22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 26 Ocak 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘Barış sürecine geri dönülsün’ Hahn: İfade özgürlüğü, bağımsız yargı, gösteri ve toplanma hakkı gibi konular bizim için gerçekten çok temel. Hemen bir ateşkesi ve geçen yıllarda başlatılan Kürt barış sürecine geri dönüşü destekliyoruz. haber 5 Sen ağlarken ben gülemem... eramik bir vazoda kurumuş bir çiçek, duvarda soluk birkaç resim... Biraz hüzün, biraz da umut! Yılgınlığın, suskunluğun, korkunun örtüsünü kaldırıp hayatı kucaklamak bizim ellerimizde. Geleceği çoğaltmak, hayatı yaşanır hale getirmek... Hepsi ama hepsi! O zaman ne şakaklarımızda işkence izi olacak ne de gözlerimizde demir sürgü... En çok şu tümceyle avunuyoruz son aylarda: “Çocuklar ölmesin!” Oysa çocuklar ölüyor, kadınlar, dedeler, analar, nineler, gençler... Sen ağlarken gülemem ben! Acılarımız büyüyor! Aşkın ve özgürlüğün, doğacak bir yıldız taşıyıcısının gizli sözcüsünü aramakla geçiyor günler, haftalar, aylar, yıllar. Hani çocuklarımızla, kadınlarımızla geleceğin rengini örecektik hep birlikte? Resmi verilere bakıyorum... Bir yılda 290 kadın, genç kız öldürülmüş... Kimi boşandığını kocası tarafından, kimi sevgilisi tarafından. Yetkililerimiz 2015 yılında 3 bin 100 teröristin öldürüldüğünü, pardon etkisiz hale getirildiğini açıklıyor. 7 Haziran seçimlerinin ardından bugüne değin geçen süreçte yaşamını yitiren sivillerin sayısı 300’ü aşmış. Şehit cenazeleri birer ikişer geliyor hâlâ... Tabuta sarılan bebeler, analar, eşler, kardeşler... Kimi karısıyla çarşıda alışveriş yaparken, kimi evine ekmek götürürken, kimi bankamatikten para çekerken terör örgütü tarafından katlediliyor. Keskin nişancılar vuruyor polis memurunun evini. Çoluk çocuk ölüyor.... Acı ama gerçek olan bu! Kör terör yakıp yıkarken, olan iki ateş arasında kalan yoksul insanlarımıza oluyor. HHH Çocuklar, kadınlar, genç kızlar, dedeler, nineler ölmesin, şehit cenazeleri birer ikişer gelmesin... Hendekler kapatılsın, duvarlar yıkılsın, terör sonlandırılsın. Tamam! Peki, o hendekler kazılıp duvarlar çekilirken, silahlar, mer Mogherini: Cenevre’de yer alması) Terör örgütleri ile ılımlı muhalefet arasındaki ayrımı çok iyi yapmak lazım. Çavuşoğlu: (YPG ve PYD’nin S ürkiye ve AB arasında mülteciler üzerinden yaşanan flört, Güneydoğu’da devam eden operasyonlar ve Suriye’de geçiş sürecinde PYD’nin rolü konusunda yerini soğuk rüzgârlara bıraktı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, “Güneydoğu’da DUYGU hemen ateşkes geGÜVENÇ rek” dedi ve çözüm sürecine hızla geri dönülmesini istedi. Bu farklılık, Suriye görüşmelerinde PYD’nin rolü üzerinde de devam etti ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun PYD’nin muhalefet içinde yer alamayacağını belirten sözlerine Mogherini “Suriye’de barış görüşmeleri kapsayıcı olmalı ancak böyle başarıya ulaşır” diye yanıt verdi. Türkiye Avrupa Birliği Bakanlar Düzeyinde Siyasi Diyalog Toplantısı’na Mogherini ve Çavuşoğlu’nun yanı sıra AB Komisyonu’nun Komşuluk Politikaları ve Üyelik Müzakerelerinden sorumlu Komiseri Johannes Hahn ve AB Bakanı Volkan Bozkır da katıldı. T Bozkır: Türkiye, örgütlerle mücadele ederken vatandaşlarının yaşam hakkı başta olmak üzere her türlü hakkına sahip çıkıyor. operasyonlar damga vurdu. Ankara ortak açıklamada yer almasını istemedi, Mogherini basın toplantısında söyledi NTISINDA A L P O T Ş BASIN OĞUK DU AB ile Türkiye arasındaki siyasi diyalog S A ’Y A R toplantısına Güneydoğu’da devam eden ANKA Cenevre’de PYD polemiği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, İtalya’nın itirazı nedeniyle onaylanmayan 3 milyar Avro konusunda güvence verirken, Çavuşoğlu’na Suriye’de geçiş dönemi için yapılacak Cenevre görüşmelerine YPG’nin katılımı soruldu. Çavuşoğlu, YPG’nin masada yer almasına karşı çıkmadı ancak muhalefet AB ile birlikte oturamayacağını savundu. Ardından da şunları söyledi: “Rejimin kuklası olan diğer önerilen isimler çok istiyorlarsa rejim tarafından heyete katılabilirler. YPG için de bu geçerli. Suriye’de kontrol ettiği alan bakımında YPG önemliyse, o zaman DAEŞ de bir terör örgütüdür; o da Suriye topraklarının yüzde 40’ını kontrol ediyor. El Nusra da bel li bir bölümünü kontrol ediyor. Dolayısıyla terör örgütleri ile ılımlı muhalefet arasındaki ayrımı çok iyi yapmak lazım.” Mogherini ise bu soru kendisine yöneltilmemesine karşın söz alarak YPGPYD’nin katılmasının önemli olduğu mesajını verdi: “Sürecin kapsayıcı olmasına çok önem veriyoruz çünkü ancak böyle çözüm bulunabilir.” Ankara’nın sakladığı açıklama ÇAĞ İNSANLIK RISI AB’nin Güneydoğu’daki operasyonlara son verilmesi ve çözüm sürecine dönülmesi isteğine Ankara karşı çıktı. AB tarafı ise ısrarını sürdürdü. Bu bölüm ortak açıklamaya, “AB, çözüm sürecine acil olarak dönüşün önemini vurguladı ve Türkiye’deki tüm insanların yararına olacak şekilde barışçıl ve sürdürülebilir bir çözümün başarılmasına büyük önem vermektedir” ifadelerini ekletti. Mogherini Ankara’nın paylaşmadığı bu açıklama ile yetinmedi: “AB her türlü terörist saldırıyı kınamaktadır; PKK’nınkiler ya da başka terörist faaliyetler olsun. O yüzden biz hemen bir ateşkes ve geçen yıllarda başlatılan Kürt barış sürecine geri dönüşü destekliyoruz. Bu, Türk makamlarının son derece cesur bir vizyonuyla başlatılan bir barış süreciydi. Ve bu süreç bizce hâlâ barış ve istikrarın ve aynı zamanda bölgedeki istikrarın sağlanabilmesi için tek çözüm” dedi. Bozkır ise bu sözlere, “Türkiye, örgütlerle mücadele ederken vatandaşlarının yaşam hakkı başta olmak üzere her türlü hakkına sahip çıkıyor” sözleriyle yanıt verdi. miler evlere yerleştirilirken, devletimizin güvenlik güçleri neredeydi? Askeri araç kazasında 40 şehit veren bir ülkenin insanlarıyız biz... Pusuyla, toprak yollara döşenen mayınla, uzaktan kumandalı bombayla, keskin nişancılarla öldürülen asker, polis, sivil sayısı kaç? 100’ün üzerinde... Bir yanda PKK, öte yanda IŞİD... Benim güzel ülkemin topraklarında kök salıp kanla besleniyorlar. Terör, askeri, polisi öldürmüyor sadece... 80 yaşındaki dedeyi, 70 yaşındaki nineyi hedef alıyor, masum insanları öldürüyor. Benim ülkemde tecavüze uğrayan kadınlar var. Hayat avuçlarımızın içinden kayıp giderken umutlarımızı da alıp götürüyor biz farkına varmadan. Türkiye’de yılda toplam cinayet sayısı üç bin... Peki, Küçükkuyu’dan Ayvalık’a; Çeşme’den Didim’e, Bodrum’a dek Ege kıyılarından karşıya geçmek isterlerken İyonya’nın yuttuğu Suriyeli, Iraklı, Afganistanlı sığınmacı sayısı kaç? Elimdeki verileri aktarıyorum size... Hayatı, ölümü! Güneydoğu’da ailelerine verilmeyen, kimsesizler mezarlığına gömülen ölü sayısı ne kadar biliyor muyuz? HHH Hani tan çiçekleri kuşanmış kurban ateşleri vardır ya... İşte bizim hayatımız da aynen böyle! Canavarlaşmış bir ruh sanki salgın bir hastalığa dönüşmüş... Onun için geleceğin rengini öremeyeceğiz hep birlikte. Aşkın ve özgürlüğün yaşanırlığını anlayamayacağız hiçbir zaman. Ve umutlarımız paramparça olurken Silivri zindanında yatan sevgili Can Dündar ve Erdem Gül’e koskocaman bir “merhaba” Cevat Şakir makamından... Şimdi Seferihisar’da Sığacık’ta olmak vardı Tunç Soyer’le birlikte... Bir ağacın altında İyonya’nın lacivert sularını seyretmek... msterdam’daki bir eylemde, Avrupa liderlerine insanlık çağrısı yapıldı. Can yeleği giydirilmiş canA sız mankenlerle dolu bir teknenin yanına yanaştırılan bir panodan “Avrupalı liderler, asıl ilgilenmeniz gereken oy oranlarınız değil tarih kitapları” yazısıyla mesaj verildi. Vize pazarlığında sığınmacı uyarısı G aller’de sığınmacılar için hazırlanan bileklikler ortalığı karıştırdı. Guardian gazetesinin haberine göre başkent Cardiff’e yerleştirilen sığınmacılar bileklikleri takmak zorunda yoksa yemek yemelerine bile izin verilmiyor. Büyük tepki çeken olayın ortaya çıkmasıyla bileklik sistemini getiren Clearsprings Ready Homes şirketi uygulamanın sona erdiğini açıkladı. l Dış Haberler BİLEKLİK AYIBI ürk tarafı Ekim 2016 itibarıyla vize serbestisinin sağlanması isteğini tekrarlarken, Mogherini Geri Kabul Anlaşması’na karşılık sağlanan bu mutabakatta Türkiye’ye Eylem Planı’nı uygulaması gerektiğini anımsattı. “Sığınmacılar ve yasadışı göç ile ilgili Eylem Planı var, onun tamamen uygulanmasını temenni ediyoruz. AB açısından Türkiye’ye daha fazla destek verebilmemiz için bu gerekli. Bu akışın ve düzensiz göçmenlerin yönetimi daha iyi ele alınması gerekli.” T Bildiriyi imzaladı işine son verildi MAHMUT ORAL İstanbul Aydın Üniversitesi, öğretim üyesi Battal Odabaşı’nın sözleşmesini feshetti arış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin yayımladığı bildiriye imza atan 29 akademisyen görevden uzaklaştırılırken, İstanbul Aydın Üniversitesi Battal Odabaşı Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü öğretim öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Battal Odabaşı’nın üniversitedeki görevine son verildi. B R Üniversite: Devlete karşı duruş sergiledi ektörlükten Odabaşı’na gönderilen yazıda şöyle denildi: “Basında yer alan ‘1100 akademisyen askeri, polisi katliamla suçladı’ haberi ile ‘Bu suça ortak olmayacağız’ başlığı altında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni suçlayan, devletimizin ülkemizde teröre karşı yürüttüğü mücadeleyi katliam ve kıyım olarak nitelendiren, şahsınızın da imzacılar arasında yer aldığı bir bildiri yayınlanmıştır. Haber ve bildiride üniversitenin bilgisi ve izni olmaksızın, adınızın yanında üniversitemizin adı da tarafınızca kullanılmıştır. Devletin birlik ve bütünlüğüne karşı duruş sergilediği görülen bu bildiriyi imzalamanız, üniversitenin iç disiplin hükümlerine de aykırılık teşkil etmektedir. Sözleşme şartlarına ve işverenin emirlerine uymamanız nedeniyle iş akdiniz feshedilmiş ve üniversitemizden ilişiğiniz kesilmiştir.” ELİTAŞ’IN OĞLUNUN NİKÂHI Kurtulmuş: Silopi’de ‘Bülent Arınç parantez kapandı dinlensin’ ‘PARSEL PARSEL’ DAVASI Bakanlar Kurulu’nda terörle mücadele ele alındı Bir tek Gül yoktu konomi Bakanı Mustafa Elitaş’ın oğlu Hakan Elitaş’ın nikâh törenine 2 bin 600 kişi katıldı. Düğününde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün olmaması dikkat çekti. Bakan Elitaş, sosyal medya hesabından nikâha katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve eşi ile Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşine teşekkür etti. Birçok kişiye davet gönderemediği için hoşgörü isteyen Elitaş,“Ama 3 salon ancak 2600 misafirimizi ağırlama imkânı verdi” dedi. l CİHAN E akanlar Kurulu’nun ardından konuşan Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, “Silopi’de teröre karşı çok etkin bir mücadele verildi ve sonuç alındı. Silopi’de terörle mücadele parantezi kapatıldı. Burada hızla telafi, restorasyon ve rehabilitasyon süreçlerini yapacağız” dedi. 303 maddeden oluşan terörle mücadele eylem planının detaylı bir şekilde ele alındığını belirten Kurtulmuş “Eylem planı içinde, bölgedeki kanaat önderlerinin, sivil toplum kuruluşlarının, halkın nabzını tutacağız” dedi. Kurtulmuş, Öcalan’la bu sü Kurtulmuş B reçte tekrar görüşülecek mi sorusuna “hayır” demedi. PYD’nin masadaki yeri ile ilgili anlaşmazlık nedeniyle 29 Ocak’a ertelenen Cenevre toplantısı ile ilgili olarak Türkiye’nin toplantıyı boykot edeceği yönündeki iddialara ilişkin soruyu yanıtlamadı. Kurtulmuş, “PYD benzeri örgütlerin muhalefet koalisyonu içinde yer almasına kimse razı olmaz. Başta Suriye ulusal muhalefeti rıza göstermez. Türkiye’nin pozisyonunun bu olduğunu ifade etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. l ANKARA PYD’ye kimse razı olmaz imarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan hakkında, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’e hakaret ettiği iddiasıyla ile açılan davanın ikinci duruşması Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Candan’ın avukatı Turgut Kazan, o dönemde başbakan yardımcısı olan Bülent Arınç’ın tanık olarak dinlenmesini istedi. Arınç, kendisini cemaatle işbirliği yapmakla suçlayan Gökçek hakkında “Gökçek bu yapıya Ankara’yı parsel parsel satmıştır” diyerek cevap vermişti. Candan hakkında da, kullandığı “parselasyon paylaşımına girenler, kimin rant için çalıştığını herkes biliyor” ifadeleri nedeni ile hakaret suçlamasıyla dava açılmıştı. M Rektörlükten kendisine tebliğ edilen bir yazıyla işten atıldığını öğrendiğini belirten Odabaşı “Biz bu yola çıktığımızda başımıza bunların gelebileceğini bilerek çıktık. 1402’likler 12 yıl süren mücadeleler sonucunda haklarına geri kavuştular. Biz de onlar gibi mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. Bölgenin kan gölüne döndüğünü yaşananlara sessiz kalamayacaklarını ifade eden Odabaşı “Soktates’ten Bruno’ya, İsmail Beşikçi’ye gelene kadar bilimin, üniversitenin savunması gereken şey özgür düşüncedir. Biz karanlığa ışık tutmalıyız. Hukuki mücadeleyi başlatacağım” dedi. Odabaşı şöyle konuştu: “Henüz bu konuda benimle ilgili olarak verilmiş bir ceza hükmü bile yok. ‘1402’likler gibi..’ Durumdan vazife... Ama üniversite yönetimi kendisini hem savcı, hem de mahkeme yerine koyup, cezayı da kesmiş bile. Durumdan vazife çıkarmışlar. Üniversitelerden atılan ilk kişi olmak beni diğer arkadaşlarım açısından endişelendiriyor. Yönetimin kendisini mahkeme yerine de koyarak hüküm tesis etmesi nedeniyle daha da çok endişeleniyoruz. Bir model olmak istemem.” C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle