18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 22 Ekim 2016 4 Erdoğan’ın Musul savaşları Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe külliyesinin konferans salonunu dolduranların önünde, elini masaya vurdu ve gür sesiyle haykırdı: Sahada da olacağız, masada da! Dinleyici sıralarını dolduran ve hepsinin de boynu kıldan ince olan YÖK kulu rektörler, bu sözleri alkışlarla karşıladılar. Söz konusu olan Musul operasyonu idi. Ve o sırada, Musul operasyonu yedi düvelin askerinin katılımıyla başlamıştı. Sahada herkes vardı, yalnızca havada kalan Türkiye yoktu. Bunun böyle olacağını, “sahada da olacağız masada da” diyen Tayyip Bey de biliyordu, alkışlayan rektörler de. Sahada olacağız diyen Tayyip Bey iddiasının aksine, Türkiye’nin sahadaki tevatür varlığını tevil etmek isteyen Başbakan Yıldırım, havada var olduğumuzu ileri sürmekte, biraz üzerine gidilince, gerektiğinde katılacağımızı, önemli olanın koalisyon güçleri içinde yer almak olduğunu söylemekteydi. Ne olursa olsun, IŞİD’i temizleme operasyonu Musul’da başlarken Türkiye hariç, herkes Musul’daydı. Türkiye’deki iktidar, Musul’a uzaktan türkü çığırıyordu: Sana uzaktan bakmak operasyonların en etkini! Bölgenin yabancısı ama aynı zamanda efendisi güçler, Musul’a ilerliyorlardı. HHH Herkes Musul’a giderken, kara harekâtının dışında bırakılmış Tayyip Erdoğan’dan, sırtını ABD’ye dayayarak, Türkiye’ye posta koyan İbadi’ye birbiri ardına “Sen kimsin, haddini bil”, “Sen benim kıratım değilsin” darbeleri(!) indiriyordu. Erdoğan Musul konusunda noktayı koymuştu: Musul’da bildiğimizi okuyacağız. Tayyip Bey bunları söyleyedururken, herkes Musul’a doğru ilerliyordu. Türkiye ise Musul’dan uzaktaydı ve bölgedeki bütün kırmızı çizgilerini yalnızca havadan müdahalelerle sınırlı olarak korumaya çalışıyordu. Bunun böyle olacağını herkesin önceden bilmesine karşın, Tayyip Bey Musul savaşlarını sürdürüyordu. Musul savaşlarının ise en büyük çatışmaları kürsülerden yapılıyor, taarruz yerine nutuk üzerine nutuk atılıyordu. Ortadoğu batağındaki BOP projesi ile onun ürünü olan Irak ve Suriye savaşından en büyük zararı gören ülkelerin başında geliyordu Türkiye. Büyük hercümercin nedeni olan ve bölge devletlerinin sınırlarını değiştirmeyi öngören BOP, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü de tehdit ediyor, Tayyip Bey’in bu durum karşısındaki tepkisi ise şu oluyordu: BOP’un eşbaşkanıyım. BOP’un eşbaşkanı olan Tayyip Bey döneminde Türkiye bölge ülkeleri topraklarında üslenmiş güçlerin kendisine saldırılarını elleri böğründe seyrediyordu. Ama bölgedeki Kürt koridoru, Kandil, Musul, Irak, Başika, Suriye konusundaki nutuk savaşları bütün gücüyle sürüyordu. Savaşın amacı, Reis rejiminin bölgenin etkin gücü olduğuna Türk halkını inandırmak, işbaşındaki iktidarın bütün dünyaya kafa tutan ve Türkiye’nin çıkarları açısından bütün istediklerini alan, bölgedeki Sünnilerin koruyucusu olduğuna iç kamuoyunu ikna etmekti. HHH Tayyip Bey’in Musul savaşları bütün şiddetiyle devam eder, karşıtları, ağır “Sen kimsin, sen benim kıratım değilsin, haddini bil!” darbeleri yerlerken, bu darbelerin onlar üzerindeki etkileri önemli değil, gerçekten hadlerini bilmeleri zorunluluğu yok. Önemli olan, Tayyip Bey’in, İbadi’ye haddini bildirdiğine, onun Reis’in kıratı olmadığının bütün dünyaya anlatıldığına Türkiye’deki kamuoyunun ikna olması. Bu algı savaşının zaferle bitmesi, Tayyip Bey’in Musul fatihi ilan edilmesi olasıdır. Bu arada herkes Musul’da iken Türkiye’nin Musul’dan uzakta olmasının hiçbir sakıncası yoktur. Çünkü önemli olan Musul konusunda sahada ve masada var olmak değil, sahada da masada da var olunduğu algısını yaratmaktır. Algı savaşı alanında son yıllarda kazanılmış nice büyük zafer var. Bir tane daha neden olmasın? 35 kişi Almanya’ya iltica talebinde bulundu Almanya, Türkiye’den 35 diplomatik pasaport sahibinin iltica başvurusunda bulunduğunu açıkladı. Yeşiller Partisi milletvekili Özcan Mutlu’nun soru önergesini cevaplayan İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Günter Krings, Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi’ne (BAMF) diplomatik pasaport hamili 35 kişinin iltica talebinde bulunduğunu ve bu rakama eş ve çocukların da dahil olduğunu belirtti. Taleplerin eyalet yüksek mahkemeleri ve Federal Başsavcılığın Avrupa İade Anlaşması temelinde karar vereceği vurgulandı. l Haber Merkezi haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Gençlere yol göstermeye devam ediyor Kışlalı, katledilişinin 17. yılında anıldı Bombalı saldırı sonucu 21 Ekim 1999’da öldürülen siyasetçi, bilim insanı ve gazetemiz yazarı Ahmet Taner Kışlalı, katledilişinin 17. yılında ailesi, sevenleri ve arkadaşları tarafından anıldı. Kışlalı için ilk tö Işık Kansu, CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, CHP milletvekilleri Şenal Sarıhan, Murat Emir, Uğur Bayraktutan, CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin, ÇYDD Ankara Şube Başkanı Ayfer Yüksel, ADD Genel Başkan tıldı. Anma töreninde konuşan Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcısı Uluç Gürkan, “Ahmet Taner Kışlalı ölmedi, ruhu bize geçti. 17 yıl geçmesine rağmen o bilgi dağıtmaya ve gençlere yol göster bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden Kışlalı, anısına kurulan Ahmet Taner Kışlalı Sanat Evi önünde anıldı. Anma programında konuşan Atatürkçü Düşünce Topluluğu Başkanı Ecem Fatma Can, “Öğrencileri ola ren bombalı saldırı ile öldürüldüğü evinin önünde yapıldı. Burada düzenlenen törene Kışlalı’nın ailesi, arkadaşları, yazarımız Yardımcısı Uluç Gürkan, Çankaya Beledi meye devam ediyor” dedi. Ankara Üni rak, onun bize gösterdiği rotada, aydınlan ye Başkanı Alper Taşdelen, sivil toplum ör versitesi İletişim Fakültesi’nde (İLEF) ders mayı, cumhuriyeti, Atatürk’ü savunacağız” gütü temsilcileri ve çok sayıda seveni ka vermeye giderken evinin önünde uğradığı dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Olağanüstü arayışlar! OHAL’in süresini 3 ay daha uzatan AKP, olağan dönemde de OHAL yetkilerini kullanabileceği bir KHK çıkarabilmek için formül arayışında OHAL’in süresini 3 ay daha uzatan AKP, bu sürenin bitiminde OHAL’i uzatmadan olağanüstü yetkile ri kullanabilmek için hukuki arayış içine girdi. Olağan dönemde de KHK’lerle ihraç edilen kişi lerin mağduriyetinin belir lenmesi durumunda kamu ya iadesinin yanı sıra FETÖ ile ilişkisi saptanan kişilerle EMİNE KAPLAN ilgili işlem yapabilmek için ‘genel bir yetki’ KHK’si üze rinde çalışıyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ardın dan 21 Temmuz’da 3 aylık OHAL kararı alan, bu süreyi 18 Ekim’de 3 ay daha uza tan AKP, bununla da yetinmek istemiyor. OHAL kapsamında bugüne kadar 8 KHK çıkaran hükümet, yeni KHK’ler için hazır lık yapıyor. Yeni KHK’de, FETÖ ile irtibat lı olduğu gerekçesiyle ihraç edilen, ancak yapılan incelemelerde mağduriyeti belirle nen kişilerin göreve iadesiyle ilgili düzen lemelerin yer alması bekleniyor. Ancak bu sayının 100’ü geçmeyeceği belirtiliyor. ‘Genel yetki’ arayışı Hükümetin 19 Ocak’ta süresi sona erecek OHAL’i yeniden uzatıp uzatmayacağı henüz belli değil. Bunun yerine FETÖ temizliğinin sürdürülebilmesi için OHAL yetkilerinin olağan dönemde de kullanılabilmesine ilişkin ‘genel bir yetki’ kararnamesi çıkarılması hükümetin üzerinde durduğu seçenekler arasında. Bu yetki KHK’si ile olağan dönemde hakkında FETÖ ile ilişkili olduğu gerekçesiyle işlem yapılan, ancak mağduriyeti belirlenenlerin göreve iadesi konusunda hükümete yetki verilmesi planlanıyor. Aynı KHK’de ilerleyen yıllarda FETÖ ile ilişkisi tespit edilenler hakkında işlem yapılmasına ilişkin genel bir yetki alınması da değerlendiriliyor. Kesin karar için böyle bir yetkinin anayasaya aykırı olup olmayacağı araştırılıyor. Tüm KHK’lerin Meclis’te görüşüleceği açıklamalarına karşın AKP, kalan 7 KHK’nin görüşmelerine ara verdi. TBMM’de gelecek hafta 15 Temmuz’un resmi tatil olması, Ankara’nın Kazan ilçesinin adına ‘kahraman’ eklenmesi ile Bilirkişilik Yasa Tasarısı görüşülecek. l ANKARA Şehitler uğurlandı Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde güvenlik güçleri ile PKK’liler arasında çıkan çatışmada şehit olan Piyade Yüzbaşı Oğuz Özgür Çevik (33) için memleketi İzmir’in Aliağa ilçesinde tören düzenlendi. Merkez Camii’ndeki törene şehidin annesi, babası, kardeşleri, yakınları, askeri ve mülki yetkililer ile yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Şehit annesi Gülperi Çevik oğlunun Türk bayrağına sarılı tabutunun başında, “Kınalı kuzum, beni bırakıp nişanlını bırakıp nasıl gittin. Biz sensiz ne yaparız kuzum?” diyerek gözyaşı döktü. Cenaze namazının ardından şehit Yüzbaşı Çevik’in cenazesi, Aliağa Kabristanlığı Şehitliği’ne defnedildi. Aynı saldırıda şehit olan Piyade Uzman Çavuş Murat Özer (26) için Eskişehir’de Reşadiye Camii’nde 24 PKK’li öldürüldü Hakkâri Çukurca’da Hisar Dağı’nda 2 ayrı hava operasyonunda 12 PKK’linin öldürüldüğü, Irak’ın Avaşin Basyan bölgesinde düzenlenen hava operasyonunda ise 6 PKK’linin öldürüldüğü açıklandı. Hakkâri Yüksekova’da Dibecik Hisar Dağı’nda 6 PKK’linin de silahlı İHA’lar tarafından vurularak öldürüldüğü ifade edildi. l DHA tören düzenlendi. Şehidin babası Mustafa Özer, asker selamı vererek, “Vatan sağ olsun ben ağlamayacağım” diyerek oğlunu uğurladı. Mardin’in Ömerli ilçesinde şehit olan geçici köy korucusu Hasan Gündüz’ün (44) naaşı Beşikkaya köyünde törenle toprağa verildi. l İHA ‘İSİMSİZ İHBARLAR DİKKATE ALINMASIN’ Genelge 1 ay sonra çıkarıldı Başbakanlık FETÖ ile mücadelede idarelere verilen isimsiz ihbar dilekçelerinin dikkate alınmaması talimatını verdi. Başbakan Binali Yıldrım; isimsiz, adressiz dilekçelerin incelenmeyeceğine ilişkin genelgenin yayımlanacağını 1 ay önce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştükten sonra açıklamıştı. Genelgede, “Söz konusu örgüt yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu iddia edilen kişilere ilişkin olarak idarelere verilen dilekçelerden, sahibinin adı, soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresini ihtiva etmeyenler incelenmeyecektir” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet Celepoğlu’na Dink tutuklaması Mühimmat yüklü MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin davada tutuklu Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ile darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan 2 jandarma görevlisi, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında şüpheli sıfatıyla ifade verdi. Celepoğlu ile eski jandarma görevlileri Yüzbaşı Muharrem Demirkale ve Astsubay Yavuz Karakaya, savcılığın talimatıyla getirildikleri Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde mahkemeye çıkarıldı. Nöbetçi 7. Sulh Ceza Hâkimliği üç şüphelinin de tutuklanması kararı verdi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘17. yıldızı Erdoğan reddetti’ Ayetullah Ameli “17. yıldız olarak Türk Safevilerin Türkiye devleti forsuna işlenmesini istedik, Erdoğan kabul etmedi” diye konuştu ORHAN BURSALI ÖZLEM YÜZAK Tarihçi profesörümüz İlber Ortaylı rehberliğinde İran’da geziye katılan bir grup gazeteci ve iş insanını kabul eden İran lideri Ayetullah Hamaney’in Erdebil bölgesi temsilcisi Ayetullah Ameli, güncel ve tarihi konulara ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu. Fethullah Gülen’in İran’da faaliyetlerine izin verilmediğini anımsatan soru üzerine, Ayetullah Ameli, “İslama büyük hıyanet etti. Cennetin yolu Fethullah Gülen’den geçse, ben o cennete gitmem” dedi. Gülen’in Belçika’da verdiği bir fetva ile Ezan’dan ve Kelimei Şahadet’ten Peygamber’in adını çıkarttığını söyleyen Ameli çok ilginç bir noktaya değindi: “Türk Safevi Devleti’nin de Türkiye Cumhuriyeti Devlet Forsu’ndaki 16 yıldıza, 17. yıldız olarak eklenmesini istedik. Şimdi Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan bunu kabul etmedi”. Kendisi İran Azeri Türkü olan Ayetullah Ameli’nin dini liderliğini yaptığı Erdebil eyaleti, Türk Safevi Devleti’nin ku rulduğu yer; Erdebil de bu devlete başkentlik yapmıştı. Cumhurbaşkanlığı Forsu’ndaki 16 Türk devletinin yanına, Safevi Devleti’nin de konmasını istemesi, İran’la ilişkilerin gelişmesi açısından önemli bir mesaj içeriyordu. Ayetullah Ameli, geçmişte iki Türk devleti Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi ilişkilerine ve Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail arasındaki savaşa da değindi. 1514’te Çaldıran’da yapılan savaşa, Türkiye’de, Şah İsmail’in neden olduğu kanaatinin yaygın olduğunu belirterek şöyle dedi: “Şah İsmail’in Yavuz Sultan Selim’e çok sayıda mektubu var. Bunlar tarihi belge olarak ortadalar. Şah İsmail savaşmak istemedi, iki Türk devleti güçlerini birleştirselerdi, dünyaya ağalık ederlerdi, Yavuz Sultan Selim savaştı, niye tersini yazarlar kitaplarda, dedi. İki Türk devleti arasında bir işbirliği ve birlik olsaydı, İslam dünyası bugünkü gibi parça parça olmazdı. Bunun arkasından ne kadar ağlasak azdır. Önemli bir fırsat kaçtı.” İlber Ortaylı ise “Anadolu’da Şeyh Safiyeddin tarikatına gönül bağlayan çok sayıda insan İran’a göç ediyordu, Yavuz Sultan Se lim bundan korktu ve ondan oldu bu muharebe. Belki kaçınılmazdı, bilemiyorum” diyerek iki ülke arasındaki ilişkinin önemini vurguladı. Ayetullah Ameli, Şah İsmail’in “Bizim toprağımız sizin, sizin toprağınız da bizim namusumuzdur” dediğini söyledi. Diyalog, İran’ın da Osmanlı tarihinin bir parçası olduğu şeklinde sürdü. Ayetullah Ameli, “İran her zaman Türkiye’nin yanında yer aldı, Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlere karşı Osmanlı’ya yardım edeceğimizi bir fetva ile ilan ettik ve Irak’ta biz de çok şehit verdik” dedi. Musul krizi... Ameli, güncel Musul konusuna da değindi, “Türkiye’de İran, Musul politikasıyla Osmanlı’nın intikamını alıyor diye yazılar çıkıyor, bunlar tamamen yanlıştır, beynelmilel düşmanlığa ortak ses veririz” dedi. Görüşmeye, Hürriyet’ten Yalçın Bayer; gazetemizden Özlem Yüzak ve Orhan Bursalı, organizasyonu gerçekleştiren ALevel turizmin yöneticisi Çimen Filiz Paşa katıldı. l ERDEBİL PKK ve İran Ayetullah Ameli, PKK konusunda ise, “Biz, PKK’ye topraklarımızdan geçit vermedik, Öcalan’ın talebini geri çevirdik. Eğer yol verseydik Türkiye çoktan parçalanırdı” diye konuştu. Ortaylı da İslam dünyasında iki köklü devlet olarak Türkiye ve İran’ın var olduğunu, Kürt meselesini bu iki ülkenin adil olarak halledebileceğini belirtti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle