25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 8 üresel piyasalarda yaşanan düşüşe paralel bir seyir izleyen Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi, son 2 yılın en düşük seviyesini gördü. BIST100 Endeksi dün en düşük 68 bin 230 puana kadar indi. Böylece 31 Mart 2014 tarihinde görülen 68 bin 721 puanın ardından en düşük seviye görülmüş oldu. Bu seviyenin görülmesinden sonra bir miktar toparlanan endeks, günün ilk yarısında yüzde 1.34 değer kaybederken sürekli müzayede işlemlerine verilen araya 68 bin 671 puandan girdi. Borsa günü yüzde DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 3.0280 2.2 kuruş TASARIM: SERPİL ÜNAY 3.2780 4.9 kuruş 11.14 0.07 puan 68.568 1036 puan 715.63 9.25 lira 106.65 1.35 lira EDİTÖR: PELİN ÜNKER Cuma 22 Ocak 2016 Borsa iki yılın dibinde Geçen yılın başlarında 90 bin puanın üzerinde seyreden endeks, dün 68 bin 230 puana kadar inerek 2 yılın dibini gördü. Borsa 1 yılda neredeyse üçte birini kaybetti K Bir yılda eridi 1.49 düşüşle 68.568 puandan tamamladı. BIST100 Endeksi yılbaşından bu yana yüzde 3.5 düşüş gösterdi. Geçen yılın aynı gününden düne düşüş ise yaklaşık yüzde 23 oldu. 26 Ocak 2015’te borsa 91 bin 413 puana kadar çıkmıştı. O tarihten bu yana borsa 23 bin puan civarı eridi. Analistler, borsada aşağı yönlü hareketin devamı durumunda 65.000 seviyelerine doğru hareketin devam edebileceği uyarısında bulunuyor. ALB Menkul Değerler Analisti Enver Erkan, yurtiçi piyasada küresel piyasalardaki negatif hava ekseninde ger çekleşen bir satış görüldüğünü belirtti. Özellikle petrol fiyatlarının 27 dolar aşağısını görmesiyle dün küresel piyasalarda sert satışların görüldüğünü kaydeden Erkan, önceki gün sert düşen Avrupa cephesinin tepki alımlarıyla toparlandığını söyledi. Erkan şöyle devam etti: “70 bin altında kapanış oldukça riskliydi. Bu seviyelerde kalı Oldukça riskli cılık sağlanır yani 70 bin yukarı yönlü kırılamazsa 70 bin66 bin bandı içerisinde fiyatlama olmasını bekleyeceğiz. Kritik desteğin kırılmasıyla beraber bozulan algının biraz daha satış baskısı getirdiğini düşünüyorum. Küresel piyasalarda stabilizasyon gerçekleşmezse, petrol fiyatları yakın zamanda 30 dolar üzerine çıkmazsa veya Çin’deki stres sona ermezse, Borsa İstanbul’da aşağı yönlü hareketlerde 66 bin seviyesi ilk ana destek olarak görülüyor. Faiz ve kurda henüz tahammül sınırları içerisindeyiz. Faiz 11.50’yi aşarsa varlık fiyatları üzerindeki baskı artar.” l Ekonomi Servisi Robotlar ve mülteciler... ört Suriyeli göçmen küçük bir salla Yunanistan’a doğru gitmektedirler. Salın ebadı 1 metre x 2 metre x 20 cm’dir. Yoğunluğu da 800 kg/m3. Eğer her bir mültecinin 60 kg olduğunu varsayarsak, salın su yüzeyinde kalması, yani batmaması için kaç mülteciyi suya atmamız gerekir?” Bu fizik sorusunu 2 ay kadar önce Polonya’da bir fizik öğretmeni öğrencilerine sormuş ve büyük tartışma yaratmıştı. İsviçre’nin ünlü kayak merkezi Davos’ta bu yıl dünya ekonomisine ve siyasetine yön veren liderleri buluşturan ana tema “4. sanayi devrimi ve robotlar” olunca aklıma yukarda anlattığım problem geldi. Her gün gözümüzün önünde yaşanan insanlık dramına duyarsızlıkta robotlardan ne farkımız var acaba? İnsanlık tarihinin önemli dönüm noktalarından birinin içindeyiz. Bir yanda sayısı her geçen gün artan göç dalgaları; savaştan, terörden, yakılıp boşaltılan köylerinden kaçarak, kapağı daha insanca yaşayabilecekleri bir ülkeye atmaya çalışan insanlar.. Öte yanda teknolojik füzyonlarla fiziki, dijital ve biyolojik çemberler arasındaki çizgilerin iç içe geçiyor olması... Konu sadece insanların yaptıkları işlerin bir kısmını robotların yapacak olması değil, toplumların ve ekonomilerin bu yeni ölçekte şekillenecek olması... Ve ikisinden de kaçış yok.. Değişiklikler eksponansiyel hızla ilerliyor. Ne endüstri 4.0’ı geciktirmek ya da engellemek mümkün, ne de akın akın kendilerine yeni bir sığınak, yeni bir yurt arayan insanları durdurmak. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin 2015 raporuna göre 2014 yılında 59.5 milyon insan zorunlu olarak göç etmiş. 2015 sayısı henüz belli değil. İlerleyen yıllarda iklim değişikliğinin yaratacağı sorunlar yüzünden, sular altında kalan yerleşim yerleri, kuraklık vs., göç dalgaları artarak sürecek. O zaman tarihsel bir sorumluluğumuz var: Süreci doğru yönetmek ve insani yüzü olan çözümler geliştirmek. HHH Dünya genelinde şimdiden 200 milyon işsiz bulunuyor ve 5 yıl içinde 5 milyon insanın işsiz kalacağı dillendiriliyor. Peki, işlerini robotlara kaptıran insanlar ne yapacak? 4. sanayi devrimine çok önceden hazırlanan ülkeler var. Bir de Türkiye gibi kendini akıntıya kaptıranlar.. Dünya nüfusunun yarısı günde 2 dolarla geçimini sağlamaya çalışıyor. Üstüne üstlük en zengin dilim ile en yoksul dilim arasındaki uçurum daha da büyüyor. BM’nin açıkladığı rakamlara göre 2015 yılı için mültecilere ayrılan bütçe 7 milyar dolar olmuş. İlk bakışta yüksek gibi görünebilir ancak mülteci başına 100 dolar gibi yemek, barınma vb. en temel ihtiyaçları bile karşılamaya yetmeyecek bir para bu. 2013 yılı Nobel Ekonomi Ödülü’nün sahibi Yale Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Robert Shiller, bu yıl American Economy Assosiation’ın başkanlığı görevini üstlenince, dünyanın önde gelen akademisyenlerine bir çağrı yaparak bugün tamamıyla yetersiz kalan uluslararası kurallar ve kurumların nasıl bir reforma tabi tutulması gerektiği üzerinde çalışmalarını önerdi. Bakalım insani çözümler Davos’un gündeminde nasıl ve ne kadar yer alabilecek? Gezici gençlere kapı açan, meslek liselerini mesele eden biriydi...O ince çizgiyi bir şekilde gözetenlerden..Genç yaşta ve ani yitirdiğimiz Mustafa Koç, Türkiye’nin ve Koç Holding’in çok önemli kaybı oldu. Binlerce insana iş ve ekmek veren bir şirketin başındaydı Koç. Özellikle son dönemlerde Türkiye’nin siyasi ve ekonomik gidişatında ses çıkarmasını bilen ender insanlardandı. Mustafa Koç’u Gezi olayları sırasında söylediği “Oraya gelen insanlar arasında 70 yaşında teyze de gördüm, 18 yaşında çocuk da. Bunlar mı Türkiye’ye zarar verecek” sözleri ile daima hatırlayacağım. Işıklar içinde yatsın... “D Garanti’den 300 milyon liralık iade Genel Müdür Erbil, geçen yıl 300 milyon liralık ücret komisyon iadesi yaptıklarını söyledi. aranti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, Garanti Bankası’nın operasyon giderleri arasında geçen sene ücret komisyon iadelerinin de yer aldığını belirterek, 2015’te 300 milyon lira olan iade tutarının 2016’da da bu oranın yüzde 80’ine denk gelen tutarda gerçekleşebileceğini söyledi. Erbil, ücret ve komisyonlarla ilgili olarak 2014 yılında bir düzenlemenin yapıldığını belirterek şunları söyledi: “Düzenlemeye göre bizlerin alacağı komisyonlar net bir şekilde belirlendi. Ama düzenlemeden sonra bile hakem heyetleri komisyon iadelerinde bankalar komisyon alamaz diye karar veriyor. Bunun neticesinde biz de dava açıyoruz. Hakem heyetleri kuruluş amacından uzaklaşıyor. İnanılmaz bir yük. Ama zannediyoruz ki tedbirler alınacak.” Garanti Bankası’nın 2016 değerlendirmesi ve hedefleri ile ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme G Olumlu etkilenecek Kurumu’nun (BDDK) risk ağırlığı düzenlemesinin Garanti Bankası’nın ve sektörün sermaye yeterlilik rasyoları ile kredi verme potansiyelini artıracağını belirterek, bankaların büyüme anlamında önünü açacağını söyledi. Erbil, ancak düzenlemenin kârlılığa doğrudan bir etkisinin olmayacağını belirtti. Hem düzenlemelerdeki gevşeme hem de asgari ücretteki artışın etkisiyle sektörde TL cinsi tüketici kredilerindeki büyümenin ivmelenebileceğini kaydeden Erbil, geçen sene yüzde 9 civarı olan büyümenin bu sene yüzde 1520 bandını zorlayabileceğini de ifade etti. BDDK önceki gün teminatsız tüketici kredileri ve kredi kartlarında şu anda uygulanmakta olan kredinin vadesine göre yüzde 100 ile yüzde 250 arasında değişen risk ağırlıklarını yüzde 75 düzeyine indirdi. Tüketici kredilerine getirilmek istenen limit konusunda da Erbil, “BDDK tarafından çalışılan bir konu. Amaç bankaların kendi başına yaptığı limit belirleme sürecini genelleştirmek. Bu zaten kredi kartlarında vardı şimdi bu tüketici kredilerine uygulanmak isteniyor. Belirlenecek limit müşterinin limiti olacak bizler de bankalar olarak bundan pay alacağız. Ancak çalışmanın detayları ile ilgili elimizde başka bir malzeme yok” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Tüketici güveni dipte üketici güven endeksi, ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 2.7 oranında azaldı. Aralık ayında 73.58 olan endeks ocak ayında 71.62 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu ve Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan endekse göre hanenin maddi durum beklentisi endeksi de bir önceki aya göre yüzde 1.1 oranında azaldı. Aralık ayında 93.19 olan endeks değeri ocakta 92.17’ye Ocakta tüketicinin güveni de ekonomik durum beklentisi de Aralık 2015’e göre azaldı. T geriledi. Bu düşüş, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durumunun daha iyi olacağını bekleyenlerin oranının azalmasından kaynaklandı. Aralık ayında 99.91 olan genel ekonomik durum beklentisi endeksi yüzde 4.3 oranında azalarak, ocak ayında 95.65 oldu. Bu azalış, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durumun daha iyi olacağı yönünde beklentisi olan tüke Karamsar tablo Kredi limiti çalışması ticilerin sayısının bir önceki aya göre azaldığını gösteriyor. İşsiz sayısı beklentisi endeksi bir önceki aya göre yüzde 6.2 oranında azalarak 73.57 değerine geriledi. Bu düşüş, gelecek 12 aylık dönemde işsiz sayısında azalış bekleyenlerin azalmasından kaynaklandı. Tasarruf etme ihtimali endeksi ise yüzde 10.1 oranında arttı. Aralık ayında 22.79 olan endeks, ocak ayında 25.09 değerine yükseldi. l Ekonomi Servisi Kadınlar, artık birinci doğumda 2 ay, ikinci doğumda 4 ay, üçüncü doğumda 6 ay yarı zamanlı çalışabilecek. O ince çizgi ve Mustafa Koç Fuat Erbil Vergide lider ülke! ÖTV, KDV gibi dolaylı vergi yükünde Türkiye 26 OECD ülkesini geride bıraktı. Doğrudan vergide ise Türkiye, OECD içinde sondan üçüncü. MUSTAFA ÇAKIR oğrudan yurttaşın sırtında olan ÖTV ve KDV gibi dolaylı vergilerde Türkiye, 26 OECD ülkesini geride bıraktı. 2016 bütçesinde ana gelir kalemini de 116.3 milyar lira ile dolaylı vergilerin başında gelen ÖTV oluşturacak. 2016 bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmelerine başlandı. 2016 bütçesinde de önceki yıllarda olduğu gibi temel gelir kalemini vergiler oluşturuyor. 2016 yılında 459.2 milyar lira vergi geliri öngörüldü. Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın sunumunda vergilerin OECD ülkeleri ile karşılaştırmasına da yer verildi. Ortalama ücret üzerindeki vergi yüklerinde Türkiye yüzde 36.8 ile OECD D ülkeleri içerisinde 8. sırada. Bu oranla Türkiye, OECD’deki 26 ülkeyi geride bıraktı. Dolaylı vergi yükünde de Türkiye yüzde 12.7 ile OECD ülkeleri içerisinde 8. sırada yer aldı. Türkiye bu oranla 11.1 olan OECD ortalamasının üzerine çıktı. Doğrudan vergilerde ise Türkiye yüzde 16.1 ile OECD ülkeleri içerisinde sondan 3. sırada yer aldı. Doğrudan vergiler sadece iki ülkede, Meksika ve Şili’de Türkiye’den daha düşük. Doğrudan vergilerde AB ortalaması yüzde 26.4, OECD ortalaması da yüzde 23.4. Evlat edinene de aylıksız izin verilecek DDE İLK 7 MA Dİ DİL KABUL E ikinci doğumda 4 ay, üçüncü doğumda 6 ay yarı zamanlı çalışabilecek. TBMM Genel Kurulu’nda Gelir Vergisi Yasası ile Bazı Yasalarda Değişiklik Yapan Yasa Tasarısı’nın ilk 7 maddesi kabul edildi. Buna göre, ilk defa iş kuran genç girişimcilere 3 yıl boyunca kazançlarının bir kısmına gelir vergisi muafiyeti getirilecek. Memurların, doğum sonrası aylıksız izinde geçirdikleri her anneler, artık biÇalışan rinci doğumda 2 ay, yıl için bir kademe ilerlemesi ve her 3 yıl için bir derece yükselmesi verilecek. Memurlara, doğum öncesi analık izninin başlaması gereken tarihten önce gerçekleşen doğumlarda, doğumdan analık izninin başladığı tarihe kadarki süre doğum sonrası analık iznine ilave edilecek. Doğum yapan kadın memurlar, analık izni sonrasında birinci doğumda 2 ay, ikinci doğumda 4 ay, sonraki doğumlarda ise 6 ay, günlük çalışma süresinin yarısı kadar çalışabilecek. Çoğul doğumlarda bu sürelere birer ay eklenecek. Kabul edilen önergeye göre, 3 yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi halinde memur eşlerine, 8 haftalık iznin veya yarı zamanlı iznin bitiminden itibaren, istekleri üzerine 24 aya kadar aylıksız izin verilebilecek. l ANKARA Yoksulların yarıdan çoğu çocuk ve genç Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2014 sonuçlarına göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert ortalama gelirinin yüzde 50’sinin altında gelire sahip fertlerin Türkiye içindeki oranı yüzde 15 oldu. Çocuğu olan hanehalkları yoksulların yüzde 91.2’sini oluştururken, yoksulların yüzde 38.2’sini 014 yaş grubu çocuklar, yüzde 18.5’ini de 1524 yaş grubundaki gençler oluşturdu. Yoksulların yüzde 23.5’ini okur yazar olmayanlar, yüzde 14.7’sini de bir okul bitirmeyenler oluşturdu. Yoksulların gelirinin yüzde 30’unu ücret, yüzde 27.7’sini yevmiye, yüzde 14.3’ünü sosyal yardımlar, yüzde 13’ünü tarım geliri oluşturdu. l Ekonomi Servisi Bakan da kabul etti Maliye Bakanı Ağbal da dolaylı vergi yükünün, doğrudan vergi yükünden daha fazla olduğunu kabul etti. l ANKARA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle