27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 DUNYA İran’da diplomatik temizlik Nükleer anlaşmanın ardından diplomasi trafiğinin hızlandığı Tahran’da, İslam Devrimi’nden bu yana kapalı duran ABD Büyükelçiliği’nin duvarlarındaki “ABD’ye ölüm” sloganları siliniyor. EDİTÖR: BERİVAN AYDIN Obama yerlileri duydu ABD Başkanı Barack Obama, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında Alaska’ya düzenleyeceği gezi öncesi, ABD’nin en yüksek dağı McKinley’in isminin yerlilerin kullandığı Denali ile değiştirilmesi için yetki verdi. Salı 1 Eylül 2015 TASARIM: BETÜL BERİŞE IŞİD’den Erdoğan’a ölüm fetvası I nilgun@cumhuriyet.com.tr ŞİD’e yakın sosyal medya hesaplarından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında bir fetva yayımlandı. Koalisyona verdiği destek ve Türk jetlerinin IŞİD mevzilerini vurması gerekçe gösterilerek ‘mürted’ ilan edilen Erdoğan’ın ölüm cezasına çarptırıldığı açıklandı. Sosyal medya üzerinden paylaşılan fetvada, ‘Nusayri ve Yahudi kâfirlerle birlikte hareket ediyor’ denilerek suçlanan Erdoğan’ın, Müslüman kanı döktüğü ifade ediliyor. Erdoğan’ın tövbe edip, ABD öncülüğündeki koalisyona verdiği desteği kesmesi halinde hakkında verilen ölüm cezasının kalkacağı belirtildi. ‘İslam Devleti’ni tehdit eden her ülke ve orduyla savaşacaklarını ifade eden IŞİD, Türk halkını tehdit etmekten de geri durmadı. Fetvada, ağırlıklı olarak İslam tarihinden ve hadislerden örnekler verildi. l Haber Merkezi Normalleşme ve yeni Türkiye... eçen gece “süper dolunay” vardı. İnternet sitelerinde “Hawaii, Capetown, Atacama Çölü, Virgin Adaları, Santa Monica Dağları”nda en güzel ve en net görülecek diye anonslanan bir “süper dolunay”... Dünyanın özellikle önerilen süper egzotik köşelerinde olmasak da, bu harika doğa mucizesini biz de Heybeli’de bir arkadaşın terasından izledik. Virgin Adaları’nı bilemem ama bizim adalarda gerçekten de şimdiye değin hiç rastlamadığım güzellikte parlak bir mehtap vardı. Gümüş, tepsi gibi bir ay. Uzansanız tutacağınız cinsten... Arkada çamlar, önümüzde deniz ve ayna gibi bir ay ışığı... Ev sahibi dostumuz “süper dolunayı” kutlamak için terasında eski ahbapları yan yana getirmişti. Uzun zamandır görmediğim sosyal demokrat bir eski tanıdıkla işte bu “süper dolunay” gecesinde karşılaştım. Konu süratle yeni hükümete geldi. “Ne düşündüğünü” sorduğumda aldığım yanıt karşısında dumura uğradım. G Anayasa değişikliğine karşıt eylemciler polise göz yaşartıcı gaz ve el bombalarıyla saldırdı. Olaylarda bir polis öldü. Kiev toz duman krayna’nın başkenti Kiev, dün parlamentoda Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki doğudaki bölgelere özerklik sağlayacağı iddialarının hedefindeki tartışmalı tasarının ilk etabının onaylanmasının ardından savaş alanına döndü. Parlamento önünde toplanan 3 bine yakın milliyetçi eylemci polisle çatıştı. Olaylarda bir polis öldü, çoğu güvenlik görevlisi en az 90 kişi yaralandı. Rusya ile Batı arasında gerginliğe neden olan Ukrayna’da sular durulmuyor. Parlamentonun dünkü gündeminde, bazı yetkilerin merke Ukrayna meclisi ayrılıkçıların kontrolündeki doğuda yerel yönetimleri yetkilendirmeyi görüşürken dışarıda aşırı sağcılar polisle çatıştı. Solun çaresizliği Irak’ta vahşet IŞİD militanlarının, Irak’ta 4 Şii milisi yakaladıktan sonra hayattalarken ateşe verip katlettiğini gösteren vahşet görüntüleri yayımlandı. Görüntülerde olayın yeri belirtilmese de de buranın Anbar bölgesi olabileceği belirtildi. U SURİYE Bel Tapınağı can çekişiyor IŞİD’in Suriye’de kültürel yıkımlarının hedefindeki Palmira Tapınağı’na yönelik saldırıları sürüyor. Çölün incisi olarak adlandırılan Palmira’nın içindeki Bel Tapınağı’nı IŞİD militanlarının patlayıcılarla hedef aldığı haberleri önceki gün gündeme düşerken BBC’ye konuşan Suriye’nin antik yapılardan sorumlu yetkilisi, tarihi yapının hâlâ ayakta olduğunu söyledi. Tapınağın çevresinde çok büyük bir patlama olduğunu doğruladı fakat temel yapısının, kolonların ve kutsal yerlerinin zarar görmediğini ifade etti. IŞİD militanları geçen hafta Palmira’daki 2 bin yıllık tapınak Baalşamin’i havaya uçurmuştu. UNESCO, Baalşamin Tapınağı’nın yıkılmasının “savaş suçu” olduğunu belirtmişti. ‘Özel statü’ kavgası zi yönetimden yerel idareye devredilmesine ilişkin anayasa değişikliği vardı. Krizin çözümüne ilişkin imzalanan Minsk Anlaşması’nın ateşkesin sağlanması da dahil maddeleri arasında yer alan bu değişiklik dünkü oturumda, 87 “hayır” oyuna karşın 265 “evet”le kabul edildi. Değişikliklerin Rus yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki Donetsk ve Luhansk bölgesine özerklik anlamı taşıdığını ileri süren aralarında Sağ Sektör’ün de olduğu grupla güvenlik güçleri arasında çatışma çıkarken bölgede bir patlama da meydana geldi. Bazı kaynaklar bunun nedeninin polisin attığı el bomba sı olduğunu ileri sürdü. İçişleri Bakanı Arsen Avakov ise Facebook mesajında protestocuların üzerlerinde patlayıcılar bulunduğunu yazdı. Kimi milletvekili eylemcilerin parlamentoya molotofkokteyli attığını söyledi. Polis göstericilere gözyaşartıcı gazla müdahale etti, en az 30 kişi gözaltına alındı. Kiev’de yaşanan çatışmaların geçen yıl Rusya destekli Yanukoviç iktidarının devrilmesine yol açan olaylardan bu yana en şiddetlisi olduğu yorumları yapılıyor. Yapılan ilk oylama, eski Başbakan Timoşenko’nun da ‘Egemenliğe gölge’ aralarında bulunduğu çok sayıda Batı yanlısı milletvekilinin Poroşenko yönetiminin planlarını desteklemediğini de ortaya koydu. Milliyetçi kesim, söz konusu yasa ile Ukrayna’nın egemenliğine gölge düşeceğini savunuyor. Parlamentodaki oylama öncesinde de Poroşenko blokundan kimi vekil karar tasarısına tepki göstererek bunun Rusya lideri Putin yanlısı bir adım olduğu eleştirisini dile getirdi, bazıları “utanın” diye bağırdı. Poroşenko cephesi tasarının Rusya’nın elini daha da zorlayacağını savunuyor. Tasarının kabul edilmesi için ikinci bir oylamadan daha geçmesi gerekiyor. Akademisyen ve fevkalade tanınmış bir “siyaset bilimcisi” olan bu eski tanıdığa göre olan biteni bir “Normalleşme şeklinde görmek gerekiyordu”... Son on yılda yollarımızın hemen hiç çakışmadığı “eski ahbabımız” başka deyişle yaşananları; “Başörtülü olduğu için Meclis’te Merve Kavakçı’nın yemin ettirilmediği bir Türkiye’den... ilk başörtülü bakanın kabinede yer aldığı Türkiye’ye vardık” yorumu ile takdim eden yandaşlardan farksız biçimde... “kaçınılmaz/olması gereken/ve dahi sağlıklı normalleşme” gözlüğüyle değerlendiriyordu. Saray yorumcularının analizlerinde hayrete şayan olan yan yoktu ama on yıl öncesine değin yaşama aynı yerden baktığım, aynı okullardan geldiğim, aynı arkadaş çevresini ve değerleri paylaştığım bir kimse nasıl olmuştu da benden bu derece uzak bir yere savrulmuştu? Nasıl olmuştu da “kısası savunan” bir “kadın bakanı” örneğin; “eski Türkiye”nin sevilen ve çok beğenilen solcularından olan bu “siyaset bilimci”si bugün zerre yadırgamadan bu ölçüde “normalleşme” çerçevesine oturtabilir olmuştu? Konunun en düşündürücü yanı “kanıksamak” ve “yadırgamamak” meselesi değil miydi? Tüm gece bu soruların çengeli beynime takıldı ve o sıra dışı “dolunay”ı bile unuttum. Kurbağayı hızla sıcak suya atmak yerine “usul usul haşlamaya” benzetilen “kademeli İslamcılık/incremental Islamism” yöntemiyle Türkiye bu noktaya taşınmış, bizleri geçmişimizle bu kertede “yabancılaştırmıştı”. “Yeni Türkiye”yi “normalleşme” adını verdikleri bu... “incremental İslamcılık” süreciyle kabullenenler için “Cumhuriyet değerleri” artık referans olmaktan çıkmış ve çoktan iflas etmişti. Bahsettiğim akademisyen türü aydınlar, “yeni Türkiye”nin “yeni değerleri”ni sorgulamadan olduğu gibi kabullenmişti. Siyasi ve medyatik baskılar yanında “çıkarlar”; “düzen”e “devşirilmeyi” olağanüstü etkinlikle temin etmiş ve “fiili rejim değişikliğini” giderek böyle “doğal” ve “normal” kılmıştı... Muhalefetin güçsüzlüğü, bölünmüşlüğü, etkisizliği; “alternatifsizlik” duygusuyla bu eski tanıdık örneğindeki insanları alabildiğine pasif “onaya” sürüklemiş, her türlü olası “direnç arayışından” yoksun kılmıştı. Cumhurbaşkanı ile eşinin davetli eli sıkmadığı ve Kuranıkerim tilavetinin dinletildiği Saray’ın 30 Ağustos kutlamasına böyle vardık. 30 Ağustos günü Çizme’de Corriere della Sera’nın tam yazdığı gibi bundan böyle “her geçen gün daha çok İslamlaşan ve hep daha az Cumhuriyetçi olan bir otokraside” yaşıyoruz. Kademeli İslamcılık Avrupa zirvelere sığınıyor avaştan kaçan Suriyelilerin başını çektiği sığınmacı akınına karşı Avrupa’da yetkililer zirve üzerine zirve planlarken bilanço giderek ağırlaşıyor. Libya açıklarında batan bir teknede en az 37 göçmen boğularak can verdi. Akdeniz’de yılbaşından bu yana ölen göçmenlerin sayısı 2 bin 500’ü geçse de, mavi suları umuda yolculuğun hâlâ en çok kullanılan rotası. Haftasonu boyunca İtalyan sahil güvenlik ekipleri 1600, Yunan ekipler 2500 göçmeni denizden topladıklarını duyurdu. Macaristan’ın başkenti Budapeşte garında günlerdir bekletilen binlerce göçmene, Almanya ve Avusturya’ya giden trenlere binmeleri için nihayet izin çıktı. Yüzlerce sığınmacı bilet kuyruğuna girdi, biletlerini ve seyahat belgelerini gösterenler kendilerini Münih’e giden ilk trene attı. Ancak tren Avusturya sınırında durdurulup aran S maya başladı. Polisler kısa süre içinde 200 göçmen ve 5 insan kaçakçısı yakaladıklarını duyurdu. Avrupa Komisyonu, Fransa’dan Britanya’ya açılan Manş Tüneli’ni geçecekleri umuduyla Calais’de derme çatma kamplarda kalan göçmenlere kamp kurması için Fransa’ya 5 milyon Avro ödenek ayırdı. Ve alternatifsizlik Olağanüstü zirve AFGANİSTAN Taliban yeni liderini tanıttı Lideri Molla Ömer’in ölümünü iki yıl gizli tutan Taliban’ın yeni lideri Molla Mansur’un biyografisi yayımlandı. 5 dilde hazırlanıp gazetecilere gönderilen biyografide Mansur “eşsiz liderlik kapasitesi taşıyan dindar ve vizyoner bir savaşçı” olarak niteleniyor. En büyük başarısı olarak Taliban iktidarında havacılık bakanlığı yaptığı döneme işaret ediliyor. Bol ve temiz kıyafetler giymekten, az konuşmaktan hoşlandığı kaydediliyor. Ömer’in oğlu ve kimi militanlar Mansur’un liderliğini tanımıyor. Öte yandan Afganistan’ın Herat bölgesinde kız çocuklarının gittiği bir okula zehirli gaz saldırısında bulunulduğu iddia edildi. 124 öğrenci hastaneye kaldırıldı, yetkililer 11 kişinin durumunun ağır olduğunu duyurdu. Umut trenleri MakedonyaSırbistan trenleri Suriyeli sığınmacılarla doldu. dı, Macaristan’da kayıtlı göçmenler geri gönderilirken yalnızca kayıtsızların geçişine izin verildi. Budapeşte’yi Viyana’ya bağlayan M1 otobanında da 50 km’lik kuyruklar oluştu. Zira geçen hafta Macaristan’dan gelen bir kamyon kasasında 71 göçmenin ölü bulunmasının ardından, Avusturyalı yetkililer sınırı geçen araçları tek tek ara Sığınmacı akınına karşı ortak çözüm geliştiremeyen Avrupa Birliği’ne yönelik eleştiriler büyürken, üye devletler olağanüstü toplantıya çağrıldı. AB Dönem Başkanı Lüksemburg, “krizin emsalsiz boyutlara ulaştığı” vurgusuyla 28 üye devletin içişleri bakanlarını 14 Eylül’deki toplantıya çağırdı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Avrupa’da dayanışma varsa bunu başkalarına da göstermeliz” diyerek uzlaşma sağlanmamasının Schengen anlaşmasının sorgulanmasına neden olacağı uyarısı yaptı. Tayland emniyeti, ödülü kendine verdi ayland polisi yakmıştı. Tayland polisi önceki moung gülerek “iyi haberleT laşık iki hafta önce rim” var dedi ve yanındakile gün baskın yaptıkları başka Bangkok’ta gerçekleşen bom re “bana çantayı verin” diye bir evde yine bomba malzebalı saldırıya ilişkin soruşturmalarını sürdürürken olayın failleri ile ilgili bilgi sağlayan için duyurduğu 83 bin dolarlık para ödülüne de kendini layık gördü. Cumartesi gözaltına alınan şüphelinin saldırıyla bağlantısının hâlâ netlik kazanmamasına karşın, dün basının karşısına çıkan ulusal polis teşkilatı şefi Somyot Poompanseslendi. Polislere çıkardıkları “iyi iş” için teşekkür etti ve para destelerini gösterdi. 20 kişinin yaşamını yitirdiği saldırının ardından yakalanan kişinin üzerinden sahte T.C. pasaportları çıktığı, Uygur göçmenleri kaçıran organize suç çetesiyle bağlantılı olduğu iddiaları basına yansı WhatsApp’la belediyeyi yöneten başkan firarda Brezilya’nın Bom Jardim kasabasının Belediye Başkanı 25 yaşındaki Lidiane Leite, kamu eğitim fonları üzerinden 4 milyon dolara varan yolsuzluk suçlamalarının ardından kayıplara karıştı. Savcılığın iddianamesinde Leite’nin belediyeyi WhatsApp üzerinden mesajlarla yönettiği suçlaması da var. Leite’nin firarı sonrası kasabanın eğitim sisteminin çöktüğü, öğretmenlere maaş ödenemediğine dikkat çekiliyor. Türkiye bağlantıları mesi buldu. Bu evde yaşadıkları sanılan Taylandlı Wanna Suansan adlı kadın ile yabancı bir erkek hakkında arama kararı çıkarıldı. AFP Türkiye’de yaşayan aynı adlı bir kadına ulaştı. Fotoğrafları basına dağıtılan Suansan, son 3 aydır eşiyle birlikte Kayseri’de yaşadıklarını söyledi. Suçlamalarla ilgisinin olmadığını da vurguladı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle