ödemeyerek gecikmeye düşmüştü. Öte yandan Türk Telekom kişisel verilerin gizliliğiyle ilgili basında yer alan haberler üzerine yazılı açıklama yaparak her zaman en güvenli iletişim hizmetlerini sunmak için teknolojinin tüm imkânlarından yararlandıklarını bildirdi. l Ekonomi Servisi Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, demokrasi ve serbest piyasa ekonomisi ile hukuk devletinin olduğu ülkelerin daha fazla geliştiğine dikkat çekti Filiz Karagül Tüzün Zafer Kurtul #93YıldırBirlikte Sabancı Holding Kurumsal İletişim Direktörü Filiz Karagül Tüzün’ün verdiği bilgilere göre, Cumhuriyet ile neredeyse yaşıt Sabancı Holding, 93 yıl önce bağımsızlık ve Cumhuriyet uğruna cephede verilen mücadelenin ardından ülke genelinde verilen sosyal ve ekonomik mücadelenin en önemli oyuncularından biri haline geldi. 1925’te Adana’da Hacı Ömer Sabancı’nın pamuk ticaretiyle temellerini attığı Sabancı Holding, çalışmaları ve faaliyetleriyle Cumhuriyet’in ekonomi, üretim, sanayi alanlarında kilit atılımlar yaptı, Sabancı Holding’in 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için hazırladığı film de çıkış noktasını, Sabancı Holding ve Cumhuriyet’in bu yol arkadaşlığından aldı. Engelli dostu prodüksiyonla hazırlanan film, işaret dili anlatımına da sahip. ŞEHRİBAN KIRAÇ Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul, 2017’de daha iyi bir ekonomi beklediklerine işaret ederek, Türkiye’nin büyüme modelini değiştirmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin 20022009 arasında yakaladığı hızlı büyüme oranlarına dönebilmesi için ‘model’ değişikliğine gitmesi gerektiğini anlatan Kurtul, Türkiye’nin kısa vadede büyümeyi yine iç tüketimin etkisi ile sağlayabileceğini dile getirdi. Bu sistemde yüzde 3.5 olarak hedeflenen büyüme rakamının üzerine çıkılamayacağını kaydeden Kurtul, “Büyümeye destek olan yine iç tüketim olacak artı kamu harcamaları devreye girecek tasarruf ise daha sonraki yıllarda başlıyor. Aslında doğru model özel yatırım, tasarruf ve ihracat şeklinde olmalı. Sağlıklı büyüme bu şekilde yakalanabilir” değerlendirmesini yaptı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kampanyalarını anlatmak için düzenlenen sohbet toplantısında gündeme ilişkin kısa bir değerlendirme yapan Kurtul, Türkiye’nin düşük büyüme oranlarına rağmen bütçe dengelerinde iyi bir konumda olduğunu aktardı. Kurtul, “2017’de daha iyi bir ekonomi bekliyoruz” yorumunu yaparken, demokrasi ve serbest piyasa ekonomisi ile hukuk devletinin olduğu ülkelerin daha fazla geliştiğine dikkat çekti. Uçurumdan dönüldü Sabancı Holding, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne ve değerlerine olan inancıyla birlik ve beraberliğe verdiği önemin altını çizdiği bir kampanyaya imza attı. Zafer Kurtul, 2014’te “Birlikten Cumhuriyet doğar” sloganı ile ilk kampanyalarını düzenlediklerini belirterek, 15 Temmuz’da Türkiye’nin uçurumun eşiğinden döndüğünü ve bu nedenle bu yılki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının farklı bir anlam taşıdığını sözlerine ekledi. 19 bin bayrak dağıttı Sabancı Holding kampanya kapsamında 18 bin beyaz yakalıya bayrak dağıttı. Bin bayrak da bayilere dağıtıldı. Holding, bu yıl Cumhuriyet Bayramına özel bir film hazırladı. Film çıkış noktasını, Sabancı Holding ve Cumhuriyet’in bu yol arkadaşlığından alırken kampanya ise, merhum Sakıp Sabancı’nın “İşte Hayatım” adlı kitabında gençliğe 10 öğüdünden esinlenerek hazırlandı. IPSOS’UN 25 ÜLKEDE GERÇEKLEŞTİRDİĞİ ARAŞTIRMA Türkiye en çok terörizm ve yoksulluktan endişeleniyor Ipsos’un araştırmasına göre dünyanın en çok endişelendiği konu yüzde 38 ile işsizlik. Türkiye’de ise terörizm endişesi yüzde 76 ile ilk sırada yer alıyor. Onu yoksulluk izliyor. Ipsos 25 ülkede online olarak gerçekleştirdiği araştırmayla Türkiye ve dünyanın en büyük endişelerini sıraladı. Buna göre dünyanın en çok endişelendiği konu işsizlik oldu. Yolsuzluklar ve Yoksulluk ve Sosyal Eşitsizlik yüzde 33’erlik oranla ikinci ve üçüncü sırayı alırken, suç ve şiddet yüzde 30 ila dördüncü, sağlık ise yüzde 22 ile beşinci büyük endişe kaynağı oldu. Türkiye’nin en büyük 5 endi şesi ise terörizm, yoksulluk ve sosyal eşitsizlik, işsizlik, suç ve şiddet ile finansal/politik yolsuzluk oldu. Terörizm konusunda çok endişeli diğer iki ülke ise yüzde 55 ile Fransa ve yüzde 45 ile İsrail oldu. Yoksulluk ve sosyal eşitsizlik konusunda ise en çok endişelenen ülke yüzde 57 ile Rusya olurken, işsizlik endişesini en yüksek yaşayan ülke yüzde 70 oranla İspanya, Yolsuzluklar konusunda en endişeli ülke yüzde 67 ile Güney Afrika çıktı. İnovasyon için özgür düşünce şart AYŞEGÜL BAŞAR Bilimsel çalışmaların ve yeniliğin ancak özgür düşünce ortamında gelişebileceğine dikkat çeken Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Hüseyin Sözlü, “İnovasyonun var olabilmesi için özgür düşünce ortamının varlığı önemli. Özgür düşünce ortamında bilimsel çalışmalar geliştirilebilir ve yenilikten söz edebiliriz. Her şey Anayasa Mahkemesi’nin iki dudağı arasına bırakılmamalı. Bugün baktığımızda başarılı iki uzmanımız Mehmet Öz ve Aziz Sancar evet övünüyoruz ama patentleri Amerikan üniversitelerinde” dedi. Ekonomi Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin (AKİB) organize ettiği ikinci Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri önceki gün Adana’da başladı. Gidecek yol çok Türkiye’nin ihracatta sıçrama yapamamasında inovasyon eksikliğinin önemine dikkat çeken Türkiye İnovasyon Haftası Adana Komitesi Başkanı Bülent Aymen, “Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar bekleyemeyiz. Tasarım dan üretime kadar her alanda inovasyon kültürünü yerleştirmemiz lazım” dedi. Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, “Daha ileriye gitmek için önemli atılımlar yapmak gerektiğine inanıyorum. Bugün 1 kilogram ihracatın değeri 1.5 dolar, gelişmiş ülkelerde bu 4.5 dolar. Gidecek çok mesafemiz var” dedi. l ADANA Bülent Aymen ekonomi 9 Aygün: Osman Gökçek ilgi merkezi olmuş 125 bin üyeli Ankara Ticaret Odası’nda (ATO) 12 yıl başkanlık yapan Sinan Aygün’ü aradım. Aygün’ün halefi Salih Bezci’nin istifasından; ATO Meclis üyesi Beyaz TV Genel Müdürü Osman Gökçek’in adaylık açıklamasından üç saat önceydi. Sinan Aygün, Ergenekon soruşturması sürerken CHP saflarından siyasete girdi ve hayli tartışmalı geçen bir dönem milletvekilliğinin ardından, ismini verdiği gayrimenkul şirketiyle yeniden inşaat işine döndü. Telefonda doğrudan sordum: Osman Gökçek’i desteklediğiniz doğru mu? Eski başkan olarak ben taraf olamam. Odanın şeref onursal üyesiyim. Ama bana “Osman Gökçek yapabilir mi” diyorsanız, ben nasıl yaptıysam o da yapar derim. Osman Gökçek ATO üyesi, 810 yıldır aidatını veriyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın oğlunun, aynı şehrin ticaret odası başkanı olmasında hiç sorun yok mu sizce? Seçmen iradesi belirler. Her şey hukuka uygunsa olur. Benim de gördüğüm, Osman Gökçek bir ilgi merkezi olmuş. Meclis üyeleri beni arıyor. “Bize randevu al” diyor. Artık böyle: Tayyip Bey’den kaçan adamlar, Tayyip Bey’den randevu almaya çalışıyor. Fethullah’ın kapısında bekleyenler, şimdi ondan kaçıyor. Bu istifalar neden bugün oldu? Sancı büyüktü. Seçimler 2013 Mart’ında yapıldı. O sıra FETÖ işi yoktu. Liste yapılırken yönetim içine FETÖ’cü olduğu iddia edilen birtakım kişiler kaçtı. Salih Bezci “Aramızdaki FETÖ’cüler istifa etsin” diye kürsüden bağırdı. Kimse dönmedi. 15 Temmuz da tuzu biberi oldu. Yönetim boşalınca mecburen bu hale geldi. Yani ortada bir “proje” yok mu diyorsunuz? Proje falan yok. 15 Temmuz’dan sonra nasıl her taraf dağılıp temizlendiyse, buradakiler de temizleniyor. 2009’da “Sinan Aygün oy kullanmak için bize belge vermedi” diye camı çerçeveyi indiren bunlardı. “Hile yapıyor” diye beni Zafer Çağlayan’a şikâyet ettiler, Sanayi Bakanı’ydı. 2009’da seçildim. 2011’de vekil olunca Salih’e bıraktım. 2013’te ben yokum diye hepsi içeriye girdi. Hem Meclis’e hem de yönetime. Bugünkü kriz nasıl doğdu? Onlar 2013’te girdiğinde, büyük aşk devam ediyordu. Daha 17/25 Aralık olmamıştı. Kriz 15 Temmuz’dan sonra hızlandı. Yönetim de çalışamıyordu. Samanyolu’nun temsilcisi (Abdullah Abdülkadiroğlu) Medya Komitesi üyesiydi. O gitti. Bir kişi daha gitti. Osman, onlar gidince komiteye girdi. O komite aslında Ak Parti’yle Cemaatin ortak komitesiydi. Salih’in Başkanvekili (Ayhan Atalay) ATO’nun imamıydı. O da yurtdışına kaçtı. AKP ile Cemaatin gayriresmi koalisyonu ATO’ya da yansımıştı yani? Evet, “aşk” sürerken o koalisyon buraya da yansımıştı. Fakat huzursuzluk büyüktü. Yönetim içinde kavga dövüş. Herkes birbirini mahkemeye vermiş. Hepsi belgeli. Bu şuna benziyor: Boşanma davası açmışsın ama karı koca olarak aynı evde yaşamaya çalışıyorsun. Bütün bu süreçte en çok mağdur olan ise benim. Yargılandığınız için mi? E tabii. 84 yıl ceza kestiler. 13 yıla düştü. Yargıtay’dan yerel mahkemede şimdi. Ben bunu bana yapanların kimler olduğuna yeni yeni ayılıyorum. Gizli tanıkların iddianamesini görünce. Her yeri ele geçirmeye çalıştılar. Sonuçta sizce Osman Gökçek’e başkanlık zemini için bir operasyon yok öyle değil mi? Hiç alakası yok. 15 Temmuz’u Osman mı yaptı. HHH Ekonomi muhabirliği yıllarında izlediğim Aygün’ün anlattıkları, söyledikleri önemli. Daha önemli olansa şu: ATO’da ne olup bittiği sorusu, Cumhuriyet başkentinin kimlik erozyonundan bağımsız değil. Başkenti istila eden rant kuleleriyle dönüşüp harekete geçen sermaye; çimentodan ahşaba, demirden aydınlatmaya ATO’nun “profili” demek. Bu “pasta”yı irili ufaklı on binlerce şirketin paylaştığı hatırlanırsa, başkentin ticaret meslek örgütüne hükmetmenin önemi de ortada. Özetle; Ankara’yı mütevazı ve uygar “memur şehri” kimliğinden, agresif ve çirkin kuleler siluetine geçiren süreç ile ATO’daki kavga süreci aynı zeminaynı olguda buluşuyor: AKP iktidarında rant paylaşımı. Büyümede sınır yüzde 5 Başbakan Binali Yıldırım, yüzde 3’ün altındaki büyümelerin ülkede ek istihdam yaratmayacağını belirterek bu nedenle gelecek yıllar için Türkiye’nin ekonomik kurgusunu, büyümeyi yüzde 5’in üzerinde tutmak için yaptıklarını söyledi. Yıldırım, İstanbul’daki Türkiye Yatırım Danışma Konseyi’nin açılışında, daha hızlı büyümek için mali disiplinden asla vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, “Uzun vadeli üretim, istihdam ve ihracata yönelik tedbirlerle yüksek büyümeyi sağlayacağız” dedi. Yıldırım, şunları söyledi: “2017 bizim için yatırım ve hamle yılı olacak. Küresel yatırımcıların Türkiye’de hem iş kurma hem de mevcut işlerini geliştirmelerine yönelik beklentilerini karşılayacağız. Türkiye, dünyanın birçok ülkesinden her bakımdan daha güvenli bir ülkedir.” Öte yandan Başbakanlık kaynakları toplantıda Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Cyril Muller’in yanı sıra, 20 yabancı firma temsilcisinin de katıldığını duyurdu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle