22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Cumartesi 1 Ekim 2016 Batman Şehir Tiyatrosu Müdürlüğü’ne de kayyım el attı Batman Şehir Tiyatrosu Müdürlüğü, belediyeye atanan kayyım Şevket Ertuğ Aksoy tarafından fesh edilerek Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne bağlandı. Batman Şehir Tiyatrosu Müdürlüğü’nün kapatıldığını tiyatronun müdürü Ahmet Bülent Tekik sosyal medya hesabından duyurdu. Batman Şehir Tiyatroları bünyesinde oynanacak oyunların iptal edileceği belirtildi. Batman Belediyesi Şehir Tiyatroları Müdürü Ahmet Bülent Tekik, Twitter adresinden “Müdürlüğünü yürüttüğüm Batman Belediyesi Şehir Tiyatrosu bugün itibari ile kapatıldı” mesajını paylaştı. EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Çevrelerince dışlanan 2 aykırı oğlanın, ehliyetsiz Çik’in (Anand Batbileg) dökülen, Lada marka, çalıntı arabasına atlayıp Berlin’i geride bırakarak maceradan maceraya atılmalarını 1.5 sat süresince hikâye ediyor “Elveda Berlin”... İki yeniyetme yollarda... FatihAkın’ın başlayan yeni filmi ‘TschikElveda Berlin’ matrak bir yol hikâyesi çeşitlemesi İki yıl önceki türden türe atlayan o iddialı, upuzun epik denemesi “The Cut”la doğrusu 20 yıllık başarılı kariyerine şöyle okkalı bir “kesik” attırdıktan sonra gönlümüzdenaklımızdan değilse de, dilimizdengündemimizden biraz uzak düşen, Almanya’daki medarı iftiharımız, heybesine çoktan Altın Ayı gibi önemli uluslararası ödülleri de sığdırmış, saygın senaristyönetmen yapımcı Fatih Akın’ın, moda deyişle yeniden o saf, coşkulu ve pırıl pırıl ilk dönemindeki ‘fabrika ayarlarına’ döndüğü, onuncu filmi “Tschick” (Çik), “Elveda Berlin” adıyla gösterimde. İstanbul’a geldiğinde hep Tepebaşı’ndaki Büyük Londra Oteli’nde kalmayı seven Fatih Akın’ın, erken yaşta ölen yazar Wolfgang Herrndorf’un 2011’de Almanya Gençlik Edebiyatı ödülünü alan, bütün dünyada çok satmış ve Türkçeye de “Yokuş Aşağı” adıyla çevrilerek ON8 yayınlarından çıkmış romanından, senarist Hark BohmLars Hubrich ikilisiyle birlikte beyazperdeye uyarladığı “TschickGoodbye Berlin”, 19 yüzyıl ABD’sinde Missisipi dolaylarında geçen ve o ilkgençliğin tüm saflığını, içtenliğini, heyecanını, delifişekliğini yansıtan, ünlü Mark Twain klasiği Tom SawyerHuckleberry Finn’in Maceraları’nın günümüze aktarılmış, çağdaş bir versiyonu niteliğinde. Manken gibi bir dilberi metres tutmuş kocası (Uwe Bohm) yüzünden kendini tenis oynamaya ve içmeye vermiş, alkol sorunundan kurtulmak için de bir rehabilitasyon merkezine yatacak annesiyle (Claudia Geisler) iletişimi çoktan koparmış, varlıklı ve adi babasınca tatile çıkmayıp yaz boyunca dayalı döşeli, (hatta havuzlu) aile evini beklemeye mecbur bırakılmış, bıyıkları yeni yeni terleyen, sınıfın en güzel kızına (Aniya Wendel) da yanık, 15 yaşındaki ezik, muhallebi çocuğu kahramanımız Maik Klingenberg (Tristan Göbel), Tom Sawyer’in çağdaş ve halimselim bir Alman şubesi adeta. Günün birinde okula yeni gelen irikıyım, çekik gözlü, kaba saba Rus göçmeni Tschichatschow’la (Çikatçov yani Çik’le) yakınlaşıp dost oluyor Maik. Çevrelerince dışlanan bu 2 aykırı oğlanın, ehliyetsiz Çik’in (Anand Batbileg) dökülen, Lada marka, çalıntı arabasına atlayıp Berlin’i geride bırakarak plansız programsız bir şekilde kendilerini yollara vurmala rını, polis enselerinde maceradan maceraya atılmalarını 1.5 sat süresince hikâye ediyor “Elveda Berlin” neşe ve gırgırla karışık. Derken ormanda rastgeldikleri, Prag’a gitmek isteyen, erkek Fatma kılıklı ama 2 oğlanı da idare eden, özgür ruhlu, saldırgan bir kızda (Nicole Mercedes Müller) katılıyor aralarına bir süreliğine. Ama Truffaut’nun unutulmaz “Jules ve Jim”i usulü, ergenvari bir romantik ‘üçlü’ sevda ilişkisine pek geçit vermiyor tabii ki, 196070’lerin sinemasına vakıf yönetmen Akın. Kimisince sığ sayılabilecek konusuna karşın, yönetmenin absürd mizahla gerçekçi bir yaklaşım arasında salınarak kendine özgü, alaycı ve yer yer duygusal bir tempo tutturan, dinamik ve matrak anlatımıyla, sempatik oyuncu kadrosuyla, kameraman Rainer Klausman’ın görüntüleri ve besteci Vince Pope’un müzikleriyle sonuçta yağ gibi kayan “Elveda Berlin”, Akın’ın filmografisindeki “Temmuzda”(2000), “Solino”(2002) ve “Soul KitchenAşka Ruhunu Kat”(2009) gibi orta karar, neşe dolu, civelek filmleri düzeyinde seyreden, sade, sakin bir eğlencelik. Kendini kaçınılmaz bir ‘iyi hisset’ hissiyatına kaptıran benim gibi kaşarlanmış sinefil takımının bir çırpıda tükettiği bu neşe dolu Fatih Akın seyirliği meraklısına salık verilir. Mitolojik İSTANBUL MODERN’DE YETİŞKİNLERE SANAT ATÖLYESİ Anadolu imgeleri Maltepe’de Yapıtlarında Anadolu’daki eski inanç ve efsaneler üzerinden kadın kimliği ve duruşunu da yansıtan Erzurumlu ressam Sabriye Yıldız’ın kişisel sergisi İstanbul Maltepe’deki Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde sürüyor. İlk yapıtlarını 2000 yılında sergileyen sanatçı, Maltepe Belediyesi bünyesindeki merkezde 2 Ekim’e dek yer alacak 14’üncü sergisinde, genel olarak, Türk mitolojisinde başrol oynayan tanrı ve tanrıçaların sıfatları, işlevleri ve isimlerinin etimolojik anlamları gibi konulara ağırlık veriyor. Sergide ressamın “Semrük Bürküt”, “Erlik Han”, “Günhan” ve “Ak Sakallı Hızır” ve “Hüma Tanrıça” gibi mitolojik geleneksel figürlere getirdiği yorumlar da yer alıyor. Bilgi: 0216 658 6000 Bu atölyede sanat, hayat hikâyeleriyle şekillenecek İstanbul Modern, Türkiye çağ ner dizisinde sanat tarihçileri ve daş sanatının önemli isimle küratörlerin yönetiminde ele alı rinin dünyasına kapı açıyor. Ye nıyor. tişkinlere yönelik Atölye Mo Fotoğraflar, videolar, sunumlar dern eğitim prog eşliğinde gerçek ramı çerçevesin leştirilen semi de düzenlenen “Sa nerleri Doç. Dr. natçıların Dünya Burcu Pelvanoğ sını Anlamak” baş lu, Ömer Faruk lıklı seminer dizi Şerifoğlu ve Hal si Hale Asaf, Bed dun Dostoğlu yö ri Rahmi Eyüboğ netiyor. Her bir lu, Nejat Devrim, seminer günü Kuzgun Acar ve müz sanatını et Erol Akyavaş’ın ya kilemiş, çağdaş şamöyküleri üze sanatta iz bırak rinden yaratım sü mış bir sanatçıyı reçlerini ele alıyor. Bedri Rahmi Eyüboğlu konu alıyor. Se Atölye, 4 Kasım 2 miner süresince Aralık tarihleri arasında cuma katılımcılar, sanatçıların yaratım günleri saat 10.30 12.30 saatleri süreçlerine, oluşturdukları anla arasında yapılacak. tılara, biçim arayışlarına, cinsiyet Sanatsal üretimleri hayat ve kültürel kimliklerini sanatsal hikâyeleriyle şekillenen ve döne üretimlerine nasıl taşıdıklarına minin sanat ortamının gelişmesi ilişkin bilgiler ediniyor. Katılım ne tanıklık eden Hale Asaf, Bed cılar ayrıca çağdaş sanatı anlama ri Rahmi Eyüboğlu, Nejat Devrim, nın bir yöntemi olarak, yaşanmış Kuzgun Acar ve Erol Akyavaş’ın hikâyelerin izini sürüyor. (atolye dünyası Atölye Modern’in semi modern@istanbulmodern.org) Haftanın yeni filmleri beyazperdede... Bu hafta, Fatih Akın’ın ‘Elveda Berlin’ filmi beyazperdedeki yerini alıyor. Fatih Akın’ın çağdaş bir Huckleberry Finn hikâyesi olarak nitelenen yeni filmi, zengin ve kopuk bir ailede büyüyen 14 yaşındaki Maik ile sınıfa yeni gelen göçmen Tschick’in sıra dışı dostluğunu anlatıyor. Petrol sondaj kulesi Deepwater Horizon’da çalışan 126 kişilik ekibın öyküsünü işleyen ve Mark Wahlberg’in başrolünü üstlendiği aynı adlı film ise, 20 Nisan 2010’da yaşanan felakete insani ve ekolojik bir bakış açısı getirirken,vizyona bugün giren fantastik yapım “Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları”nda gizemli bir adaya düşen 16 yaşındaki Jacob Portman’ın (Asa Butterfield) buradaki genç öksüzlerle ve onları koruyan Bayan Peregrine ile (Eva Green) ilişkisi gözler önüne seriliyor. Futbol tarihine adını yazan Brezilyalı oyuncu Pele’nin öyküsünün de beyazperdeye 1958 İsveç Dünya Kupası sırasında 17 yaşında iken gösterdiği başarıyla ‘Pele’ filminde yansıtıldığı bu hafta ayrıca bilimkurgu gerilim türündeki “Tüm Sırların Sahibi Kız” filmi de görülebilecek. ‘Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları’nda gizemli bir adaya düşen 16 yaşındaki Jacob Portman’ın maceraları anlatılıyor. Film, yakın bir gelecekte insanlık âleminin büyük kısmı “Ophiocordyceps unilateralis” adıyla tanımlanan bir çeşit zombi mantarından etkilenerek zombilere dönüşmüş yaratıklar etrafında gelişiyor. Bu haftaki komedi türündeki yerli yapım “Bir Baba Hindu” ise, Bollywood olarak anılan Hint müzikal melodramlarına “Türkçe” mizahın katıldığı bir film olarak sıradaki yerini alıyor. Filmde âşık olduğu kızın peşinden Hindistan’a, Mumbai’ye giden Fadıl, aşkı uğruna bütün imkânları reddedip, tuhaf ve komik durumlara düşüyor. Ser miyan Midyat’ın yazıp yönettiği filmde, Midyat’ın yanı sıra Şafak Sezer ve Hint oyuncu Nicole Faria rol alıyor. Bu haftanın diğer yerli filmi olan, konusuyla da pek tanıdık korkufantastik türündeki “Lanet: Uyanış”ın konusu ise şöyle: “Felsefe bölümünde eğitim hayatını sürdüren Zeynel, metafizik konulara diğer arkadaşlarının çok ötesinde bir merak ve heves göstermektedir. Hatta bu nedenle okul arkadaşlarının sonu gelmeyen alaylarına maruz kalmaktadır. Bu sırada 9 arkadaş, gece vakti bir mezarlığa giderek kendilerince bir cesaret gösterisine girişmişlerdir, ancak uyandırdıkları lanet, gecenin eğlencesini tam bir kâbusa çevire Futbol tarihine adını yazan Brezilyalı oyuncu Pele’nin öyküsü kendi adıyla gösterime girdi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle