Katalog

Perşembe 30 Temmuz 2015 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 13 IŞİD hendek kazıyor TSK DUVAR ÖRÜYOR IŞİD, Gaziantep’in Karkamış ilçesinin karşısında bulunan Suriye’nin Halep kentine bağlı Cerablus’ta iş makineleriyle sınıra hendek kazmayı sürdürüyor. Sınır hattındaki Karanfil köyü çevresindeki mevziler de TSK tarafından güçlendirildi. Dün sabah erken saatlerinden itibaren kamyonlarla taşınan kum ve benzeri malzemelerle, yeni mevziler ve tank rampaları oluşturuldu. TSK ayrıca Hatay’ın Yayladağı İlçesi’ndeki Suriye sınırına hendek kazıp duvar örüyor. 2.5 metre yüksekliğinde, 1 metre kalınlığındaki duvarın roketatara dahi dayanıklı olduğu belirtildi. Çalışmalar devam ederken, TSK bu önlemlerine ek olarak sınıra güvenlik kameraları yerleştirecek. Öte yandan Suriye’nin Halep kentine bağlı Mera ve Azez’deki Özgür Suriye Ordusu’na ait 2 kontrol noktasına gece saatlerinde IŞİD tarafından bomba yüklü araçlarla saldırı düzenlendi. Bazı işçiler hayatını kaybettiği bildirildi. Bu arada dün akşam geç saatlerde altı savaş uçağı Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü’nden havalandı. 1990’lardan daha kötüsüne sürüklenebiliriz! Haziran seçim sonuçlarının Tayyip Erdoğan’da büyük bir şok etkisi yarattığı, birkaç gün sessizliğe bürünmesinin bununla ilgili olduğu Cumhurbaşkanlığı çevresini yakından takip edenler tarafından dile getiriliyor. Muhtemelen Erdoğan bu şoku, Kürt sorunu konusunda şahin tavrını daha da yükselterek MHP’yi izole edip, etkisiz bırakabileceğini görünce atlattı. Gerisini hatırlatmaya gerek yok. Seçim sonuçlarını beğenmeyip tekrarlanmasını isteyen Tayyip Erdoğan, şoku atlattıktan beri çatışma ve şiddet politikasının gereklerini eksiksiz yerine getiriyor. Attığı adımlara hemen beklediği karşılığı aldığı için, şimdilik bu kirli oyunun hâkim oyuncusu gibi gözüküyor. Suruç katliamından sonraki gelişmeler, öldürülen asker ve polisler, yapılan baskınlar, uygulanan yargısız infaz, yürütülen hava ve kara bombardımanları herkesin aklına 1990’lara mı geri dönülüyor sorusunu getiriyor. Bazı benzerlikler gösterse de bugün içine hızla yuvarlandığımız şiddet girdabının 1990’lardan farklı ve çok daha ağır olma ihtimali var. İki nedenle. Birincisi, bundan 25 yıl öncekinden farklı olarak, ülke içinde ve sınırın hemen öte yakasında hem birbiriyle, hem de Türkiye ile savaşan iki silahlı güçle güvenlik güçlerinin iki farklı cephede birden yürütmek zorunda olacağı bir savaş bu. IŞİD’in Türkiye içinde ne yaygınlıkta bir ağ oluşturduğunu tam olarak bilmesek de, terör eylemine geçme kapasitesine sahip uyuyan hücre açısından yeterli bir güç birikimi oluşturduğunu birçok bağımsız gözlemci iddia ediyor. Terör eylemlerine de gereğinde başvuran ve silahlı mücadele merkezli örgütlenmiş bir siyasal hareket olan PKK’nin ise, Türkiye’de barış süreci çevresinde azalttığı silahlı varlığını, çatışmalar yeniden ve kalıcı biçimde başlayınca Türkiye’ye aktarma veya yeniden oluşturma kapasitesi var. IŞİD’in ülke içinde kanlı eylemlere girişmesi ve nihayetinde bir subayı öldürmesi karşısında kerhen bu örgütle doğrudan mücadeleye giren AKP iktidarı, bunu dengelemek için PKK’yi aynı sepete koyup, bu yana çok daha fazla vuruyor. PKK’nin şahin kanadı ve her an şiddet eylemine girişmek için bekleyen odakları da kırmızı görmüş boğa gibi gözü kapalı karşılık veriyorlar. Halbuki iki taraf da biliyor ki, şiddet yoluyla ne PKK silah bırakmaya mecbur edilebilir üstelik Ortadoğu’daki kaos içinde bu eskisinden daha az mümkündür ne de salt terör ve şiddet eylemleriyle Türkiye devleti müzakere masasına oturtulabilir. 7 Astsubaya ne oldu? Bölüğüne giderken Astsubay Altun yaralandı. Genelkurmay ‘Terör saldırısı’ dedi, Valilik tam tersini söyledi. Önce saldırı diyen astsubay daha sonra ifadesini değiştirdi rzurum’un Horasan ilçesinde 9. Kolordu Komutanlığı 34. Mühimmat Bölüğü’nde görev yapan Astsubay Üstçavuş Nazım Altun, dün sabah aracıyla işe gitmek için yola çıktı. Astsubay Altun, arızalanan arıcana bakmak için indiği sırada karnından yaralandı ve olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerince Horasan Devlet Hastanesine kaldırıldı. Altun, buradaki ilk müdahalenin ardından ambulans helikopterle Erzurum’a sevk edildilerek, Mareşal Fevzi Çakmak Hastanesi’nde tedaviye alındı. Olay saat 10.08 itibariyle Altun’un saldırıya uğradığı, siyah renkli bir araçtan Altun’a ateş açıldığı şeklinde medyaya yansıdı. Genelkurmay Başkanlığı, saat 10.20’de yaptığı açıklamada, Altun’un saldırıya uğradığını, saldırıya ateş aça E rak karşılık vermesi üzerine teröristlerin bölgeden kaçtığını” belirtti. Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak ise saat 14.30 ’de twitter hesabından yaptığı açıklamada olayın terörle bağlantısının olmadığını ifade ederek “Terör saldırısına bağlı bir yaralanma olmadığı değerlendirilmektedir” dedi. Vali: Terör saldırısı değil Ağrı’da çatışma 1’i ağır 3 yaralı ğrı’nın Doğubayazıt ilçesine bağlı Gürbulak karayolunda, seyir halinde bir araçtan yol kontrol devriyesi yapan zırhlı kobra aracına dün PKK militanları tarafından roketli saldırı düzenlendi. Saldırıda 1’i ağır 3 uzman çavuş yaralandı. Güvenlik güçlerinin karşılık vermesi üzerine çatışma cıktı. Bölgede bulunan ikinci bir zırhlı araç PKK’lilerin içinde bulundukları pikabı kullanılmaz hale getirdi. Ağrı Valiliği PKK’ya yönelik yapılan operasyonlarda 2 PKK’linin öldürüldüğünü, 2’sinin de yaralandığını açıkladı. A Genelkurmay: Saldırı Anadolu Ajansı ise dün akşam saat 18.56’da servis ettiği haberde Altun’un kazara kendini vurduğu iddiasını gündeme getirdi. Haberde Astsubay Altun’un, ilk ifadesine göre, yanına yaklaşan bir araçtan kendisine ateş açılması sonucu yaralandığını söylediği, daha sonra verdiği ifadede ise araçtan inerken silahının kazara ateş alması sonucu yaralandığını söylediği belirtildi. AA: Kendini vurdu Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde zırhlı araca düzenlenen terör saldırısında yaralanan 3 askerden biri, askeri helikopterle Erzurum’a getirildi. MARDİN: Kızılltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü ihbar üzerine takip edilen bir araçtan ateş edildi. Kamyona çarparak durdurulan minibüsteki 2 kişi kaçarken, zaman ayarlı bomba, silah, elbombası ve mühimmat ele geçirildi. BİTLİS: Tatvan’da 2 zırhlı polis aracına mayınlı saldırı düzenlendi ardından taciz ateşi açıldı. HizanTatvan karayolunda yol kesen PKK, olay yerinden uzaklaşmaya çalışan H.Ş’yi yaraladı. BATMAN: Sason’da, korucuları taşıyan aracın geçişi sırasında, yol kenarındaki bomba teröristlerce patlatıldı. Ölen ve yaralanan olmadı. HAKKÂRİ: Yüksekova’da eş zamanlı olarak ilçe merkezindeki adliye lojmanları ile polislerin kaldığı TOKİ konutlarına roketatarlı saldırı düzenlendi. DİYARBAKIR: Dicle kırsalında önceki akşam ilçe merkezine sızan bir grup PKK’lı ilçe Emniyet Müdürlüğü binasına roketatarlı saldırı düzenlendi. VAN: ÇatakNarlı yolu PKK’li bir grup tarafından kesildi. Karakola erzak taşıyan minibüs, yakıldı. ELAZIĞ: Akçiçek Köyü’nde, askeri aracın geçişi sırasında yola döşenen patlayıcı madde, uzaktan kumanda ile patlatıldı. Ölen ve yaralanan olmadı. 7 ilde daha saldırı var Sürüklendiğimiz şiddet Sarpkaya Gözyaşlarıyla toprağa verildi akkâri’nin Şemdinli ilçesinde önceki gün bir banka şubesinden çıktıktan sonra babasıyla telefonda konuştuğu sırada şehit edilen Uzman Çavuş Ziya Sarpkaya, dün gözyaşlarıyla toprağa verildi. Sarpkaya için Hakkâri, Van ve Bolu’da 3 ayrı tören düzenlendi. Şehit Sarpkaya için dün ilk tören Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Sarpkaya’nın ailesi törende fenalık geçirdi. H uruç katliamının ardından başlatılan “torba operasyon”un bilançosu netleşti. 6 gündür 39 ilde düzenlenen “terör örgütlerine” yönelik operasyonlarda 1302 kişi gözaltına alındı. Hedef önce IŞİD, PKK, “iltisaklı yapılanma” ve “diğer marjinal” örgütler olarak tanımlandı. Son gün operasyonunda hedef tanımından “marjinal sol örgütler” çıkarıldı. Operasyonların 6. gününde, dün saat 23.30 itibarıyla ortaya çıkan tablo şöyle: 4 1061 kişi gözaltına alındı 4 156 kişi emniyette serbest bırakıldı 4 545 kişi savcılığa sevk edildi 4 360 kişi hâlâ gözaltında 4 461 kişi mahkemeye sevk edildi. 4 66 kişi mahkeme kararı ile serbest bırakıldı 4 172 kişi tutuklandı 4 PKK/KCK 847 gözaltı 4 DHKPC 77 gözaltı 4 IŞİD 138 gözaltı l ANKARA/ Cumhuriyet IŞİD’le başladı PKK’ye döndü S Komutanlığı’nda düzenlendi. Törene, Hakkari Valisi Yakup Canbolat, Yüksekova 3. Tümen Komutanı Tümgeneral Halil İbrahim Ergin, Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Otal, İl Emniyet Müdürü Resul Holoğlu, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Yavuz Özfidan, kamu kurum yöneticileri ve askerler katıldı. Tören, şehidin özgeçmişinin okunma sıyla son buldu. Şehidin naaşı, okunan dua sonrası askeri helikoptere alınarak Van’a gönderildi. Burada düzenlenen törenin ardından cenaze memleketi Bolu’ya gönderildi. Bolu Göynük’te oğlunun naaşını karşılayan baba Salim Sarpkaya, gözyaşlarına boğuldu. Şehit Ziya Sarpkaya’nın cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. İkinci neden, 1990’lardan farklı olarak, Kürt sorununun çözümünde son yıllarda elde edilen ivmenin, atılan somut adımların, dile getirilen vaatlerin, yaratılan beklentilerin, çözümün yerini savaşa bırakması durumunda çok daha büyük ve taraflardan hiçbirinin denetleyemeyeceği tepkilere yol açacak olması. İçine sürüklendiğimiz ve şimdilik göreli denetim altında olduğu izlenimi veren şiddet ve savaş kısırdöngüsü bugün durdurulamazsa, birkaç ay sonra çok daha zor durdurulur olacak. Sadece Türkiye’de Kürt sorunu değil, aynı zamanda Suriye üzerinden sirayet edecek çok katmanlı şiddet eylemleri nedeniyle, geçmişteki çatışma ve çatışmasızlık döngülerinden farklı bir şiddet girdabına sürüklenebiliriz. Bu nedenle, Barış Meclisi’nin dün yaptığı çağrıda belirtildiği gibi, Türkiye’de barış içinde beraberlik isteyen herkesin, iki tarafı da, yani PKK ve Türkiye devletini de ellerini tetikten hemen çekmeye çağırması gerekiyor. IŞİD’le PKK’yi aynı terör sepetine koyarak, güçlendirilmiş güvenlik devletinin karanlık sularında yeniden yüzmeye heveslenenlere, bunu bir seçim başarısına tahvil edeceğini hesap edenlere karşı, “Sizi savaştırmayacağız!” diyenlerin sesi toplumda güçlü bir yankı bulacak mı? Göreceğiz. Şehit babası Salim Sarpkaya Polislere çelik yelek uyarısı rtan terör olaylarının ardından emniyette önlemler arttırılıyor. Tokat Emniyet Müdürlüğü Haber Merkezi’nden yapılan anonslarda polisler çelik yelekle görev yapmaları, şüpheli görülen kişi ve araçlara karşı dikkatli olmaları konularında uyarıldı. Polis telsizlerinden yapılan ve aksaklığa meydan verilmemesi uyarısı yapılan anonsta A şöyle denildi: “Görevlilerimiz mutlaka çelik yelekle görev ifa edecekler ayrıca görev yeri çevresinde dikkat çeken veya şüphe arz eden araç veya kişileri ilgili birimlere bilgi vermek suretiyle mutlaka kontrol ettirecektir. Gündemin önemine binaen personelimiz daha dikkatli ve duyarlı bir şekilde görev ifa edecek.” l TOKAT/ DHA Kaçırılan polisin eşi: Hızlı gittiğimizi görünce kaçtığımızı sandılar DiyarbakırBingöl Karayolu’nnda yol kesen PKK’lilerce kaçırılan polis Sedat Yabalak’ın Aşkale ilçesindeki babaevinde umutlu bekleyiş sürüyor. Polisin eşi Burcu Yabalak “Bizim hızlı gittiğimizi görünce, onlardan kaçtığımızı zannettiler. Bizi takip edip peşimizden ateş etmeye başladılar. Durduk. Kimlikten eşimin polis olduğunu anlayınca çok yalvardım, çocuklarım da ağlayınca sadece eşimi götürdüler” dedi. l ERZURUM/ AA “Sizi savaştırmayacağız!” derken, unutulmaması gereken bir olgu var. Kürt sorununun çözümünde birincil sorumluluk devletin omuzlarındadır. Sorunun çözümünde ilerlemek için olmazsa olmaz öneme sahip güven ortamının oluşturulmasında olduğu gibi, çözümün çekici gücü olma konusunda da birincil sorumluluk devlette ve onun yürütme organındadır. Bu sorumluluğun, bir oligarşik güç konumu kazanan devletin başı tarafından özel siyasal hesaplar uğruna istismar edilmesinin bedeli çok ağır olabilir. Devletin ve Türkiye toplumunun büyük çoğunluğunun en büyük kâbusu olan bölünme olgusunu bu nedenle gerçekten gündeme getirecek, önceden öngörülmemiş ve sonradan denetlenmesi mümkün olmayan bir dizi gelişmeye zemin hazırlayabilir. 1990’lardan daha ağır ve karanlık yıllara sürüklenmeyi sağlayacak malzeme var bugün Türkiye’de. Umarız bu malzemeyi kullanmak isteyenlere karşı olanlar da 1990’lardan daha büyük, güçlü ve kararlıdırlar. Sorumluluk devletin... C M Y B