23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Olaylar ve GOrUSler KÜLTÜR SANAT Salı 5 Ocak 2016 CHP ve hırçın muhalefet Yrd. Doç. Dr. BURAK COP İstanbul Kültür Ü. Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi 16 posta@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA 016’da bir anayasa değişikliği referandumu ya da yeni bir erken seçim ihtimali var. Yüzde 49.5’lik oy oranı Tayyip Erdoğan’ın iştahını kabarttı. 7 Haziran seçimlerinden üç gün sonra “Başkanlık sistemine geçmek istedik ama buna halk izin vermedi” diyen Başbakan Davutoğlu’nun 2015’in bitmesine üç gün kala “Doğru olan başkanlık sistemidir” demesi bundandır. 7 Haziran1 Kasım arasında başkanlık sistemine desteğin yüzde 3235 civarında olduğunu belirten bir araştırma şirketi de Rus uçağı düşürüldükten sonra bu desteğin yüzde 53.5’e çıktığını açıkladı. Yeni yılda AKP, CHP ve MHP’ye yeni anayasa için gidecek. CHP’nin tutumunu “müzakereye evet, başkanlığa hayır” diye özetlemek mümkün. CHP’nin, AKP ile ilişkilerinde 7 Haziran1 Kasım arasındaki “yapıcı”, “ılımlı”, “sorumlu” tutumunu ana hatlarıyla sürdüreceği anlaşılıyor. İki seçim arasındaki “ne pahasına olursa olsun koalisyon masasından kalkan taraf olmama” taktiğinin aslında AKP’nin oyalama taktiğine teslim olmak olduğunu söyleyenlerin çoğu, bunu araba devrildikten sonra, yani 1 Kasım’ın ertesinde dile getirdi. Ancak bu durum ne söylenen şeyin doğruluğunu, ne de seçmenin yapıcı tavrından ötürü CHP’yi ödüllendirmesi beklentisinin suya düştüğü gerçeğini ortadan kaldırıyor. 2014’teki yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, oy alamadığı sağcı kitlelerden onların sağcılıklarını okşayan söylem ve aday tercihleriyle oy almayı deneyen ve başarısız olan CHP, Eylül 2014 kurultayıyla beraber daha sosyal demokrat bir yönelime girdi. Sosyal politikalar temelli bir programla girdiği 7 Haziran seçiminde az da olsa AKP tabanından oy aldı. Ancak sonuç yine de hayal kırıklığıydı. Üstelik 1 Kasım’da bu oyları AKP’ye geri verdi. İki seçim arasındaki binde 4’lük artışın HDP ve MHP’den alınan oy olduğu, 1 Kasım’da 81 ilin yarısında oyu azalan Yunus Nadi Ödülleri 71. yılına girdi. 2016 Yunus Nadi Ödülleri’nde üç ana başlıkta 8 ödül verilecek. Yunus Nadi Ödülleri Yarışması, 1946’da kuruldu; hem geçmişe hem geleceğe dönük olan anlamı, gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’ye saygı ve sevgiden kaynaklanıyor. Yalnız Cumhuriyet gazetesinin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük emeği bulunan Yunus Nadi’nin anısını her yıl tazelemek bizim için bir görev. Devrimci ve demokrat Cumhuriyet’in Ulusal Bağımsızlık Savaşımızla ve Türkiye Cumhuriyeti’yle zamandaş ve eşanlamlı bir kuruluş tarihçesi var. Yunus Nadi, gazetemizin temel 2 İstediğini yaptıracak güce ulaşamasa da istemediğini yaptırmamayı başaran bir CHP’nin mecliste daha hırçın davranması, özellikle yeni anayasa konusunda her türlü obstrüksiyon metoduna başvurması zorunlu görünüyor. Buon compleanno Umberto Eco!* Yeni yılda, CHP’nin AKP ile ilişkilerinde ‘yapıcı’, ‘ılımlı’ ve ‘sorumlu’ tutumunu ana hatlarıyla sürdüreceği düşünülüyor. CHP’nin bu azalan oylarının ise AKP’ye gittiği anlaşılıyor. ugün bilim adamı, yazar, edebiyatçı, eleştirmen ve düşünür kimliğiyle 20. yüzyılın en önemli düşünce adamlarından biri olan Umberto Eco’nun doğum günü. “İnsan gereğinden çok konuşarak da, gereğinden çok susarak da günah işleyebilir” cümlesiyle de bilinen Eco, 1932’de Alessandria’da dünyaya gelmişti. Dünya çapında özellikle ‘Gülün Adı’ ve ‘Foucault Sarkacı’ gibi romanlarıyla tanınan Eco, aynı zamanda ortaçağ estetiği ve göstergebilim dalının da ustalarından. Bir metninde, “İnsan soyunun yenilenmesinden ruhani meclisler ve saraylar söz ediyorsa eğer, buna inanma” da diyen yazar, 1971’den bu yana Bologna Üniversitesi’nde profesör olarak çalışıyor ve yapısalcılık sonrası göstergebilim gelişmelerine önemli katkılarda bulunuyor. James Joyce üzerine derin araştırmalar da yapmış yazarın, Fransız yönetmen Jean Jacques Annaud tarafından 1986’da beyazperdeye aktarılan ve başrolünü Sean Connery’nin üstlendiği ilk romanı ‘Gülün Adı’, 1980’de yayımlanmıştı. Eco, 1962’de Torino Üniversitesi’nde doçent, 1969’da ise Floransa Üniversitesi’nde görsel iletişim dalında profesör oldu. 1971’de Bologna Üniversitesi’ne geçti ve 1975 yılında bu üniversitenin Gösteri ve İletişim Bilimleri Enstitüsü’nün başına getirildi. Yazar, özellikle ‘Baudoli Bugün, Türkçedeki son romanı ‘Sıfır Sayı’ ile gündemde olan İtalyan yazar ve düşünce insanı Umberto Eco’nun 84. doğum günü. B 5 yıldır aynı oy 2014 ve 2015 yılları CHP için farklı ılımlılık, uzlaşmacılık ve açılımcılık taktikleriyle geçti. Bu ifadeler mutlak negatif olarak algılanmamalı, burada AKP ile kavgadan genelde kaçınıldığı belirtilmek isteniyor (yerel seçim dönemindeki yolsuzluk vurgusu hariç). Ancak tüm çabalara rağmen CHP 5 yıldır her seçimde aynı oyu aldı. Bu koşullarda CHP’nin, istediklerini yaptıramasa da istemediklerini yaptırmayan bir siyasi aktör rolünü oynamaya çalışmaktan başka çaresi görünmüyor. Mevcut rekabetçi otoriter rejimi açık bir diktatörlüğe dönüştürecek olan anayasa değişikliğinin önünü kesmenin yolu, uzlaşmaya açık çizginin terk edilmesinden geçiyor. CHP’nin stratejisi, kendine oy vermeyen geniş kitleleri kazanma hedefini zamana yayarak evvela yüzde 25’lik kitlesini militanlaştırmak, mobilize etmek olmalıdır. taşlarını bu doğrultuda koydu. Yunus Nadi’nin ölüm yıldönümünü geçmişe dönük bir acı olarak değil, geleceğe yönelik bir kültür olayına dönüştürmek amacıyla bu yarışma düzenlendi. Yarışmanın ilk düzenlendiği yıllarda Türkiye’de sanat alanında hiçbir özel ödül yoktu; tek parti dönemiydi ve yalnız CHP’nin koyduğu bir şiir ödülü vardı. Aynı dönemde bütün dünyada sanat, bilim ve edebiyat ödülleri ün yapmışlardı. İsveç’te Nobel, ABD’de Pulitzer, Sovyetler’de Lenin, Fransa’da Goncourt ödüllerinin sonuçları Türkiye’de de izleniyordu; ama ülkemiz bu alanda da geç kalmıştı. Cumhuriyet gazetesi bu öncülüğü Gerçek milli iradenin 7 Haziran’da ortaya çıktığını, 1 Kasım seçimlerine ise anayasal düzene fiilen darbe yapan Erdoğan’ın marifetiyle antidemokratik bir ortamda gidildiği vurgulamak, AKP’yi yeni anayasa çalışmalarında MHP ile baş başa bırakmanın gerekçesini teşkil edecektir. CHP’nin hiçbir yerinde yer almadığı bir anayasa belki yapılabilir, ancak toplumsal meşruiyeti baştan sakatlanır, adeta ölü doğuma benzer. Yüzde 25’i harekete geçirmek için şüphesiz parti örgütünün bu seçmen kitlesini daha iyi yansıtan bir sosyolojik yapıda olması gerekiyor (yaş, sınıf, meslek, kültür, eğitim düzeyi vb. konularda). Böylesi bir örgütsel reformun yol haritası, İstanbul İl Başkanlığı sırasında Murat Karayalçın’ın koordinasyonunda hazırlanan ve CHP İstanbul kongresinde onaylanan raporda mevcut. İstediğini yaptıracak güce ulaşamasa da istemediğini yaptırüstlendi, yetmiş bir yıl önce düzenlenen Yunus Nadi Armağanı’yla