15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 3 Haziran 2015 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 5 cini hiç sevmedi... Emeğin örgütlü gücünden söz edenleri ezip geçti, gençleri işkenceden geçirdi... Gerçeklerin üzerine giden gazetecileri tehdit etti, ediyor. Brandanın altından mühimmat ve silah çıkınca, gerçekler görülünce tırlattı... Sevgili Umur Talu, Haber Türk’te “Dipsiz Kuyu” köşesinde çıkan yazısının başlarında ne diyordu: “Şunu anlıyoruz: Devletimiz, hükümetimiz, iktidarımız, velinimetimiz ‘cephane, mühimmat’ mevzuunda aşırı titiz! Birden ‘kral çıplak’ kalınca hemen örtmeye, örtüyü açanlara bağırıp çağırmaya, tehdide; casusluk, hainlik, teröristlikle suçlamaya başlıyor!” Evet aynen Umur Talu’nun yazdığı gibi yapıyor... Şimdi hedefte Cumhuriyet gazetesi ve Can Dündar var... Biz ne diyoruz Cumhuriyet çalışanları olarak: “Sorumlu Benim...” Yazarıyla, çizeriyle ve tüm çalışanlarıyla... Örtüyü çekti Can Dündar! Umur Talu’nun deyişiyle, örtünün altındaki mühimmat çıplak kalınca, çok öfkelenenler, bir cephaneliğe tıkılan 25 asker paramparça olduğunda nasıl da sakindiler! HHH Adına ister örtü, ister branda deyin, mallar ortaya dökülünce, kral çıplak kalınca, güzel devletimiz, canımızın içi, yüreğimizin parçası iktidarımız dört koldan harekete geçti. Afyon cephaneliğinde 25 Mehmetimin bedenleri paramparça olurken neredeydiniz? Afyon cephaneliğinde 115 bin bomba patlamıştı... Şu TIR’larda, örtünün altında yatan mühimmat ise gayet iyi yüklenip yola çıkmıştı... Kazasız belasız Reyhanlı’ya dek geldi TIR’lar... Sonra devletin iki savcısı, komutanı el koydu TIR’lara... Olanlar oldu; iki savcı, komutanlar, 17 kişi tutuklandı... Savcı yaşam boyu hapis cezası istiyor. HHH Ey benim güzel devletim, velinimetimiz iktidarım, hükümetim! Tüm bu anlattıklarım gerçek değil mi? Can Dündar gazetecilik yaptı, dün sorular sordu yeniden. Yanıt veren olmayacak mı? Umur Talu’yla başladık, onunla bitirelim ve noktayı koyalım: “Yeter ki TIR’ımızın lastiği patlamasın... Yeter ki makyaj akmasın, maske düşmesin! Yeter ki kral çıplak kalıp üşümesin...” 20 milyarı geçti imarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın “klozetlerinin altın olduğu” tartışmasına farklı bir boyut getirdi. Candan, dün düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki avizelerin maliyetlerini açıkladı. Candan, saraydaki avizelerin görsellerinden incelendiğini ve kullanılan malzemelerin belirlendiğini anlattı. Avizelerin 80 santimetre çapında ve 2,5 metre yüksekliğinde olduğunu belirten Candan, “Avizelerde kristal taş, yani yapay elmas kullanılmış. Bunlardan Svaroski en değerlisi. Özel kesim tekniği ile pırlanta görünümü alır” diye konuştu. Saray’da 200 civarında yapay elmaslı avize var, sadece bunların maliyeti 35 milyon TL’ye çıkıyor. Toplam maliyet 20 milyarı geçti M Kral çıplak üşümesin... ir zaman tünelinden geçerken, yaşananlar ve yaşayacaklarımız geliyor akla... Gaddarlaşmış, gözünü kan bürümüş yaratıklar; Soma’da yumruklanan işçiler! İnsanımız niçin düşman oldu birbiriyle? Yaşadığımız coğrafya, binlerce yıllık tarih ve kültür, uygarlıklar... Hepsini ama hepsini barajlar yapıp suların altına gömdük... Hukuk devletine, bağımsız yargıya rahmet okuduk. Medyada uçuşan sözcükler, deyişler, yağlama, yıkama, yalakalık... Kadına şiddet! Bir doktoru öldüren katilin şu sözleri: “Canım istedi öldürdüm... Benim bazı zevklerim vardır...” Terör vahşetini, faili meçhul cinayetleri, asit kuyularına atılan genç bedenleri, Roboski katliamını, Diyarbakır çarşısında eşinin yanında öldürülen astsubayı, Hakkâri’de katledilen polisi... Bir akşam vakti elinde ekmekle evine giden polis, çarşıda karısıyla birlikte alışveriş yapan astsubay, devletin kaçakçılıkla geçindiklerini bildiği Roboski halkı... HHH Acılı analar, babalar, kardeşler, eşler... 12 yıl içinde 1500 işçinin öldüğü bir ülkede emek sömürüsü giderek artıyor... Nereden nereye geldik değil mi? Basına baskı, gazetecileri yıldırıp gerçekleri perdelemek! Gazeteciyi mesleğini yapamaz hale getirmek, medya patronlarını yıldırmak... Cumhuriyet, bir birlikteliği sergileyerek, gazetecilerin üzerindeki baskıyı kaldırmak için “Sorumlu benim” dedi... Medyadaki özgürlük ateşini Can Dündar önderliğindeki Cumhuriyet yaktı yine... Açın bakın tarihin sayfalarına, başı hep Cumhuriyet çekmiştir, 40 yıl önce de 40 yıl sonra da... HHH Yüce devletimiz işçisini, çocuğunu, gen B Klozet tartışması yargıda umhurbaşkanı Erdoğan, “altın kaplama klozet” polemiğine girdiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhinde 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda keşif yapılmasını isteyen Erdoğan, “Bu yolla Kılıçdaroğlu’nun yalan söylediğinin ve iftira attığının tespiti, kınanması ve bu kararın basın yoluyla yayınlanmasını” talep etti. de halojen ampul kullanılıyor. Bunlar diğer ampullerin harcadığından yüzde 50 daha fazla enerji harcıyor. O meşhur poz verilen merdivenlerin aydınlatması bile 6 milyon TLye geliyor” diye konuştu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasındaki “altın klozet” tartışmasının sorulması üzeri C 20 bin TL’lik avize Bu avizelerden “çakma” üretilmesi durumunda Çin’den gelen taşların İstanbul Karaköy’de avize şekline getirilebileceğini bunun tanesinin 20 bin TL olduğunu belirten Candan, “İthal olma olasılığı yüksek. Bu taşların her biri özel olarak kesilmiş özel eş örme yöntemi ile yapılmış, işçilik yüksek” değerlendirmesini yaptı. Saraydaki avizelerin maliyetinin 50100 bin Avro arasında olduğunu belirten Candan, “Biz tanesini 50 bin Avrodan hesapladık. Sarayda 200 civarında avize var. Bunların toplam maliyeti 35 milyon 400 bin TLye çıkıyor. Avizeler Kılıçdaroğlu, Denizli miting sırasında “O kadar ileri gittiler ki klozeti bile artık altın kaplama yaptırıyorlar” demişti. Bu sözü üzerine alınan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Kılıçdaroğlu’nu Saray’a davet ederek bu konuda inceleme yapmasını istemişti. Kılıçdaroğlu ise Saray’ı kastetmediğini söylemişti. ne, kendilerinin sarayda kullanılan klozetlerin fiyatının 510 bin TL arasında olduğunu açıkladıklarını anımsattı. Klozetlerin altın olup olmadığının tespitinin imkânsız olduğunu belirten Candan, “Bunlar sarf malzemeleri. Dün altındır bugün değildir. Her an değiştirilebilirler. Tespit edilemezler” dedi. Sarayda altın üretim tespit edip etme Cumhurbaşkanı Erdoğan diklerinin sorulması üzerine, “Bizim tespit ettiğimiz altın varaklı bardaklar var. Altın değerinde bizassa cam mozaikler kullanıldı. Altın halkın daha kolay anladığı bir konu olduğu için buna dikkat çekiliyor. Sarayda 20 milyar TL’yi aşan bir maliyetle karşı karşıyayız. Altından daha değerli özel üretimler var” dedi. lANKARA/Cumhuriyet Bu bir ilandır KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ’NDEN DIŞ POLİTİKA ANKETİ K Mülteci akını durdurulsun adir Has Üniversitesi “Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması”na yanıt veren katılımcıların, artan mülteci sayılarına ilişkin soruya verdikleri yanıtlarda, “Mülteci akımına son verilmeli” diyenlerin oranı yüzde 51.3 oldu. Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi, kamuoyunun Türk dış politikasına yönelik bakış açısını ortaya koymak ve politikada ağırlık verilmesi gereken konular ile etkili olan kurumlara yönelik düşünceleri belirlemek üzere “Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması” yaptırdı. Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, üniversite olarak gündemdeki siyasi ve toplumsal konularda yapılan araştırmalarla akademik olarak toplumun her konudaki nabzını ortaya koymaya devam edeceklerini belirterek, “Bu çerçevede dört yıldır Türkiye Siyasi ve Sosyal Eğilimler Anketi yapıyoruz. Bu yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması’na önümüzdeki yıllarda da devam edeceğiz. Bu yıl üçüncüsünü yaptığımız Türk Dış Politika Anketi sonuçları da Mayıs 2015’te tamamlandı. Önümüzdeki dönem başlayacağımız ekonomi konusundaki çalışmamız ile birlikte siyasi, ekonomik ve toplumsal yapıyı inceleyen ve perspektif oluşturan çok önemli bir akademik data sistemini tamamlamış olacağız” dedi. Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinem Açıkmeşe koordinasyonunda, Türkiye’nin nüfus yapısını temsil eden 26 ilde 18 yaş üstü 1.000 kişi ile görüşülerek yapılan ankette, katılımcılara dış politika konularının hangi organlardan takip edildiği, hangi kurumların dış politikayı yürüttüğü ve Türkiye’nin başta Suriye, ABD ve AB ile ikili ilişkileri olmak üzere Türk dış politikasının dinamikleri konularında sorular soruldu. Araştırma, Türk halkının Ortadoğu’daki olaylardan endişe duyduğunu ve IŞİD’i bir tehdit olarak gördüğünü gösterirken; ankete katılanların yarıya yakını IŞİD’e karşı pasif bir tutum izlenmesi konusunda görüş belirtti. Surına göre halkın yüzde 20.3’ü Ermenistan’ı, Kasım 2013’teki yüzde 7.2’lik oranla karşılaştırıldığında, ciddi biçimde tehdit olarak algılamaya başlamış durumda. Halkın yüzde 32.4’ü Ermenistan ile sınır kapılarının hiçbir şart altında açılmaması gerektiğini savunuyor. ABD Türkiye ilişkileri konusunda ankete katılanların yüzde 51.9’u olumsuz bakış açısına sahip. ABD’nin Türkiye’ye yaklaşımları yüzde 32.6’lık bir oranda sömürgeci olarak değerlendiriliyor. Kamuoyuna göre, ABD Türkiye arasındaki en önemli sorun terörle mücadele konusunda yaşanırken, en önemli işbirliği alanları olarak askeri ve ekonomik konular ön plana çıkıyor. Avrupa Birliği’ne ilgi azalsa da önemini koruyor Ankete katılanların yüzde 42.4’ü Türkiye’nin AB’ye üye olmasını destekliyor. Buna karşılık, kamuoyu yüzde 47.6’lık bir oranla AB üyeliğinin hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği görüşünde. Ankete katılan her 10 kişiden 7’si Türkiye’nin AB üyeliğinin engellendiğini düşünüyor. Türk halkı AB ile imtiyazlı ortaklık konusunda ise kararsız; halkın yüzde 32’si bu fikre olumsuz bakıyor. Anketin ilginç sonuçlarından birisi de, halkın yüzde 43.8’inin Kıbrıs sorunu çözüldüğünde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanınmasına sıcak bakması. riye sorunu yüzde 65.5 ile Kasım 2013’te ankete katılanların en büyük tehdit olarak gördüğü konu başlığı olurken, aynı maddeyi seçenlerin oranı Mayıs 2015’te yüzde 20.3’te kaldı. Ankete katılanların yüzde 37’si Türkiye’yi bir İslam ülkesi olarak görürken yüzde 24.3’ü Türkiye’yi Avrupa ülkesi olarak nitelendirdi. oranla ortak kültürel ve tarihsel bir geçmişe sahip olan Azerbaycan olarak görülmekte. Ortadoğu politikasına bakış değişiyor Türkiye’nin Suriye’deki olaylara karşı alması gereken tutum konusunda “tarafsız kalmalı” diyenlerin oranı yüzde 41.7’den yüzde 31.6’ya düşerken, Esad yönetimine karşı uluslararası yaptırımlara destek verilmesi gerektiğini belirtenlerin oranı yüzde 11.3’ten yüzde 14.9’a yükselmiş durumda. Ankete katılanların yüzde 85,1’i IŞİD’in bir terör örgütü olduğunu belirtirken, örgütün Türkiye’ye tehdit olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 65.4 düzeyinde çıkıyor. Buna karşılık, katılımcıların yüzde 46.6’sı IŞİD’le ilgili konuların uzaktan takip edilmesi görüşünde. Katılımcıların yüzde 36.3’ü “Mülteci alımına son verilmeli, daha önce gelmiş olanlar geri gönderilmeli”, yüzde 15’i de “Mülteci akımına son verilmeli, daha önce gelmiş olanlar gönderilmemeli” yanıtlarını seçti. Türkiye’nin İsrail Arap sorununa karışmaması gerektiğini belirtenlerin oranı da yüzde 39.1 düzeyinde gerçekleşti. Genç nüfus dış politikayı sosyal ağlardan takip ediyor Ankete göre, dış politika gündemini 65 yaş ve üzeri kişiler radyo, dergi, gazete gibi geleneksel bilgi kaynaklarını kullanarak takip ederken genç nüfus haber almada internet, sosyal çevre ve sosyal ağ gibi kaynaklardan yararlanıyor. Türk dış politikasına ilişkin haber almada medya kuruluşları üst sıralarda yer almaktayken; medya kuruluşlarına duyulan güven yakın çevre, akademik yayın ve internet portallarının gerisinde kaldı. Türkiye’nin dış politikada dostu yok Anket sonuçlarına göre, Türkiye’nin dış politikada dostu olmadığını düşünenlerin oranı yüzde 38.9 iken, dış politikasını yalnız yürütmesi gerektiğini belirtenlerin oranı yüzde 22. Her iki oran da, Kadir Has Üniversitesi tarafından Kasım 2013’te yapılan Türkiye Siyasi ve Sosyal Eğilimler Anketi verileri ile karşılaştırıldığında bir yükselme eğilimi içinde bulunuyor. Türkiye’nin en yakın dostu ise yüzde 37.2’lik İsrail, Suriye, Ermenistan ve ABD tehdit olarak görülüyor Ankete katılanlara göre, Türkiye için tehlike olarak algılanan ülkelerin başında sırasıyla İsrail, ABD ve Suriye geliyor. Anket sonuçla C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle