Katalog

Y ASAM 2 zmanlar, “Kahvaltı en önemli öğündür. Sizi tok ve enerjik tutar, abur cubur yemenizi engeller, metabolizmanızı hızlandırır, şişmanlamazsınız” şeklindeki inanışın bir efsane olduğu görüşünde. BBC Türkçe’de yer alan habere göre Britanya’daki Obezite Gözlemevi, kahvaltının daha sağlıklı bir yaşam için “iyi” olduğunu söylemekle Penis ameliyatı oldu dünyası değişti İskoçya’nın Edinburgh şehrinde yaşayan Mohammed Abad, 1978 yılında yaşadığı bir araba kazasında penisini kaybetmişti. 43 yaşına gelen Mohammed, aradan geçen onca yıldan sonra penis ameliyatı olmaya karar verdi. Başarılı geçen operasyondan sonra penisinin artık işEDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ levini yerine getirdiğini söyleyen Abad ilk ilişkisi için 2013’te Britanya’da “Yılın Seks İşçisi” ödülünü kazanan Charlotte Rose’dan teklif aldı. Abad’ın yaşadıklarını belgeselden öğrenen Rose, Abad ile ücretsiz ilişkiye girmeyi teklif edince haber dünyanın gündemine oturdu. Salı 5 Ocak 2016 Kahvaltı yargılanıyor U birlikte “Kiloyla kahvaltı arasında bir sebep sonuç ilişkisi mi var yoksa kahvaltı sadece diğer sağlıklı yaşam unsurlarının bir işareti mi, bunu net bir şekilde söyleyebilmek mümkün değil” sonucuna vardı. American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayımlanan araştırmaya göre Alabama Üniversitesi’nde 4 ay süreli deneye katılan 300 aşırı kilolu ya da obez insanın bir kısmına kahvaltılı bir kısmına kahvaltısız diyet verildi. Deneyi yürüten ekibin başındaki Profesör David Allison, “Kilo kaybı konusunda kahvaltı edenlerle etmeyenler arasında hiçbir fark olmadı. Kilo ve kahvaltı ilişkisinin en azından yetişkinler açısından bir efsane olduğu fikrine daha yatkın olduğumuzu söyleyebilirim” diyor. ‘Sizi tok ve enerjik tutar, kilo verirsiniz’ inanışı efsane çıktı Kahvaltı yapan öğrencilerin okulda daha başarılı olması da başka faktörlere bağlı olabilir. Bristol Üniversitesi’nden Profesör David Rogers, “Çocuğun kahvaltı etmemesinin gerisinde fakir bir evden gelişi olabilir. Çocuğun okuldaki başarısızlığının gerisinde yoksulluğun getirdiği diğer koşullar yatıyor olabilir” dedi. lHaber Merkezi Sayın Başkan 967 yılı Nobel Edebiyat ödüllü, Guatemalalı büyük romancı Miguel Angel Asturias Rosales’in baş eseri bence, 1933 yılında yazmış olduğu ama ancak 1946’da yayımlanabilen “Sayın Başkan”dır. Bu kitabı 1970’li yıllarda okumuş ve özellikle, muhaliflerini zindanda bile izleyen, kinci, acımasız bir başkan portresi çizdiği için çok etkilenmiştim. HHH Başkanlık sistemi tartışmaları, talihsiz bir biçimde Hitler üzerinden de olsa, yeniden gündeme yerleşince, ben de bu tartışmalara renkli bir boyuttan, edebiyat dünyasından bir örnekle, biraz da mizah yaparak karışayım dedim. HHH Asturias, “Sayın Başkan” adlı, kötülüğün yukardan aşağıya doğru nasıl yayıldığını anlattığı kitabıyla ilgili olarak verdiği bir söyleşide ilginç yorumlarda bulunmuş. Vikipedi’de rastladığım bu konuşmanın bazı bölümlerini, (parantez içinde siyahla dizilmiş bazı mizahi eklemeler de yaparak) sizle paylaşmak istedim. Benim parantez içindeki siyahla vurgulanmış eklemelerim, onun söylemediği ama bizim çağdaş dünyadaki gözlemlerimizden derlenmiş izlenimlerdir. HHH “Daha çocukluğum sırasında, diktatörün adından, o da evlerin en kuytu köşelerinde, ancak alçak sesle bahsedilirdi. (Çünkü yüksek sesle konuşunca derhal polis sizi karakola götürür, savcı tutuklanmanızı ister, yargıç da hapse tıkardı.) Bu tip başkanlar elle tutulur hiçbir eser bırakmamışlardır. Aksine, ülkelerini (her şeyi satıp savarak, aldıkları paraları da ceplerine doldurarak) fakirleştirmişler, öksüzleştirmişlerdir. Bu şartlar altında yazara tek yol kalıyordu: Muhalefet... Bu yol da yazarı kaçınılmaz şekilde ya hapse ya sürgüne götürüyordu. Ben ikisini de tattım. Hatta bir ara vatansız kaldım. 1954’ten 1959’a kadar nüfus cüzdanım yoktu. Böyledir.. Latin Amerika (ve Ortadoğu) yalnız folklordan ibaret değildir. Ben de kitabımda bunu anlatmaya çalıştım. Latin Amerika’nın (ve Ortadoğu’nun) bu güç durumu, çözümü birbirinden güç binlerce mesele ile karşı karşıya bulunuşundan ileri gelir. Örnek olarak önce çocuk ölümü (kadın cinayetleri) ve (eğitim sisteminin kasıtlı olarak yarattığı) cehalet meselelerini verebilirim. Böyle olunca romanın da bizde, politik ve sosyal gelişmelerin içinde halkın hayatını izlemesi normaldir. (İşin en korkuncu da baskının ve korkunun olağanlaşmasıdır.) Benim (bombalar kadar) tehlikeli kitaplar yazdığım söyleniyor. Onu bilmem. Eğer öyleyse en tehlikeli romanım ‘Sayın Başkan’dır. Güney Amerika (ve Ortadoğu) ülkelerinde ne zaman ihtilal havası eserse, (kitaplar toplatılmaya başlanır) kitapçı vitrinlerinden ilk kaldırılan kitap ‘Sayın Başkan’ olur. Onun için bu romanı Güney Amerika’da siyasi bir barometreye benzetirler.” HHH Diktatör bir başkanın zulmünü anlatan, zararlı olduğu, yazarının Nobel Edebiyat Ödülü alması ile de tescillenmiş olan bu kitap, başkanlık tartışmalarının yaşandığı şu günlerde, zihinleri bulandırmaması için derhal yasaklanmalıdır(!). 1 Ünal Aysal oalisyon ülkeleri tarafından terör örgütü IŞİD’e karşı kullanılan Adana’daki İncirlik Hava Üssü’nde, terör olaylarında dikkatli olunması için geçen yıl verilen, ‘Charlie Alarmı’ (sarı alarm) sürüyor. Üssün içindeki yaşam alanlarında da sarı zemin üzerine yazılan ‘Charlie’ uyarısı dikkat çekiyor. l ADANA/DHA İncirlik’te ‘Charlie’ alarmı Aysal’ın K Barbie’si kül oldu Muğla’nın Marmaris ilçesinde bir marinada çıkan yangında eski Galatasaray Başkanı Ünal Aysal’ın Barbie isimli 50 metrelik mega yatı ile bir başka yat kül oldu. Yacht Marin isimli marinada gece 04.00 sıralarında 73 metre uzun luğundaki The One isimli lüks yatta henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Alevler kısa sürede büyüyerek eski Galatasaray Başkanı Ünal Aysal’ın sahibi olduğu 50 metre uzunluğundaki Barbie isimli yata sıçradı. Sa hil Güvenlik ekiplerinin de denizden müdahale ettiği yangın yaklaşık 3 saatlik çalışmanın ardından güçlükle kontrol altına alındı. Çıkan yangında Aysal’ın 25 milyon Avro’luk lüks yatının tamamına yakını kullanılamaz hale geldi. Peynir ambalaja giremedi! ıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın peynire ambalajlı satış zorunluluğu 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girdi. Gıda maddelerinin üretiminden muhafazasına, taşınmasından piyasaya sunumuna kadar birçok konuda yeni düzenlemeler getirildi. Uygulamanın yürürlüğe girmesiyle gıda maddelerinin doğrudan tüketiciyle buluştuğu market, pazar, çarşı gibi satış noktalarında peynirin ambalajsız satılması yasaklandı. Teb G liği yerine getirmeyenlere ise yaklaşık 14 bin lira para cezası uygulanacağı belirtildi. Yasak Adana’da semt pazarları esnafı tarafından uygulanamadı. Adana’da 25 yıldır peynir sattığını belirten 42 yaşındaki Sadık Kadak, “Biz seyyar satıcıyız. Sıcakta peynir bozulur. Ayrıca alan tadına bakmak istiyor. Bu şekilde çalışamıyor, iş yapamıyoruz. Bu şekilde zor durumdayız, yapamıyoruz. Kapalı pazarlar yapılırsa o yasaları uygularız” diye konuştu. İlahiyat profesörüne yayın yasağı GELDİ dirne Sulh Ceza Hâkimliği, çocuk pornosu indirdiği iddiasıyla soruşturma başlatılan İlahiyat Profesörü H.S. hakkında çıkan haberlere yayın yasağı getirdi. İlahiyat Profesörü ve aynı zamanda Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı H.S, hakkında çıkan haberlere ilişkin yayın yasağı konulması ve haberlerin internet ortamından kaldırılması yönünde mahkemeye başvurdu. Bunun üzerine mahkeme, devam eden soruşturmaya atfen “masumiyet karinesi”ni göz önüne alarak H.S. hakkında, yayın yasağı getirdi. Haberdar’ın haberine göre mahkeme, H.S. hakkında çıkan haberlerin kaldırılması talebini de reddetti. l Haber Merkezi E C M Y B