Katalog

Salı 8 Eylül 2015 haber EDİTÖR: CAN DOKER 12 Bir yılda 19 saldırı uriye konusunda herkes başkasını suçluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aylan ve Galip Kurdi kardeşlerin yürek burkan ölümlerinden sonra CNN’de tekrar Batı’yı suçladı. İçeride ve dışarıda Türkiye’yi suçlayanlar da var tabii. AKP iktidarının, Esad rejimini devirip yerine Sünni ağırlıklı bir rejimi getirmek amacıyla Suriye’de radikal İslami grupları desteklediğine inananlar hiç de az değil. Önemli İslamcı yazarlarından Ali Bulaç Zaman gazetesindeki son yazısında “‘Suriye bizim iç meselemizdir, üç ayda Esed devrilecek, Şam’da cuma namazı kılacağız, yeniden bölgenin hâkimi olacağız’ diye yola çıkan Türkiye’nin politikası A’dan Z’ye yanlıştı, hatalıydı, musibet getiriciydi” diye yazmış. Bulaç, “Vicdanları kararmış dindarlar olarak sanki Suriye’yi bizler bu hale getirmemişiz gibi utanmadan Batı’yı suçluyoruz?” diye devam etmiş. Bu sözleri “paralel savaşından kaynaklanan kuyruk acısı” olarak değerlendirebiliriz fakat Bulaç “paralel savaşı” öncesinde de benzeri görüşleri savunmuştu. Suriye’deki iç savaştan elbette ki Beşşar el Esad sorumlu. Fakat krizin bu kadar sürmesinden sadece Türkiye, daha doğrusu AKP iktidarı, sorumlu değil. Küresel ve bölgesel güçlerin kendi çıkarları uğruna müdahil olmaları krizin sürmesini garantiledi. Aylan ve Galip için dünya liderlerinin döktükleri timsah gözyaşlarının aslında samimi olduğu bir dünyada yaşadığımızı farz edelim bir an için. Başta ABD ve Rusya olmak üzere, Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ile Türkiye, İran ve Suudi Arabistan gibi bölgesel güçler zaman geçirmeden ateşkes sağlamak ve ardından kalıcı bir barış için işbirliği yaparlardı. Fakat böyle bir dünyada yaşamıyoruz. Bu ülkeler Suriye’deki savaşın insani bedelini değil kendi çıkarlarını kollayarak savaşın sürmesini sağlıyorlar. Türkiye’nin hatalarla dolu Suriye politikasının sonuçlarını ezbere biliyoruz. Ya diğerleri? ABD de, Türkiye gibi, Esad’ın gitmesini istiyor. Bu arada Suriye için askeri değil, siyasi çözümünden başka seçeneğin olmadığını savunuyor. Fakat politikası çelişkili, çünkü Esad giderse yerini IŞİD gibi grupların doldurmasından korkuyor. Esad şu anda öncelikleri sırasında ikinci konumda. IŞİD ise asıl hedefi. Bu da Esad’a yarıyor. ABD siyasi çözümü savunuyor ama aynı şeyi savunan Rusya ile bir araya gelip gereğini yapmıyor. Rusya da IŞİD’i baş düşman bellemişken bu konuda dahi işbirliği yapmıyorlar, çünkü aralarında küresel güç mücadelesi var. Bu da Esad’ın işine yarıyor, çünkü Moskova’nın desteğini garantiliyor. Son haberlere bakarsak Rusya, Esad’ı desteklemek için kendi askerlerine Suriye’de yeni bir üs kurma hazırlıkları yapıyor. Bu doğruysa kriz daha da içinden çıkılmaz hale gelip yayılacaktır. Moskova Esad’ın “makul muhaliflerle” güç paylaşımına hazır olduğunu da söylüyor. Bunun ne kadar doğru olduğunu da bilmiyoruz, ama doğruysa buna da Suudi Arabistan karşı çıkıyor. Riyad, Suriye’deki Esad karşıtı İslami güçlere desteğini sürdürmek suretiyle krizin devamına katkı sağlıyor. Esad düşerse yerine nefret ettiği Müslüman Kardeşler veya IŞİD’in geçeceğini şu aşamada hesaba katmıyor. Tek derdi Tahran’ın Suriye’deki etkisini dengelemek. Savaşın sürmesi kendisine bunu sağlıyor. Bu durumu ters çevirin bu kez İran’ın Suriye’deki pozisyonu ortaya çıkıyor. Tahran’ın tek derdi Türkiye ve Suudi Arabistan gibi Sünni ülkelerin Suriye’de zemin kazanmalarını engellemek. Bu genel görüntüye bakınca Suriye’deki trajedinin sürmesinden kimlerin sorumlu olduğu ortaya çıkıyor. Talihsiz Aylan ile Galip’in niçin hiçbir şansları olmadığı da daha iyi anlaşılıyor. Zavallı Aylan ve Galip, hiçbir şansları yoktu... S Karanlıkta kalan 26 saat OK PEK Ç NIT A Y U SOR YOR BEKLİ Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesindeki askeri birliklere PKK’liler tarafından bu yıl içinde tam 19 saldırı düzenlendi. PKK mensuplarının hedefi haline gelen Kara Kuvvetleri Komutanlığı 7. Hudut Alay Komutanlığı Dağlıca 6. Hudut Tabur Komutanlığı ile üs bölgelerine, bu yıl başta havan topu olmak üzere Biksi makineli tüfek ve Doçka tabir edilen ağır silahlarla saldırılar gerçekleşti. Şehitlere ancak sivillerin yardımıyla ulaşılıp cenazelerinin alındığı ortaya çıktı lke biri kurmay yarbay 16 askerin şehit olduğu Dağlıca saldırısının ayrıntıları ve şehitlerin gerçek sayısını olaydan tam 26 saat sonra öğrendi. Şehit cenazelerine dün ancak sivillerin yardımıyla ulaşılıp alındığı ortaya çıktı. Hâlâ, pek çok soru yanıt bekliyor. İşte o sorular: Dağlıca’daki karakol yolunun PKK tarafından kontrol edildiği için, karakola bir süredir herhangi bir lojistik destek sağlanamadığı iddia ediliyor. Bu nedenle karakoldaki askerlerin ihtiyaçlarının bile giderilemediği iddiaları var. Bu iddialar doğru mu? Cenazeleri teslim alan eski BDP milletvekili Esat Canan dün, “Cenazeler ortalıktaydı, biz topladık” dedi. Bu durumda, TSK şehit cenazelerine olaydan 24 saat sonra bile neden ulaşamadı? Dağlıca’daki askerlerin güzergâhını PKK’nın kontrol ettiği biliniyorsa, yol güvenliği tam olarak sağlanmadan askeri kafile niye yola çıktı? Saldırının önceki gün 15.30’da başladığı biliniyor. Aradan 26 saat sonra geçtikten sonra Türk Silahlı Kuvvetleri ancak dün saat 17.30’da açıklama yaptı. Bu gecikme neden? 26 saat neden tek doyurucu açıklama yapılmadı? Türk Silahlı Kuvvetleri’nin açıklama yapmamasının nedeni, şehitlere ulaşılamaması olabilir mi? Eğer bu iddia doğruysa, bölgede büyük bir güvenlik zafiyeti mi var? Bu iddiaların net cevabı alınamayınca, akıllara başka sorular geliyor. PKK kaynakları, şehit sayısının daha yüksek olduğu öne sürüyor. Rehin alınan askerlerden söz ediliyor. Bazı askerlerin kayıp olduğu iddiaları doğru mu? Ü 1 2 3 Doski Vadisi’nde ne oldu? Sarızeybek, Dağlıca’da iki farklı çatışmanın yaşandığını belirtti, “Kısmi çatışma büyük çatışmaya dönüşmüş. Büyük çatışmada harekâtın sonucunu bir anda vermek mümkün değildir” dedi zun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri subayı olarak Güneydoğu’da görev yapan Emekli Albay Erdal Sarızeybek “Dağlıca’da ne oldu, neler oluyor?” sorusunu şöyle analiz ediyor: “Büyük bir çatışma, 400 kiloluk patlayıcı maddelerle tuzaklanmış menfezler. Mayınlı tuzağa düşen zırhlı araçlar. Ve ardından gelen şehit haberleri. Çatışma büyük, gece devam eden harekâtın sonuçları ancak bugün ortaya çıkacak gibi görülüyor. Önce şunu bilelim; büyük çatışma demek, ne demek? Dağlıca olayında iki farklı çatışma yaşandı; 1 Konvoyun mayınlı tuzağa düşürülmesi... 2 Çatışmadaki birliğe takviyeye gelen askerin de çatışmaya girmesi... Alınan bilgilere göre teröristlerin de Cudi eteklerinden inerek çatışmanın çapını genişletmesiyle durum vahim bir hal almış, dolayısıyla kısmi çatışma büyük çatışmaya dönüşmüştür. Büyük çatışmada doğal ola EMEKLİ ALBAY ERDAL SARIZEYBEK’İN DAĞLICA ANALİZİ: ler kaçırdı mı, bilemezseniz, bilemediğiniz için de bir açıklama yapamazsınız. Şu an Dağlıca’da harekâtın devam etrak birlikler araziye tiğini, hava şartlarıdağılır. Her unsur kennın çok kötü olduğudi cephesindeki terönu dikkate alırsanız, ristleri yok etmek için oradaki komutanlar manevra yapar. Yani için “Allah yardımcıkimin nerede olduğuları olsun” demekten nu bilmek zorlaşır. Bübaşka elinizden bir yük çatışmada yaralaşey gelmez. nan askerler acil tah12 Eylül 1992’de liye edildiği için, kimyaşanan Aktütün çaErdal Sarızeybek liğini o anda tespit ettışması da böyleydi; mek zorlaşır. Büyük iki askerimizi tam 36 çatışmada şehit düşen varsa, onu saat aradık, sonunda vatan toprağıarayıp bulmak zaman alır. Büyük çanın bir köşesine sarılıp sonsuz uytışmada harekâtın sonucunu bir ankusuna dalıp gitmiş olduğunu görda vermek mümkün değildir çünkü yaralı askerler değişik hastanelerde, dük. Ama o arada o askerlerimizin karakollardaki askerler değişik mev ne olduğu yolundaki soruların hiçzilerde, olası şehitler de vatan topra birine cevap veremedik; Allah bu ğının bir köşesine sarılıp sonsuz uy acıları kimseye yaşatmasın! Yani? Yani Genelkurmay Başkankuya daldığı için, birlik yoklamasını çıkarmak uzun zaman alır. Asker şe lığı haklı; Dağlıca’da yaşanılan çatışmanın sonuçlarını bir anda kahit düşmüştür ancak arazide henüz muoyuna duyurması mümkün debulunamamıştır, onu buluncaya kadar aramak zorundasınız. O anda bu ğildi, belki bu akşam (dün akşam) askerin şehit mi düştü ya da terörist sonuçlanabilir...” l Haber Merkezi 4 5 U 6 Canan: Askere teslim ettik EMİNE KAPLAN bölgedeki olaylar MARDİN: Mazıdağı’nda önceki akşam hükümet konağına PKK’liler tarafından bombalı saldırı düzenlendi. Bir polis hafif yaralandı. VAN: Edremit’te Van Gölü sahilinde bulunan askeri gazinoya, önceki gece saat 22.00 sıralarında, tesisin karşısında bulunan ormanlık alandan PKK’liler tarafından önce ses bombası ardından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. SİİRT: Önceki gece saat 22.30 sıralarında Yeni Mahalle Polis Karakolu’na saldırı hazırlığında olanYDGH üyeleri, polislerce fark edildi. Ara sokaklara kaçan grup uzun namlulu silahlarla güvenlik güçlerine ateş açtı. HAKKÂRİ: Şemdinli’den Yüksekova İlçesi’ne giden minibüste yolcu olarak bulunan Afganistanlı 9 yaşındaki kız, nereden geldiği belli olmayan kurşunun vücuduna isabet etmesi sonucu öldü. Dünya tuzağı böyle duyurdu AFP: Fransız haber ajansı, ANF’den Dağlıca saldırısında 31 Türk askerinin öldürüldüğü yolundaki haberi duyururken, saldırının “sabotaj eylemi” olduğu nitelemesine de yer verildi. Haberde ordunun ölü sayısı açıklamamasına dikkat çekildi. Bu durum da internet üzerinden saldırının boyutlarına dair spekülasyonların yayılmasına yol açtı. Saldırı sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri F4 ve F16 savaş jetleriyle bölgede ağır hava saldırısı düzenlendiği duyuruldu. Türkiye’nin temmuzda ülkenin güneyi ve Irak’ta başlattığı ağır saldırıların ardından 2013 ateşkesinin sona erdiği anımsatıldı. Huzursuzluğun Türkiye’nin 1 Kasım’da Erdoğan’ın iktidar patisinin çoğunluğunu yitirmesi nedeniyle tekrar seçimlere gidilecek olunduğu bir sırada yaşandığına da dikkat çekildi. Haberde saldırı sonrası iktidar partisi yandaşı bir grubun Hürriyet Gazetesi binasına yönelik saldırısı da aktarıldı. BBC: Britanya yayın kuruluşu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin açıklamasını aktararak PKK saldırısında sayısı belirtilmeyen askerin hayatını yitirdiğini aktardı. Temmuz ayında ateşkesin çökmesiyle şiddette artış meydana geldiğine dikkat çekilen haberde, özerklik ilan edilen bazı kasabalarda olağanüstü hal uygulamasına geçildiği ve yüzlerce bölgenin “özel güvenlik bölgesi” ilan edildiği aktarıldı. REUTERS: Güvenlik kaynaklarına dayanarak ölen askerlerin sayısını 16 olarak verdi. Ajans, saldırının temmuzda ateşkesin çökmesinin ardından en kanlısı olduğunu kaydetti. Türk ordusunun misillemeye giriştiği aktarılırken, çatışmaların 1 Kasım seçimlerine haftalar kala yoğunlaşmasına dikkat çekti. AP: Amerikan Haber Ajansı, Kürt isyancıların Dağlıca’daki saldırılarının ardından hükümetin acil toplandığını yazarken, Fırat Haber Ajansı’na dayanarak 15 askerin öldürüldüğü bilgisini dünyaya geçti. Ancak rakamın doğrulanamadığını belirtti. şehidin cenazesi çatışma bölgesinden 1 gün sonra eski BDP Milletvekili Esad Canan’ın da aralarında bulunduğu 200 kişilik sivil inisiyatif tarafından getirilebildi. Canan, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, mülki yönetimin de engelleme yapmaması üzerine dün kendisinin de aralarında bulunduğu halk inisiyatifi ve barış annelerinden oluşan 200 kişilik bir grupla çatışmanın yaşandığı yasak bölgeye gittiklerini kaydetti. Canan, “16 askerin cenazesini benim de içinde bulunduğum sivil heyet almıştır. Saat 15.30 civarında bölgeye ulaştık. Etrafa dağılan cenazeleri kendi araçlarımıza taşıdık. 2 zırhlı araç parçalanmıştı. Başka da kimse yoktu. Yaralı var mı diye etrafı taradık ama sadece 16 askerin cenazeleri vardı. Askerlerin 8’i parçalanan zırhlı araçtaydı, diğer 8’ini açık alanda bulduk. Cenazeleri yanımızda götürdüğümüz battaniyelere sarıp torbalara koyduk. Yaklaşık yarım saat sonra cenazeleri arabalara koyduğumuz sırada bulunduğumuz yere 56 askeri araç geldi. Cenazeleri onlara teslim ettik” dedi. Canan, “Ateş etmeyin biz siviliz diye bağırarak olay yerine ulaştık. Yanımızda kadınlar, barış anneleri vardı. Kalkan görevi gördük” dedi. HDP kaynakları, önceki akşam Hakkâri Valiliği’nin cenazelerin getirilmesi için muhtarlardan yardım istediğini ancak vazgeçtiğini ileri sürdü. l ANKARA 16 C M Y B