Katalog

Salı 8 Eylül 2015 EDİTÖR: ZEKİ TEZER TASARIM: SERPİL ÜNAY Ekonomi iyi gitmese de Türk insanı işini biliyor Hüsnü Özyeğin: ‘Ekonomi iyi gitmiyor dense de oto ve konutta satışlar çok iyi. Bu ortamda en önemli yatırım konut, sonra da araba. Vatandaş işini biliyor’ iba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, Türkiye’de büyümenin 20162017’de yüzde 4’lere tekrar geleceğine inanıyor. Ancak bunun gerçekleşmesi için yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin PELİN şart olduğuna ÜNKER dikkat çekiyor. Duayen bankacıya göre yapısal reformlar da kalıcı bir hükümet kurulmadan gerçekleşmeyecek. İş dünyasının önde gelen isimlerinden Hüsnü Özyeğin ile Ankara’da geçen hafta düzenlenen B20 Türkiye Konferansı sırasında konuştuk. Özyeğin, küresel ekonomik gelişmelerden Türkiye ekonomisine, gündemdeki konuları gazetemiz için yorumladı. Hüsnü Özyeğin, Türkiye ekonomisinin kötüye gittiği yorumlarına rağmen ‘enterasan’ olarak nitelendirdiği bir noktaya da dikkat çekti. O da Türk insanın belirsizlik ortamında geleceği çok iyi öngörerek konut ve otomobil yatırımlarını artırması. Mevcut küresel ekonomik ortamda yapısal reformlar hayati önem taşıyor. Reformlar ne zaman uygulanabilecek? Yapısal reformları kalıcı hükümet yapacak artık. Çünkü geçici bir seçim hükümeti var. Yeni gelecek hükümet bir ekonomik paket hazırlayacak diye tahmin ediyorum. Bu da 1 Kasım’dan sonra olacak. Şu an yapısal reform zamansız. Büyüme öngörüleri yıl sonu için yüzde 2.5’e kadar indirildi. Bu istihdamı da olumsuz etkileyecek mi? Öyle tahmin ediliyor. İstihdam yaratabilmek için ekonomi 9 F Türkiye’de arzu edilen büyüme yüzde 5. Büyümenin daha iyi olacağına inanıyorum ben. Yapısal reformlar yapıldıktan sonra, yeni hükümetle beraber büyümenin tekrar asgari yüzde 4’lere geleceğine inanıyorum. Ama buna da bir zaman var zaten. Uluslararası Para Fonu da Türkiye için büyümeyi 20162017’de yüzde 4 gibi tahmin ediyor. Diğer uluslararası kuruluşların tahminleri de bu yönde. Aslında çok enteresan bir şey var, ekonomi iyi gitmiyor deniliyor bazı çevreler tarafından. Ama bu sene kadar Türkiye’de otomobil satılmadı veya konut satışları da çok iyi. Otomobil ihracatı mayısta grev oldu biraz onun etkisiyle düştü ama konut satışları ilk altı ayda çok iyiydi. Bunda dolar yükselecek beklentisi de önemli. Vatandaş işini biliyor. Çünkü orta vadede en önemli yatırım konut sonra da araba. Onlar da ilk yarıda çok iyi gitti. Hüsnü Özyeğin, yapısal reformların önemine dikkat çekti. Merkez Bankası doğru yapıyor Merkez Bankası faizi yükseltecek mi? Ben ona şöyle yanıt veriyorum. Merkez Bankası’nın elinde bütün veriler var. En çok veri Merkez Bankası’nın elinde ve ne yaptığını çok iyi biliyor. Şimdiye kadar çok iyi yönettiler. Ama tabii onların da yapmayı düşündükleri şeyin bir zamanlaması var. Zaten bunu ima ettiler. Avrupa Merkez Bankası’nın toplantısı vardı. ABD’den veriler geliyor. Tarımdışı istihdam verisi çok önemli bir veriydi. Fed onu biraz bekliyor. Ama asıl Fed kararı gelecek hafta. O kadar küresel bir ekonomi var ki dünyada. Bütün merkez bankaları birbirini takip etmek zorunda. Hele Fed’i ve Avrupa Merkez Bankası’nı. Onun için bizim Merkez Bankası doğru yapıyor beklemekle. Çünkü Merkez Bankası’nın elinde birçok enstrüman var. Birtakım hareketler yaptığı zaman onların hakikaten etkili olması lazım. Yarım yamalak hareket yapamaz Merkez Bankası. İhracattaki durgunluk Avrupa’daki yavaşlama ile mi ilgili? İhracatta Avrupa çok önemli. Çünkü otomobil ihracatının neredeyse tamamı Avrupa’ya oluyor. Oradaki durgunluk Türkiye’nin otomobil ihracatını da etkiliyor. Bütün markalar Avrupa’ya ihraç ediliyor. Diğer ülkelerin çok küçük oranda payı var. Nerede hata yaptık? Ortak akıl aranıyor... u yazının yazıldığı saatlere kadar resmi açıklama yapılamayan Dağlıca’daki “Kanlı Pazar”dan sonra, sağduyu, ortak akıl, vicdan terazisine duyulan gereksinim katlanmış bulunuyor... Tarih babanın, Anadolu topraklarında barış içinde birlikte yaşama yollarını ortak akılla üretmek zorunda olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını, zorlu bir sınavdan geçirmekte olduğu günler yaşıyoruz. Laik Cumhuriyet, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeninin olmazsa olmazlarının, özünde doğru, savunulması gereken ilkelerinin içleri boşaltılarak, mezhebine göre kirli çıkar hesaplarında kullanılması suçlarıyla bir bir hesaplaşabilmek, tuzakları temizlemek, “barış” diyerek “savaşa”, bataklığa sürüklenmemede tek çıkış yolu... Henüz ana akım medyanın yayınlarına haber olarak yansımadan, kuşkusuz Cumhurbaşkanı’nın Dağlıca’daki PKK tuzakları, saldırılarından haberli olarak çıktığı canlı yayında, PKK terör örgütünün yeni terör eylemlerinin, çok kanlı bir o kadar acımasız, donanımlı, yeni stratejik boyutları üzerinden söyledikleri doğru bilgilendirmelere dayanıyor. PKK’nin barış sürecini, terör eylemleri yapabilmeye yönelik çok daha güçlü örgütlenmelere, silah depolamaya, ülke topraklarını cephaneliğe çevirmeye, terörün vazgeçilemez yöntemleri mayınlar, tuzaklar kurmaya.. kullandığı şu güne kadar yaşanan çatışmalarla ortada... HHH Sorumlulukları, İktidarlarının 13 yıllık devletin tüm kurumlarını ele geçirmiş olarak tek karar verici güç olarak, siyasal çıkar hesapları, stratejileri, atılmış her adımlarından bir bir sayılamıyor mu? Kanla beslenen gelişmelerin sıcağında, İktidarlarının sorumlulukları ile hesaplaşmanın zamanı olmayabilir. Ama devletin tüm kurumlarını, gücünü elinde tutan İktidarları, bölgede hukuk devletinin yargısının yok sayılması, ayrı özel terör örgütü mahkemelerinin kurulmasına, özel vergi toplanmasına, gençlerin PKK dağ ya da şehir örgütlenme kamplarına alınmaları, silahlı eğitimden geçirilmelerine seyirci kalınması suçları sabitken.. PKK terörü ile savaşma adına, Meclis için 400 milletvekili istenmesi neyin nesi? AKP yöneticileri öncülüğünde, eleştiri yapan medyaya, hukuka göre ağır suç protesto eylemleri, baskınlar düzenlenirken, alperenlerinin, tekbirli protesto eylemlerinde, “Seçim sonuçlarından ne çıkarsa çıksın, seni başkan yaptıracağız..” söylemi, hukuksal sonuçlarıyla bir önceki seçim sonuçlarında olduğu üzere sandığın da yoka sayılması, 21. yüzyıl tipi otoriterliğin ilanı değil mi? HHH Çatışmasızlık sürecini istememek, hele de barışı savunmamak ortak akıla, insan hakları, hukuk devleti düzeni, demokrasi savunuculuğuna, insani değerlere karşı bağışlanamayacak suçlar olsa da, barış sürecini siyasi çıkarlar adına siyasi suç aracı kullanmada PKK kadar İktidarları da sorumlu değiller mi? Meclis’ten kaçırılmış, kapalı kapılar arakasındaki pazarlıkların “ucu açık” boyutu var ya... Şeytan ayrıntısında gizli... Siyasal İslam, mezhepler, aşiretler ittifakları, Ortadoğu güç dengeleri, Osmanlıcılık, liderlik düşleri arasında PKK’yi nasılsa sonunda alt ederiz hesaplarında.. Diyarbakır’da Apo’nun barış çağırısı okunurken, resmi araçların yolcularının bile havaalanına giderlerken maskeli, ağır silahlı PKK gençlik örgütleri militanlarınca aranmalarının, bugün yaşanan çatışmaların ilanı işlevini görmezlikten gelmek... Barış içinde birlikte yaşamanın insan hakları ortak söylemlerindeki anahtar sözcükleri, cepheleşme, çatışma, savaş, ayrı sınırlar, parçalanma, çatışma, düşmanlığın araçları olarak kullanmak, kullandırmak... Gerçek şu ki, “Nerede hata yaptık” sorusuna yanıt arayamayan, ortak akılla çözüm üretemeyen tüm ülkeler bugün ırklar, dinler, mezhepler üzerinden paramparça, iç savaşlar bataklığında... Toparlanabilen, bataklıktan beslenen terör örgütlerinin insanlık dışı vahşetiyle baş edebilen iktidarlardan yoksun... Hepsi de otoriter, 21. yüzyıl diktatörlüklerinin pençesinde, yolsuzluklar, vurgunlar batağında kıvranırlarken, gerçek demokrasi ile yönetilebileni yok... B ‘Fed, acı bekler gibi bekleniyor’ Çin’deki kriz Türkiye’yi nasıl etkileyecek? Çin’de devalüasyon oldu. Yuan yüzde 67 değer kaybetti. Tabii bu Türkiye’nin Çin’e karşı rekabet gücünü azaltmış oldu. Türkiye’nin Çin’e ihracatı çok az malesef. Yani yuanın düşmesi bizi birebir etkilemeyecek. Çin’e 2.5 milyar dolarlık ihracat yapmamıza karşın, Çin’den 25 milyar dolarlık ithalat var. Yuanın değer kaybıyla Çin’den daha çok ithal edeceğiz demektir. Uzakdoğu ülkeleri daha çok etkileniyor. Çünkü bu ülkeler Çin ile rekabet ediyorlar. Kore, Vietnam, Malezya, Endonezya, Japonya... Domino etkisi ile onlar da para birimlerinin değerini düşürmek zorundalar. Düşürdüler de biraz. Peki Fed faizleri yükselttiğinde nasıl etkileneceğiz? Bu senelerdir bekleniyor, acı bekler gibi bekleniyor. Fed’in faiz artırımına bence piyasa kendini alıştırdı artık. Yani çok hızlı bir yükselme olmayacak. Ama Avrupa Merkez Bankası’nın genişlemeye devam edeceği, hatta faiz artırma ihtimali ortaya çıktı son toplantının ardından. Bu önemli. Demek ki Amerika’da bir artış beklemiyor demektir bu. ABD faiz artış ihtimaliyle ilgili her gün anketler yapılıyor. İki üç hafta önce ankete katılanların yüzde 47’si faizin artacağına inanıyordu. Birkaç gün önce bu oran yüzde 25’lere düştü. Benim ne düşündüğüm çok önemli değil. Piyasada çok oyuncu var, piyasanın ne düşündüğü önemli. Yatırım hedefi 4.5G ile tutacak Doğrudan yabancı yatırımlar konusunda yıl sonu için 12 milyar dolar hedefi vardı. Bu şartlarda hedef tutacak mı? Özelleştirmeler yavaşladı ama telekom yatırımlarıyla 12 milyar doları da geçecek. 4.5G ihalesi 3.8 milyar Avro yani 4 milyar dolarlık bir yatırım girişine yol açacak. Bunun önemli bir kısmı Vodafone’un olacak. En azından dışarıdan gelecek yatırım olarak geçecek. Tahmin ediyorum Vodafone sermaye artıracak. Yani Türkiye’ye sermaye gelmiş olacak. Ya da kendi öz kaynaklarından kullanırsa dışarı temettü gitmeyecek. İş dünyasından teröre sert tepki akkâri’nin Dağlıca bölgesindeki terör saldırısına iş dünyası örgütlerinden de kınama geldi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) açıklamasında, “Terörü şiddetle kınıyor, PKK terör örgütünün saldırılarına bir an önce son vermesi yönündeki çağrımızı yineliyoruz” denildi. TÜSİAD, Dağlıca saldırısıyla toplumun bir kez daha sarsıldığı belirtilerek, hayatını kaybeden şehitlerin ailelerine sabır ve yaralılara acil şifalar dileği iletildi. Açıklama şöyle devam etti: “Şiddete ve teröre karşı toplumun tüm kesimlerinin göstereceği duyarlılık ve ortak iradenin ülkemizin en büyük gücü olduğuna inanıyoruz. Terör ve şiddetin geri dönülmez bir şekilde sona ermesi için tüm toplum kesimlerini ve kurumları sağduyulu, sorum H lu bir tutum ve söylem içinde olmaya davet ediyoruz.” Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Şeref Fayat ise açıklamasında 1 Kasım seçimlerinden sonra hükümet kurulamamasının yarattığı boşluğun terör örgütleri tarafında doldurulduğunu savunarak, “Türkiye için çok acı bir tablo ile karşı karşıyayız. 1 Kasım’daki seçimlerden nasıl sonuç çıkarsa çıksın mutlaka siyasal partilerin bir hükümet kurması gerekiyor” dedi. Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Sevim de saldırıyı kınayarak, şehit yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken de kınama açıklamaları yaptılar. G20 Genç Girişimciler Zirvesi’yle gençler arasında girişimcilik kültürünün geliştirilmesi hedefleniyor. Dijital çağda genç girişimci yükselecek stanbul’da toplanan G20 Genç Girişimciler İttifakı zirvesinde, dijital çağın yükselişine dikkat çekilerek, gençlerin yeni dönemde üstleneceği role vurgu yapıldı. Zirvede konuşan Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Rahmi Çuhacı, öncelikle Hakkâri’nin Dağlıca bölgesindeki terör saldırısında yaşamını yitiren şehitler için başsağlığı diledi. Çuhacı daha sonra, genç girişimcilerin önünü açmayı ve G20 üyesi olmayan ülkeleri de bu sürece dahil etmeye hedeflediklerini, hükümetler düzeyinde uygulanacak politikaları geliştirmek istedik İ Karta 12 taksit geliyor ankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ile yaptığı görüşme ve finans sektöründen gelen talep doğrultusunda taksit sayısını artıracak ön çalışma yaptı. Kredi kartına 9 olan taksit sayısı 12’ye çıkarılacak. BDDK kredi kartı ve nakit çekimlerinde taksit sayısını 1 B Şubat 2014’ten geçerli olmak üzere 9 ayla sınırlandırmıştı. Cep telefonu başta olmak üzere telekomünikasyon, gıda, kuyumculuk ve akaryakıtta taksit uygulaması ise kaldırılmıştı. Kredi kartındaki taksit sayısını artıracak formül ile birlikte 36 ay olan ihtiyaç kredisindeki vadenin de 48 aya çıkarılmasına çalışılıyor. l Ekonomi Servisi lerini söyledi. Çuhacı’nın ardından kürsüye gelen Coca Cola Yönetim Kurulu Başkanı Muhtar Kent de konuşmasına Dağlıca’da şehit olanlara rahmet dileyerek başladı. Artık internet teknolojisinin satış politikalarında doğrudan etkili olduğunu vurgulayan Kent, “Herkesin mobil webe odaklanması gerekiyor. Mobil webin hızlanması, internetin hızlanması... Bugünün uzmanları 2025 yılında 1 trilyon cihazın web’e bağlı olacağını düşünüyor. Ticaretin her şeyi bu yoldan olacak. Tüketiciyi tanımak, tüketiciyi etkileyen trendleri bilmek zorundayız. Tüketici ile çalışan şirket ler 21. yüzyıl tüketici görüşlerine hazır olmalı” diyerek, bu anlamda gençlerin önemine dikkat çekti. Tüketicinin marka, ürün, şirket ve çalışanlarınızdan bahsetmesi ve bunu olumlu şekilde yapmasının sağlanması gerektiğini belirten Kent, “Bu dönemde öngörüleri, birikimleri ve teknikleri ortaya koymalıyız. İlham olmalıyız. Bu anlamda genç girişimcilere güveniyoruz” diye konuştu. TÜGİAD Genel Sekreteri Başak İlisulu da, genç kuşaklar olarak girişimciliğin gelişimi için çalışmaya devam edeceklerini söyledi. l Ekonomi Servisi Petrol parası Halkbank üzerinden aktarılacak Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani, ihraç edilen petrol parasının Halkbank üzerinden ülkesine aktarılacağını açıkladı. Barzani, Erbil’de katıldığı bir konferans sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, “Daha önce ihraç edilen petrolden elde edilen para direkt Kürdistan bölgesine geliyordu. Fakat bundan sonra satılan petrol paraları önce Halkbank’a yatırılacak, ardından bize gelecek” dedi. l Ekonomi Servisi C M Y B