Katalog

Pazar 2 Ekim 2016 haber 10 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Mümkünse anayasa Siz ki bütün güzelliklere düşmansınız C umhuriyet: Ne güzel bir gazete adıdır. Bey yok, sultan yok, padişah yok, saray yok, külliye yok, tek adam yok, bir avuç adam da yok. Cumhur var. Sadece cumhur var. Yani halk, yani yurttaş. Neyin, ne ve nasıl olması gerektiğine cumhur karar veriyor ve buna Cumhuriyet deniyor. Evrensel: Ne güzel bir gazete adıdır. Rengi, ırkı, inancı, etnik kökeni, tarihi, coğrafyası ne olursa olsun hepsini ve herkesi kapsayan; her türlü ayrımcılığı reddettiğini adıyla ilan eden bir gazete adı. İnsanı insan olarak kavrayan ve yücelten bir dünya görüşünün dile gelmişi... Birgün: Ne güzel bir gazete adıdır. En zorlu günlerde, dönemlerde bile umudu yitirmeyen, inanla, inançla “Bir gün mutlaka” diyebilen, sinmeyen, susmayan, boyun eğmeyen, diz çökmeyen, umudunu asla yitirmeyen bir sesin ve bilincin gazeteye ad olmuşu... İMC: Ne güzel bir televizyon adıdır. Okuyun o harfleri. Züppeleşip “ay em si” diye okuyanlara omuz silkip ilkokulda öğrendiğiniz gibi okuyun: İ me ce!.. Bir işi, bir ödevi çıkar gözetmeden, ortaklaşa kotarmanın tadını duya duya; el ele tutuşup omuz omuza vermenin güvenini de, onurunu da, kıvancını da anlatır. Hayat: Ne güzel bir televizyon adıdır... Adını Nâzım’dan almış gibi: Aslolan hayattır... Yıllardır haberiyle, müziğiyle, yorumuyla, konuğuyla hayatı yansıtacağını adıyla ilan etmiş ve buna yayında olduğu sürece inatla uymuş. Hayatı kendi doğrularından ibaret bir cendereye tıkıştıranlara inat, hayatı bütün renkleriyle kucaklamaya çabalamış... HHH Ey iktidar sarhoşluğu ile, “milli irade” sığlığı ile atıp tutan, asıp kesenler! Siz ki bütün güzelliklere düşmansınız. Düşman olduğunuz için de bütün güzellikleri susturmaya, karartmaya, bütün çiçekleri koparmaya, bütün ağaçları kurutmaya, bütün çocukları ağlatmaya yeminli gibisiniz. Hayat ve İMC televizyonlarını kararttınız, fiilen kapattınız. TürkSat adlı uydu yayını sağlayan ticari kuruluş elinize geçti ya, babanızın malı ya, o uydudan kimin yayımlanacağına da siz karar veriyorsunuz. Birini atıyor, ötekini tutuyor, sizinkileri kolluyor, böylece gözlerinizi ve kulaklarınızı muhalif seslerden koruyorsunuz. Bütün “güzel gazetelere” diş biliyorsunuz. Elinizden gelse... Neyse... Efendiler, siz bütün güzelliklere düşmansınız!.. Size bir öğüdüm var: Boşverin ilkokul beşinci sınıfta öteye geçememiş tarih bilgilerinizle “Lozan nedir, ne değildir”i tartışmayı da açın basın tarihimize bir göz atın. Orada yiğit gazetecilerin bir serüvenine rastlayacaksınız. Markopaşa diye başlayıp, Merhumpaşa, Malumpaşa, YediSekiz Hasan Paşa, Hür Marko Paşa, Bizim Paşa, Ali Baba ve Kırk Haramiler diye sürüp giden medya serüvenini okuyun. Anlamaya çalışarak okuyun. Bizim o serüvene imza koymuş medya yiğitlerinin çocukları olduğumuzu da sakın, ama sakın unutmayın... ‘Mareşal Atatürk’ hediyeler bölümünde Tadilat çalışmalarının devam ettiği Meclis’te, Muhalefet Kulisi’nden kaldırılan ve bu nedenle tepkilere yol açan “Mareşal Atatürk” portresinin de “TBMM başkanlarına verilen hediyeler bölümüne” kaldırılması dikkat çekti. Üniformalı Atatürk portresinin yerinde ise “yalnızca gölgesi” kaldı. Atatürk’ün eski Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in, eski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk’a hediye ettiği halı portresi kuliste loca bölümünün arkasında yer alıyordu. Yeniden düzenlenen muhalefet kulisinde ayrıca öncesindeki gibi loca yok. Yasama yılı açılış töreninde TBMM’ye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘yeni anayasa’ çağrısı yaparken ‘başkanlık sistemi’ne değinmemesi dikkat çekti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz’u ‘amasız, fakatsız, lakinsiz’ darbe diyemeyen ve lanetleyemeyenlerin darbe girişiminin bir parçası olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı makamının yıpratılmaya çalışıldığını, milletvekillerinin böyle bir hakkı olmadığını kaydeden Erdoğan, Meclis’e ‘mümkünse yeni anayasa’ çağrısı yaparken, hiç başkanlık sistemine değinmemesi dikkat çekti. Erdoğan, TBMM’nin 2. yasama yılı açılış konuşmasında özetle şu görüşleri dile getirdi: 15 Temmuz unutulmamalı 15 Temmuz’u unutmamak ve unutturmamak mecburiyetindeyiz. Bunun için okullardaki ders müfredatları ve ders kitaplarından belgesellere, filmlere, edebi eserlere kadar her mecrada 15 Temmuz’un işlenmesini teşvik etmeliyiz. Ama diyen darbenin parçası 15 Temmuz’da yaşananları ‘senaryo, oyun, tiyatro, film’ diyerek ‘böyle darbe mi olur’ diyerek küçümsemeye çalışanlar bulunuyor. Her kim ki 15 Temmuz’a ‘amasız, fakatsız, lakinsiz’ darbe diyemiyor ve lanetleyemiyorsa, o da darbe girişiminin bir parçasıdır, en azından gönüllü destekçisidir. Yenikapı ruhu korunmalı Yenikapı ruhunu titizlikle korumak, hepimizin sorumluluğudur. Meclisimizin yeni yasama döneminde, Yenikapı’daki o güzel manzaranın benzerlerinin tekrarlanacağına inanıyorum. Elbette bu demek ‘Fırat Kalkanı, tezleri düşürdü’ Fırat Kalkanı harekâtı, bölge halkıyla birlikte başlattığımız meşru bir operasyondur. Gaziantep’teki DEAŞ saldırısı bizim için bardağı taşıran damla olmuştur. Bu operasyonla hedefimiz bu bölgede, ilk etapta 5 bin kilometrekare büyüklüğünde bir güvenli bölge tesis etmektir. DEAŞ’ın karşısına ısrarla bir başka terör örgütü olan PYDYPG’yi çıkarmaya çalışanların tezleri, Fırat Kalkanı’yla geçerliliğini yitirmiştir. Benzer bir oyun Musul’da sergilenmeye çalışılıyor. Musul’un kuzeyinde Telafer var. Burası da Türkmenlerden oluşuyor. Musul’a yapılacak bir operasyon Telafer’i de etkiliyor. değildir ki, hepimiz her konuda aynı şeyleri düşünecek, aynı şeyleri söyleyeceğiz. Kimsenin böyle bir talebi yok. Eğer biz PKK, FETÖ, DEAŞ, sınırlarımızın güvenliği, vatanımızın bütünlüğü konularında ortak bir zeminde buluşamıyorsak işte o zaman ortada ciddi bir sorun var demektir. Yenikapı’da sergilediğimiz ortak duruşu, bu sebeple önemli görüyor ve devamını temenni ediyorum. PKKDEAŞFETÖ Türkiye’nin Suriye’de DEAŞ’a karşı attığı her adıma PKK ve PYDYPG terör örgütleri, tüm güçleriyle eyleme geçerek karşılık veriyor. Suriye’de ve Irak’ta yaşanan gelişmeler, ülke içinde yaşadığımız terör olaylarından bağımsız değildir. ‘ABD tutarsız ve çok başlı’ Son dönemde ABD’nin bölgemize yönelik politikalarında ciddi bir tutarsızlık ve çok başlılık işaretlerine şahit oluyoruz. Amerikan yönetiminin bir kısmı, ısrarla Suriye’de ve Irak’ta PKK/PYDYPG terör örgütüyle ortak çalışma yürütürken, bir kısmı da hassasiyetlerimize daha yakın politikalar izlemeye çalışıyor. Başkanlık seçimlerinden kaynaklandığı anlaşılan bu sorunun ülkemizin hayati çıkarlarına kalıcı zararlar vermeden çözümü için gayret göstermeyi sürdüreceğiz. Çok yakın ilişkilerimizin olduğu ABD’nin en kısa sürede münasebetlerimizin ruhuna uygun bir çizgiye geleceğine inanıyoruz. FETÖ’yle birlikte, PKK, DEAŞ ve diğer tüm terör örgütlerine karşı hep birlikte kararlı bir mücadele yürütmeliyiz. Anayasa ve içtüzük 2023 hedeflerimize ulaşmamıza katkı sağlayacak her hususta Meclisimiz öncü olmalıdır. Bunun için mümkünse yeni bir anayasayı, en azından kapsamlı bir anayasa değişikliğini süratle hayata geçirmeliyiz. Anayasa değişikliği konusunda Meclis bünyesinde halen süren çalışmaları olumlu bir adım olarak değerlendiriyorum. Bu çalışmanın kapsamı genişletilerek bir an önce sonuçlandırılması, Meclisimizin uzlaşmayla yapısal değişimi başarabileceği yönünde bir umudun filizlenmesini sağlayacaktır. Meclis ‘AB verdiği sözü tutmak istemiyor’ AB’nin ülkemize söz verdiği vize serbestisi uygulamasının bu ay yürürlüğe girmesi gerekiyor. Terörle mücadele gibi, Türkiye için hayati bir konunun sürecin ön şartı haline dönüştürülmeye çalışıldığını görüyoruz. Bu tavır, AB’nin Türkiye’ye verdiği sözü tutmak istemediğinin ilanıdır. Açıkça ifade ediyorum, kendileri bilirler. Lafı döndürüp dolaştırmanın, diplomatik cambazlıklarla üste çıkmaya çalışmanın gereği yoktur. Artık bu oyunun sonuna geldik. Türkiye’yle ve Türkiye’siz yoluna devam etme seçimi AB’ye aittir. Kurnazlık yapıp sorumluluğu bizim üzerimize yıkmaya çalışmasınlar. İçtüzüğü’nün de yeniden ele alınmasını önemli görüyorum. Aynı şekilde devam Yasama, yürütme, yargı organlarıyla ve milletiyle uyum içinde bir Cumhurbaşkanlığı vazifesi icra ettiğime inanıyorum. Önümüzdeki dönemde de anayasal görevlerimi ve milletimin beklentilerini en ileri derecede karşılamak için tüm gücümle çalışmayı sürdüreceğim. Cumhurbaşkanlığı makamını ve mekânını yıpratmaya yönelik çabaları üzüntüyle karşılıyorum. Hiç kimsenin, özellikle de kendileri de seçimle gelen TBMM üyelerinin böyle bir hakkı yoktur. Bugünden sonra bu anlamsız tartışmayı da geride bırakmış olacağımızı ümit ediyorum. TBMM’ye gelişinde Meclis Tören Mangası tarafından karşılanan Erdoğan, konuşma yapmak için Genel Kurul salonuna girdiğinde bazı CHP millet TBMM’de ‘olağanüstü’ açılışvekilleriileHDPgrubuayağakalkmadı. TBMM’nin 26. Dönem 2. Yasama Yılı açılış töreni bu yıl “ilk”lere sahne oldu. Açılış nedeniyle yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı Meclis’e gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı darbe sonrası kaldırılan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı yerine polislerden oluşan Meclis Tören Mangası karşıladı. Erdoğan’ı Meclis Genel Kurulu’na gelişinde CHP ve HDP’li milletvekilleri “ayağa kalkmayarak” protesto etti. TBMM’nin yeni yasama yılı Atatürk Anıtı’ndaki törenle başladı. Buradaki törende Meclis Başkanı İsmail Kahraman ile HDP’li Pervin Buldan’ın kısa sohbeti dikkat çekti. Kahraman’ın, Buldan’ın yanına gelerek, “Hacca gittim, sizin için de dua ettim” dediği, Buldan’ın ise “Allah razı olsun” karşılığını verdiği gözlendi. Meclis’e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, darbe sonrasında kaldırılan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı yerine polislerden oluşan Meclis Tören Mangası karşıladı. Erdoğan’ın gelişi sırasında Meclis’teki “olağanüstü güvenlik önlemleri” de dikkat çekti. Meclis’in giriş ve çıkış kapıları özel harekât polislerince, TOMA ve Akrep’lerle korundu. Meclis Genel Kurulu’na ilk gelen lider ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. Başbakan Binali Yıldırım da salona girişte bakanlarla selamlaşırken, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise salona CHP’li milletvekillerinin alkışlarıyla girdi. HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ ise açılışa katılmadı. ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ın da aralarında bulunduğu büyükelçiler, yabancı ülke temsilcileri ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Danıştay Başkanı Zerrin Güngör ve Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit de açılışta bulundu. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı TBMM’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı geçen yıllardan farklı olarak ilk kez polislerden oluşan tören mangası karşıladı KOMUTANLAR AYRI DÜŞTÜ Genel Kurul’da dikkat çeken bir ayrıntı da Jandarma Genel Komutanlığı’nın İçişleri Bakanlığı’na devredilmesi nedeniyle Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler’in ilk kez kuvvet komutanlarının yanında değil, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Selami Altınok’un yanında oturması oldu. Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın, sunuş konuşması sırasında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk hakkında yalnızca “Kemal Atatürk” ifadesini kullanırken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında ise kerelerce “muhterem” ifadesini kullanması dikkat çekti. Kahraman, darbe girişiminin ardından Meclis’te bulunan Başbakan Yıldırım, CHP lideri Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli’ye teşekkür ederken, HDP’den ise sadece Grup Başkanvekili İdris Baluken’e teşekkür etti. Ayağa kalkmadılar Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul Salonu’na girdiğinde ise bazı CHP ve HDP’li milletvekilleri ayağa kalkmadı. Kılıçdaroğlu ile CHP grup başkanvekilleri ile Bahçeli ile MHP grubu ise Erdoğan’ı ayakta karşıladı. Ayağa kalkmayan milletvekilleri arasında ise açılışın sabahında “Hangi makamda olursa olsun, kim olursa olsun Atatürk’e, Cumhuriyete, Cumhuriyetin tapusu Lozan’a saygı göstermeyene ben de saygı göstermem” açıklaması yapan Muharrem İnce’nin de olduğu görüldü. 20 vekil salonu terk etti CHP’li Veli Ağbaba, Aykut Erdoğdu, Barış Yarkadaş, Şenal Sarıhan ise Erdoğan konuşurken kuliste sohbet etti. Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da aralarında bulunduğu 20 kadar milletvekili Erdoğan Genel Kurul’a girdiği sırada salonu terk etti. Akar’la bakanlar konuştu Erdoğan’ın konuşmasının ardından Meclis Başkanlığı’ndaki Divan odasında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve kuvvet komutanları ile bazı bakanlar sohbet etti. Tadilatın sürdüğü Meclis’te, özellikle Muhalefet Kulisi’nde ise bazı milletvekilleri inşaat malzemelerine takılıp düşme tehlikesi atlattı. Bahçeli ise Erdoğan’ın konuşmasının ardından kuliste milletvekilleriyle sohbet etti. Bahçeli, kendisinin oturduğu locanın yıkılmasına ilişkin bir soru üzerine “Herhalde önümüzdeki dönem eşitlikler dönemi olacak” dedi. Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Meclis Başkanı Kahraman da Erdoğan’ın konuşmasının ardından baş başa 25 dakika sohbet etti. Haberler: EMİNE KAPLAN / MAHMUT LICALI / SELDA GÜNEYSU / İKLİM ÖNGEL. Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ C MY B