15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Olaylar ve GOrUSler 16 [email protected] EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA TASARIM: İLKNUR FİLİZ KÜLTÜR SANAT Perşembe 14 Ocak 2016 Yükseköğretimde neredeyiz? DOĞAN HASOL Dr. Y. Müh. (Mimar) lkemizin en önemli konularından biri eğitim. Son zamanlarda ilköğretim ve ortaöğretimde yaşanan olumsuzluklar giderek artmakta. Eğitim, “akıldüşünmebilgi” temelinden, inanca kaydırılıyor; bilim ve akıl yerine inanca dayalı bir sistem kurgulanıyor. Bu, çocuk ve genç nüfusu hayli yoğun olan ülkemizin geleceği için karanlık bir gidiştir. Böyle bir tutarsızlık, doğal olarak yükseköğretime de yansıyor... Yükseköğretimin ayrıca ciddi bünyesel sorunları var. Bir 12 Eylül 1980 kurumu olan YÖK’ün hedefi, yükseköğrenim eşiğindeki gençleri kolaycı çözümlerle bir yere yerleştirmek haline gelmiş. Bu amaçla, büyük bir hızla, üniversite adı altında okullar açılıyor. Bunlar devlet ya da vakıf okulları... İyilerin yanı sıra, gerekli düzeye sahip olmayan sayısız okul söz konusu. Çaresiz öğrenciler, niteliği belirsiz o okullara girebilmek için kıyasıya bir yarış içindeler. Örneği kendi mesleğimden vereyim. Türkiye, dünyada mimarlık eğitiminin en kısa süreli olduğu az sayıdaki ülkelerden biri... Bizde mimarlık eğitiminde süre yalnızca 4 yıl, oysa Avrupa’da en az 5 yıl. 4 yıllık eğitimin mimarlık için yeterli olmadığı kabul ediliyor. Bizde dört yılın sonunda, ABD ve Avrupa’dakinin aksine, Ü Ülkemizde ilköğretim ve ortaöğretimde yaşanan tutarsızlıklar doğal olarak yükseköğrenime de yansımış durumda. Bir 12 Eylül 1980 kurumu olan YÖK’ün hedefi, yükseköğrenim eşiğindeki gençleri kolaycı çözümlerle bir yere yerleştirmek haline gelmiş olarak dikkat çekiyor. bir hızla artıyor. Şu anda toplam 131 mimarlık okulu var; 115’i öğrenci almış durumda. İç mimarlık okulları bu rakamın dışında. Buna karşılık, Almanya’da 14, Fransa’da 22, İngiltere’de 16, İtalya’da 14, İspanya’da ise 19 mimarlık okulu var. Nüfus toplamı 314 milyon olan 5 büyük Avrupa ülkesindeki toplam mimarlık okulu sayısı 85, bizde ise 115. Bu durum, çarpıklığı bütün açıklığıyla ortaya koymuyor mu? O bomba... bombanın sadece Sultanahmet Meydanı’nda patladığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz! O bomba, önceki gün Sultanahmet’te, 10 Ekim’de Ankara’da, daha önce Suruç’ta, Diyarbakır’da patlayan bomba... O bomba, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir zamanlar laiklik ilkesi peşinde koşarak fark yaratmasında patladı. O bomba, Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik ilkesinden vazgeçmesi, mezhep kavgalarında biraz daha boğulması, parçalanması, yok olması için patladı. O bomba, IŞİD adını DAİŞ’e çevrilirken çevirenler yüzünden patladı! O bomba, patlayan her bombanın ardından getirilen “yayın yasaklarıyla”, milletten gerçekleri gizleme telaşı yüzünden, insanı insan yerine koymamakla patladı. O bomba, televizyon programına bağlanan Ayşe Çelik’in, “Ülkenin doğusunda yaşananların farkında mısınız?” sözlerine; “Burada yaşananlar ekranlarda çok farklı aktarılıyor” deyişine, “Sessiz kalmayın! İnsanlar ölmesin, çocuklar ölmesin!” seslenişine patladı. O bomba, Ayşe Çelik’in sözlerini alkışlattığı ve barış istediği için özür dileyen; barış isteğinden utanç duyan Beyaz’ın linç edilmesinde, korkusunda ve zavallılığında patladı... O bomba Türkiye’nin değişik üniversitelerinde çalışan 1000’den fazla akademisyen ve araştırmacının, “Devletin Cizre, Dargeçit, Silvan, Silopi, Sur ve daha birçok yerde başta Kürtler olmak üzere tüm vatandaşlarına karşı işlediği suçlara ortak olmayacağız” demesine patladı! “Devleti bu bölgelerde işlediği suçlardan sorumlu tutuyor, hesap vermesini istiyoruz. Ayrıca devleti bir an evvel müzakereleri başlatmaya çağırıyoruz” haykırışına patladı! Bu bomba “Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşürür mü?” sorusuna fetva vermeye çalışan; Türkiye’de ensesti O bütün yetkilerle donatılmış olarak bir mimarlık diplomasına sahip olunuyor; mesleğe kabul, mesleki yetkinliği belirleme türünden bir süzgeç yok. Avrupa Birliği, “insana en çok yönelik” saydığı üç mesleğin öncelikle yasalarla düzenlenmesini öngörüyor. Bunlar hukuk, tıp ve mimarlıktır. Mimarlık için ülkemizde AB üyeliğine uyum hazırlıkları kapsamında birkaç yıl Avrupa’nın durumu önce, okullarda akreditasyon (seviye belirleme derecelendirme) odaklı kimi hazırlıklara başlandığını biliyoruz. Şu anda bu hazırlıklar ihmale uğramış durumda. Bugün bizde sürdürülen mimarlık eğitimi, Unesco ile Uluslararası Mimarlar Birliği UIA’nın birlikte yayımladıkları “Mimarın Eğitimi Tüzüğü”ne de, Avrupa Konseyi’nin “Mimarlık Eğitimi Direktifi”ne de uymuyor. Ülkemizde ve KKTC’deki mimarlık okullarının sayısı anormal Öğrenci kontenjanları da her yıl sürekli artıyor. Öncelikli olan, eğitimin niteliği olmalı, yoksa uçuk sayılar değil. Üniversitelerin eğitim düzeyleri arasında çok büyük farklılıklar var; bunca üniversite için gerekli yetişmiş öğretim kadromuz yok. Kimi okulların, eksik altyapı ve yetersiz öğretim kadroları ile eğitim (!) sürdürdüğü biliniyor. Diploma üreten bu okullardan hangilerinin gerçekten mimarlık okulu olduğunu bilemiyoruz. Üstelik bir bölümü de İngilizce (!) eğitim verdiği iddiasında... Durumun, mühendislik dallarında da farklı olmadığı biliniyor; öteki meslek dallarında farklı olması için bir neden olabilir mi? Sorumlu meslek kuruluşları kendi dallarında eğitime ilişkin araştırma ve incelemelerini bir an önce yapıp sonuçlarını ortaya koymalı. Bugünkü durum, ülkenin geleceğiyle yakından ilgili olan yükseköğretimde tehlike çanlarının çalmakta olduğunu gösteriyor. YÖK, taşıdığı büyük sorumluluğun farkında mı acaba? Önemli olan nitelik adeta haklı göstermeye çalışan; kendi yaptığı rezil açıklamaları “provokatörlere, paralele” yüklemeye çalışan zihniyete geçit vermek için patlatılan bir bombaydı... Ama bu bomba aynı zamanda çakma politikacı, çakma gazetecilerin suratına da patladı. Konuşan, düşünen, sorgulayan, sesini duyurmaya çalışanlara karşı derhal cephe alan, “Barış istiyoruz” diyeni, “Çocuklar ölmesin” diyeni, “katliamları durdurun diyeni” yok etmeye azmetmiş; baskıyı, tehdidi, tek adamlığı ve ayırımcılığı sürdürmeye kararlı bir zihniyeti de ortaya koyan bir bombaydı... O bomba bugüne dek patlayan bombalar aydınlanmadığı, aydınlatılmak istenmediği için patladı. Bundan sonra bakın görün daha ne bombalar patlayacak... Ama yılmak yok. Bombalara ve bombalara geçit verenlere rağmen mücadeleyi sürdüreceğiz! İnadına yaşayacağız! Hem de kendi bildiğimiz gibi yaşayacağız! IŞİD’in değil, kendi istediğimiz gibi! İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sultanahmet’te patlayan bombayı fırsat bilip Cemal Reşit Rey salonunda dün akşamki konseri iptal etti. Haydn ve Mozart eserlerini çok mu neşeli buldular, yoksa IŞİD’i kızdırmaktan mı korktular emin değilim! “CRR Senfoni Orkestrası ve Genç Yetenekler Konseri” 17 Ocak Pazar’a ertelendi. Şef Rengim Gökmen yönetimindeki konserin iki muhteşem genç solisti var: Kemancı Berfin Aksu (d.1998) ve Viyolonselci Yusuf Çelik (d.1991). Programda Haydn Viyolonsel Konçertosu No.2; Mozart Keman Konçertosu No:4 ve Mozart “Jupiter” Senfonisi... Kaçmaz bir konser! Bombalara inat, gençlik düşmanlığına, müzik düşmanlığına, Batı düşmanlığına, yetenek ve yaratıcılık düşmanlığına inat orada olacağım! Dedim ya, bundan sonra inadına yaşanacak! İnadına yaşamak! Kalemlerimizi tüketemeyecekler HİKMET GÜRKAYNAK AraştırmacıYazar ünlerden beri Can Dündar ve Erdem Gül arkadaşlarımızın tutuklanmaları ülkemizde ve dünya kamuoyunda geniş yankılar yarattı. Bunları basın yayın organlarında sık sık gördük ve okuduk. Peki, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın beyanatı hiç dikkatinizi çekti mi? ABD Dış İşleri Bakanlık Sözcüsü bakın ne diyor: “Saygın Türk gazetesi Cumhuriyet’in deneyimli editörlerinin tutuklanmalarından rahatsızlık duyuyoruz. Türk hükümetinin basın özgürlüğünün temel prensiplerine yönelik taahhütleri (X) konusunda ciddi endişelere yol açıyor... Türk yetkili G lerden, Türkiye anayasasının güvence altına aldığı ifade ve basın yayın hürriyetine uygun olarak, medya ile sınırlı olmadan tüm bireylerin ve organizasyonların her çeşit fikir ve eleştiriyi ifade etme özgürlüklerini temin etme çağrısı yapıyoruz. Bu nihayetinde Türkiye’nin demokrasisini güçlendirecektir.” Buna göre; 1. ABD Bakanlık Sözcüsü açıkça diyor ki; Türk demokrasisi zayıftır ve güçlendirmek gerekir. 2. (X) Yukarıda ayrıca Türk hükümetinin basın hürriyetine yönelik taahhütlerinden bahsedilmektedir. Evet, bu taahhüt veya sözler ne zaman, nerede ve kim tarafından verilmiştir. Hatırlaya Obama’ya verilen söz nınız var mı bilemem ama ben çok iyi hatırlıyorum şöyle ki; “Siyasi İlimler tahsili yapmış, Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinin eski Kanada Muhabiri, yıllardan bu yana köşe yazarlığı yapan biri olarak o günkü olayları takip etmiştim.” Yıllar önce ABD’yi ziyaret eden o günkü Başbakan Erdoğan, Beyaz Saray’da B. Obama’ya “Türkiye’deki demokrasiden bahsedince” Obama; “Öyle ise basını özgür bırakın, baskıları da kaldırın ki demokratik kurumlar rahatça çalışabilsin.” Deyince Başbakanımız medyanın çalışmalarında hiçbir engelleme olmayacaktır, serbestçe yayın yapmalarında bizim yönümüzden bir sakınca yoktur mealinde konuşmalar geçmiş ve Başbakanımız Obama’ya açıkça söz vermiştir. Nitekim verilen bu söz üzerine Türkiye’de 34 gazete muhalif yayınlarına başlamışlardır. Muhalif basının bugüne kadar uğradıkları maddi, manevi ve adli baskıları da bilmeyeniniz yoktur umarım... Verilen sözler ve taahhütlerin tümü askıya alındığından türlü bahanelerle gazeteci arkadaşlarımıza davalar açılmakta ve tutuklamalar yapılmaktadır. Şimdi soruyorum dünyada gerçek demokrasi ile yönetilen ülkelerde böyle bir uygulama var mıdır? Bizlere uyguladıkları baskılara istedikleri kadar devam etsinler. Ama hiçbir zaman kalemlerimizi tüketemeyecekler. Baskılar T.C. ŞİLE İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2015/293 TLMT. Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı takdirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 21/12/2015 1. İhale Tarihi: 25/01 /2016 günü, saat 11:00 11:10 arası. 2. İhale Tarihi: 09/02/2016 günü, saat 11:00 11:10 arası. İhale Yeri: ÇAVUŞ MAH. ÇAYIRLAR MEVKİİ AKDOĞUŞ YEDİEMİN OTOPARKI ŞİLE İSTANBULNo Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 1 114.000.00 1 %18 34rey92 Plakalı, 2012 Model. MERCEDES Marka . ATEGO 2124 Tipli, Yakıt Tipi Dizel, Rengi Beyaz 1. İhale Tarihi: 25/01/2016 günü, saat 11:20 11:30 arası. 2. İhale Tarihi: 09/02/2016 günü, saat 11:20 11:30 arası. İhale Yeri: ÇAVUŞ MAH. ÇAYIRLAR MEVKİİ AKDOĞUŞ YEDİEMİNOTOPARKI ŞİLE İSTANBULNo Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 2 120.000,00 1 %18 34rnz78 Plakalı, 2012 Model, MERCEDES Marka. ATEGO 2124 Tipli, Yakıl Tipi Dizel, Rengi Beyaz 1. İhale Tarihi: 25/01/2016 günü, saat 11:40 11:50 arası. 2. İhale Tarihi: 09/02/2016 günü, saat 11:40 11:50 arası. İhale Yeri: ÇAVUŞ MAH. ÇAYIRLAR MEVKİİ AKDOĞUŞ YEDİEMİNOTOPARKI ŞİLE İSTANBUL No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 3 120.000.00 1 %18 34rrc01 Plakalı, 2012 Model. MERCEDES Marka, ATEGO 2124 Tipli. Yakıt Tipi Dizel. Rengi Beyaz (İİKm.114/1,114/3) *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 222853) T.C. KONYA 8. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2015/9211 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Konya İl, Selçuklu İlçe, 29737 Ada No, 1 Parsel No, Taksim Kaldırım Mevkii, Tömek köyü, borçlunun taşınmaz üzerindeki hissesi 1/2 olup 160026,00 m2 denk gelmektedir.Taşınmazın zeminde sınır hatları belirgin olup, üzerinde hiçbir tarımsal yapı ve özel derin kuyunun olmadığı görülmüştür. Taşınmaza komşu taşınmazların bir kısmında derin kuyu mevcut olup, bu kuyulardan sulanarak sulu tarım yapıldığı görülmüştür. Ancak, söz konusu taşınmaz mevcut hali ile üzerinde kuyu olmaması ve devlet eliyle sulanabilen yerlerden olmaması nedeniyle kuru tarım arazisi olup, bölgede kuru tarım arazilerinde yaygın olarak ArpaBuğday münavebesi uygulanmaktadır. Birbirine geçişli vaziyette bulunan alüvyon ve hidromorfik alüvyon büyük toprak grubundan oluşmaktadır. Ana madde masif yapılı ve ince bünyeli alüvyon birikintiler ile marndan oluşmaktadır. Taşınmaz % 02 eğimli (düzdüze yakın) olup, toprak orta derin (5090 cm + ), kumlu tın, killi tın ve silt bünyelidir. Organik madde bakımından zayıf olup, kifayetsiz drenaj problemi bulunmakla birlikte, tuzluluk, taşlılık ve alkalilik problemi bulunmamaktadır. Aynı bölgede bulunan ve tarımsal fâaliyet yürütülen komşu taşınmazların Büyükşehir olan Konya il merkezine yaklaşık 27 km, Toprak Mahsulleri Ofisi alım merkezine 18 km mesafede olması nedeniyle ürün pazarlanması kolaylıkları, nakliye maliyetinin düşük olması, KonyaAnkara Devlet Karayoluna ve yerleşim alanlarına, sanayi bölgesine yakın olması, 1/100.000’lik planda Endüstriyel Gelişme Bölgesi Sahasına isabet etmesi gibi objektif değerler nedeniyle bu bölgedeki tarım arazilerine yatırım amaçlı talebin fazla olması, aynı net geliri getiren, ancak bu niteliklere sahip olmayan taşınmazlara göre daha değerli kılmaktadır. Adresi: Selçuklu İlçesi, Tömek Köyü (mahallesi), Taksim Kaldırım Mevkisinde bulunan 29737 ada 1 parsel nolu taşınmazın tapuda, Selçuklu İlçesi, Tömek Köyü, L29D24B Pafta, 2. cilt, 241. Sahifede, tarla vasfında. Yüzölçümü: 320.052 m2 Arsa Payı: 1/2 hisse 160.026,00 m2 İmar Durumu: Selçuklu Belediye Başkanlığı’nın 21/10/2015 tarih ve 2865 sayılı yazılarına göre endüstriyel gelişme bölgesi sahasına isabet etmektedir. Kıymeti: 2.880.468,00 TL KDV Oranı: %18 Kaydındaki Şerhler: İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden alınan 20/11/2015 tarihli cevabi yazıda hissenin satılmasına sakınca yoktur denilmektedir. 1. Satış Günü: 24/02/2016 günü 14:00 14:05 arası 2. Satış Günü: 23/03/2016 günü 14:00 14:05 arası Satış Yeri: Yeni Adalet Sarayı A Blok Zemin Katta Bulunan Mezat SalonuKONYA Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2015/9211 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 30/12/2015 (İİK m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 222843) Hacettepe Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Merve Bolat C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle