18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 26 Eylül 2015 haber EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 6 Kurtulan Türk hacılar anlattı İ zdihamda 4 Türk hacı hayatını kaybetti, 5 hacıdansa haber alınamıyor. İzmir, Sivas, Samsun ve Yozgat’tan Mina’ya giden ve hayatını kaybeden 4 Türk vatandaşının kimlikleri, ailelerine haber verildikten sonra açıklanacak. Yaralanan 6 kişiden Nuh Ünal Mehmet Olgun, Ziya Koçak, Leyla Yıldırım, Hasibe Mert ve Birtecim Sıradaş, Mekke’deki Türk hastanesinde yapılan tedavinin ardından taburcu edildi. Sağ kurtulan Türk hacılar, olayın çadırların bulunduğu alanların kapılarının kapalı olması, tekerlekli sandalyelerin devrilmesi ve yol ortasına bırakılan kamyonetin yol açtığını ileri sürdü. uardian gazetesi, “Eskiden Müslümanlar hacca gitmek için Arabistan’ın acımasız çöllerini geçerken hastalık, eşkıya saldırıları ya da yorgunluktan ölürdü. Şimdilerde ise terörist saldırı, izdiham ve Eskiden çöller öldürürdü şimdi izdiham Kurban G 1953’ten hac manzaraları (Nat Geo) ‘Tabii ki ihmal de var’ urtulanlardan Nuh Ünal, olay anını şöyle anlattı: Çadırlar bölgesindeki kapılar açık olsaydı bu izdiham olmazdı. Tekerlekli sandalyeler de devrilmişti. Üstüne basanlar devrildi. İzdihamın bir nedeni de tekerlekli sandalyelerin devrilmesiydi. Olayı 1520 dakika yaşadık. Eşim yanımdaydı. Zorlukla kurtulduk. Ayrıca birileri su dağıtıyordu. Sulardan almak isteyenler de dalgalanmalara neden oldu. Yani izdihama çadırlar bölgesinin kapılarının kapalı olması, yol ortasına bırakılan kamyonet, tekerlekli sandalyelilerin devrilmesi ve su dağıtımı neden oldu diye düşünüyorum. Tabii ki ihmal de var.” K Başta İran olmak üzere tüm dünya Suudi Arabistan’ı suçluyor. İzdihamın veliaht prensin konvoyunun geçişi sırasında çıktığı ileri sürülüyor. M A H İ D Z İ İNFİAL TI T YARA ‘Suudi Arabistan yargılanmalı!’ lerin geçmesi için iki yolun kapatılması üzerine izdihamın yaşandığını öne sürdü. Suudi yetkililer ise iddiaları yalanladı. Press TV’ye konuşan İranlı bir hacıya göre, olay yerine iki saat geç gelen arama kurtarma ekipleri yaralılara yardım etmek yerine cansız bedenleri topladı. Suudi Sağlık Bakanı Halid el Falih’in yaptığı, “Kaza kalabalıktan kaynaklanan izdiham ve bazı hacıların hareket talimatlarına uymamaları nedeniyle yaşandı. Şüphesiz bu Allah’ın takdiri” açıklamasına tepkiler sürerken, Kral Salman “hac organizasyonunun yeniden düzenlenmesi ve soruşturma komisyonu kurulması” talimatı verdi. Mina’da 131 vatandaşını yitiren İran, Riyad’a yönelik öfke selinin de başını çekti. Dini lider Ayetullah Ali Hamaney, “Bu facianın meydana gelmesine neden olan yanlış yönetim ve uygulamalar görmezden gelinmemeli” derken, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Suudi yetkililerin “yasal ve İslami görevlerini yerine getirerek” sorumluluğu üstlenmesini istedi. Ruhani, Suudi Arabistan’ı, “Tecrübeli askerlerini Yemen’e göndermesi de trajediye yol açmış olabilir” diye iğneledi. İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı, soruşturmaya etkilenen tüm ülkelerin temsilcilerinin de katılmasını ve facianın tekrarlanmayacağına dair garanti verilmesini talep etti. Tahran’da cuma namazının ardından binlerce göstericinin “Suud hanedanına ölüm” sloganları atarak yürüdüğü bildirildi. Öte yandan İran Hac Organizasyonu, faciada 1300’ü aşkın hacı adayının öldüğünü ileri sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mina’daki izdiham için Suudi Arrabistan’ı şöyle savundu: Kalkıp da illa Suudi Arabistan’a burada bir fatura, suçlusu buymuş gibi böyle bir yaklaşımı doğru bulmuyorum. Tam aksine Suudi Arabistan, şu ana kadar katıldığım hac farizasında, umrede organizasyon çalışmalarını, hassasiyeti de yakından bilen bir insanım. Kalkıp da bu organizasyon yanlıştı, şöyleydi, böyleydi deme yerinde değilim. İnanıyorum ki Suudi Arabistan yönetimi inşaat olayından sonra kararlar aldıysa bununla ilgili de yine bazı kararları alacaktır. l Dış Haberler ayaklanmanın yanı sıra hastalıklar nedeniyle de ölüm tehlikesi yaşıyorlar” diyor. Hacca gidenlerin sayısının Arapİsrail savaşı ve 1973’teki petrol fiyat artışının ardından yükselişe geçtiği belirtilen haberde, hava ulaşımının ucuzlamasının da hacı sayısındaki artışa katkıda bulunduğu belirtiliyor. 1920’lerde resmi kayıtlar 58 bin 584 hacı olduğunu gösterirken artık bu rakam 2 milyona ulaşıyor. slamın kutsal topraklarından çıkan petrolün yanı sıra her yıl hacca giden milyonlarca Müslümandan da muazzam gelir elde eden Suudi Arabistan, Mekke’de iki hafta arayla 800’ü aşkın can alan vinç ve izdiham felaketlerinin ardından eleştiri bombardımanına tutuldu. Şeytan taşlamaya giden hacı adaylarından en az 753’ünün ölümüne, 887’sinin yaralanmasına yol açan izdihamdan sağ kurtulanlar, faciaya Suudi yetkililerin insan selini yönetememesinin yol açtığını savundu. Mina’da hacıların kullandığı bir güzergahın Suudi prenslerine ait bir araç konvoyunun geçişi için kapatıldığına dair görüntülerin yayımlanmasının ardından, Lübnan’ın Diyar gazetesi izdihama Suudi Kralı’nın Veliaht oğlu ve Savunma Bakanı Muhammed bin Salman’ın araç konvoyunun neden olduğunu iddia etti. BBC’ye konuşan Britanyalı bir hac opeSon 40 yılda hac mevsimi sırasında meydana gelen ölümlü kazalara bakıldığında 15 kazadan 8’inin ratörü de, Suudi kralışeytan taşlama sırasında veya gidişdönüş yolunda meydana geldiği dikkat çekiyor. Mina’da yaşanı Mina’daki sarayınnan izdihamın, son 40 yılın en büyük ikinci faciası olduğu belirtiliyor. Hac bugün sona eriyor. da ziyaret eden prenscak ayında ölen Suudi Kralı Abdullah için yas ilan eden Ankara’nın hacılar için aynı hassasiyeti göstermemesine tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Arabistan kralının vefatında yas ilan eden hükümet, 753 hacı adayı için hiçbir şey demiyor” dedi. İran ise ölen hacılar için 3 gün yas ilan etti. Pakistanlı yetkililer 236 vatandaşlarının kayıp olduğunu duyurdu. Ankara’dan ‘yas’ yok O İ ‘Ölüm’ diye yürüdüler Erdoğan savundu ayramlarda genellikle bu kavramın çağrıştırdığı olumlu, güzel şeyler üstüne yazılır. Barıştan, kardeşlikten söz edilir. Kurban bayramlarında bunu yapmak içimden hiç gelmemiştir. Şu andaki duygum da budur. Hele, bayramdan bir gün önce, tanık olduğum bir görünüm gözlerimin önünde bütün canlılığıyla durmaktayken… Bir aracın bagajından ya da arkasından indirilmiş irice bir koyun aracın park edildiği depo gibi bir yerin karanlık geri bölümüne doğru iki kişinin kucağında götürülüyordu… Bir başka deyişle iki canlı bir başka canlıyı teslim almış ölümüne götürmekteydi… Ölüme götürülmekte olan canlının çaresizliği, mazlumluğu, onun için hiçbir şey yapılamayacak oluşun acısı içimi yaraladı… Ölüme götüren canlılarla götürülen canlının arasında, canlı olmak duygusu, yaşama isteği ve istenci, var oluşa duyulan bağlılık bakımından hiçbir fark yoktu… Tek fark, birilerinin ötekileri kesip, pişirip yemek hakkını kendilerinde görmeleriydi. Burada çok büyük bir adaletsizlik olduğundan en ufak bir kuşku duymuyorum… HHH Bir yerde, kesime götürülen bu hayvancıkların “adrenalin” salgıladıklarını okumuştum… Konuşamadıkları için yaşadıkları stresi, kaygıyı, korkuyu dile getirebilme olanakları yok… Güçleri yetebildiğince çırpınarak karşı koyuyorlar… Her Kurban Bayramı’nda kasap elinden kaçan boğaların öyküsünü dizi film izler gibi okuyoruz… Bir an kendimizi o kaçaklardan birinin yerine koyalım ve hiçbir kurtuluş umudu olmadığını da bilelim. Ne yapardık? Karşı koymaya gücü yetmeyen ya da güçleri tükenenler ise tanık olduğum görüntüdeki gibi, insanın (insan olanın) içini yaralayan bir teslimiyetle kafaları kesilerek öldürülmeye götürülmekteler… HHH “Kurban” sözcüğünün aslı İbranicede “yakınlaşma” anlamına gelen “korban”sözcüğü imiş. Sadece İslamda değil, genel olarak bütün dinlerde “kurban”, söz konusu inanışın tapındığı Tanrı her ne ise, ona olan bağlılığın bir simgesidir. Tektanrı inanışından çok önce, en eski puta taparlık dönemlerinde “kurban” geleneğinin etkinliği ve yaygınlığı biliniyor…. MÖ 1. yüzyılda yaşamış Latin şairi Vergilius’un “Aeneis” destanının sayfalarının kurban kanlarının lekeleriyle dolup taştığını, bu konudaki yazılarımda daha önce de defalarca yazmıştım… Yani kurban hiçbir dinin tekelinde ve bu anlamda da kanımca hiçbirinin olmazsa olmazı değildir. Kimse kusura bakmasın, ya da isteyen kusura bakabilir, fakat ben masum ve mazlum hayvanları herhangi bir dinsel inanış adına kesip şölen yapmayı bugün artık çoktan geride kalmış olması gereken ilkel bir töre olarak görüyorum… HHH Okurlarım bunları yazan kişinin bir etyemez (vejetaryen) olup olmadığını haklı olarak soracaklardır. Sebze ve meyveye daha çok tutkun olsam da çoğumuz gibi ben de ne yazık ki etobur olarak yetiştirildim ve öyleyim… Fakat bir canlının, aklı, beyni, yüreği, kendince duyguları olan bir başka canlıyı öldürüp yemesinin insanlığın büyük çoğunluğunca ilkellik olarak görülüp reddedileceği günlerin de er geç geleceğine inanıyorum… ve bayram B Bir haftada 96 kişi öldü urban Bayramı tatilinin ilk 7 gününde yurdun dört bir yanında meydana gelen 115 trafik kazasında, toplam 96 kişi öldü, 465 kişi de yaralandı. Tatilciler yolları doldururken, yurt genelinden, peş peşe kaza haberleri geldi. l 19 Eylül Cumartesi günü meydana gelen 13 kazada 13 kişi öldü, 38 kişi yaralandı. l 20 Eylül Pazar günü ise sayı daha arttı; 27 kazada 21 kişi öldü, 56 kişi de yaralandı. l 21 Eylül Pazartesi günü meydana gelen 24 kazada 9 kişi öldü, 105 kişi yaralandı. l 22 Eylül Salı günü meydana gelen 15 kazada 16 kişi öldü, 70 kişi de yaralandı. l 23 Eylül Çarşamba günü (arife günü) meydana gelen 13 kazada, 8 kişi öldü, 71 kişi de yaralandı. l 24 Eylül Perşembe günü (Bayramın 1. günü) meydana gelen 12 kazada 8 kişi öldü, 58 kişi de yaralandı. l 25 Eylül Cuma günü (Bayramın 2. günü) 11 kazada ise 21 kişi öldü, 67 kişi de yaralandı. K Adana’da Mustafa Kemalpaşa Bulvarı üzerindeki hayvan satış alanı, ilginç görüntülere sahne oldu. Satış alanına özel plakalı lüks minibüsle gelen bir aile 2 koyun aldı. Sıkı pazarlık sonrasında satın aldığı koyunlarını içi özel döşenmiş minibüsün yanına getiren vatandaş, çevredekilerin şaşkın bakışları arasında kapıyı açıp, içine yerleştirdi. Son model minibüste yerleşmeye çalışan koyunun görüntüsü çevredekileri gülümsetti. Vatandaş, “Bizim kurbanımız bile VIP” diye espri yaptıktan sonra ayrıldı. l ADANA/ DHA ‘VIP kurbanlık’mış Bayramın ikinci günü Antalya’da havanın güneşli olmasını fırsat bilen tatilciler deniz keyfi yaptı. Antalya sahilleri turistlere kaldı ntalya’da arife günü etkili olan yağmurun dün yerini güneşli havaya bırakmasıyla sahiller doldu. Hava sıcaklığının 26, deniz suyu sıcaklığının 29 derece kaydedildiği Antalya’da, kent sakinleri bayram ziyaretlerini sür İstanbul’a dönüş çilesi A dürürken sahiller, tatilcilere kaldı. Kentte tatil yapan yerli ve yabancı tatilciler dünyaca ünlü Konyaaltı Plajı’nda deniz keyfi yaptı. Şezlonglarda güneşlenen tatilciler, zaman zaman denize girerek serinledi. Özellikle sahil şeridi üzerindeki oteller bölgesinde yoğunlaşan turist grupları, güneşli havanın tadını çıkardı. Belek, Manavgat, Kemer gibi turistik yerlerdeki otellerde konaklayan tatilciler de zamanlarının büyük çoğunluğunu otellerinin havuzunda ve plajında geçirdi. Kurban Bayramı tatilini memleketlerinde ve tatil yörelerinde geçirmek için İstanbul’dan giden vatandaşlar, 28 Eylül’de okulların açılması nedeniyle bayramın 2. günü kente dönmeye başladılar. Dün öğlen saatlerinde TEM otoyolu İzmit Doğu kavşağından başlayan trafik yoğunluğu Gebze gişelere kadar artarak devam etti. Uzun araç kuyruklarının oluştuğu TEM otoyolu Kocaeli kesiminde zaman zaman trafik durma noktasına geldi. l Haber Merkezi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle