18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA 8 Papa’ya Ortodoks boykotu Katolik âleminin lideri Papa Françesko’nun Gürcistan ziyaretinde ayin düzenlediği stat büyük oranda boş kaldı. Ortodoks Kilisesi’nin çağrısına uyan cemaat Papa’yı boykot etti. Papa, protestolar eşliğinde Tiflis’teki Ortodoks Patrikhanesi’ni ziyaret edip Patrik 2. İlia ile görüştü. [email protected] TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Machado Trump’tan güzellik kraliçesine hakaret ABD’de Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, kendisini kadın düşmanlığıyla suçlayan eski kâinat güzeli Alicia Machado’ya “iğrenç” dedi. Demokrat rakibi Clinton’ın, Trump’ın Machado’ya kilolu olduğu için “Bayan Domuzcuk” diye seslendiğini söylemesi üzerine “Sahtekâr Hillary, tartışma programında kullanabilmek için bu iğrenç Alicia M’ye vatandaş olması için yardım etti mi acaba?” ifadesini kullandı. Pazar 2 Ekim 2016 ‘Esad’lı seçime gidin’ [email protected] ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin Suriyeli muhaliflerle buluşmasının ses kayıtları ortaya çıktı. Esad’a müdahalede bulunulmamasından ve Obama’dan yakınan Kerry sandığı gösterdi Suriye’de ABD ile Rusya arasında gerilim tavan yapıp ateşkes anlaşması fiilen çökerken, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin BM Genel Kurulu sırasında Suriyeli muhalif bir grupla toplantısının ses kayıtları sızdı. New York Times gazetesinin yayımladığı 22 Eylül 2016 tarihli kayda göre Kerry, ABD’nin Suriye hükümetine karşı askeri müdahalede bulunması taleplerine şu karşılığı verdi: “O tartışmayı kaybettim. Güç kullanılmasını savundum. (2013 Doğu Guta kimyasal saldırısında) Ayağa kalkıp o silahları kullandığı için Esad’a saldıracağımızı söyleyen adam bendim. Ama süreç farklı bir hal aldı.” Obama ile görüş ayrılığı Başkan Barack Obama ile görüş ayrılıklarına işaret eden Kerry, “En temelde ABD Kongresi misillemeye izin verip vermeme konusunda oylamaya gitmeyi bile reddetti. Bize güç kulllanımı için yetki vermiyor” dedi. Amerikalıların gençlerini başka bir ülkede ölmeye göndermek istemediğini belirtti. ‘Bahis yükseltiyorlar’ Kerry bir yandan “Bize öfkelenebilirsiniz, ama biz Suriyelilerin kendi ülkeleri için savaşmalarına yardımcı olmaya çalışıyoruz ve bunun için çok para, çok çaba harcadık” dedi, diğer yandan sorunu şöyle izah etti: “Sahadakileri yönlendirenler var ve hepsi bahisleri yükseltiyor. Rusya, İran, Hizbullah daha fazla koyuyor, Nusra daha fazla, Suudi Arabistan ile Türkiye tüm maddi güçlerini yatırıyor ve siz hepiniz mahvoluyorsunuz.” Bir yandan “Ruslar uluslararası hukuku umursamıyor ama biz umursuyoruz. BM Güvenlik Konse Halep’in doğusuna yönelik bombardıman dün de sürdü. yi kararı olmadan müdahalenin yasal temeli yok” dedi, diğer yandan “Ruslar (Suriye hükümeti tarafından) davet edildi, biz edilmedik” diye ekledi. “Hava operasyonlarımıza izin vermelerinin tek sebebi IŞİD’in peşinde olmamız. Esad’ın peşinde olsaydık (Suriye hükümeti ile Rusya’nın) tüm hava savunma sistemlerini imha etmemiz gerekirdi ki bunu yapmak için yasal gerekçemiz yok” ifadelerini kullandı. Hizbullah’ı ayırdı “Bu yüzden en çok hüsrana uğrayan benim” iddiasında bulunan Kerry, destekledikleri silahlı grupların “ABD’ye savaş ilan eden IŞİD ve Kaide ile savaşmasını” isterken, onların Hizbullah’la savaşına destek vermeyeceklerini belir tip “Hizbullah bize karşı komplo kurmuyor” dedi. Rusya’nın Suriye hükümetinden yana müdahalesinin sahada dengeleri değiştirdiğini ve Esad’ı iktidardan göndermeyi zorlaştırdığını kabul eden ABD’li bakan, tek çözümün BM’nin sıkı gözetiminde düzenlenecek Suriye Devlet Başkanı Esad’lı seçimlere katılıp oy vermek olduğunu, hatta dünyanın dört bir yanındaki Suriyeli sığınmacıların oy hakkı kazanırlarsa Esad’ı gönderebileceklerini söyleyerek masadakileri bir kez daha şoke etti. Toplantıya katılanlardan Mustafa Alsyofi, Kerry’ye tepkisini gazeteye şöyle aktardı: “Siz bizim için savaşmak zorundasınız ama biz sizin için savaşamayız dedi. Bunu kim kabul eder? Gerçekten inanılmaz.” HYİENDEEHF AOSLTDAUNELER Ateşkesin çökmesiyle hükümet güçlerinin Nusra liderliğindeki cihatçıların kontrolündeki Doğu Halep’i geri almak için hava ve kara saldırıları yoğunlaştı. Dün yine iki hastanenin vurulduğu haberi geldi. Halep’in en büyük hastanesinin son 4 gün içinde ikinci kez hedef olduğu belirtiliyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un “ABD’nin Esad’ı devirmek için Nusra’yı koruduğu” suçlamasına ABD Dışişleri sözcüsü John Kirby “Saçmalık. Asıl sizin bombardımanınız ılımlı muhalifleri Nusra’nın kollarına itiyor” yanıtını verdi. ‘Tektonik kayma’ uyarısı Bunun üzerine Rus mevkidaşı Maria Zaharova şu uyarıda bulundu: “ABD’nin Şam ve Suriye ordusuna karşı doğrudan saldırganlığa geçmesi, sadece bu ülkenin topraklarında değil tüm bölgede korkunç, tektonik kaymaların oluşmasına sebep olur.” Zaharova “Suriye’de rejimin değiştirilmesi siyasal boşluk oluşmasına neden olur ve bu boşluk da başa çıkılması mümkün olmayan ılımlılar ki aslında bunlar hiçbir biçimde ılımlı değiller, teröristler tarafından doldurulur” diyerek yeni bir Irak senaryosunun yaşanabileceği ikazı yaptı: “Eski Irak ordusunun IŞİD’in temeli olduğunu biliyoruz ve şu anda bölgede hem Rusya hem de koalisyonun mücadele ettiği her şey buradan geliyor.” İSPANYA’DA SOSYALİST PARTİ’DE DEPREM Sanchez oylamadan yenik çıktı Merkel’den sığınmacı2A0v0rmoi’lluykobnütçe krizine ‘dış istihdam’ çözümü Yaklaşık 9 aydır siyasi krizin yaşandığı, hükümetin kurulamadığı İspanya’da ana muhalefetteki Sosyalist Parti’nin lideri Pedro Sanchez istifa etti. Uzun süredir eleştiri oklarının hedefindeki Sanchez için dün parti olağanüstü toplantısında güvenoylaması gerçekleşti. Bu adım geçen çarşamba günü sosyalist cepheden 17 önde gelen ismin Sanchez’e tepki olarak değerlendirilen istifasının ardından geldi. Oylamada yeterli desteği bulamamasının ardından Sanchez, “Her zaman Sosyalist Parti’nin alternatif ortaya çıkaracağına inandım ama ne yazık ki bu mümkün olmadı. İstifamı sunuyorum. Bu bir onurdur” açıklaması yaptı. Sanchez, son iki seçimdir sandıktan birinci çıkmasına karşın hükümet kurmak için gerekli çoğunluğa ulaşamayan muhafazâkar Halk Partisi’nin lideri Başbakan Mariano Rajoy’un oluşturmak istediği azınlık hükümetini veto ediyordu. Ancak hükümetin kurulamamasıyla patlak veren krizle birlikte kendi partisinden de eleştirilerin hedefindeydi. Son iki seçimde sosyalistler ciddi oy kaybına uğradı. Kimi yorumda Sosyalist Parti’nin bundan sonraki süreçte Rajoy hükümetine vetodan vazgeçeceği belirtildi. Ülkede bu ay sonuna kadar yeni bir hükümetin kurulamaması halinde aralıkta yeniden seçimlere gidilebilir. ABD füze planı Çin’i kızdırdı ABD’nin Güney Kore’ye ileri teknoloji füze savunma sistemi yerleştirme kararı Pekin’in sert tepkisini çekti. Çin Komünist Partisi’nin resmi yayın organı “Halkın Günlüğü” gazetesinde yer alan haberde, bu adımın yaşama geçirilmesi halinde bölgedeki stratejik güvenliğin tehdit altına gireceği kaydedildi. Böyle bir durumda ABD ve Güney Kore’nin “bunun bedelini ödeyeceği” uyarısı yapıldı. Kuzey Kore’nin füze ve nükleer denemeleri üzerine Seul geçen temmuz ayında Washington’la ülkeye füze savunma sistemi THAAD’ın yerleştirilmesi yönünde uzlaşmıştı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, ülkeye sığınmacı akınını durdurma Projeyle Türkiye, Lübnan, Irak ve Ürdün’de 50 bin sığınmacıya iş imkânı hedefleniyor gözlerini Avrupa’ya dikiyor, çünkü orada daha fazla şansı olduğunu düşünüyor. İş kar çabaları çerçevesinde ara şılığı para programı ise bu larında Türkiye’nin de ol insanlara orada kalma, geri duğu Suriye’nin komşuları dönme ve gelecek perspektif na istihdam desteği hamlesi leri sunuyor.” ne girişti. Almanya Kalkınma Sığınmacılara daha çok alt Bakanlığı’nın 200 milyon Av yapı inşaatlarında istihdam ro bütçe ayırdığı bir program sağlayan ve böylece kendi ev la yıl sonuna kadar Türki lerini inşa etmelerini, çocuk ye, Lübnan, Irak ve Ürdün’de larını okula göndermelerini 50 bin sığınmacıya iş imkânı amaçlayan program eylül so sağlamak ve böylece toplam nuna dek Türkiye, Lübnan, da 250 bin kişiyi destekle Irak ve Ürdün’de 34 bin kişi mek hedefleniyor. Sığınmacılara açık kapı po Orban’a protestolitikasına Alman kamuoyunun ye istihdam sağladı ve yıl sonuna kadar bu sayının 50 bine çıkması bekleniyor. tepkisi nedeniyle birbiri ardına seçim yenilgilerine uğrayan Merkel, AB’nin Ankara ile vardığı Suriyelilerin Türkiye’de AB kotasından payına düşen 1294 sığınmacıyı istemeyen Macaristan, bugün referanduma gidiyor. Budapeşte’de dün meclis önünde toplanan yüzlerce kişi Orban hükümetine karşı “Demokrasi ol, Avrupa ol” dövizleriyle eylem yaptı. 8 bin ek istihdam Türkiye’de 3 bin Suriyeli kuaför ve marangoz olarak is kalmasına yönelik anlaşma tihdam edilirken kamplarda yı pekiştirmek için ekonomik gelirlerinin olması hedefleniyor. “Prog 8 bin ilave öğretmen ile ço desteği yaşama geçiriyor. ramımız sayesinde 300 binden fazla ço cuk bakıcısı görevlendirilecek, Kuzey ‘Gelmelerini engeller’ cuk eğitim, 10 bin kişi mesleki eğitim Irak’ta 15 bin Suriyeli 50 günlük işleralacak, 1700’den fazla konut, okul, sağ de konut inşa edip sokakları onararak Der Spiegel sitesinin haberine göre lık merkezi inşa edilecek ya da onarıla 1100 Avroluk gelir elde edecek, Ku “Cash for Work” (İş karşılığı para) prog cak” diyen Kalkınma Bakanlığı’nın web zey Ürdün’de 6 bin Suriyeli çöp topla ramı kapsamında sığınmacıların ken sitesi, asıl amacı şöyle açıklıyor: “Kom ma ve geri dönüşümden yılda 800 Av dilerini ve ailelerini geçindirecek temel şu ülkelere kaçan Suriyelilerin çoğu ro kazanacak. IŞİD Musul’a hendek kazıyor Gözler başladı başlayacak tartışmalarının merkezindeki Irak’ta Musul’un IŞİD’den kurtarılmasına yönelik geniş çaplı operasyona çevrilirken cihatçılardan “savaşa hazırız” çıkışı geldi. AraNews’a konuşan IŞİD’in Suudi militanı Ebu Ezzam Muhacir, örgütün kentte 7 binden fazla savaşçısı nın olduğunu iddia ederek “kenti savunmaya hazırız” dedi. Muhacir, “500 binden fazla sivilin yaşadığını” söylediği Musul’da, halkın Şii idaresinde, merkezi yönetim çatısı altında idareyi kabul etmediğini savundu. Ara News’a konuşan diğer IŞİD’li kaynaklar da örgütün Musul’un bağlı olduğu Ninova eyaletinin neredeyse tüm bağlantı yollarını kontrol altına aldığını, kentin yüzde 80’inin etrafına hendekler kazıp bunların içini ham petrolle doldurduğunu, mahallelerin girişlerine de çimento döküldüğünü iddia etti. ABD öncülüğündeki koalisyonun sözcülerinden Albay John Dorrian, Musul ve çevresinde 3 bin ile 4 bin 500 arası IŞİD militanı olduğunu söylemişti. Irak ordusuna destek veren Şii milisler Musul operasyonu için eğitiliyor. Peres: Tanrı’nın partiye ihtiyacı yok Yandaş basındaki “Erdoğan’ın Davos’ta one minute dediği politikacı öldü” başlıklarına baktığınızda, Şimon Peres’in hayatında Erdoğan’la Davos tiyatrosuna katılmaktan başka bir şey yapmadığı izlenimine kapılıyorsunuz. İsrailli politikacıyı Kudüs’te son yolculuğuna halbuki 80 civarı dünya lideri uğurladı. Peres çünkü yalnız İsrail’in kurucu babalarından biri olmakla kalmayıp aynı zamanda soyu tükenen devlet adamlarından biri olarak bu dünyadan ayrıldı. Ülkesinde düzineyle hükümette başbakan ve bakan olarak görev almış, en son 20072014’de devlet başkanlığı yapmış, 70 küsur yıllık zengin bir siyasi kariyeri arkada bırakmıştı. Dönemin Başbakanı Rabin ve Arafat’la birlikte ’94’te Nobel’i almıştı. Birikimli bir kültür adamı, donanımlı bir entelektüeldi. Düşlerini kurduğu “barış” mutlu sona ulaşmasa da “vizyonuyla” hep ön planda olmasını bildi. Geleceğe atılan çıpa İsrailli yazar David Grossman, Peres’in bu “vizyoner” özelliğini “O daima geleceğe endeskli bir adamdı” diye anlatıyor ve ekliyor: “İsrail gibi (kuruluş) mitoloji(sine) takıntılı, dini, kavimsel söylemlere boğulan bir ülkede çehresini o hep bilimselliğe, evrenselliğe, akılcılığa ve bilginin özgür olduğu demokrasiye çevirdi. Şimon Peres’in geleceğe güveni vardı. O daima ütopik, iyimser ve görünmeyen uzak bir geleceğe atılmış bir çıpa gibiydi!” Peres’i bundan iyi tanımlayan satırlar olamaz. 1999’da özel bir röportaj için Tel Aviv’de görüştüğüm Peres’in anısı tam bu sebeplerle gözümde hâlâ çok canlı. Otuz küsur yıllık gazetecilik yaşamımda yüzlerce söyleşi yaptım. Bu söyleşiler arasında yıllar sonra hafızamda bu kerte iz bırakan söyleşi azdır. Peres o sıradışı söyleşilerden biriydi... Doğal, bilge, sakin, dingin ve görmüş geçirmiş, yapmacıktan, kibirden uzak haliyle karşımda oturuşunu, tüm sorularımı özen, dikkat ve sabırla yanıtlayışını dün gibi hatırlıyorum. Muhatabına saygı duyduğu için insan olarak hemen saygı uyandıran biriydi Peres. Kendisini çok etkili ifade ediyordu. Medyatik söylemler yerine, özgün mesajlara odaklanıyordu. Söylediği her lafı düşündüğü duygusu yaratıyor, bir derinlik duygusu uyandırıyordu. Ve insanda ayrıcalıklı bir sohbette yer aldığı hissi bırakıyordu. Artık bir milat öncesi olarak hatırladığımız AKP öncesi Türkiyesi için bana “İslam dünyasında iki eğilim var” demişti: “Biri köktencilik, diğeri modernizm ve çoğulcu demokrasi. Köktenciliğin liderliğini İran, modernizmin liderliğini Türkiye yapıyor. Genç kuşakları, gelişmiş orta sınıfıyla Türkiye’nin artık demokratik geleneklerden ayrılmayacak bir ülke olduğunu düşünüyoruz. Yalnız İsrail değil, dünya Türkiye’yi böyle görüyor.” ‘Dinci, tavize doymaz’ Bu sözlerin ardından Peres’le İsrail ve de Türkiye’de hükümetleri şartlayan dinsiyaset ilişkisini konuşmuştuk. “Geleneksel olarak sağ ve sol partiler İsrail’de dinci oylar için yarışa girer. Dincilerden alınan siyasi destek karşısında (sağ da sol da) taviz verir. Bu gelenek dincilerin siyasi iştahını arttırır” demişti. Benim “Tam bizdeki gibi” sözlerim üzerine Peres arkasını şöyle getirmişti: “Evet Türkiye’deki gibi. Özellikle sağ için bu böyle. Dinciler başta sağın koltuk değneği iken.. yıllar içinde sağ, dincilerin koltuk değneğine dönüştü ve dengeleri altüst ettiler. Dincilerle laikler pekâlâ barış içinde yaşayabilir. Ama sorun dincilerin partileşmesinden kaynaklanıyor, (çünkü) dinde taviz yok. Dinciler siyasete kendilerini dayatınca, tavizi veren siyaset oluyor. İkinci sorun ise siyasetin keyfiliği. Laikler kamunun devlete hesap verdiği bir alanda siyaset yapıyor. Bunun kuralları var. Dinci siyasette ise devletin müdahale edebileceği kurallar manzumesi yok. Özünde sorun siyaset ve din çelişkisi. Dincilaik meselesi değil. Tanrı’nın siyasi partiye ihtiyacı yok. O zaten seçilmiş. Bütçeyle uğraşması, siyasal iktidara talip olması ya da seçimlere adaylığını koyması söz konusu değil.” Bu kısa kesit bile Peres’in “siyasi fikir derinliği” üzerinde fikir vermeye yeter. Toprağı bol olsun. Rotterdam’da tartışmalı plan Hollanda’nın nüfusunun yarısı göçmenlerden oluşan ikinci büyük kenti Rotterdam, çocuğuna bakamayacak durumdaki ebeveynlere zorunlu doğum kontrolü uygulamaya hazırlanıyor. Tartışmalara yol açan plan, uyuşturucu bağımlısı, zekâ engelli ya da psikolojik sorunu bulunan anne adaylarına, hamile kalmayı önleyici spiral kullanma zorunluluğu getirilmesini içeriyor. İsveç’ten NATO adımı NATO üyesi olmayan İsveç, Rusya ile Ukrayna krizi sonrası ittifakla yakınlaşıyor. Zorunlu askerliğe geri dönmeye ve Gotland Adası’nı yeniden silahlandırmaya hazırlanan İsveç’in, NATO’nun Letonya’da üslü Stratejik İletişimler Merkezi’ne katılacağı açıklandı. C MY B nilgun@
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle