28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 9 Haziran 2015 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY 18 Tartışma yaratan açıklama Erol Simavi, Hürriyet’in kırkıncı yıl kutlamaları nedeniyle Emin Çölaşan’a verdiği, “Kırk Yılın Tecrübesiyle Erol Simavi Konuşuyor” başlıklı dizi röportajda mason olduğunu da açıklamıştı. “27 yaşında mason oldum” diyen Simavi, Süleyman Demirel’in de mason olduğunu ifşa etmişti! Süleyman Demirel’in, Turgut Özal’ın en büyük siyasi rakibi olduğu o günlerde yapılan bu açıklama büyük tepki çekmişti. KİM NE DEDİ? Sedat Simavi ve oğlu Erol Simavi. Saffet Simavi’nin sağlığında çekilmiş bir aile fotoğrafı. (Soldan) Saffet, Belma, Erol ve Sedat Simavi. Erol Simavi, Türk basınına damga vuran Simavi ailesinin en renkli ismiydi ‘Korkuyla gazetecilik mi olur?’ İREM BARUTÇU * ‘Basın için beraber mücadele ettik’ rol Bey’i 35 yıldır tanırdım. Simavi Ailesi Türk basınına Sedat Simavi’den başlayarak damgasını vurmuş ve önemli yenilikler getirmiştir. Kendisi ile iki gazete sahibi olarak uzun yıllar Türk basınının sorunlarının aşılması için birlikte çaba sarf ettik, mücadele ettik. Erol Simavi adı Türk basınında hep iyilikle anılacaktır. Bundan 21 yıl önce Hürriyet’i bana devrettikten sonra yurt dışında yaşamayı tercih etti. Erol Bey’e Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve Türk basın camiasına başsağlığı dilerim. Huzur içinde yatsın. (Doğan Holding Onursal Başkanı) E 0 Eylül 1989’da Hürriyet gazetesinin birinci sayfasından, “İnsan Hürriyet’ini satar mı? Satmaz!” diye seslenmişti kamuoyuna, Hürriyet gazetesi patronu Erol Simavi. Dönemin iktidarı ve kuşkusuz Asil Nadir gibi iktidar tarafından basına sokulan yeni rakiplere yönelik bu meydan okumadan sadece beş yıl sonra, Hürriyet’in manşetinden Türk basınının ‘amiral gemisinin’ satıldığı açıklandı. 29 Haziran 1994 tarihli Hürriyet’e göre, Hürriyet Holding’in yüzde ellisini Aydın Doğan satın almıştı. Peki, Hürriyet’in mağrur patronu, ne olmuştu da gazetesini satma noktasına gelmişti? Bu soruyu hiçbir zaman açıklıkla yanıtlamadı. Hürriyet gazetesinin satışının ardından İsviçre’de yirmi bir yıl boyunca münzevi yaşamı sürdürecek, sessizliğini asla bozmayacaktı. Türk basınının kurucu geleneklerini oluşturan Simavi ailesinin, en renkli ve tartışmaya açık üyesi olan Erol Simavi 1930 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin kurucusuydu. Babıâli’de defalarca batıp çıkmış idealist bir yayıncıydı. 1948 yılının 1 Mayısı’nda yayın hayatına başlayan ve o dönemde, “Yahudi sermayesi” ithamlarına maruz kalan Hürriyet, altmış dokuzuncu imtiyazıydı! Erol Simavi, babasının ölümünün ardından Haldun Simavi’yle birlikte patron oldu. Ağabeyi, 1968’de Günaydın’ı kurmak için ayrılınca Hürriyet onun yönetimine geçti. Zamanla Türk si 3 gelmedi. 1989 yılında Simavi’nin annesi Melek Simavi vefat etti. Cenazede, Erol Simavi’nin suikasta uğrayacağı haberi, MİT tarafından Hürriyet’e ulaştırılmış, tedbir alınmıştı. 7 Mart 1990’da Çetin Emeç öldürüldü! 9 Mart 1990 tarihli Hürriyet’te yayımlanan Erol Simavi imzalı veda yazısında, “Sevgili Çeto, Sana da güle güle! Bizler şimdilik uzatmaları oynuyoruz. Görüşmek üzere...” deniyordu. Simavi, “Uzatmaları oynuyoruz” derken ne ima ediyordu? AYDIN DOĞAN Büyük kayıp oldu dın Doğan ve Dinç Bilgin tam destek sağladılar. Diğerleri ya bahane uydurarak ya da ‘Bu mesrol Simavi Türk basınınlekte Basın Konseyi gida meslek etiğine en bi kuruluşları yaşatacak fazla önem veren patronlarortam yok’ gerekçesiyle dandı. Kendisinin gazetecigeri durdular. Erol Simalik ilkeleri konusunda duvi son derece iyi yürekOKTAY yarlığı benim meslek hayali bir işverendi. Gazete ve EKŞİ tım boyunca gördüğüm en gazeteciliğin en ufak ayrınkaliteli ciddiyete sahipti. tısına kadar meşgul olarak Basın Konseyi’nin kurulması önbasınımızı ileri taşıdı. cesinde Babıâli’nin o sırada önMeslekten ayrılması büyük kade gelen patronlarıyla yaptığım yıptı, aramızdan ayrılması daha görüşmelerde Erol Simavi, Aybüyük kayıp oldu.” BASINI İLErİ TAŞIDI Kum saati boşalıyordu gece hayatına GECE HAYATINA DÜŞKÜNDÜ Simavi, düşkündü. Şarkıcılar, Yıpratılma çalışması türkücüler, dansözler çevresinde pervaneydi. Sahnelerin “Taş Bebeği” Gönül Yazar ile 60’lı yıllarda bir gönül ilişkisi yaşayan Erol Simavi, bu ilişkiden bir kız çocuğu sahibi oldu: Yasemin Simavi. Fotoğrafta Gülsün Kamu, Erol Simavi ve Gönül Yazar birlikte... önemli özelliklerinden biri militarizmle iyi geçinmek idi. Bu reflekste, 27 Mayıs darbesinde yaşadıkları korkunun etkisi büyüktü. 27 Mayıs öncesi, Demokrat Parti’ye açıkça destek veren Simavi kardeşlerin devrik iktidar mensuplarıyla dostluk ve para ilişkilerinin didiklenmesi, korkunun temeliydi. İlginçtir, Hürriyet gazetesinin Aydın Doğan’a satılmasının ardından Erol Simavi, TSK’ya 3 milyon dolarlık rekor bir bağışta bulunacak, “Bu bağışı niçin yaptı?” sorusu tartışılacaktı. Seksenler, Simavi ailesine iyi yasetini dizayn edebilecek güçte, iktidarlara kafa tutup gözdağı verebilen bir patrona dönüşecekti! 19 Nisan 1989 tarihli, “Sayın Başbakan” başlıklı dokuz sütun üzerine sürmanşet açık mektup, Simavi’den dönemin başbakanı Turgut Özal’a muhtıraydı! Mektupta, Özal’a darbe imasıyla gözdağı veriliyordu. Simavi, “Birinci kuvvet Türkiye’de ordu mu? Hayır, basındır. İkincisi ordudur. Orduyu ihtilallere basın hazırlar!” diyebiliyordu. Emeç suikastının ardından Erol Simavi İsviçre’ye demir atacak, oğlu Sedat Simavi ise gazeteye ayak basmayacaktı! 1991 yılı 11 Aralık günü, Sedat Simavi’nin mezarı başında patlayan bomba korkulara tuz biber oldu. Ölüm, Simavi ailesi ve Hürriyet gazetesi yönetimini teğet geçmişti. 12 Aralık 1991 tarihli Hürriyet’in manşeti “Yılmayacağız” idi ama Simavi, çoktan yılmıştı. Basına büyük sermaye girmesinden, rekabetten, artan borçlardan yakınıyor; oğlu Sedat’ı korkmakla itham ediyordu. Soruyordu: “Korkuyla gazetecilik mi olur? Yahu biz ne günler gördük, korktuk mu?” Erol Simavi için Türk basınında, kum saati boşalmıştı! Terk edip gidiyordu; basınının kurucu geleneklerini oluşturan patron! Belleğinde onca yılın anıları, sırları. Aklının köşesinde vicdanını ağırlaştıran o soru: “Babamın mezarına nasıl gideceğim?” E GAZETESİYLE KONUŞAN PATrON rol Simavi, Türk basınının teknolojik imkânlar ve modern anlayış bakımından Avrupa ülkelerinden bile daha ileri gitmesiERTUĞRUL ni sağlayan patÖZKÖK rondur. Erol Simavi, isimsiz insanları sessiz köşelerinde keşfedip, basının yaratıcı kadrosuna katan insandır. Erol Simavi, sessiz bir patron olarak kalıp, gazeteleriyle konuşan patrondur. Şimdiden Türk basın tarihinde yerini almıştır.” (Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı) E KUrALI UYGULADI ürk basınının önemli bir adıydı. Çalkantılı zamanlarda Hürriyet’i limanlara çekme başarısını gösterdi. Gazeteci bir aileDOĞAN nin her alanHIZLAN daki çalışmalarını sürdürdü. Babasının izinde mizah dergisi çıkardı. Kitap yayıncılığı yaptı. Ve popüler gazetenin kurallarını uyguladı. (Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı, editör ve yazar) T Militarizmle geçinme Erol Simavi gazeteciliğinin * Gazeteciyazar İrem Barutçu, Destek Yayınları’ndan çıkan “Babıâli Tanrıları Simavi Ailesi” adlı kitabın da yazarıdır. Sadun Boro’nun son deniz seferi Fotoğraf: DHA AFİTAP KUTLAY ‘Çok iyi bir insan, çok iyi bir patrondu.” (Erol Simavi’nin Özel Sekreteri) Erol Simavi Monaco’da yaşıyordu Efsane patronun cenazesi getiriliyor eknesiyle dünya turu yapan ilk Türk olan Sadun Boro’nun (87) cenazesi, yaşadığı ve sevdiği koylarda tekne ile dolaştırıldı. Muğla’nın Marmaris ilçesinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren denizci Boro için Karacasöğüt Mahallesi’nde tören yapıldı. Boro’nun cenazesi, Karacasöğüt Limanı’na götürüldü. Sadun Boro’nun cenazesinin konulduğu “Son Bahar” isimli tekne buradan denize açıldı. Boro’nun son “deniz seferine” Aksaz Deniz Üssü’ne görevli bir askeri gemi, Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait bir bot ve çok sayıda tekne de katıldı. Boro’nun Otluk Koyu’nda yaptırdığı Denizkızı Heykeli’ne çelenk bırakıldı. Tekneden indirilen Boro’nun cenazesi, ambulansa konularak karayoluyla tekrar Karacasöğüt Limanı’na getirildi. Boro’nun cenazesi, Karacasöğüt Camisi’ndeki ikindi namazının ardından mahalle mezarlığında toprağa verildi. l MUĞLA/AA T BİZİM POSEİDON GİDErKEN... SERDAR KIZIK oca deryaların sivil amiralini” bilmediğimiz bir yolculuğa uğurladık. Gökova koylarında teknesi Sonbaharlar’la son turunun ardından başka bir mevsimin rüzgârlarına yelken açtı. Pupa yelken gidiyordur şimdi rüzgârı bol olsun. Bir insan maviye sevdalanabilir, olağanüstü bir macerayla, 40 yıl öncesinin koşullarında “dünyayı yelkenleriyle dolaşmış ilk Türk denizci” de olabilir. Kendinden sonra okyanuslara yelken açan Türklerin ilham kaynağı, öncüsü, önderi, öğretmeni de olabilir. Kendisinden sonra binlercesinin düşlerini, hayallerini tetik “K leyen, harekete geçiren de... Bütün bu eşsiz özellikler, yine de Sadun Boro’yu anlatmaya yetmez. O Arşipel’in Poseidon’u olarak yeryüzünde benzeri olmayan Gökova’nın da tanrısıdır adeta. Adamdır o, ülkesinin denizlerine, dağlarına, ormanlarına bir başka bağlı, korunması bozulmaması için adeta yırtınan yurt sevdalısı. Aynı zamanda son yolculuğunda onu en iyi anlatan Bodrum’un süngercesi Mehmet Aksona’nın söylediği gibi iyilik, güzellik, insanca bir yaşam için toplumun lokomotifidir. Denizcilere babalık yapan gönlü güzel, düşüncesi güzel kaptan... Bilmediğimiz denizlere çıktığın son yolculukta rüzgârın eksilmesin... ürriyet gazetesinin eski sahibi işadamı Erol Simavi dün yaşamını yitirdi. 85 yaşındaki Simavi’nin birkaç yıl önce taşındığı Monaco’da tedavi gördüğü hastanede yaşlılığa bağlı nedenlerle yaşamını yitirdiği öğrenildi. Simavi’nin cenazesi yarın İstanbul’a getirilecek. 1930’da doğan Erol Simavi babası Sedat Simavi’nin 1953’te ölümünün ardından ağabeyi Haldun Simavi ile Hürriyet gazetesinin yönetimini üstlendi. Haldun Simavi’nin 1971’de Veb Ofset Grubu’nu kurarak Hürriyet’ten ayrılması üzerine gazetenin yönetimini tek başına üstlenen Simavi birçok yayının da kurucu sahibiydi. 1993’te Hürriyet gazetesinin yüzde 25 hissesini Aydın Doğan’a satan Simavi ertesi yıl geri kalan hisseleri de Doğan’a H satarak basın sektöründen tamamen ayrıldı. Basın sektöründe uzun yıllar en güçlü isimlerden olan Erol Simavi bir dönem Türk sanat müziği sanatçısı Gönül Yazar ile aşk yaşadı ve bir çocukları oldu. Erol Simavi’nin ölümünün ardından Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) bir başsağlığı mesajı yayımladı. Mesajda, aynı zamanda eski TGC başkan yardımcısı ve 2001 Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü sahibi Simavi için “Değerli üyemiz, Erol Simavi’yi kaybettik. Gazetecilik mesleğine uzun yıllar hizmet veren Erol Simavi’yi sevgi ve saygıyla anıyoruz. Simavi ailesine ve basın topluluğumuza başsağlığı diliyoruz” denildi. l Kültür Servisi TGC’den başsağlığı C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle