Katalog

Çarşamba 30 Eylül 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK Erdoğan için CHP, Erdoğan’ın salona girişinde ayağa kalkacak, konuşmasının ardından ‘ayağa kalkmayarak’ protesto edecek BMM, ömrü çok kısa süren 25. dönem 2. yasama yılının ilk ve son toplanFIRAT tısını yapmak KOZOK için yarın açılacak. Ancak Meclis mesai yapmadan tekrar kapanacak. CHP, Meclis’in yarın yapılacak açılışında konuşma yapacak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a karşı ilginç bir protesto geliştirdi. Buna göre CHP’liler Erdoğan’ın salona girişinde “makama saygı” gerekçesiyle ayağa kalkacak, ancak salondan çıkarken, ayağa kalkmayarak “protesto” edecek. HDP ise tavrını grup toplantısında netleştirecek. 7 Haziran seçimleri nedeniyle 4 Nisan 2015’te tatile çıkan TBMM, 7 Haziran seçimleri sonrasında sadece 8 gün toplanabilmişti. 8 günde de sadece milletvekili yemini, başkanlık divanı oluşumu, Lübnan ve Su CHP’den Erdoğan’a utangaç tepki T sa süreç daha da karışık bir hal alacak. Meclis’in tatile çıkması için yarın Erdoğan’ın konuşmasından sonra bir oylama yapılacak. Muhalefet partilerinin bu konuda farklı bir tutum sergilemesi beklenmiyor. Bu yıl açılış resepsiyonu yapılmayacak. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre Meclis’in açılış günü CHP iki farklı tavır izleyecek. Bu çerçevede parti Erdoğan genel kurul salonuna girerken, “Cumhurbaşkanlığı makamına duyulan saygı” ifadesi olarak ayağa kalkacak. Erdoğan’ın konuşması süresince CHP grubu konuşmayı dinleyecek. Konuşma sonrasında alkış yapılmayacak. Erdoğan konuşması sırasında CHP’ye yönelik bir ifade kullanırsa, grup tepkisini gösterecek. Cumhurbaşkanı salondan ayrılırken, CHP grubu ayağa kalkmayacak. lANKARA haber 7 Birçok vekil girmeyecek Erdoğan’ın konuşması sırasında CHP’den çok sayıda vekil de Genel Kurul salonuna girmeyecek. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Fransa’nın Lyon kentinde Türk sivil toplum örgütleri ve topluluklarıyla buluşacağı için açılış programında yer almayacak. Erdoğan’ı protesto etmesi beklenen HDP’de ise karar yarın verilecek. Yeni yasama yılının açılış töreninden önce saat 10.00’da grup toplantısı yapacak olan HDP’de Genel Kurul’da Erdoğan’a ne şekilde tepki gösterileceği karara bağlanacak. Girişte ayrı, çıkışta ayrı Meclis yarın anayasal zorunluluk nedeniyle açılıp 1 Kasım seçimleri için yeniden tatile girecek. Meclis, 1 Kasım seçimlerinin ardından tekrar toplanacak. riyeIrak tezkereleri ile RTÜK’e letvekillerinin yemin etmeleriüye seçimini yapan Meclis, yak nin ardından Meclis bir kez dalaşık 6 aydır çalışmıyor. Meclis ha başkan seçimi ve başkanlık yarın anayasal zorunluluk nedivanı oluşumu için mesaiye deniyle açılıp 1 Kasım seçimbaşlayacak. Böylece Meclis’in leri için yeniden tatile girecek. uzun tatili 89 aya kadar ulaMeclis 1 Kasım seçimlerinin ar şacak. Seçimlerden bir kez dadından tekrar toplanacak. Milha koalisyon zorunluluğu çıkar Gündem sandık güvenliği CHP, oy kullanılan binalarda bina, kat ve sandık görevlileri bulunduracak. FIRAT KOZOK Tekin’den Davutoğlu’na mektup HP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, C Başbakan Ahmet Davutoğlu’na Ulus Postanesi’nden mektup gönderdi. Tekin, mektubuna ilişkin, “Bu seçimde nezaket kuralları içerisinde bir yarış oluşsun istiyoruz, Sayın Davutoğlu’na mektubumuzun içeriği bu çerçevede. Geçmiş dönemdeki kirliliklerin benzerlerinin yaşanmaması için Sayın Başbakanı bu konuda uyarma ihtiyacı duyduk” dedi. Davutoğlu’ndan olumlu yanıt BM Genel Kurulu Genel Görüşmeleri için New York’ta bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu dün gazeteciler tarafından mektubun sorulması üzerine “Seçimlerde karşılıklı siyasi nezaket içerisinde davranma noktasında yapmış olduğum çağrıya cevabi mahiyette olumlu bir cevap niteliği taşıması açısından olumlu olduğu kanaatindeyim, güzel bir gelişmedir. Ama önemli olan MHP ve HDP’nin de buna olumlu tavır sergilemesi” dedi. Kasım için “sandık güvenliği” konusundaki önlemlerini artıran CHP, oyların güvenliğini sağlayabilmek için Türkiye genelindeki tüm sandıklarda önlem alacak. Önlemler çerçevesinde her sandık başında bir sandık kurulu üyesi ve bir gözlemci bulundurulacak. Ayrıca oy kullanılan binalarda ve binaların her bir katında birer sorumlu görevlendirilecek. Görevliler, CHP ilçe başkanlıklarında kurulan masalarda görevli hukuk, seçim, bilişim ve ulaşım sorumlularıyla irtibat halinde olacak. 1 AA CHP’de ‘genç’ sürprizi FIRAT KOZOK Kılıçdaroğlu, yeni bildirgeyi gençlere sunacak, salonda gençler için platform kuruluyor HP 1 Kasım bildirgesini bugün düzenlenecek törenle açıklayacak. Törenin sürprizi gençler olacak. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, sahneye gençlerle birlikte çıkacak ve bildirgeyi gençlere ithaf edecek. Sencer Ayata’nın koordinasyonunda hazırlanan Seçim Bildirgesi, bugün ATO Congresium’da düzenlenecek aday tanıtım toplantısıyla birlikte açıklanacak. Örgüte bilgilendirme Örgüte yapılan bilgilendirmede, sandık kurulu başkanının içinde oy verme araçlarının bulunduğu torbayı mühürlü biçimde sandık başına getirmek zorunda olduğu, kimlik kontrolünden geçen görevliler dışında kimsenin sabah hazırlıkları sırasında sandık kurulan odaya alınamayacağı vurgulandı. lANKARA C 7 Haziran’da “emekliye ikramiye”, “asgari ücretin 1500 TL olması”, “çiftçiye mazotun” 1.5 TL’ye satılması gibi ekonomik temelli vaatlerle dikkat çeken CHP, gençlerle ilgili vaatleri yeterince ön plana çıkartamamış ve bu yönde eleştiriler almıştı. Yeni bildirgede lise son sınıf öğrencilerine yönelik kart, üniversitede alınan burslardan faizin silinmesi, askerlikte sigorta ve maaş gibi konuları gündeme getirerek yeni adımlar atan CHP, kampanya süresince “genç” vurgusunu gündemden düşürmeyecek. Bildirgede Kürt sorunu konusunda 7 Haziran’daki vaatler korunurken, küçük değişiklikler yapıldı. Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun katkı yaptığı bölümde CHP’nin Türkiye’nin sorunlarını eşitlik, özgürlük ve adalet temelinde çözmeyi hedeflediği vurgulanıyor. Kürt sorununun çözümünün de bu bağlamda ele alındığı bildirgede, “sorun eşit yurttaşlık ve tam demokrasi anla Kürt sorununa rötuş yışıyla çözülür” vurgusu yapılıyor. Bildirgede “CHP sorunun çözümünde ve kalıcı barışın sağlanmasında tek yolun daha fazla özgürlük, demokrasi ve hukuk devleti anlayışının sağlanması olduğu” mesajı vurgulanıyor. Bildirgede ayrıca, CHP’nin, Kürt sorununun çözümü için en geçerli yöntemi öneren siyasi parti olduğu güçlü bir şekilde vurgulanırken çözümün en önemli adresinin de TBMM olduğuna işaret ediliyor. lANKARA u Suriye meselesi iyiden iyiye karışmışa benziyor. Bütün kozlarını BM Genel Kurulu’nda masaya seren “dış faktörler” Suriye’deki rejim konusunda “fikir birliğine” varmış gibiler: “Üç vakte kadar Esad gidecek.” Tamam gidecek de bir sorun bakalım nasıl gidecek? Giderse nereye gidecek, hepsinden önemlisi neden gidecek? Dış faktörler hep böyledir, asıl soruyu hep sona bırakırlar. Bir yanıtları olmadığından mı? Hayır, yanıtları her zaman vardır: “Adam diktatör, baskı rejimi kurmuş, ondan gidecek.” HHH Dış faktör beni hep güldürür. Esad diktatör diye gidecekse, sen niye gitmiyorsun? Biz ABD’deki iki partili, kapıları sımsıkı kapalı demokrasinin Guantanamo’sunu, Ferguson’unu bilmiyor muyuz? Patriot Act’ı unuttuk mu? Putin nevi şahsına münhasır bir otoriter rejimin patenti yeni alınmış örneği değil mi? Cenevre’de Suriye meselesini tartışacak toplantıya çağrılı devletlerden Suudi Arabistan nasıl bir rejimle yönetiliyor ki? Bir de “derin stratejileriyle” ortalığı hallaç pamuğu gibi atmış bir “faktörün” daha adını anacaktım, “sansür” yaptım kendi kendime! HHH Bu iş böyledir; kim kimin dış faktörü hep karışır. Örneğin ben artık Suriye’nin Türkiye’nin iç faktörü haline geldiğini düşünenlerdenim. Tersi için yola çıkmış idik. Osmanlı bütün haşmetiyle bölgede belirince, tümünün iç faktörü haline gelecek idi. Olmadı. Öteki dış faktörlerin dişi daha sağlam çıktı. Sovyetler yıkılınca bayram edenleri şaşırtan Rusya, Ukrayna’yı BM Genel Kurulu’nda koridorlara yolladığında, bir Allah’ın kulunun da “yahu senin Kırım’da ne işin var?” diyemediği anlaşıldı. Pek becerikli bir dış faktör olarak Suriye semalarında insanlı insansız uçaklarıyla uçmaya başlayınca da öteki dış faktörlerin “ne olacak canım uçsun, zaten IŞİD’i de onsuz nasıl yeneceğiz ki” diye gevrek gevrek güldükleri ortaya çıktı. HHH Bu uzun sözlere takılma ey okur, kısası vardır; dış faktörler kavga ederken iç faktör hep unutulur demekteyim. Ezcümle Putin nam otokrat, “Suriye devletinin muhalif lakaplı teröristlerle savaşmaya hakkı hukuku vardır, IŞİD’i de ezse ezse Kürtlerle Suriye ordusu ezer” deyince, sular bir anlığına Mars’taki tuzlu sular gibi dondu kaldı. Dış faktörün iç faktöre böyle açık bir desteği görülmüş şey mi? IŞİD’in, bir tuhaf “devlet” olarak ABD işgali sonrasının mümbit Irak topraklarında hızla büyüyen bu zehrin tez elden yok edilmesi gerektiğinde de dış faktörler “de facto” bir hizada toplandı. Mırın kırın eden olmadı mı? Oldu. Ama kim dinler. HHH Şimdi yeniden dağıtılan kartlara bakıyoruz da içi dışı kalmadı bu işin. Bizim ise bu kargaşada bir iktidar meselemiz var idi, neredeyse unutup gidecek idik. Neyse seçim vakti yaklaştı da toplandık, toparlandık. Bizim derdimizin çözümünde zinhar dış faktörlerin bir dahli olamaz, olsa da işe yaramaz, yarasa da yaralı parmağa dökülen su gibidir. Ben diyorum ki, iç faktörü seçimlerden ve dahi seçimlere katılanlardan ibaret saymak fena halde yanıltıcıdır; pek sevdiğim bir TV dizisinde kahramanların bulup bulup yitirdiği bir faktör vardır. Boş verin iç faktörü dış faktörü, işi çözecek olan odur; x faktördür. O da neymiş demeyelim artık bunca laftan sonra; ayağa kalkalım, gidelim bir zahmet aynaya bakalım. X Faktör Ş IŞILIYOR ÜNİVERSİTEDE BARIŞ TART Türmen: Demokrasi yoksa direniş gerek nkara Üniversitesi’nin “öğrencilere dersten önce ‘barışı’ anlatmak gerekir” görüşünü savunan akademisyenleri, yeni öğretim yılını “barış” temasıyla oluşturdukları bir dizi etkinlikle açma kararı aldı. EğitimSen üyesi akademisyenlerin düzenlediği ve hafta boyunca sürecek etkinliklerin açılış konuşmasını yapan SBF öğretim üyesi Prof. Dr. Alev Özkazanç, 7 Türmen Haziran’dan sonraki süreçte, 90’lı yılların 2015 versiyonunun yaratılmaya çalışıldığını belirtti. Kampusta barış haftasının ilk gün konuğu olan CHP eski milletvekili Rıza Türmen, öğrencilerle “Barış içinde yaşama hakkı” başlıklı oturumda buluştu. “Barıştan söz ediyoruz çünkü savaş içindeyiz. Kandil’i bombalamakla bir yere varılamaz” diyen eski AİHM yargıcı Dr. Türmen, “Demokrasi olmayan bir rejime karşı bir protesto, bir direnme gerekir. Direnme ise tek başına yeterli değildir, çoğulculuk ve katılımcılığın olması gerekir. Bunun da nasıl olduğunu Gezi’de gördük.” l ANKARA / Cumhuriyet A Mengü’ye 2 ay 27 gün hapis KEMAL GÖKTAŞ nkara 30. Asliye Ceza Mahkemesi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na, Dersim tartışmaları sırasında şerefsiz diyerek hakaret eden eski CHP milletvekili Şahin Mengü’ye 2 ay 27 gün hapis cezası verdi. Mahkeme, Mengü’nün “Koruduğum değer Türk milleti adına Atatürk’e hakaret yapılmasına tepkidir” savunmasını yerinde bulmadı. Şahin Mengü, 12 Kasım 2014’te, Twitter hesabında, A Tanrıkulu’nun bir televizyon programında Dersim katliamı ile ilgili olarak “CHP adına özür diliyorum” sözlerine tepki göstererek “Sezgin Tanrıkulu sen hangi hakla CHP adına özür dilersin. Sen kimsin şerefsiz” diye yazdı. Bunun üzerine Tanrıkulu, avukatı Sedat Aslantaş aracılığıyla Mengü’den şikâyetçi oldu ve manevi tazminat davası açtı. Savcı Ahmet Cemal Ülger tarafından ifadesi alınan Mengü, “şerefsiz” sözünü savunurken “İfade özgürlüğü kapsamında böyle bir yazı yazdım. Kişiler kendi adına konuşabilirler ama benim de bir zamanlar milletvekilliğini yaptığım parti adına ancak yetkili organların veya kurultayca alınan karar üzerine beyanda bulunabilirler” dedi. Tanrıkulu ayrıca, Mengü hakkında açtığı tazminat davasının dilekçesinde Mengü’nün “şerefsiz” sözünün, sadece Dersim açıklamasına tepki olmadığını, “Bir Kürt’ün kendini inkâr etmeden CHP’de Genel Başkan Yardımcısı olabilmesine duyulan infialin fütursuzca dışavurumu” olduğunu söyledi. lANKARA CHP’lilerin Dersim tartışmasından Mengü’ye hapis cezası çıktı. Mengü Tanrıkulu C M Y B