sanat ve kültür yaşamımızda bir yarışma coşkusu oluşturdu. Daha sonraki yıllarda Türkiye’de de yarışmaların ve ödüllerin sayısı çoğaldı, yirmiyi aştı. Bugün belki ödül enflasyonundan söz açılabilir; eleştirel bir yaklaşımla sakıncaları gündeme getirilebilir, ama yine de kültür, bilim ve sanat konularında yapılan yatırımların çok CHP’siz anayasa Harekete geçirmek mamayı başaran bir CHP’nin Meclis’te daha hırçın davranması, özellikle yeni anayasa konusunda her türlü obstrüksiyon metoduna başvurması, sokağa daha çok çıkması, özellikle laik eğitim ve üniversitelere yapılan baskılar (bkz. ODTÜ) gibi konularda militan kampanyalar yürütmesi zorunlu görünüyor. Başka açılardan olmasa da siyaset yapma tarzı açısından Kürt siyasal hareketinin yakın geçmişini örnek almakta bir sakınca olmasa gerek. Bazen daha geniş kitlelere açılmanın yolu evvela kendi kitlenizi demir yumruk haline getirmekten geçer. Hedeflerinize her zaman ulaşamasanız bile en azından etkisizlikten kurtulursunuz. Kendine bile hayrı olmadığı görülen kimi güç odaklarının (İstanbul sermayesi yahut onun çıkarlarının sözcüsü olarak bilinen medya) uzlaştırmacı ve ılımlılaştırıcı yönlendirmeleri yerine partinin, öz potansiyeline dayanan bir siyaset gütmesi hiç kuşkusuz parti tabanı tarafından da heyecanla karşılanacaktır. yararlı olduğu rahatlıkla söylenebilir. Zamanla ödüller arasında ayrımlar ortaya çıkar; bir yarışma kurumsallaştıkça, amacı, nitelikleri, karakteri belirginleşir. Bu arada kimi holdinglerin kendi amaçlarına yönelik yarışmalar düzenlemeleri ve ödüller dağıtmaları da bu alanda kaçınılmaz çoğulculuğu yansıtıyor. Kimi bankaların, şirketlerin, ticari tekellerin reklam amacıyla düzenledikleri yarışmaların ödülleri, parasal açıdan ne kadar büyük olursa no’ adlı eserinde Bizans ve IV. Haçlı Seferi hakkındaki anlatılarıyla bilindiği için, bu kitabının hazırlık sürecinde, 1998’de ve 2013’te iki kez İstanbul’u ziyaret etmişti. Dünyanın önde gelen entelektüelleri listesinde neredeyse sürekli olarak yer bulan Eco’nun takma ismi de, ‘Dedalus’. Bu vesileyle sizlere, son kitabı ‘Sıfır Sayı’ ile Doğan Kitap üzerinden okurlarıyla buluşan yazarın ‘aforizma’larından, bir demet sunuyoruz... (*) İtalyanca “Mutlu yıllar Umberto Eco!” l Kültür Servisi 4 “Milyonlarca gerçek kişinin aralarında pek çok çocuk olmak üzere açlıktan ölmesi karşısında insanların fazla rahatsız olmaması, ama Anna Karenina’nın ölümü karşısında ıstırap çekmesi ne anlama gelir? Asla var olmadığını bildiğimiz bir kişinin kederini derinden paylaşmamızın anlamı nedir?” 4 “Gerçek bölünmez bir bütündür; kendi saydamlığıyla pırıl pırıl parlar ve kendisinin bizim çıkarlarımız ya da utancımız tarafından eksiltilmesine izin vermez.” 4 “İnsan ilk seferinde dikleşmeyi sağlayamazsa, bütün bir ömür boyu iktidarsız kalır.” 4 “Bana, ıssız bir adaya düşmüş olsam yanıma hangi kitabı alacağımı soranlara şu yanıtı veriyorum: Telefon rehberi; rehberdeki bütün o karakterlerle sonsuz öyküler yaratabilirim.” 71. YIL YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ 2016 olsun; özü, maddi çerçevenin dışındaki anlamda odaklaşıyor. Ödüller, Yunus Nadi Armağanı Yarışması adıyla aralıksız olarak yetmiş yılı aşkın bir sürede düzenli olarak gerçekleştirildi, kültür ve sanat hayatımıza amaçlanan katkıları yaptı ve etkilerini duyurdu. Daha önce bir dalda yapılan ödüllendirmenin kapsamı 1990 yılından itibaren genişletildi ve Yunus Nadi Ödülleri adıyla sürmeye başladı. Ülkemizin kültür ve sanat yaşamı bütün baltalanmalara ve olumsuz yatırımlara karşın sürekli gelişiyor ve yaygınlaşıyor. Fikir ve sanat özgürlükleri Türkiye’de tam değil; siyasal iktidarın baskıları hâlâ sürüyor ve çağdaş demokratik ortamdan henüz yoksun sayılıyoruz. Buna karşın fikir, sanat, bilim, kültürde çabalar sürüyor. Tarihsel gelişim sürecinde elbette ‘aydınlanma’nın önüne hiçbir güç geçemez. Cumhuriyet, çağdaş uygarlığa giden yolun fikir, sanat, kültür, bilim yolu olduğunu kuruluşundan beri savunan bir gazete. Bu yoldaki çabaları desteklemek ve özendirmekte Yunus Nadi Ödülleri’nin işlevi sürecek. 2016 Yunus Nadi Ödülleri Edebiyat Ana Dalı’nda öykü, roman, şiir; Görsel Sanatlar Ana Dalı’nda karikatür, fotoğraf, kısa ve belgesel film; Bilimsel Araştırma Ana Dalı’nda Sosyal Bilimler Araştırması olarak sürüyor. Adaylara başarılar diliyoruz. ÖYKÜ Ödüle 1 Şubat 2015 – 31 Ocak 2016 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitapla aday olunabilir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, iki yapıt arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Hikmet Altınkaynak, Sezer Ateş Ayvaz, Metin Celâl, Nursel Duruel, Seval Şahin. verilir. Seçici Kurul, ödülü, iki yapıt arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Ataol Behramoğlu, Egemen Berköz, Muzaffer İlhan Erdost, Turgay Fişekçi, Doğan Hızlan. Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Prof. Dr. Ahmet Mumcu. ROMAN Ödüle 1 Şubat 2015 – 31 Ocak 2016 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitapla aday olunabilir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Seçici Kurul, ödülü, iki yapıt arasında paylaştırabilir. Roman kategorisinde ön eleme yapılacaktır. Seçici Kurul: Ahmet Cemal, Turhan Günay, Handan İnci, Güray Öz, Yüksel Pazarkaya. ŞİİR Ödüle 1 Şubat 2015 – 31 Ocak 2016 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitapla aday olunabilir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta Ödüle 1 Şubat 2015 – 31 Ocak 2016 tarihleri arasında basılmış, yayımlanmış bilimsel araştırmalar katılabilir. Daha önce başvurmamış olmak kaydı ile eserlerin son basım yılı esas alınır. Yapıt sahipleri daha önce Yunus Nadi Ödülleri’nden ödül almamış, TC vatandaşları olmalıdır. Yapıtların da daha önce ödül almamış olması esastır. Tezler yapıt olarak kabul edilemez. Adaylar, Türkçe yapıtlar ya da Türkçe olmayanların tam çeviri metni ile başvuru yapabilirler. Adaylar yapıtlarını yedi adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul uygun gördüğü takdirde ödülü bölüştürebilir. Son gönderim tarihinden sonra tarafımıza ulaşan yapıtlar hiçbir koşulda yarışmaya dahil edilemez. Seçici Kurul: Erdal Atabek, Prof. Dr. Rona Aybay, Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, Prof. Dr. Emre Kongar, SOSYAL BİLİMLER ve ARAŞTIRMA Karikatürlerin boyutu 30x40 cm’yi geçmemelidir. Teknik serbesttir. Çizer, yarışmaya en fazla 5 karikatür ile katılabilir. Eserler orijinal olmalıdır. Sanatçı tarafından (ıslak imza) imzalanması koşuluyla dijital baskı kabul edilir. Seçici Kurul: Behiç Ak, Ercan Akyol, Orhan Erinç, Musa Kart, Kâmil Masaracı, Tonguç Yaşar. KARİKATÜR Katılımcılar en fazla 4 (dört) adet siyahbeyaz fotoğraf ile katılabilir. Fotoğraflarda yer alan kişi, mekân ve objeler hakkında gerekli izinlerin fotoğrafçılar tarafından alındığı kabul edilir. Bu konuda doğabilecek herhangi bir telif doğrudan fotoğrafçının sorumluluğundadır. Yarışmaya gönderilen fotoğrafların herhangi bir ödül almamış olması gerekmektedir. Sonuçlarımızın açıklanmasından önce alınan bir ödül yarışmadan elenmeye ve ödülün geri alınmasına neden olur. Katılımcılar fotoğraflarında her türlü teknik uygulamayı yapmakta ser FOTOĞRAF besttir. Fotoğraflar CD – DVD ve/ veya harici bellek ortamında teslim edilecektir. Eposta ile yapılan başvurular kabul edilmez. Teslim edilecek fotoğraflar JPEG formatında olmalıdır. Kayıt edilen fotoğrafların uzun kenarı en az 3200 pixel olmalıdır. (300 dpi.) Fotoğraflar büyük ölçülerdeki baskılara uygun kalitede olmalı ve en yüksek sıkıştırma kalitesinde kaydedilmelidir. Islak imzalı özgeçmiş teslimat sırasında gönderinin içine konulmalıdır. Gönderilen fotoğrafların üzerinde dijital imza olmamalıdır. Gönderilen fotoğrafların isimlendirilmeleri sıra numarası şeklinde yapılmalıdır. CDDVD üzerine katılımcının ismi yazılmalıdır. CD/DVD ve harici belleklerin açmaması, kırılması, okumaması kurumumuzun sorumluluğunda değildir. Bu nedenle gönderilerin yedekli olması ve hasar görmeyecek şekilde paketlenmesi gerekmektedir. Seçici Kurul: Coşkun Aral, İsa Çelik, Gültekin Çizgen, Ergun Çağatay. kilmiş 30 dakikayı aşmayan kısa filmler ve 60 dakikayı aşmayan belgesel filmler aday olabilirler. Filmler PAL sisteminde kaydedilmeli ve 6 adet DVD kopyası, adayın özgeçmişi ve fotoğrafı ile birlikte gönderilmelidir. Yarışmacılar aday olduğu dalı (kısa ya da belgesel film) mutlaka belirtmelidirler. Aday olan kısa ya da belgesel filmin daha önce herhangi bir ulusal ya da uluslararası festivale ya da yarışmaya katılmış ve ödül almış olması katılımı engellemez. Ödül kısa ve belgesel film dalında birer yapıta verilir. Seçici Kurul, uygun gördüğü takdirde ödülü iki yapıt arasında paylaştırılabilir. Yarışmacılar kısa ve belgesel film dalına aynı anda ve birden fazla yapıtla başvurabilirler. Tüm telif hakları yarışmacılara aittir. Seçici Kurul: Burçak Evren, Enis Rıza, Aslı Selçuk, Işıl Özgentürk, Bülent Vardar. Ödüle 1 Şubat 2015 – 31 Ocak 2016 tarihleri arasında yapılmış film ve video formatlarında çe KISA VE BELGESEL FİLM HER DAL İÇİN GEÇERLİ GENEL KOŞULLAR Ödüller, her dalda amatör profesyonel herkese açıktır. (Cumhuriyet mensupları hiçbir dalda ödüle aday olamazlar.) Adaylar gerçek ad, adres ve telefon numaralarını belirtmek zorundadırlar. Ancak adaylar ad ve adreslerinin saklı tutulmasını isteyebilirler. Ödül koşullarına uymayan yapıtları yarışma dışında tutmak zorundayız. Adayların yapıtlarıyla birlikte adlarını ve soyadlarını arkasına yazacakları iki adet fotoğraflarını, açık adreslerinin ve telefon numaralarının da yer aldığı yaşamöyküleri ile birlikte 1 Şubat 2016 Pazartesi günü saat 17.00’ye kadar ‘Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Ödülleri Prof. Dr. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul’, adresine iadeli taahhütlü olarak posta veya kargoyla ulaştırmaları ya da elden teslim etmeleri gerekmektedir. Yapıtların daha önce herhangi bir ödül almamış olması şartı geçerlidir. Zarfın ya da paketin üzerine hangi dal ile ilgili olduğunun (şiir, roman, öykü vb.) yazılması zorunludur. Ödül dallarında konu sınırlaması yoktur. Yapıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya da ödüle aday olan yapıtlar, genel yayın ilkelerimiz doğrultusunda gazetemizde yayımlanabilir. Ödüller gazetemizin kuruluş yıldönümü olan 7 Mayıs 2016 Cumartesi günü açıklanacaktır. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle