18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 26 Eylül 2015 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY ekonomi 9 Çocuk varsa tasarruf yok Türkiye’de tasarruf sahipliği oranı düşük gelir ve borçlar nedeniyle yüzde 13.2 ile yerinde sayarken çocuklu bireylerde tasarruf oranı 2 puan düşüşle yüzde 9’a indi NG Bank’ın Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırmasının 2015 ikinci çeyrek sonuçlarına göre, kentsel nüfustaki tasarruf sahipliği oranı yüzde 13.2 ile yılın ilk çeyreğine göre değişmedi. Diğer yandan çocuklu ve çocuksuz bireylerin tasarruf sahipliği oranları arasındaki fark açıldı. Araştırmaya göre, Türkiye’deki en yaygın tasarruf araçlarında sistem içi ve sistem dışı altın ve yastık altı nakit varlık, TL vadeli mevduat ve Bireysel Emeklilik en fazla tercih edilen diğer tasarruf araçları olarak görünüyor. Bireysel Emeklilik Fonları ve vadesiz mevduat hesapları da Türkiye’nin en çok tercih ettiği diğer tasarruf araçları oldu. Kentsel nüfusta bireylerin tasarruf haritasını ortaya çıkaran araştırma sonuçlarına göre, çocuksuz bireyler arasında tasarruf sahibi olma oranı, 2015’in ilk çeyreğine göre 3 puanlık artış göstererek yüzde 21’e yükseldi. Bir önceki dönemde yüzde 11 olan çocuklu bireylerin tasarruf sahipliği oranı, 2 puanlık bir düşüş ile yüzde 9 olarak gerçekleşti. Sonuçlar, tasarruf edenlerin küresel ve ulusal finansal belirsizliklerle piyasalardaki dalgalanmalar nedeniyle nakitte kalmayı ya da tasarruflarında hızla nakite çevirebilecekleri enstrümanları tercih ettiklerini gösteriyor. Tasarruf için tercih edilen altın ve yastık altı nakit oranında, sistem içi altın hesabından kaynaklı artış dikkat çekiyor. Tasarruf araçları içinde tercih edilme oranına bakıldığında, TL vadeli mevduat ve altın (sistem içi ve sistem dışı toplam) en çok tercih edilen tasarruf araçları olarak dikkat çekerken, bunları sırasıyla Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve yastık altı nakit (TL ve döviz) takip ediyor. I GElİR DüŞük boRÇ fAzlA Tasarruf sahibi olmama konusunda en önemli gerekçe “yeterli gelir sahibi olmama” yüzde 76’dan yüzde 70’e anlamlı bir şekilde düşse de hâlâ en baskın neden olarak ifade edildi. İkinci en önemli neden olan “mevcut borçlar” ise yüzde 21 olarak bir önceki çeyreğe kıyasla anlamlı bir şekilde yükseldi. Tasarruf sahibi olmanın en önemli nedeni yüzde 44 ile “geleceğe yatırım” olarak belirlendi. Sonraki en önemli nedenler ise “sahip olunan çocuklara yönelik birikim” ve “beklenmedik durumlara karşı önlem” olarak sıralandı. Sonuçlara göre, düzenli tasarruf yapmayanların son 3 ay içerisinde tasarruf yapma oranı 4 puan artarak yüzde 56’ya yükseldi. Gelecek 3 ay içerisinde tasarruf yapma eğilimi ise 8 puan artarak yüzde 50’ye ulaştı. İç belirsizliklere rağmen, tasarruf oranının bir önceki çeyreğe kıyasla korunmuş olması, bireylerin ekonomiye artık daha uzun soluklu bakabildikleri ve konjonktürel dalgalanmalara karşı tasarruflarında daha kararlı olduklarını gösteriyor. Tasarruf sahipliği nedenleri arasında “geleceğe yatırım”ın ilk sırada olması da bunun bir göstergesi. Araştırma 26 ilde her ay tesadüfi olarak seçilen 800 kişi ile yapılan görüşmeler sonucunda gerçekleştiriliyor. l Ekonomi Servisi Şeytanı taşlayamadan... urban Bayramı’nın ilk gününde Mina’da şeytan taşlamaya gidenlerin izdihamda, panikten ezilmelere ilişkin ilk resmi açıklamalara göre ölenler 753 kişi... Teknolojiden yararlanılarak geliştirilen haberlere göre 50 yıldır panikte ezilerek ölümlerin, yaralanmaların önü alınamıyor. Sudi yönetiminden gelen resmi açıklamalarda bu yıl da ortaya çıkan faciada hacıların kurallara uymamalarının payı büyük. Cumhurbaşkanı Erdoğan da faciadan yönetimin suçlanmasının haksızlık olacağının altını çizmiş. Deneyimli hac habercileri daha önceki ölümlü, çok yaralı facialarda olduğu üzere, iyi örgütlenmiş grupların hac ziyaretleri, şeytan taşlama ibadetlerinde büyük sorunlar çıkmadığını söylüyorlar. Pahalı organizasyonlardan, araçlı, toplu gidişlerden kaçınan yoksul, deneyimsiz hacıların, kendi başlarına yaya, kurallara uymadan gidişleriyle panik, kaosun facialara yol açtığını anlatıyorlar... 20 yılda 3 bin ölüm, bu yıl en yoksul ülkelerden gelmiş hacılar ağırlıklı rekor ölüme, vinç devrilmesi ile 11 Eylül’de ölen 107 kişiyi de eklersek... HHH İslam dünyası, Müslümanlar için en kutsal ibadetin insanca koşullarda yapılabilmesinin örgütlenmesi bir yana; şeytan taşlamaya giderken kalabalıkların, panikten, kaostan birbirlerini ezerek öldürüp yaralamaları facialarının, trajedilerinin bir daha bir daha şiddet dozu artarak yaşanmasını nasıl açıklayabilir? Dünya çapında yaşanan vahşete, iç savaşlara, şiddete, teröre bakıldığında, şu bayram günlerini de içine alan tabloda Müslümanlara düşen paylarda tablo çok daha vahim... En yoksul, en yoksun, giderek en kirli, kuralsız çatışmalara, düzene çekilen dünyalılar nedendir ağırlıklı Müslüman? Dünya çapında yaşanan insanlık dramlarının bütününe bakıldığında zaten en kirli, en kanlı çatışmaların içinde en ağır beddelleri ödeyenlerin, en büyük kötülükleri, birbirlerine ırkçılık ve din üzerinden mezhep ayrımcılıkları, terörün bulaştığı kuralsız düzenin kuralsız savaşları içinde yapmıyorlar mı? HHH “En kötüsü giden yıl, en kanlısı geçen bayram olsun” diye diye dünya çapında ve de ülkemizde çok hızlı geriye çekiliş, cepheleşme, alt kimlikler üzerinden ekilen düşmanlık tohumlarının, yaşanan insanlık dramları, suçları, akıtılan kanın kaynağı, insanların doğarken ait oldukları alt kimlikler, ırklar, inançlar olamayacağına göre... İnsanlığın yaşadığı tüm haksızlıklar, insanlıktan çıkma hallerinin kaynağında dünya nimetlerinin paylaşımı söz konusu olduğuna göre... Aynı toprakları paylaşan insanların, barış ve birlik içinde yaşam koşullarını, sonuç olarak uygar, insanca, zenginliği paylaşarak yaşayabilecekleri bir düzeni yaratmak yerine, nedense yoksul Güney dünyası, enerji kaynakları üzerinde oturmuş İslam dünyası ağırlıklı birbirlerini kırıp geçirmelerini nasıl açıklayacağız? HHH Yani şu zengin Kuzey dünyası ülkelerinin, güçlülerin, giderek daha az elde, daha çok kaynağı toplamayı, güç edinmeyi başaranların, kendi aralarındaki paylaşım kavgalarını, en azından dünya savaşları boyutunda sürdüremeyecekleri gerçeğini görerek, yaşadıkları deneyimlerden çıkardıkları derslerden kendimize de pay çıkarmayacak mıyız? Gücün, paranın, güce dayalı çıkarların ırkı, milliyeti, dini imanı yok da, yoksulun, çoğunluk milyarlarca dünyalının en altta kalmamak, çaresizlikte yok olmamak uğruna her türden alt kimlik, ırkmezhep savaşlarında birbirlerini boğazlama tuzağı, kaosundan çıkamamaları neyin nesi? Ortadoğu petrollerinin üzerinde, petrolün gelirini zengin Kuzey dünyasının büyük güçleri, çıkar odaklarına peşkeş çekerek iktidarlarını, tahtlarını koruyabilenler... Ülkelerine gelen, üzerlerinden daha bir zenginleştikleri Müslümanların şeytan taşlama ibadetlerini bile sağlıklı yapmalarından sorumlu olmayacaklar da... Sorumlu, yoksul Afrikalı, ibadet kurallarını uyacak organizasyon içinde yer alamayan, dil bilmeyen gariban, ezilen Müslümanları mı olacak? K Geleceğe yatırım Liraya ilgi azaldı TL vadeli hesapların tasarruf araçları içinde tercih edilme oranı yüzde 35’ten yüzde 20’ye geriledi. Belirsizlik etkiliyor Bireysel emeklilik artış eğilimini sürdürerek bu çeyrekte yüzde 18 oranında tercih edildi. Vadesiz hesapların tasarruf için tercih edilme oranı 4 puan artarak yüzde 11’e yükseldi. Sonuçları değerlendiren ING Bank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Uygun şunları söyledi: “Araştırmaya göre Türkiye’deki tasarrufların milli gelire oranının düşük olması sorunu devam ediyor. Birinci çeyrekte olduğu gibi ikinci çeyrekte de piyasalar genel olarak oynak bir seyir izledi. Tasarruf oranını etkileyen önemli değişkenlerden enflasyonun, döviz kurundaki gelişmelerin olumsuz etkisiyle çeyreklik bazda yüksek kalmaya devam etmesi ekonomideki belirsizlik algısının korunmasını da beraberinde getirdi. Bunun yanı sıra altın ve yastık altı birikimlerde artış gözlemliyoruz. Ekonomik veya siyasal belirsizliklerin arttığı dönemlerde bu eğilim daha fazla artış gösterebiliyor.” Çalışan kadın, kazanan erkek Janet Yellen Türkiye’de eşit eğitime sahip kadın ve erkeklerin yıllık iş gelirleri arasında uçurum var. Erkeklerin ortalama iş geliri 20 bin lira iken kadınlarda bu miktar 15.5 binde kalıyor. ürkiye’de aynı eğitim düzeyine sahip kadın ve erkeklerin yıllık ortalama esas iş gelirleri ciddi oranda farklılık gösteriyor. AA’nın Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlediği habere göre, yıllık ortalama esas iş geliri erkeklerde geçen yıl 20 bin 74 lira iken, kadınlarda 15 bin 681 lirada kaldı. Erkeklerin iş geliri önceki yıla göre yüzde 10.75, kadınların ise yüzde 9.3 arttı. Yellen’den faiz işareti BD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen, son dönemdeki uluslararası gelişmelerin ABD ekonomisine etkisinin para politikasında önemli bir değişiklik yaratacak kadar büyük olmayacağını belirterek, “Faiz oranlarının bu yıl içinde artırılmasının büyük ihtimalle uygun olacağını öngörüyorum” dedi. Yellen, Massachusetts Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, “Eğer normalleşme politikası gereğinden fazla ertelenirse, ekonominin hedeflerimizi aşmaması için muhtemelen ani ve hızlı sıkılaştırma yapmak zorunda kalırız” dedi. Yellen’ın 1 saati aşan konuşmasının sonlarına doğru 23 sayfadan oluştuğu belirtilen notlarını takip etmekte zorlandığı görüldü. Uzun bir süre duraklayan Yellen, daha sonra şiddetli şekilde öksürmeye başlaması nedeniyle konuşmasını, “Burada, bitirmeme izin verin” diyerek tamamladı. ABD Gizli Servisi, Yellen’ın sağlık durumunun iyi olduğunu açıkladı. Yellen’ın konuşmasının ardından Avro/dolar paritesi 1.1155’e gerilerken, yurtdışı piyasalarda işlem gören dolar/TL 3.05’te dengelendi. l Ekonomi Servisi T A Eğitim yetmiyor Verilere göre kadınlar, aynı eğitim düzeyindeki erkeklere göre daha düşük gelir elde ediyor. Türkiye’de okuryazar olmayanların yıllık ortalama geliri 7 bin 782 lira düzeyinde. Okuryazar olmayan erkekler yaptıkları işlerde kadınlardan yüzde 37 daha fazla kazanıyor. Bir okul bitirmeyenlerin yıllık ortalama geliri ise 10 bin 433 liraya karşılık geliyor. Bu eğitim düzeyinde erkekler ile kadınlar arasındaki gelir farklılığı yüzde 38’i buluyor. Lise altı eğitime sahip kişilerin yıllık ortalama geliri 14 bin 137 lira. Kadınların kazancı, erkeklerin kazancının yüzde 45.7 gerisinde kalıyor. Lise ve dengi okul mezunları yıllık ortalama 19 bin 385 lira gelir elde ederken, erkeklerin geliri, kadınların gelirinin yüzde 32.4 üzerinde yer alıyor. Yükseköğretim düzeyinde de kadınlar, erkeklerden yüzde 23.1 daha az kazanıyor. Türkiye’de bir yönetici yıllık ortalama 42 bin 943 lira gelir sağlıyor. Bir erkek yönetici için bu rakam 43 bin 985 lirayı bulurken bir kadın yönetici için ise bu miktar 35 bin 782 lirada kalıyor. Erkek yöneticinin yıllık ortalama geliri, kadın yöneticinin gelirinin 8 bin 203 lira üzerinde. l Ekonomi Servisi Türkiye’de kadın yöneticiler, erkeklerden yıllık ortalama 8 bin lira daha az kazanıyor. BMW ihtimali, Almanya’yı zorluyor Volkswagen’deki emisyon skandalı, Almanya ekonomisi için büyük tehdit haline gelebilir misyon değerlerini manipüle eden otomotiv devi Volkswagen (VW) zor günler geçirirken bir diğer Alman otomotiv devi BMW’nin de dizel emisyon değerlerini farklı açıkladığı iddia edildi. Alman Auto Bild’de çıkan bir haberde BMW’nin bir modelindeki dizel emisyon rakamlarının AB standartlarından 11 kat daha fazla havayı kirletici olduğu belirtildi. Emisyon skandalı dünyanın en büyük otomotiv ihracatçısı Almanya’yı zora sokacak bir hale bürünüyor. Almanya’nın en büyük otomotiv üreticisi Volkswagen, ana vatanında 270 bin üzeri istihdam sağlıyor. Volkswagen Grup hisseleri skandalın patlamasının ar Öksürük krizi E Porsche’dan üst Yönetici transferi Volkswagen’in başına Winterkorn’nun istifasından sonra kimin geleceği konusundaki iddialar netleşti. Saatler süren toplantıların ardından, Porsche’nin 62 yaşındaki üst Yöneticisi (CEo) Matthias Müller, grubun yeni üst Yöneticisi olarak atandı. dından 2 günde yüzde 30’un üzerinde düştü. Analistler, skandalın Almanya’ya olası etkisi konusunda uyarıyor. ING Başekonomisti Carsten Brzeski, Reuters’a “Volkswagen, Almanya ekonomisi için Yunanistan borç krizinden daha büyük bir risk haline geldi” dedi. Volkswagen’in emisyon testleri skandalının ardından istifa etmek zorunda kalan Üst Yönetici (CEO) Martin Winterkorn’un ise 60 milyon Avro’ya kadar tazminat alabileceği belirtildi. Winterkorn istifa ederken, “CEO olarak dizel motorlarda rastlanan usulsüzlüklerin sorumluluğunu üstleniyorum” demişti. l Ekonomi Servisi Dış ticarette dolar kullanımı düştü, Tl ise arttı Uluslararası ticaretin baş aktörü dolardaki yükseliş, küresel ticarette ülkelerin kendi para birimlerinin kullanımını artırdı. Doların ticaretteki kullanımının son dönemde liranın darbe üstüne darbe aldığı Türkiye’de de azaldığı dikkat çekti. AA’nın haberine göre, dış ticarette TL kullanımı 7 ayda yıllık yüzde 6.2 artarak 11.4 milyar dolara ulaştı. Bu dönemde dolar cinsinden dış ticaret yüzde 12.3 ve Avro cinsinden ise yüzde 8.8 azaldı. l Ekonomi Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle